Hayırlı günler diliyorum herkese. Arkadaşlar son birkaç gündür acayip canım sıkkın. Erkek arkadaşımla 3 yıldır birlikteyiz ve maşallah çok güzel anlaşıyoruz ve çok da seviyoruz birbirimizi. (Yaş soracaklara itafen; ben 23, erkek arkadaşım 24 yaşında) Aynı memleketliyiz ve memleketimize 3-4 saat uzaklıkta aynı üniversitede son sınıfımızı okuyoruz. Ailelerimizle tanışalı 2 sene oldu ancak öyle fazlaca bir araya gelmedik. Ve sorun şu ki; o benim aileme çok alıştı ve çok seviyor bense onun ailesine bir türlü alışamıyorum. Çerkesler, biz Bulgaristan göçmeniyiz. Çok sıcakkanlı insanlar. Hatta o kadar sıcakkanlılar ki eve geldikleri insanın misafir olduğunu unutuyorlar kırk yıldır tanışıyormuşuz gibi samimi olalım istiyorlar. Ben yapım gereği zaten tanıyıp alışana kadar insanlara karşı mesafeliyimdir. Ama alıştıktan sonra çok eğlenceli ve sevecen olurum. Ama onlara bazı davranışlarından dolayı bir türlü alışamıyorum. Yanlarında bir buzdolabı kadar soğuk oluyorum ve kendimi tanıyamıyorum. Geçen gün memlekete gittik, yeğeninin doğum günü vardı. Ablamı da götürdüm. Erkek arkadaşımın tüm akrabaları ordaydı. Ablam da çok sıcakkanlı bir kadın olduğu için hemen kaynaşıp ölümüne kanka oldular. Herkes bana halimi hatrımı sorup başka hiçbir diyaloğa girmediler, girmeye çalışmadılar, beni görmediler bile, okulumu bile sormadılar, tüm gece ablamla konuştular. Sonra teyzesi geldi. Hemen hemen 30 yaşında güzel bir kadın ve tüm sülalesi gibi gözlerinin renkli olmasıyla ve güzellikleriyle fazlaca övünür. İçeri girer girmez çığlık çığlığa;
"Oha QueenBee ne kadar zayıflamışsın çabuk git kilo al öleceksin bu ne haaaaallllll!" diyerek beni utandırmak oldu. İşin garibi abartılacak kadar zayıf değilim ve kendisi zayıflamak için her yolu denerken ve kilolarından yakınırken bana neden böyle bir yaklaşımda bulundu anlamadım. Sonra yemek masasına geçtik kısır yapmışlar bende içinde bulgur olan hiçbirşey yiyemem.
"X teyzeciğim ben kısır almayayım" dedim.
"Neden dokunuyor mu?" dedi.
"Evet" dedim. Akabinde dakikalarca kısır sevilmez mi? Kısır yenmez mi? Kısırdan daha güzel birşey mi var bu dünyada ? Ay vallla ben yerim hiç umrumda değil gibi ailece kısır sevgisi üzerine söyleşilerde bulundular. Ne diyeceğimi bilemedim. Bulgur yiyemememe lanet ettim, kendimi kısıra karşı çok suçlu hissettim, madem kısır sevmiyorum yaşamamın da bir anlamı yokmuş demekki, öldürün beni demek istedim.. Anneanneside 50 yaşlarında genç bir kadındır, gördüğü her hamarat kızı erkek arkadaşıma övmeyi çok sever ve hamaratlığıyla çok övünür, sürekli övgü bekler. Biraz içten pazarlıklı olduğuna inanırım.. Onunla girdiğimiz diyalog:
Anneanne: Tatlıyı da ben yaptım.
Ben: Öyle mi çok güzel olmuş elinize sağlık.. (=
Anneanne: Aslında şerbeti soğumuş dökmem gerekiyordu ama sıcakken dökmüşüm. Böyle oldu işte.
Ben: Yoo yo gayet güzel olmuş elinize sağlık..
Anneanne: Komşu çağırdı acele ettim bende şerbet soğumuş sandım döküverip çıktım hemen tüh..
Ben: Ben beğendim. Elinize sağlık.
Anneanne: Şerbet soğusaydı daha güzel olacaktı ama !
Ben: ?!.
İşin garibi resmen sinirlendi. Yani cevap olarak ne vermeliydim, neyi yanlış söyledim bilmiyorum.. Velhasıl kelam bu şekilde muhabbetlerimiz kısır bir döngüye dönüşüyor işte. Tüm akşam tanımadığım insanlar hakkında muhabbetler edip, espriler yapıp benimde konuşmamı bekliyorlar. Bense sadece gülümseyebiliyorum. Sonunda annesi imalı imalı "
QueenBee'de bize bir alışamadı!" dedi. Teyzesi de, "
QueenBee'nin duruşu bu. İlk gördüğümde çekiniyor sandım ama sonra 1-2 kere daha gördüm ve kararımı verdim onun duruşu bu." dedi. Benim insanlara zor alışma huyuma bir de onların bana oldukça garip gelen tavırları eklenince beni hiçbir zaman sevip aralarına almayacaklar hissine kapıldım. O gece üniversite okuduğumuz şehre tüm dönüş yolunda
"beni sevmiyolar yeaaa, sevmiceklerde işte!" diye saatlerce salya sümük ağladım. Erkek arkadaşımda önce;
"Bu kadar ağlaman normal değil bak sana bişey mi dediler QueenBee, dönmeden söyle gözünü seveyim ne dediler ne yaptılar sana?!" diye sinir krizleri geçirdi. Sonra olayın benim şahsımdan kaynaklı olduğunu anlayınca
"Bak sevmemiş olabilirsin, sevmediysen daha az görüşürüz, hatta hiç görüşmek zorunda da değilsin.." diye beni sakinleştirmeye çalıştı. Ama benim istediğim bu değil. Onlara alışmamın bir yolu yokmudur ? Biliyorum sevmek zorunda değilim, saygı duymak zorundaym. Ama arkasından kötü, soğuk diye konuşulan bir gelin olmak istemiyorum. Evlenince ve aynı şehirde yaşamaya başlayınca alışır mıyım ? Varmı benim gibi birlikte olduğu kişinin ailesine zor da olsa alışmış biri ? Kansere bile çare olan şu dünyada benim içinde bir umut var mıdır...
EDİT= Kızım sende böyle yalı kazığı gibi durma acık muhabbet şeet diyecek arkadaşlara itafen;
Onuda denedim ama daha da saçma oluyor. Mesela şöyle bir muhabbet açtım açmaz olaydım:
Ben: Cem'cim karne almışsınız, bugün söyle bakalım karne nasıl ihihi (=
Cem: Kötü yea.
Ben: Olsun olsun, olur öyle, kaça geçtin ? (=
Cem: Geçmedim.
Ben: Sınıfta mı kaldın ?
Cem: Yoo, ara dönemdeyiz biz sene sonunda sınıf geçiyoruz ?!
Teyzesi: Aaa QueenBee şubat ayındayız ne sınıf geçmesi yahu ?
Kimden geldiğini anlayamadığım cümle: Birde öğretmen olacaksın QueenBee ahah.
Ben: Kem küm. Şey. Evet. İhihi. Tabi ya şubat.. Üniversitede başka oluyoda. (Akabinde derin bir sessizlik)
İşte bu yüzden ağzımı açmıyorum. Herşeye gülümsemekle yetiniyorum.