- Katılım
- 1 Şubat 2011
- Mesajlar
- 6.684
- Emoji Skoru
- 159
- Puanlar
- 163
İki komşu ülkenin hükümdarları birbirleriyle savaşmazlar ama her fırsatta birbirlerini rahatsız ederlerdi
Doğum günleri bayramlar da ilginç armağanlar göndererek karşıdakine zekâ gösterisi yapma fırsatlarıydı
Hükümdarlardan biri günün birinde ülkesinin en önemli heykeltıraşını huzuruna çağırdı
İstediği; birer karış yüksekliğinde altından birbirinin tıpatıp aynısı üç insan heykeli yapmasıydı
Aralarında bir fark olacak ama bu farkı sadece ikisi bilecekti
Heykeller hazırlandı ve doğum gününde komşu ülke hükümdarına gönderildi
Heykellerin yanına bir de mektup konmuştu
Şöyle diyordu heykelleri yaptıran hükümdar:
"Doğum gününü bu üç altın heykelle kutluyorum
Bu üç heykel birbirinin tıpatıp aynısı gibi görünebilir
Ama içlerinden biri diğer ikisinden çok daha değerlidir
O heykeli bulunca bana haber ver
"
Hediyeyi alan hükümdar önce heykelleri tarttırdı
Üç altın heykel gramına kadar eşitti
Ülkesinde sanattan anlayan ne kadar insan varsa çağırttı
Hepsi de heykelleri büyük bir dikkatle incelediler ama aralarında bir fark göremediler
Günler geçti
Bütün ülke hükümdarın sıkıntısını duymuştu ve kimse çözüm bulamıyordu
Sonunda hükümdarı fazla isyankâr olduğu için zindana attırdığı bir genç haber gönderdi
İyi okumuş akıllı ve zeki olan bu genç hükümdarın bazı isteklerine karşı çıktığı için zindana atılmıştı
Başka çaresi olmayan hükümdar bu genci çağırttı
Genç önce heykelleri sıkı sıkıya inceledi sonra çok ince bir tel getirilmesini istedi
Teli birinci heykelciğin kulağından soktu tel heykelin ağzından çıktı
İkinci heykele de aynı işlemi yaptı
Tel bu kez diğer kulaktan çıktı
Üçüncü heykelde tel kulaktan girdi ama bir yerden dışarı çıkmadı
Ancak telin sığabileceği bir kanal kalp hizasına kadar iniyor oradan öteye gitmiyordu
Hükümdar heykelleri gönderen komşu hükümdara cevabı yazdı:
"Kulağından gireni ağzından çıkartan insan makbul değildir
Bir kulağından giren diğer kulağından çıkıyorsa o insan da makbul değildir
En değerli insan kulağından gireni yüreğine gömen insandır
Bu değerli hediyen için çok teşekkür ederim
Doğum günleri bayramlar da ilginç armağanlar göndererek karşıdakine zekâ gösterisi yapma fırsatlarıydı
Hükümdarlardan biri günün birinde ülkesinin en önemli heykeltıraşını huzuruna çağırdı
İstediği; birer karış yüksekliğinde altından birbirinin tıpatıp aynısı üç insan heykeli yapmasıydı
Aralarında bir fark olacak ama bu farkı sadece ikisi bilecekti
Heykeller hazırlandı ve doğum gününde komşu ülke hükümdarına gönderildi
Heykellerin yanına bir de mektup konmuştu
Şöyle diyordu heykelleri yaptıran hükümdar:
"Doğum gününü bu üç altın heykelle kutluyorum
Bu üç heykel birbirinin tıpatıp aynısı gibi görünebilir
Ama içlerinden biri diğer ikisinden çok daha değerlidir
O heykeli bulunca bana haber ver
Hediyeyi alan hükümdar önce heykelleri tarttırdı
Üç altın heykel gramına kadar eşitti
Ülkesinde sanattan anlayan ne kadar insan varsa çağırttı
Hepsi de heykelleri büyük bir dikkatle incelediler ama aralarında bir fark göremediler
Günler geçti
Sonunda hükümdarı fazla isyankâr olduğu için zindana attırdığı bir genç haber gönderdi
İyi okumuş akıllı ve zeki olan bu genç hükümdarın bazı isteklerine karşı çıktığı için zindana atılmıştı
Başka çaresi olmayan hükümdar bu genci çağırttı
Genç önce heykelleri sıkı sıkıya inceledi sonra çok ince bir tel getirilmesini istedi
Teli birinci heykelciğin kulağından soktu tel heykelin ağzından çıktı
İkinci heykele de aynı işlemi yaptı
Üçüncü heykelde tel kulaktan girdi ama bir yerden dışarı çıkmadı
Ancak telin sığabileceği bir kanal kalp hizasına kadar iniyor oradan öteye gitmiyordu
Hükümdar heykelleri gönderen komşu hükümdara cevabı yazdı:
"Kulağından gireni ağzından çıkartan insan makbul değildir
Bir kulağından giren diğer kulağından çıkıyorsa o insan da makbul değildir
En değerli insan kulağından gireni yüreğine gömen insandır
Bu değerli hediyen için çok teşekkür ederim