- 9 Eylül 2007
- 21.429
- 66.507
-
- Konu Sahibi Sylvia Plath
- #41
Ayrıca 19 yaşındaki görümceniz hakkında da konu açmışsınız bu seferde çok karışıyor çok bilmiş, alışverişlerime karıştı, akıl verdi diye ki bu daha 19 yaşında onu bile sorun etmişsiniz. Sonra işte zaten erkenden nişanlanmışsınız çabuk karar vermişsiniz ama aklınız hala eski sevgilinizdeymiş filan böyle isteksiz gönülsüz olursa bu işler tabii herkesle geçinmeye, iyi taraf olmaya çalışmak yerine açık arayıp durursunuz. Biri için çok karıştı der, diğeri için hiç gelmedi de yok kendisi hiçbirşey hazırlamamış da, yok kaynanaya bunu da mı sen yaptın demeler de filan ne istediğinizi bir bilin önce. Kimse ne yemek hazırlamak ne evine yardım etmek zorunda ki eski konunuza istinaden de yapsa bile karıştı diyecekmişsiniz.
Kaynana olsa gelin yufkadan börek yapsa, hııı neden elde açmamış der.şuradan çıkardığım sonuç; konu sahibi allah senin kaynanalığından korusun gelinleri.. bu ne dırdır yahu..
eltin çalışıyo mu o önemli bence kadın çalışıyosa senin misafirlerin için yemek hazırlamak zorunda hissetmemiştir kendini.. ha çalışmıyosa bile evine o kadar insanı kabul etmekte istemeyebilir.. normal yani, bide yardım etmedi demişsiniz adetinizi bilmem ama çeyizi kız tarafı serer zaten belki o da ben karışmayayım diye düşünmüştür, sonuçta orda senin akrabaların arkadaşların var yabancı kalmıştır filan.. çeyiz serenleri doyurmakta kayınvalidenin görevi kadın da evini açmış ne güzel senin yeni eşyaların kullanılmasın diye.. ama bu evlilik hazırlığı dönemlerinde oluyo böyle şeyler seni anlıyorum ben herşeye herkese takıyo insan.. bende görümceye kayınvalideye ona buna şuna herkese taktım.. niye böyle yapmadı niye şöyle yapmadı... beklentiye girince mutlu olamıyo insan.. valla baktım ben eşime yansıtıyorum artık kimseyi takmıyorum ben üstüme düşenleri yapıyorum çekiliyorum sende öyle yap düğününün tadını çıkar.Herkese merhaba. Daha önce birçok kez bahsettim ama yine kısaca anlatayım. düğünüme bir aydan daha az bir süre kaldı. Tüm bu süreç içinde görümcem ve eltimi gözlemlemek için çok fırsatım oldu. Görümcemle ilgiyi konuyu burada hep beraber tartıştık ve mesafeli olma kararı aldık hepinizle :) Şuan mesafemden dolayı bir sorun yok aramızda. 'nasılsın canım' tarzı bir soruya 'iyiyim canım sen' demeyi ve uzatmamayı öğrendim en sonunda.
Eltime gelince, eltim çok soğuk bir insan ‘öyleyse ona da mesafeli ol o zaman' diyeceksiniz, haklısınız. Ben de tam bu konuda bir şey sormak istiyorum size.
Bir hafta önce çeyizim gitti, eşyalarımı yerleştirdik. Yerleştirirken, eltim (aynı sitenin aynı katında karşı karşıyayız) yabancı gibi, eşyalarımı ve bizi temizlik yaparken izleyip izleyip evine gitti. Yüzünde sahte bir gülümsemeyle gün boyu anahtar elinde gelip gitti. Yardımına zaten ihtiyacımız yoktu ama formaliteden bile olsa sorabilirdi. Onun öncesinde anlatmam gereken başka bir şey var. Yine bu nişanlılık dönemimde evimi görmeye gittiğimizde, eşyalarım vb henüz seçilmediği için ev boştu ve mecburen eltimlere geçtik. Ama şöyle bir şey var: kayınvalidem, kayınpederim, görümcem vb de bizle geldiği için geçmeye mecbur kaldık bir nevi. Yoksa inanın ben o boş evde oturmayı yeğlerdim ki zaten merdivenleri çıkar çıkmaz direk evime yönlendim ‘acelen ne ‘ diye gülerek beni eltimin evine yönlendirdiler. Yani mecburen girmek zorunda kaldım. Eltim akşama doğru yiyecek bir şeyler hazırladı hepimize, yedik geldik vb. O olay öyle kapandı.
