en derin umutsuzluktan en yüksek umudun hikayesi

Angel...baby

Kızım&Oğluşum
Kayıtlı Üye
23 Kasım 2007
1.330
10
arkadaslar bu alıntıdır ve bu hikaye içimizdeki en umutsuz arkadasların bile umududur hiç birimiz olmucak asla ben anne olamıcam demiyelim allah büyük verircek ama zamanlı tabi hepimiz bu zaman gelene kadar ne acılarla üzüntüler yasadık inş. bundan sonra yasatmaz allahım ve bizde hayırlı evlatlar nasip edera.s.

kuzum gelmeden önce...
Evliliğimizin üstünden tam bir sene geçmişti. Artık bir bebek istiyorduk eşimle; evimizi şenlendirecek, içimizi ısıtacak, neşemize neşe katacak, bize o yüce duyguyu yaşatacak, küçücük elleri, minicik dudakları, ufacıcık gözleri… ohhh hayali bile ne güzeldi, kimbilir gerçekte nasıl olurdu. Oh.. miniğim küçük yavrum acaba hemen gelir miydi??? Acaba duyar mıydı anne ve babasının sesini, hisseder miydi onu nasıl istediğimizi…. Aman Allahım onu düşünmek bile içimi ısıtıyordu..
Birkaç ay bekledik ama gelmiyordu yavrum, her ay yeni bir hayal kırıklığı yaşıyorduk eşimle.. böyle olmayacaktı hemen bir jinekologa gidip muayene olunmalıydı,. Bu düşünceyle bir jinekologun kapısını çaldım, içimde bin bir korku yüküyle. Muayene yapıldı. Doktorumuz her şeyin yolunda olduğunu söylüyordu, her an bebek sahibi olabilirmişiz ama bunun için en az 1 yıl sabretmek gerekiyormuş, içimiz biraz sevinç biraz da ümit dolu olaraktan çıktık muayenehaneden. Ohhh şimdi yeniden hayaller kurma vaktiydi, demek ki bi sorun yokmuş o halde miniğim her an gelebilirdi. Ona neler alırız diye düşünüyorduk eşimle, artık geceleri yatarken hep bir bebeğin hayalini kuruyorduk ve huzur dolu uykuya dalıyorduk. Bu şekilde birkaç ay daha geçti. Derken bir gece bir sancı tuttu karnımı. Aman allahım bu da neydi daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım. Karnımmmmm……….. kıpırdayamıyor, konuşamıyor hatta nefes bile alamıyordum.. Zor güç eşimi uyandırmayı başardım, … fakat bu ağrı neydi, neden geçmek bilmiyordu, bir ara eşime söyleyemesem de çok kötü şeyler geçti aklımdan aynı ağrıyla yaklaşık yarım saat kıvrandım, eşim hastaneye gidelim diyordu ama ben yerimden kalkacak durumda değildim. Sonunda biraz rahatlamaya başladım, ağrım hafifliyordu…. İneleye inleye daldım uykuya sabah ilk iş bir doktora gitmek olmalıydı. Uyandığımda ağrıdan hiç eser yoktu ama yine de bu sebebini anlayamadığımız ağrı bizi tedirgin etmişti, sabahın erken saatlerinde yine binbir kaygıla bu sefer başka bir jinekologa gittim, sorunumu anlattım, yapılan muayene sonucu rahimde bir kistin oluştuğunu ve bu kistin dün gece patlamış olduğunu söyledi doktor.ağrımın nedeni buymuş meğer. Kist kendiliğinden patladığı için artık korkmamıza gerek yokmuş.
Doktora bebek istediğimizi anlattım, o da her şeyin yolunda olduğunu şu an için işi normal seyrine bırakmak gerektiğini söylüyordu.
_‘ hoca hanım hiç endişelenmeyin ben bir gün sizi burada hamile olarak göreceğime eminim.’
Doktorun bu sözleri içime su serpmişti.....
Biz de yine aynı hayallerle devam etmeye başladık yolumuza….
Bu kez, ne kadar zaman geçti aradan, hatırlamıyorum: bir gün okuldayım, müdür yardımcısının odasında… aman allahım yine neler oluyor… Karnımda bir sancı, yine kıvranıyorum... Acilen eşimi aradım, onun gelmesiyle birlikte doktora gittik ve durumu anlattım. Yine bir muayene daha… Ve doktor hiçbir problem olmadığını söylüyor… Adet olduktan 14 gün sonra tekrar gideceğiz. Allah Allah diyorum yani hiçbir problem yok da peki bu yaşadıklarım da ne oluyor????. Kafamızda soru işaretleri çıkıyoruz oradan. Ancak içimiz hiç de rahat değil. Yaşadıklarımı anlatmak ve belki de rahatlamak için teyzemi arıyorum, teyzemin cevabı şu oluyor, 'arzucuğum benim pkos hastalığım var seninle de yaşadıklarımız birbirine benziyor doktor böyle bir hastalıktan bahsetmedimi? '
Evet teyzem haklı olabilirdi ama çok da önemsemedim bu sözleri...
