- 12 Temmuz 2006
- 35.026
- 30.400
- 60
AŞAĞIDAKİ YAZILAR EMRE YILMAZ IN ŞEYTANIN FISILDADIKLARI KİTABINDAN
AŞK,EVLİLİK,İHANET
Fakir bir adam için karısı sahip olduğu tek şeydir.
Terketmek üzere olan kadının çektiği ilk silah kendi cinselliğidir;
ama o silahla genelde kendini vurur.
Evliliğin aşkı öldürdüğü söylenir.
Bu akılcıların tipik düz çizgili neden-sonuç yanılmalarından biridir.
Doğrusu şöyledir: aşkın beklenen ölümünün evlilik sırasında gerçekleşmesi
sık rastlanan bir tesadüftür sadece.
Aşkın ömrü zaten kısadır, ölümü de hep ama hep doğal nedenlerledir.
"Değişeceğim" sözü ilişkilerimizi düzeltmekte kullandığımız bir bozuk paradır.
...gerçekten aşık olamayanlar ve hiçbir zaman olamayacaklar aşkın tüm sorumluluğunu sadakat sanırlar.
Ne büyük yanılgı!
Aşkta oysa bir tek sorumluluk vardır...
Aşk.
Sadakat, saygı, ihanet, iffet...Bütün bunlar o sorumluluğu biraz daha sürdürmeye yarayan oyunlardır.
Sevmekten usanmak başkadır; sevmemek başka.
"Seni hala seviyorum sevgilim.Ama bu aralar sevmekten usandım".
Bu dili konuşan aşıklar ne kadar azdır.
Kendimizi her zaman bir papatya falına hapsederiz.
Seven erkek üç yılda, seven kadın ise yedi yılda bıkar.
Aşkın en barbat yanı da aradaki bu dört senedir zaten.
Tehlikeli bir ihanet oyununa başlayanlar sanırlar ki sadece kaybederlerse bir bedel ödeyecekler.
Halbuki tehlikeli ihanet oyunların ters bir kuralı vardır:
kazananlar her zaman kaybedenlerden daha çok bedel öderler.
Üstelik çoğu zaman herkesin ödeyeceği bedel apaçık ortadadır.
Tehlikeli oyunları bu kadar cazip kılan ise, bedellerin asla peşin istenmemesidir.
Kader, verdiği hazza kıyasla en fahiş bedeli işte bu yüzden ihanet oyuncularından talep eder.
Ve oyuncular en ağır senetleri çarçabuk imzalar ve atlarlar sahneye.
Ne doğrunun ne de yalanın yüzde yüzü yoktur.
Ama ben %80 ve üstüne müteşekkir olmayı;
%50 ve üstüne rıza göstermeyi;
%30 ile %50 arasına katlanmayı öğrendim.
Yoksa tek bir dostum veya sevgilim kalmazdı yahu.
Yalan ise %30 ve altından başlar.
İtiraf...
yepyeni ufak yalanlar söylenerek anlatılan eski bir yalandır.
Erkekler ve kadınlar affetmek ve unutmak konusunda da biraz farklıdırlar.
Erkek çabuk unutur; ama asla affetmez.
Kadın derhal afferder; ama asla unutmaz.
Unutmak değil - çünkü bu mümkün de değildir.
Ama hatırlamamaya çalışmak -işte bu hayatta erken kazanılması gereken bir meziyettir
AŞK,EVLİLİK,İHANET
Fakir bir adam için karısı sahip olduğu tek şeydir.
Terketmek üzere olan kadının çektiği ilk silah kendi cinselliğidir;
ama o silahla genelde kendini vurur.
Evliliğin aşkı öldürdüğü söylenir.
Bu akılcıların tipik düz çizgili neden-sonuç yanılmalarından biridir.
Doğrusu şöyledir: aşkın beklenen ölümünün evlilik sırasında gerçekleşmesi
sık rastlanan bir tesadüftür sadece.
Aşkın ömrü zaten kısadır, ölümü de hep ama hep doğal nedenlerledir.
"Değişeceğim" sözü ilişkilerimizi düzeltmekte kullandığımız bir bozuk paradır.
...gerçekten aşık olamayanlar ve hiçbir zaman olamayacaklar aşkın tüm sorumluluğunu sadakat sanırlar.
Ne büyük yanılgı!
Aşkta oysa bir tek sorumluluk vardır...
Aşk.
Sadakat, saygı, ihanet, iffet...Bütün bunlar o sorumluluğu biraz daha sürdürmeye yarayan oyunlardır.
Sevmekten usanmak başkadır; sevmemek başka.
"Seni hala seviyorum sevgilim.Ama bu aralar sevmekten usandım".
Bu dili konuşan aşıklar ne kadar azdır.
Kendimizi her zaman bir papatya falına hapsederiz.
Seven erkek üç yılda, seven kadın ise yedi yılda bıkar.
Aşkın en barbat yanı da aradaki bu dört senedir zaten.
Tehlikeli bir ihanet oyununa başlayanlar sanırlar ki sadece kaybederlerse bir bedel ödeyecekler.
Halbuki tehlikeli ihanet oyunların ters bir kuralı vardır:
kazananlar her zaman kaybedenlerden daha çok bedel öderler.
Üstelik çoğu zaman herkesin ödeyeceği bedel apaçık ortadadır.
Tehlikeli oyunları bu kadar cazip kılan ise, bedellerin asla peşin istenmemesidir.
Kader, verdiği hazza kıyasla en fahiş bedeli işte bu yüzden ihanet oyuncularından talep eder.
Ve oyuncular en ağır senetleri çarçabuk imzalar ve atlarlar sahneye.
Ne doğrunun ne de yalanın yüzde yüzü yoktur.
Ama ben %80 ve üstüne müteşekkir olmayı;
%50 ve üstüne rıza göstermeyi;
%30 ile %50 arasına katlanmayı öğrendim.
Yoksa tek bir dostum veya sevgilim kalmazdı yahu.
Yalan ise %30 ve altından başlar.
İtiraf...
yepyeni ufak yalanlar söylenerek anlatılan eski bir yalandır.
Erkekler ve kadınlar affetmek ve unutmak konusunda da biraz farklıdırlar.
Erkek çabuk unutur; ama asla affetmez.
Kadın derhal afferder; ama asla unutmaz.
Unutmak değil - çünkü bu mümkün de değildir.
Ama hatırlamamaya çalışmak -işte bu hayatta erken kazanılması gereken bir meziyettir