Çeyizlerimizi götürdüğümüzde, ben yine direkt evime girmek istedim fakat çeyizimi taşıyan araba (içinde eşim, kayınpederim vardı) bizden geç geldiği için yine kayınvalidem bizi eltimin evine soktu. Eltim kapıyı açmasına rağmen ‘ne içeri girin’ dedi ne de buyur etti. Neyse girdik. Biraz sonra araba geldi ve hemen çıktık. Eşyalarımı yerleştirmeden temizlik vb yaptık bayağı. Akşam oldu ve acıktık haliyle. Kayınvalidem tutturdu yine: ‘x sofrayı hazırladı sizi bekliyor’ Aç olmama rağmen zerre kadar gidesim olmasa da ayıp olmasın diye gittik. Orada eşimin teyzesinin evli kızları vardı iki tane de. Çok sıcakkanlı kadınlardı. Sofrada kurabiye, börek tarzı şeyler vardı bir de lahmacun getirtmişlerdi. Yerken eltimin yaptığını düşündüğüm şeyleri soruyordum kayınvalideme ama her seferinde ‘şunu kardeşimin kızı bunu diğer kızı’ vb diyerek geçiştirdi. Baktım sofrada bir börek bir de kete vardı ‘bunları da sen yaptın değil mi anne’ dedim ve güldüm o da gülerek evet dedi. Dün yapıp getirdim. Yani eltim bir kurabiye bile yapma gereği duymamıştı. Bize değil, kendi kayınvalidesine yapabilirdi. Ya da en azından kadın o yoğunlukla bir tepsi kete, bir tepsi börek açmak zorunda kalmayabilirdi. Ta evinde hazırlayıp getirmiş. İçimden öyle bozuldum ki. Madem eltimin bir tane emeği yok bu sofrada ne diye bizi ‘x sofra hazırlamış ,’ diyerek oraya götürüyorsun. Bizim evde sofra kurup yeseydik madem.
Neyse kızlar soruma geleyim, çok uzattım. Düğünümden bir hafta önce, son rötuşlar için yine gideceğiz evime. Fakat kayınvalidem yine tutturacak ‘biraz orada oturalım sonra geçelim’ diye. Ben bu sefer böyle olmasını istemiyorum. Direkt evime geçmek ve yemek saati gelince dışarıdan bir şeyler getirtmek istiyorum. Bu konu beni şimdiden çok geriyor. Çünkü kayınvalidem yine 'x sofra hazırladı' deyip bizi oraya götürecek. Sizce haksız mıyım?
Herkese merhaba. Daha önce birçok kez bahsettim ama yine kısaca anlatayım. düğünüme bir aydan daha az bir süre kaldı. Tüm bu süreç içinde görümcem ve eltimi gözlemlemek için çok fırsatım oldu. Görümcemle ilgiyi konuyu burada hep beraber tartıştık ve mesafeli olma kararı aldık hepinizle :) Şuan mesafemden dolayı bir sorun yok aramızda. 'nasılsın canım' tarzı bir soruya 'iyiyim canım sen' demeyi ve uzatmamayı öğrendim en sonunda.
Eltime gelince, eltim çok soğuk bir insan ‘öyleyse ona da mesafeli ol o zaman' diyeceksiniz, haklısınız. Ben de tam bu konuda bir şey sormak istiyorum size.