Bu kez hayallerimizi biraz arka plana almışız, içimizde yaşadıklarımızdan kaynaklı kaygılarla bekliyoruz yeni bir adet dönemini; ve nihayet beklenen gün geliyor, biz yine doktorun kapısında… doktor muayene ediyor ve sonuç aynı: hiçbir sorun yok bu ay da bekleyelim önümüzdeki ay görüşmek üzere. Bu sırada teyzemin söyledikleri geliyor aklıma ve soruyorum :
_ 'doktor bey bu polikistik over denilen hastalık nasıl bişey acaba ben de de bu olabilirmi.'
-Hımmm evet bi tahlil yapalım da karar veririz. '
Tahlil yapılıyor ve ertesi gün sonucu almaya gidiyoruz. Veee evet hoca hanım pkos olma ihtimaliniz yüksek bi de vajinal ultrasondan bakalım. Sonuç. :……….ben bir pkos hastasıyım.
'Peki doktor bey nedir bu pkos . bana zararı ne olacak bebek sahibi olabilecek miyim.'
Evet evet bişey yok. Siz şu iğneyi alın ve adetin 14. günü gelin.
'
' Hepsi bu kadar mı ..'
' evet hepsi bu kadar……………'
hiç de tatmin olmadım hastaneden çıkarken. Artık geceleri bebek hayali kuramaz olduk,
derken adet oluyorum ve 14. gün doktorun yolunu tutuyoruz.
sevgili doktorum(!) bakıyor ve..
- yumurtalar çalışmıyor, bi dahaki ay rahim filmi çekelim, tüpler normalse hemen tüp bebek tedavisine geçeriz
- şey.. nasıl yani... ne tüp bebeği... hani herşey normaldi,,, hani bebek sahibi olacaktım...tüp bebek de ne demek.... bunların herbiri beynimde dolanıyor ama doktora hiç bişey diyemeden çıkıyorum oradan.
evet, tüp bebek diyor doktor. öyle pat diye, çok sıradan bişeymiş gibi, kolayca tüp bebek diyor, ve benim dünyam kararıyor...kapımdaki ümit yerini hüzne ve ümitsizliğe bırakıyor. günlerim ve gecelerim bu düşüncelerle karmakarışık....
........
doktora güvenmiyorum, inanmıyorum ve başka bi doktor araştırmaya başlıyorum
Derken bir gün okuldayken aklıma internete bakmak geldi, ki o zaman çok da aşina değildim, internet olayına. Google da pkos yazdım… Karşımda gördüklerim beni şaşkına çeviriyordu… Bir sayfayı kapatıp diğerine bakıyordum aman allahım hepsi aynı şeyi söylüyordu. Bebeğimin olması ancak tedavilerle mümkünmüş ve dahi tüp bebek bile olabilirmiş. Ama benim gözüm bunu bile göremez olmuştu. Çünkü kanser, kalp hastalığı, obezite şeker… ve daha neler neler diyordu açıklamalarda. Ben iki gözüm iki çeşme ağlamaya başladım, hemen odamın kapısını kilitledim. Rabbim kendime engel olamıyordum, o nasıl ağlamaktı, şok olmuştum adeta.. bu sırada durmadan bakmaya da devam ediyordum değişik adreslere. Ama hep aynı… hep aynı…yalnız bir tek ümit kaynağım var: pkos(polikistik over sendromu) ile pko(polikistik over) aynı şey değilmiş. Pkosda bu saydığımız tehlikeler var ama pko da böyle bir şey yok.
Eve gittim… eşime olan biten ne varsa anlattım ağlayarak. Önce inanmadı bana. , güldü, sonra gidip internetten araştırdı… Maalesef ki haklıydım. Ne kadar da üzülmüştü ama beni teselli etmeye çalışıyordu .günlerce gecelerce ağladım, kanser mi olacağım diye. İçtiğim sigaranın da haddi hesabı yoktu bu arada.en sonunda dayanamadım ve doktoru aradım , kendimi hatırlatarak 'benim hastalığıma pko demiştiniz acaba ben pko muyum yoksa pkosmu.'
‘ Allah Allah ne fark ederki, ,ikisi de aynı’ !?
bu o doktorla son görüşmemiz oldu.. Hemen başka bi doktoru(arkadaşımın tavsiye ettiği birini) aradım .
-doktor bey benim durumum bu. Ben şimdi merak ediyorum acaba pko muyumu yoksa pkos mu.
Doktor bana randevu veriyor hemen ertsi güne ve gidiyorum. Muayene ve tahlillerden sonra her şeyi bi güzel anlatıyor. Bu hastalık var diye illa kanser olacak değilsiniz ya siz daha hasta olmadan ya olursam diye ağlıyorsunuz...
Evet evet tuttum bu doktoru biraz da kederimi almıştı üstümüzden . her ay düzenli olarak gidiyorduk tabi bu arada bebek olması için tedaviye de başlamıştık. Şimdi tekrar unutup hastalığımı, bebek derdine düşmüştüm. Fakat aylar geçmesine rağmen hiçbir kıpırtı yoktu ben de. Yumurtalar cevap vermiyor tedaviye diyordu doktorum. Her ay aynı hayal kırıklığı ile dönüyorduk

