En iyi romantik 10 film

Elif

Onur Üyesi
Pro Üye
12 Temmuz 2006
35.016
30.372
60
1027810_217cea71cc838f75a529b640aae2690e_600x600.jpg

Bazıları Sıcak Sever 1959

(Some Like It Hot)

Yönetmen: Billy Wilder

Chicago’da bir mafya hesaplaşmasına* şahit olan iki müzisyen arkadaş, Joe (Tony Curtis) ve Jerry (Jack Lemmon), peşlerine düşen gangsterlerden kaçmak için kadın kılığına girip Florida’ya giden bir kadınlar orkestrasına katılırlar. Joe arada erkek haline dönüp güzeller güzeli Sugar Kane (Marilyn Monroe) ile flört ederken, Jerry ise kadın haliyle bir milyonerin ilgisini çeker... Daha çok bir komedi olarak hatırlansa da romantik bir aşk filmi olduğu unutulmamalı
1027810_0dff8b23a8ab492b27362bb5f1aefddf_600x600.jpg

A Matter of Life and Death 1946

Yönetmenler: Michael Powell, Emeric Pressburger

İkinci Dünya Savaşı’nda geçen fantastik bir aşk filmi. David Niven, bir İngiliz pilotunu, Kim Hunter ise onun sesine âşık olan Amerikalı bir kadını oynuyor. Filmde öbür dünyaya çıkan merdivenler, fantastik mahkemeler, çok romantik anlar ve kararlar var. Şu cümle filme de damgasını vuruyor: “Evrende kanundan daha güçlüsü yoktur ama Dünya’da en güçlüsü aşktır.”


1027810_509805877f6a147e76c5953eea5b451d_600x600.jpg


Sil Baştan 2004

(Eternal Sunshine of the Spotless Mind)

Yönetmen: Michel Gondry

Birbirlerini hafızalarından silip atmak isteyen iki sevgilinin, Joel (Jim Carrey) ile Clementine’in (Kate Winslet) öyküsü... Mütevazı bir New York dekorunda geçen bu bilimkurgu öyküsü, bir noktadan sonra Joel Barish’in hafızasının kıvrımlarına transfer oluyor. Dolayısıyla biraz karışık, tuhaf bir kurgusu var. Ama kendinizi kaptırırsanız aşkın gücünün etkisi altına girmemeniz mümkün değil. Seçkimizin en gerçekçi ve hüzünlü filmi.

hthayat.com
 
1027810_e822ff5ca0d074e2be60a9524ac06ece_600x600.jpg


Roma Tatili 1953

(Roman Holiday)

Yönetmen: William Wyler

Her anı önceden tespit edilmiş, resmiyet dolu programlı hayatından çok sıkılan Prenses Ann (Audrey Hepburn) kurtuluşu kaçmakta bulur. Artık özgür ve sıradan biridir. Parkta tanıştığı Amerikalı gazeteci Joe (Gregory Peck) ise onun bir prenses olduğundan habersizdir. Nostaljik Roma manzaraları eşliğinde duygusal bir başyapıt. Başta bazı Yeşilçam melodramları olmak üzere birçok filme esin kaynağı olduğunu hatırlatalım.

1027810_decf357194e83dfb6338649096b3b027_600x600.jpg


Breakfast at Tiffany’s 1961

Yönetmen: Blake Edwards Truman

Capote’nin aynı adlı novellasından esinlenen film, Holly (Audrey Hepburn) ile apartmandaki yeni komşusu Paul’ün (George Peppard) inişli çıkışlı ilişkisini anlatıyor. Sinema tarihinin en meşhur ve şık romantik komedilerinden biri. Hem açılış bölümü hem de o meşhur yağmurlu, kedili final sahnesiyle akıllarda kalan film, duyar duymaz herkesin hatırlayacağı “Moon River” şarkısıyla da tanınıyor.
1027810_cbcdc7078675b672bbac2560d332d2f6_600x600.jpg

Say Anything 1989

Yönetmen: Cameron Crowe

Lisenin sıradan öğrencilerinden Lloyd (John Cusack), okulun en başarılı, geleceği parlak öğrencisi Diane (Ione Skye) ile birlikte olmak ister. “Say Anything”i sıradan aşk filmlerinden ayıran yanı, öykünün gerçekçiliği, karakterlerin derinliği ve gençliğin enerjisi.

Seyrederken kendi gençlik aşklarınızı hatırlıyorsunuz. Unutulmaz sahnesini ise galiba herkes biliyor: John Cusack, portatif kasetçalarla sevgilisinin evinin önünde Peter Gabriel’in “In Your Eyes” adlı şarkısını çalar.
 
1027810_b556fed9d3b0d61c3ed69dafe272efd6_600x600.jpg


Amelie 2001

Yönetmen: Pierre Jeunet

Hayata karşı olumlu yaklaşımı ile mutsuzluğa, depresyona ve kederli çocukluğuna meydan okuyan Amelie’nin (Audrey Tautou) hikâyesi. Sevmesini, dokunmasını bilmeyen bir baba ve intihar etmiş bir annenin çocuğu olan Amelie, başkalarını mutlu etmenin kendisine iyi geldiğini keşfeder ve hayatı değişir. Bir gün insanların istemeyip çöpe attığı fotoğrafları toplayan Nino (Mathieu Kassovitz) ile tanışır ve onda aşkı bulur. Defalarca seyretmek isteyeceğiniz, müzikleri ve görüntüleriyle size kendinizi hep iyi hissettirecek bir film.
1027810_9d3fd58a395128dc91b1f060738c2c46_600x600.jpg


Aşk ve Para 1998

(Out of Sight)

Yönetmen: Steven Soderbergh

Beklenmedik koşullar altında birbirlerinden hoşlanan bir banka soyguncusu (George Clooney) ile görevi onu yakalamak olan bir federal ajanın (Jennifer Lopez) hikâyesi. Elmore Leonard’ın romanından sinemaya uyarlanan film, bir suç filmi olmasına karşın seyirciyi romantizmiyle yakalıyor. Tadı damaklarda kalacak, hem erkekleri hem de kadınların ilgisini çekecek muzip ve duygusal bir film

1027810_221c63314c91745e7c8297e737f56889_600x600.jpg


Mesajınız Var 1998

(You’ve Got Mail)

Yönetmen: Nora Ephron. 1940 yapımı “The Shop Around the Corner” adlı klasiğin serbest bir uyarlaması. Küçük ve şirin bir kitapçı dükkânı işleten Kathleen (Meg Ryan), büyük bir kitap zincirinin mahalledeki yeni mağazasını açmaya hazırlanan Joe’dan (Tom Hanks) nefret eder.

Joe’nun uzun süredir internetten yazıştığı kişi olduğunun farkında değildir. Birbirlerini tanıdıklarını bilmeden yazışmayı sürdürürler... New York’taki gündelik hayatı, mevsimlerin geçişini sıcak bir üslupla anlatan, seyri keyifli bir romatik komedi.
 
1027810_e40d701ad0d77562a86df305be7c40a3_600x600.jpg


WALL-E 2008

Yönetmen: Andrew Stanton

Aslında klasik bir “oğlan kıza rastlar” hikâyesi ama her şey çok farklı. Yaşamın sona erdiği gezegenimizde kendi kendini şarj ederek tek başına çalışmaya devam eden küçük robot WALL-E, bir gün bir başka dünyadan gelen Eve’i görür ve ona âşık olur... Eve şık, havalı ve güzel bir robottur. Robotlar âşık olur mu, demeyin, bu filmi seyredin! Romantizm bazen ayrıntılarda gizlidir.
 
X