Bir hafta önce çeyizim gitti, eşyalarımı yerleştirdik. Yerleştirirken, eltim (aynı sitenin aynı katında karşı karşıyayız) yabancı gibi, eşyalarımı ve bizi temizlik yaparken izleyip izleyip evine gitti. Yüzünde sahte bir gülümsemeyle gün boyu anahtar elinde gelip gitti. Yardımına zaten ihtiyacımız yoktu ama formaliteden bile olsa sorabilirdi. Onun öncesinde anlatmam gereken başka bir şey var. Yine bu nişanlılık dönemimde evimi görmeye gittiğimizde, eşyalarım vb henüz seçilmediği için ev boştu ve mecburen eltimlere geçtik. Ama şöyle bir şey var: kayınvalidem, kayınpederim, görümcem vb de bizle geldiği için geçmeye mecbur kaldık bir nevi. Yoksa inanın ben o boş evde oturmayı yeğlerdim ki zaten merdivenleri çıkar çıkmaz direk evime yönlendim ‘acelen ne ‘ diye gülerek beni eltimin evine yönlendirdiler. Yani mecburen girmek zorunda kaldım. Eltim akşama doğru yiyecek bir şeyler hazırladı hepimize, yedik geldik vb. O olay öyle kapandı.
Çeyizlerimizi götürdüğümüzde, ben yine direkt evime girmek istedim fakat çeyizimi taşıyan araba (içinde eşim, kayınpederim vardı) bizden geç geldiği için yine kayınvalidem bizi eltimin evine soktu. Eltim kapıyı açmasına rağmen ‘ne içeri girin’ dedi ne de buyur etti. Neyse girdik. Biraz sonra araba geldi ve hemen çıktık. Eşyalarımı yerleştirmeden temizlik vb yaptık bayağı. Akşam oldu ve acıktık haliyle. Kayınvalidem tutturdu yine: ‘x sofrayı hazırladı sizi bekliyor’ Aç olmama rağmen zerre kadar gidesim olmasa da ayıp olmasın diye gittik. Orada eşimin teyzesinin evli kızları vardı iki tane de. Çok sıcakkanlı kadınlardı. Sofrada kurabiye, börek tarzı şeyler vardı bir de lahmacun getirtmişlerdi. Yerken eltimin yaptığını düşündüğüm şeyleri soruyordum kayınvalideme ama her seferinde ‘şunu kardeşimin kızı bunu diğer kızı’ vb diyerek geçiştirdi. Baktım sofrada bir börek bir de kete vardı ‘bunları da sen yaptın değil mi anne’ dedim ve güldüm o da gülerek evet dedi. Dün yapıp getirdim. Yani eltim bir kurabiye bile yapma gereği duymamıştı. Bize değil, kendi kayınvalidesine yapabilirdi. Ya da en azından kadın o yoğunlukla bir tepsi kete, bir tepsi börek açmak zorunda kalmayabilirdi. Ta evinde hazırlayıp getirmiş. İçimden öyle bozuldum ki. Madem eltimin bir tane emeği yok bu sofrada ne diye bizi ‘x sofra hazırlamış ,’ diyerek oraya götürüyorsun. Bizim evde sofra kurup yeseydik madem.
Neyse kızlar soruma geleyim, çok uzattım. Düğünümden bir hafta önce, son rötuşlar için yine gideceğiz evime. Fakat kayınvalidem yine tutturacak ‘biraz orada oturalım sonra geçelim’ diye. Ben bu sefer böyle olmasını istemiyorum. Direkt evime geçmek ve yemek saati gelince dışarıdan bir şeyler getirtmek istiyorum. Bu konu beni şimdiden çok geriyor. Çünkü kayınvalidem yine 'x sofra hazırladı' deyip bizi oraya götürecek. Sizce haksız mıyım?