uyguladığımız ilacı bırakıp bir başkasına(daha kuvvetli olanına) geçelim dedi doktor son kontrolümüzde. o da olmazsa 4 defa aşılama deneriz yine olmazsa tüp bebek yoluna geçeriz....


hayaller başka bahara kaldı diye buna mı derlerdi acaba...


ne büyük yıkıntı yaşamıştım, bebek hayalleri kurarken... hiç beklemediğim anda nelerle karşılaştım...
................................
offff.. bebeğim ne zaman gleceksin, gelecekmisin yada?...
seni bekliyorum hasretle, kokunu içime çekeceğim günü bekliyorum,,, geleceksin biliyorum , geleceksin.... peki ya gelmezsen.... aman allahım düşünmek bile çok korkunç ya gelmezsen ne yaparım ben sensiz, kokusunu özlediğim gel artık, burnuımda tütüyorsun miniğim... küçücük yanaklarını, minicik ellerini sevdiğim gel artık.....
 
devamı:
günlerimiz sıkıntılarla geçiyor, bebeğimi istiyorum....
haziran ayına geldik bu sırada rahim filmi çekildi,çok şükür hiç değilse tüpler tıkalı değildi.. . bundan sonraki ilk adetimn 3. günü doktora gitmem gerekiyordu, böylece aşılama için ön çalışmalara başlacakmışız, ovulasyon takibi yapılacakmış önce, öyle diyordu doktorumuz.
1 temmuz olduğunda bütün hayalleri geride bırakarak tatil için memelekete gitmek üzere yola çıktık, ne de olsa ne zaman adet olacağım belli olmazdı, kimbilir belki temmuz belki ağustos belki eylül... (hep geç geliyordu adetim.)
takvimler 14 temmuzu gösteriyordu ki ben adet olmuştum. sanki hamile olduğumu öğrenmişim gibi seviniyordum, çünkü adet olmak çok önemli bi gelişmeydi benim için, hem de böyle bi aşamada. hataydaydık , hemen apartopar çıktık yola... ertesi gün kayserideyiz.. ve nihayet 3. gün doktorun kapısında...yumurtayı çalıştıracak iğne tedavisine başlıyoruz o gün. içimiz biraz buruk, biraz kırık... onca şeyden sonra inanmak istemiyoruz olumlu bişey olacağına...

ve maraton başlıyor....
ilacı kullanmaya başlıyorum her gün karnımdan iğne yapıyorum kendime. ve hergün , bazen de günaşırı doktorun kapısında bekliyoruz, kafamızda binbir soru işaretleri ile. her ultrasona girişimde doktorun gözünün içine bakıyorum acaba bugün ne diyecek diye, olumlu birkaç söz bekliyorum ancak bu bekleyişim herseferinde hüsranla sonuçlanıyor . 'ben böyle inatçı yumurta görmedim' diyor doktor 'ne kadar da dirençli, bir türlü cevap vermiyor ilaçlara. yapılan iğnenin dozunu artıyoruz ama nafile...
' doktor bey bu ay da mı olmayacak acaba'
'bu ay olur işallah' diyor doktor.
bekliyoruz....


