- 16 Ağustos 2010
- 293.024
- 602.886
- 43
İşlevler, beyin hücreleri ile vücudun bütün kısımları arasından akan çok az miktardaki elektrik yükleri sayesinde gerçekleşmektedir. Yani beyindeki hücreler arasında elektriksel bir bağlantı vardır. İşlevlerin birinde ya da birkaçında meydana gelecek geçici kesintiler veya istemsiz düzensizlikler”nöbet” olarak tanımlanabilmektedir. Yani merkezi sinir sistemi hücrelerinin beklenmedik, aniden elektriksel boşalması sonucu epilepsi ortaya çıkar. Epilepsi, beynin normal elektriksel işlevlerinde, zaman zaman kısa kesintiler ve düzensizlikler meydana getiren nörolojik bir durumdur. Nöbet esnasında normal yapı, olması gerekenden çok daha yoğun, kesikli, elektrik boşalmaları ile bozulur. Bu durum ise, kişinin bilincini, vücut hareketlerini ve duygularını kısa bir süre için etkileyebilmektedir.
Beyin, elektrik boşalmaları gerileyene ya da sonlanana kadar normal işlevine kavuşamaz. Genellikle birkaç dakika sürer ancak birkaç saat sürdüğü de gözlenmektedir. Anormal elektriksel boşalım, nerede meydana gelirse ortaya ona özgü bir nöbet çıkar. Örneğin, sorun beyindeki hareketle ilgili bir merkezdeyse, hasta düşer, çırpınmaya başlar. Eğer görmeyle ilgili bir merkezden çıkıyorsa, düşme, bayılma olmaz ancak hasta hayaller görür. İşitmeyle ilgili merkezden çıkan sorunda ise, hasta anormal sesler duyar. Bu şekilde nöbetlerin sonsuz sayıda çeşidi vardır. Nöbetler en yoğun olarak 10 ile 30 yaş arasında görülmektedir. Bu yıllar, kişinin hayata alıştığı, yeni bir pozisyon kazandığı bir dönemdir. Aynı zamanda hormonsal değişikliklerin de en yoğun yaşandığı yıllardır.
Nöbetlerin en sık rastlanan türü ‘temporal lob epilepsi’ sidir. Bu nöbet, beynin yan kısımlarında meydana gelir. Hasta çok nadir olarak bayılır, mideden yukarı doğru yükselen garip bir his yaşar. Bu hissin ne olduğu tam olarak anlaşılamamaktadır, çoğu zaman duygu değişiklikleri de meydana gelebilmektedir. Hastaya bir şey sorulduğunda cevap veremez ve ilgisiz bir tavır içerisinde olur. Nöbet geçtikten sonra kişi, olayları bölük bölük hatırlayabilir. Çünkü o sırada bilinç tam anlamıyla açık değildir. Aynı ses tonunu duyduğunda nöbet geçiren epilepsi hastaları vardır. Örneğin bir melodi kişinin epilepsi nöbeti geçirmesine sebep olabilmektedir. Bu sesi hasta her duyduğunda, beyninin o ses tonuyla ilgili bölümünde hasar olduğu için nöbet geçirir. Net bulguları olmayan, ama nöbetleri psikiyatrik sorunlar yaratan hastalar da mevcuttur. Örneğin, hasta nöbet anında bir anda her şeyden uzaklaşır, bilinci tam olarak kapanmaz, dışarı çıkıp bilinçsiz bir şekilde gezip dolaşır, o an sorulan sorulara kısmen de olsa kısa cevaplar verebilir. O anki davranışların hiç biri beyin tarafından kayıt edilmez. Bu yüzden de hasta çoğu zaman ne yaptığını hatırlamaz.
Şartlar uygunsa herhangi bir beyin nöbet geçirebilir. Yine de birçok kişide nöbet görülmez. Bu kişilerin beyinlerinin yüksek”nöbet eşiğine” sahip olduklarından, yani nöbetlere direncinin yüksek olduğundan kaynaklanabilir. Bireyler eşik değerleri açısından farklılık göstermektedirler. Bu değerler muhtemelen kişinin genetik karakterlerinin farklı oluşlarından kaynaklanmaktadır. Düşük eşiğe sahip bir kişi, bir başkasının rahatsız olmayacağı bir durumdan etkilenerek nöbet geçirebilir. Bazı bireylerde var olan nöbet eşiği, beynin alışılmadık bir uyarıya (örneğin bazı haplar, belli frekansta yanıp sönen ışıklar, bazı sesler gibi) maruz kalması ya da yaralanması durumunda azalabilmektedir. Yaralanma çok ciddi ise(araba kazası, doğum sırasındaki bir travma, darbe ya da tümör gibi) epilepsi hastalığı oluşabilmektedir. Aynı zamanda epilepsi hastalığı doğuştan da olabilmektedir.
Herhangi bir insan yaşantısının herhangi bir döneminde bir kez nöbet geçirebilir, ancak bu epilepsiye işaret etmez. Beyindeki nöronsal işlevlerde, beyinden kaynaklanan ve kişide tekrarlama eğilimi gösteren nöbetler söz konusu ise”epilepsi” den söz etmek doğru olur. Bu durum bir defadan fazla meydana gelirse yani kişi bir defadan fazla nöbet geçirirse buna epilepsi hastalığı denir. Böyle bir olay beynin kendi yapısından kaynaklanabileceği gibi, kimi zaman da glükoz ya da oksijen eksikliği gibi çevresel nedenlerden de kaynaklanabilmektedir. Halk arasında”sara” hastalığı olarak bilinen epilepsi nöbetler şeklinde görülen bir rahatsızlıktır.
Epilepsi tüm yaş grupları içinde insanları en çok etkileyen nörolojik bir hastalıktır. Nöbetler herhangi bir kişide ortaya çıkabilse de, çok küçük yaşlarda ve genç erişkin dönemlerinde daha sık olarak görülmektedir. Epilepsinin üçte ikisi 14 yaşından önce meydana gelmektedir
Dünyada yaklaşık 40 milyon sara hastası vardır. Ülkemize bu sayı 700 bin civarındadır. Dünya üzerinde her yüz kişiden birinde epilepsi hastalığı görülmektedir. Bu veri doğrultusunda, 70 milyonluk Türkiye’de, tam 700 bin epileptik hasta olduğunu söylemek mümkündür. Bu, hayli yüksek bir rakamdır. Toplumda sara hastalarına genelde kötü gözle bakılmaktadır. Oysaki epilepsi sadece sinirsel bir hastalıktır ve epilepsi hastaları asla deli değildir ve hastaların zekâ anormallikleri de yoktur.
Kaynak:Bilgi ustam