Bence biraz fazla takiyorsun kafaya bunlar çok küçük şeyler önünde daha zor hayat yarışı var boşver eltiyi gorumceyi insanları degistiremeyiz belki onun yapısı öyledir sen düğününü düşün sana tavsiyem gitmicem deme dugun zamanı tatsızlık çıkarma birgun daha git sonra ıster gidersin ıster gitmezsin
eltinizden bır beklentınız olmasın..tabı madem gıtmek ıstemıyorsunuz rahatsızlık duyuyorsunuz evde bırseyler yapıp getırın kayınvalıdenızde dahıl sıze yetecek kadar hee eltınız sıze gecer yada gecmez ama sızde daha huzurlu olursunuz..sımdı dısarıdan alıcaz desenız ne gerek var der fakat sız yanınızda getırdıgınız ıcın bısey dıyemez dıye dusunuyorum :)
eltin ziyade kv az degil
onu pohpohladıgı için böyle davranıyor
Herkese merhaba. Daha önce birçok kez bahsettim ama yine kısaca anlatayım. düğünüme bir aydan daha az bir süre kaldı. Tüm bu süreç içinde görümcem ve eltimi gözlemlemek için çok fırsatım oldu. Görümcemle ilgiyi konuyu burada hep beraber tartıştık ve mesafeli olma kararı aldık hepinizle :) Şuan mesafemden dolayı bir sorun yok aramızda. 'nasılsın canım' tarzı bir soruya 'iyiyim canım sen' demeyi ve uzatmamayı öğrendim en sonunda.
Eltime gelince, eltim çok soğuk bir insan ‘öyleyse ona da mesafeli ol o zaman' diyeceksiniz, haklısınız. Ben de tam bu konuda bir şey sormak istiyorum size.
Bir hafta önce çeyizim gitti, eşyalarımı yerleştirdik. Yerleştirirken, eltim (aynı sitenin aynı katında karşı karşıyayız) yabancı gibi, eşyalarımı ve bizi temizlik yaparken izleyip izleyip evine gitti. Yüzünde sahte bir gülümsemeyle gün boyu anahtar elinde gelip gitti. Yardımına zaten ihtiyacımız yoktu ama formaliteden bile olsa sorabilirdi. Onun öncesinde anlatmam gereken başka bir şey var. Yine bu nişanlılık dönemimde evimi görmeye gittiğimizde, eşyalarım vb henüz seçilmediği için ev boştu ve mecburen eltimlere geçtik. Ama şöyle bir şey var: kayınvalidem, kayınpederim, görümcem vb de bizle geldiği için geçmeye mecbur kaldık bir nevi. Yoksa inanın ben o boş evde oturmayı yeğlerdim ki zaten merdivenleri çıkar çıkmaz direk evime yönlendim ‘acelen ne ‘ diye gülerek beni eltimin evine yönlendirdiler. Yani mecburen girmek zorunda kaldım. Eltim akşama doğru yiyecek bir şeyler hazırladı hepimize, yedik geldik vb. O olay öyle kapandı.
Çeyizlerimizi götürdüğümüzde, ben yine direkt evime girmek istedim fakat çeyizimi taşıyan araba (içinde eşim, kayınpederim vardı) bizden geç geldiği için yine kayınvalidem bizi eltimin evine soktu. Eltim kapıyı açmasına rağmen ‘ne içeri girin’ dedi ne de buyur etti. Neyse girdik. Biraz sonra araba geldi ve hemen çıktık. Eşyalarımı yerleştirmeden temizlik vb yaptık bayağı. Akşam oldu ve acıktık haliyle. Kayınvalidem tutturdu yine: ‘x sofrayı hazırladı sizi bekliyor’ Aç olmama rağmen zerre kadar gidesim olmasa da ayıp olmasın diye gittik. Orada eşimin teyzesinin evli kızları vardı iki tane de. Çok sıcakkanlı kadınlardı. Sofrada kurabiye, börek tarzı şeyler vardı bir de lahmacun getirtmişlerdi. Yerken eltimin yaptığını düşündüğüm şeyleri soruyordum kayınvalideme ama her seferinde ‘şunu kardeşimin kızı bunu diğer kızı’ vb diyerek geçiştirdi. Baktım sofrada bir börek bir de kete vardı ‘bunları da sen yaptın değil mi anne’ dedim ve güldüm o da gülerek evet dedi. Dün yapıp getirdim. Yani eltim bir kurabiye bile yapma gereği duymamıştı. Bize değil, kendi kayınvalidesine yapabilirdi. Ya da en azından kadın o yoğunlukla bir tepsi kete, bir tepsi börek açmak zorunda kalmayabilirdi. Ta evinde hazırlayıp getirmiş. İçimden öyle bozuldum ki. Madem eltimin bir tane emeği yok bu sofrada ne diye bizi ‘x sofra hazırlamış ,’ diyerek oraya götürüyorsun. Bizim evde sofra kurup yeseydik madem.