bu şekilde 16 gün geçiyor aradan 16 yıla bedel....
ümidimiz yok oluyor yavaş yavaş,elimden kayıp gidiyor sanki... hem umutlu ama hem de ümitsiz 16 gün...... gözyaşlarım kurudu sanki ve en sonunda eşimle oturup konuştuk , bu böyle olmayacak belirsizlik ne kadar kötü artık aşılamanın da yapılabileceğine ümidimiz kalmadı, çünkü yumurtalar bir türlü istenen büyüklüğe gelmiyordu, ve DERKENNNNNNNN

28 TEMMUZ 2006 günü doktorumuz tamam dedi. 18mm olmuştu işte yumurtalar, hem de iki taneydi, ikiz olma ihtimali var demekti bu da.aşılama günü belli olmuştu, 30 TEMMUZ.



İNANAMIYORDUM. HENÜZ HAMİLELİK HABERİ DEĞİLDİ YA BU. BEN GENE DE HAVALARDA UÇUYORDUM, O 2 GÜN NASIL GEÇTİ ANLATAMAM VE NİHAYET 30 TEMMUZ SABAHINA ERİŞTİK, SABAH 10 DA HASTANEDE OLMAM GEREKİYOR,GİDİYORUZ,HERŞEY YOLUNDA. Aşılama yapılıyor ve 15 gün sonra regl olmazsan gel tahlill yapalım diyor doktor. ne kadar da kolay söylüyor:regl olmazsan!!!!!!!!!!!!!!!!!
15 gün geçermi KOSKOCA 15 GÜN nasıl sabrederim bilmem ki...
hemen 3-4 gün sonra araştırmaara başlıyorum hamilelik belirtilerine bakıyorum inmternetten. o sıralarda göğüslerimde inanılmaz ağtrı başlıyor, eyvah diyorum adet olacağım,içimi yine hüzün kaplıyor, eşim de ben de bütün ümidmizi kaybetmişiz belim de ağrılar da başlıyor çünkü. kesin adet belitrtileri bunlar diyıoruz hiç ümitlenmeyelim azten doktorumuz da pek ümitli olmamamızı söylemişti bize...

aradan 1 hafta geçtiğinde dayanamayıp eczaneden bir test alıyorum hemen. eşimin haberi yokken. ve eşimin evde olmadığı bir anda testi yapıyorum,,,,,
'Allahım biliyorum belki çok erken bunu öğrenmek için ama ne olur bana doğru sonucu göster, hamileysem bugün bunu görebileyim senin herşeye gücün yeter.'
testi yapıyorum 1-2 dk. bekliyorum ama tek çizgiden başka bişey yok. var olan bütün ümidimi de kaybederek, ben ne zaman olumlu sonuucu göreceğim cümlesiyle testin başına geri döndüğümde gördüğüme inanamıyıorum....
2. çizgi de çıkımışışşşşşşşşşş. aman allahım bu, bu inanılmaz bişey, bu ikinci çizgiiiii......

ben hamilemiyim şimdi..!!!!!!!!!!
üffffffffff. çok heyecanlandım,, kalbim yerinden fırlayacak bu gerçek olabilirmi, gözlerim yanılıyor muydu acaba,,, testi çöpe atmak için elime almış olduğum poşeti geri bırakıyorum, ve dakikada bir gidip teste tekrar tekrar bakıyorum, her seferinde evet yanılmıyorum 2. çizgi de var diyorum ama gözlerim kadar yüreğim de buna bi inanabilse...
eşimi arasam mı acaba?
yok canım nasıl söylerim şimdi hem inanmazki.. peki akşama kadar nasıl bekleyeceğim ben....
Allahım hamilemiyim gerçekten, bu kadar erken onuç çıkabilirmi, ama ben sana sığınarak yaptım bu testi, kesin doğrudur...
ya değilse... offfffffff kafayı yemek üzereyim ...bu düşüncelerle akşamı ediyoruz,
o gün ev temizlemekle meşguldum, kayınvalidemler 10 günlüğüne bize geliyorlardı. bütün işi bıraktım oturdum, bebeğimi beklerken yaşadığım onca acıyı düşündüm ve bu sırada gözyaşlarımın kendiliğinden akıyor olduğunu farkettim.
'DEMEK GELDİN BEBNEĞİM, HOŞGELDİN, SEN ŞİMDİ İÇİMDEMİSİN BENİM, YANIMDAMISIN? OHHHHH NE MUTLU BANA, BİLİYORMUSUN BENİ ÇOK BEKLETTİN, SENİN İÇİN ÖYLE YANIP TUTUŞTUKKİ BABANLA...
HOŞGELDİN MİNİK YÜREK DÜNYAMIZA,YÜREĞİMİZE AMA ÖNCELİKLE MİNİK KARNIMA HOŞGELDİNNNNNNNNN........ SENİ ÇOK BEKLEDİK MELEĞİM ,İYİ Kİ GELDİN....'
 
