ENDOMETRİAL HİPERPLAZİ (Rahim İç Tabakasının Aşırı Kalınlaşması)

Adivar

Guru
Kayıtlı Üye
27 Haziran 2007
6.169
49
Rahimin iç kısmını döşeyen zar tabakasına endometrium adı verilir. Endometrium, sürekli yenilenme dönemleri yaşayan bir dokudur. Görevi gebelik esnasında gebelik ürününe yataklık etmek ve gebeliğin sonuna kadar onu taşımaktır.

Endometrial hiperplazi rahim içini döşeyen bu zardaki endometrial hücrelerin aşırı büyümesidir. Perimenopoz (menopoz öncesi) ve menopoz dönemindeki kadınlarda sık görülür. Progesteron içermeyen preparatlarla hormon replasman tedavisi görmek, ovulasyon (yumurtlama) bozuklukları, polikistik over sendromu, şişmanlık, hiperandrojenizm (erkeklik hormonlarının fazla salınması), menopoza geç girmek, doğum yapmamış olmak, aile öyküsü pozitif olmak, şeker hastalığı, sosyokültürel düzeyi yüksek olmak endometrial hiperplazi için risk grubunu oluşturur.

Tanı:
Rahim içerisinden endometrial biyopsi (probe küretaj) ile rahim içini döşeyen dokudan örnek alınır. Bu işlem ile elde edilen hücrelerin patolojik incelemesi ile tanı konur.

Tedavi:
Endometrial hiperplazide şişmanlık risk faktörü olduğundan kişi şişmansa kilo vermeye yönlendirilmelidir. Eğer hiperplazi polikistik over gibi yumurtlama bozukluğuna bağlı ise altta yatan sebebin giderilmesi yani yumurtlamanın düzenlenmesi sorunu çözebilir. Kesin tedavi, hiperplazinin tipi ve hastanın yaşına göre planlanır. Atipisiz hiperplazilerde eğer kadın üreme çağında ise tıbbi tedavi tercih edilir. Bu hastalarda tanı amaçlı yapılan kürtaj aynı zamanda tedavi de sağlar. Kürtaj ve 3-6 aylık ilaç (progesteron hormonu) tedavisine cevap %90 civarındadır. Menopoz sonrası dönemde ise rahimin ameliyatla alınması en uygun tedavi seçeneğidir. Atipili hiperplazi menopoz sonrası dönemde ya da menopoza yakın yaşlarda saptandığında çok fazla zaman kaybetmeden cerrahi ile rahmin alınması genellikle tercih edilen yoldur.

Tipi ne olursa olsun hiperplazilerin tıbbi tedavisi sırasında takip son derece önemlidir. Tedavi sonrası kontrol amaçlı kürtaj yapılmalı ve hastalığın son durumu tespit edilmelidir. Gerilemeyen vakalarda cerrahi tedavi düşünülmelidir.
 
X