Neyse kızlar soruma geleyim, çok uzattım. Düğünümden bir hafta önce, son rötuşlar için yine gideceğiz evime. Fakat kayınvalidem yine tutturacak ‘biraz orada oturalım sonra geçelim’ diye. Ben bu sefer böyle olmasını istemiyorum. Direkt evime geçmek ve yemek saati gelince dışarıdan bir şeyler getirtmek istiyorum. Bu konu beni şimdiden çok geriyor. Çünkü kayınvalidem yine 'x sofra hazırladı' deyip bizi oraya götürecek. Sizce haksız mıyım?
Bunda bi şey yok açık açık kayınvalidene oraya gitmek istemediğini söyle.Hatta usule uygun olursa x bizi hep davet etti bu sefer dışarıda yiyelim lütfen ayıp oluyor artık.ben gitmek istemiyorum de.kv zaten anlar senin ne demek istediğini.keşke karşılıkı oturmasaydınız.mecburen hep karşılaşacaksınız.
Eltinize suç bulamam. Kv niz kendi evi gibi buyur etmiş. Belki eltinizin rızası yoktu. Siz de zaten istemeye istemeye gitmişsiniz. Bu sefer böyle olmasın o zaman, direk evinize geçin ve yemek saati dışarıdan yiyin. Sanki şey gibi olmuş, aynı katta ev aynı ev gibi. Gidilir gelinir vs... Yani orada tanıdık bir kapı var diye sürekli gitmek olmaz sonuçta siz ayrı ev olacaksınız.
Eltinin gözünden bakmayı deniyorum şimdi olaya
Belki onun evi döşenirken kimse yardım etmedi temizliğe, kendileri yaptılar yoruldular
Ayrıca senin evini temizlemek zorunda değil ki,
Siz evlenene kadar sizin eve her gelişinizde kv ona geçmek isteyecek kim ister habire kv misafir etmeyi dimi
Siz evlenip ev kuracaksınız diye kadın hep rahatsız olacak, o gün uzanmak isteyecek belki, belki yorgun
Evinde haftada bilmem kaç kere o kadar kişiye yemek hazırlamak zorunda da değil
Bence eltiniz gayet normal davranıyor tepkisi kv dir belkide
Oraya gittiğinizde neyi kim yapmış yerine yiyip teşekkür edin.
İşte ben de bunu anlamıyorum ya. Eltim bizi evine almak bile istemiyor, buyur bile etmiyor, yüzünü görseniz. Ama ben İstemede, sözde, nişanda, evime her geldiğinde, bana bir 'nasılsın' dememesine rağmen çok insancıl davrandım ona. Buradaki arkadaşların birçoğu çok ezberden konuşuyor, işler gerçek hayatta biraz farklı yürüyor maalesef.
Ben eltime sık sık gelip gitmek istemediğimi, elektiriklerimizin uyuşmadığını nişanlımada söyledim ki zaten o da bana hak verdi. Kendisi, eltim yüzünden abisiyle sık sık görüşemiyor. Eltim kendisi herkese karşı soğuk olduğu gibi, kardeşlerinde öyle olmasını istiyor sanırım.Kayınvalideme bu konuda dur demenin vakti geldi, usulünce tabii.