Evet sabrıb sonu selamet,rabbim hepimize zamanı geldiğinde geçte olsa kaderimizde yazılıysa o harika duyguyu yaşayacaz::a015::a015:
 
sağol arkadaşım çok güzeldi......Allahta umut kesilmezmiş bi kere daha gördük...
 
inş. bizlerde böyle güzel mucizeler yasayıp meleklerimiz hiç. ummadıgımız anda bize gelicekler sabrın sonu selamet ama hepimiz anne olucaz bi gün
 
bu yazılar insanlara çok güzel bir umut kaynağı oluyor.. angel ellerine sağlık... inşallah bizlerinde daha güzel hikayeleri olur bebeklerimizle ilgili
 
Paylaşımın için teşekkürler arkadaşım.

Offffff offfffffffffff, bende bugün bir iki densizin hamile kalamamam sebebiyle yaptıkları yorumlar yüzünden işyerinde tuvalete girip hüngür hüngür ağladım.. senağlama Allah ım sen onlara akıl fikir ver, akıllarını güzel işlerde kullansınlar. Benimle uğraşmasınlar, onlara daha güzel işler ver. senağlama

Bizlere de bu yazının sahibi gibi müjdeler ver Allah ım.. :Saruboceq:
 
Hikayeyi okurken sanki benim için yazılmış sandım.Beni ve yaşadıklarımı okadar güzel anlatıyordu ki.Tek farkı benimki mutlu sonla bitmiyordu.
Bin bir uğraşla sabırla kavuştuğum meleğim uçmuştu ellerimden.
PKO bana meleğimi çok geç vermişti ama başka bir sebep onu okadar kolay aldıki ellerimden...
Şimdi eğer tekrar hamile kalabilirsem onu kaybetmemenin savaşını veriyorum...eğer onu tekrar kazanabilirsem onu yaşatabilmenin de savaşını veriyorum.Omuzlarımdaki yük eskisinden çok daha ağır geliyor bana.Artık bu son çırpınışlarım pes etmek üzereyim.
Artık psikolojik bozukluklarda yaşıyorum.İnsanlarla iletişim kuramıyorum.
Yıllar önce bunları yaşayacağım hiç aklıma gelmezdi ve hep evlendiğimde 2 sene asla çocuk istemem diyordum.Ne apalmışım nerden bilirdim bukadar acı olduğunu.Ozaman benim için sadece ilerisi için bir plandı ama şimdi anne olma ihtimali yaşamam için tek sebep............
 
Hikayeyi okurken sanki benim için yazılmış sandım.Beni ve yaşadıklarımı okadar güzel anlatıyordu ki.Tek farkı benimki mutlu sonla bitmiyordu.
Bin bir uğraşla sabırla kavuştuğum meleğim uçmuştu ellerimden.
PKO bana meleğimi çok geç vermişti ama başka bir sebep onu okadar kolay aldıki ellerimden...
Şimdi eğer tekrar hamile kalabilirsem onu kaybetmemenin savaşını veriyorum...eğer onu tekrar kazanabilirsem onu yaşatabilmenin de savaşını veriyorum.Omuzlarımdaki yük eskisinden çok daha ağır geliyor bana.Artık bu son çırpınışlarım pes etmek üzereyim.
Artık psikolojik bozukluklarda yaşıyorum.İnsanlarla iletişim kuramıyorum.
Yıllar önce bunları yaşayacağım hiç aklıma gelmezdi ve hep evlendiğimde 2 sene asla çocuk istemem diyordum.Ne apalmışım nerden bilirdim bukadar acı olduğunu.Ozaman benim için sadece ilerisi için bir plandı ama şimdi anne olma ihtimali yaşamam için tek sebep............

sonuna kadar katılıyorum canım sana ben de senin gibi ilk sene asla çocuk istemem diyordum hatta bi kere çok gecikmişti adetim ne dualar ettim inşallah hamile değilim diye ne kadar salakmışım. şimdi iseeeee hergece heran dua ediyorum bebişim hasreti ile yanip tutuşuyorum ama ne gelen var ne gidennn. senağlamasenağlama
 
X