Töre
'Kimse kızdan söz etmemişti. Hiç kimse, ‘Vah yazık, kız da gencecikmiş!’ dememişti. O, suçluydu çünkü. Töreleri çiğnemiş, birçok gencin de ölümüne sebep olmuştu. Öyle ya; kadınların kalbi olamazdı, sevme hakları yoktu onların! Kadın.. Günah keçisi.. Kendi soyu tarafından yok edilen tek canlı türü.’ Böyle anlatıyor Emine Güllüoğlu töreye kurban giden kadınları...
Emine Güllüoğlu ortaokul mezunu bir yazar. Şanlıurfa’da yayımlanan Gap Gündemi gazetesinde köşe yazarlığı yapıyor. Bize Sevmek Yasak ve Seni Yüreğimde Götürdüm adlı iki kitabı daha bulunuyor.
Bir kan davasının sonlandırılması için küçük yaşlarda evlendirilen
iki genç kızın dramı. Roman kahramanlarının halen hayatta
olduğu bir trajedi, yani Doğu'nun hazin hikâyesi; Töre...
Töre berdel, kuma ve kan davasına, en çok da bu yüzden kadınların öldürülmesine dikkat çekiyor.
‘ Bacım, töre kanunları varken sana gelinlik haram!
Ağabeyime avrat gerekti, beni berdel ettiler.
Ablam gibi benim de düşlerime girdiler.
Yaktılar, yıktılar… Bizleri viran ettiler.’
‘ Köy meydanı, ana baba günü olmuştu. Evlenirken giyemediği
beyaz gelinliği, işte şimdi giymişti yavrum. Ama kefen olarak.
Göğsüme vura vura ağıtlar yakıyordum. Önceleri acımı susarak
yaşardım; ama artık susmam mümkün değildi. Yıllanmış ateşler
vardı yüreğimde. Bir patlamaydı yaşadığım… Bu kızlar, yıllar önce
ölmüşlerdi zaten! Baran, Zelal, Fatma, Yıldız, Leyla... Törelerin
soldurduğu birer çicekti onlar. ’
Töre, zulmün maskesi! Nice canlar yakmış, nice umutları un ufak
etmiş, nice aşkları kanatmış... O konuştukça insanlık susmuş.
Gökkubbenin çehresi değişmiş bu katı cehalet karşısında. Bu sese
kulak verin! Acının yazgıya dönüştüğü Töre’de, bizlerden şahit
olmamız isteniyor...
Bu romanda, bir beldenin -topyekûn- zulme teslim oluşuna
tanık olacaksınız! İşte gerçek bir yaşam öyküsü... Okuduklarınıza inanamayacak, gözyaşlarınızı tutamayacaksınız