Elizabeth Taylor

okypete

Nirvana
Kayıtlı Üye
28 Mart 2008
84.873
40.715
Elizabeth Rosemond Taylor (d. 27 Şubat 1932)Yahudi asıllıdır. İki kez Oscar kazanmış İngiliz oyuncu. Taylor geçirdiği bir ameliyat sırasında tıbbi anlamda 5 dakika ölü kalmıştır. CNN'de yayınlanan Larry King Live isimli programda kendisi yaşadıklarını şöyle anlatmıştır:

"Michael Todd'un (uçak kazasında kaybettiği 3. eşi) ruhuyla karşılaştım. Ben de onunla burada kalmak istediğimi söyledim, fakat o bana dünyaya geri dönmem gerektiğini ve daha vaktimin gelmediğini söyledi. Onun aşkı ve sevgisi beni tekrar yaşama döndürdü."


Doğum adı Elizabeth Rosemond Taylor
Doğum 27 Şubat 1932 (1932-02-27) (77 yaşında)
Hampstead, Londra, İngiltere
Diğer adları Liz Taylor
Aktif yılları 1942 - 2003
Evlilik Conrad Hilton Jr. (1950-1951)
Michael Wilding (1952-1957)
Mike Todd (1957-1958)
Eddie Fisher (1959-1964)
Richard Burton (1964-1974)
Richard Burton (1975-1976)
John Warner (1976-1982)
Larry Fortensky (1991-1996)
Akademi Ödülleri

En İyi Kadın Oyuncu
1960 BUtterfield 8
1966 Who's Afraid of Virginia Woolf?
BAFTA Ödülleri

En İyi Kadın Oyuncu
1966 Who's Afraid of Virginia Woolf?
Altın Küre Ödülleri

En İyi Kadın Oyuncu - Drama
1959 Suddenly, Last Summer
Cecil B. DeMille Ödülü
1985 Lifetime achievement
 
menekşe gözlü yıldız. ben bu renk göz hiç görmedim. etrafımda...

beautymarktaylor.jpg
 
Son düzenleyen: Moderatör:
c22gka67qpjt6aq21.jpg


elizabeth_taylor.jpg


Hayatının sırları bu kitapla açığa çıkıyor
J. Randy Taraborrelli'nin yazdığı 'Elizabeth' adlı kitapta; eşcinsel bir baba ile zorba bir anneye sahip olan Elizabeth Taylor'ın nasıl bir yıldız olduğu anlatılıyor.
Safir mavisi gözleri ve güzelliğiyle beyazperdenin efsaneleri arasına girmeyi başaran Elizabeth Taylor, her daim, herkesin merak ettiği bir isim oldu. Ünlü yazar J.Randy Taraborrelli'nin yazdığı 'Elizabeth' adlı kitap da, merak edilen her şeyi, ünlü yıldızın yaşamının bugüne kadar kapalı kalmış tüm kapılarını araladı.
EŞCıNSEL BABA
ıki kez Oscar kazanan ve 60'tan fazla filmde rol alan Taylor'ın hayatı tüm ihtişamına rağmen aslında hep zorluklarla geçmiş. Annesi Sara Taylor ve babası Francis Taylor'ın sorunlu evliliği onu en çok üzen konulardanmış. Annesinin o dönemin siyasetçilerinden Victor Cazalet ile yaşadığı yakınlığın babasını hep rahatsız ettiğinin anlatıldığı kitapta; Sara Taylor'ın eşiyle yaşadığı sorunları, eşcinsel eğilimlerine bağladığı belirtiliyor. Sara Taylor'a göre, Francis Taylor homoseksüeldi! Kitapta anlatıldığına göre; Sara Taylor, kızının başarılı bir oyuncu olmasını istiyor ve ona bu konuda aşırı baskı uyguluyordu. 12'sindre sinema ile tanışan Elizabeth Taylor ise güzelliği ile kariyer basamaklarını hızla tırmandı. Taylor, mutluluğu ise eşlerinde aradı. 8 kez evlenen menekşe gözlü yıldızın her evliliği hayalkırıklığıyla sonuçlandı. Şimdi 76 yaşında olan efsane yıldız, vaktini AIDS hastalarına ve hayır işlerine adayarak geçiriyor


alımtıdır
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Elizabeth-taylor.jpg



--------------------------------------------------------------------------------

Menekşe gözler 70 yaşında 27/02/2002
Beyazperdeyle 10 yaşında tanışan Taylor, ilk Oscar'ını 1960'da 'Butterfield 8' ile aldı. 'Kim Korkar Hain Kurttan?' ile ikinci Oscar'ını aldığında 34 yaşındaydı.
Elizabeth Taylor, 1940'lardan beri bir Hollywood yıldızı. Oscar'ları, kazandığı paralar, kocaları ve dostları ile her zaman gündemde kalmayı bildi. Sinema dünyası bugün onun 70. yaşını kutluyor
ıSTANBUL - Sinema tarihinin unutulmaz yıldızlarından Elizabeth Taylor, bugün 70'inci yaşgününü kutluyor. Aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen, o hâlâ herkesin gözünde 'menekşe gözlü genç kadın'. Zaman ondan bir şeyler götürmek yerine ona hep bir şeyler kazandırmış olmalı ki 50'li yılların kraliçesi tahtını hâlâ koruyor.
Amerikalı bir ailenin çocuğu olmasına rağmen Londra'da doğan Elizabeth Taylor, eğitimini tamamladığı ve çocukluk yıllarını geçirdiği bu şehirden ıkinci Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında, ailesiyle Amerika'ya gitmek üzere ayrılmış. Kendisiyle birlikte götürdüğü ıngiliz aksanı ve ıngiliz eğitiminin etkisi ise geride kalan ıngilizlerin gurur kaynağı olmuş. Ünlü oyuncunun beyazperdeyle ilk tanışması 10 yaşında rol aldığı 'There's One Born Every Minute' (Her Dakika Bir Doğum Olur) sayesinde oldu.
Nazik, esprili ve gerçekçi
Sinema dünyasına küçük yaşlarında adım atan hemen hemen bütün oyuncuların ilerleyen yıllarla beraber uyuşturucunun ve alkolün pençesine düştüğü ve de özel yaşamlarında bir türlü mutluluğu yakalayamadığına dair bir Hollywood gerçeği vardır. Oysa ki, hayranlarının ve arkadaşlarının, oyunculuk kariyerine çok küçük yaşlarda başlayan Taylor hakkında söyledikleri bu yaygın kanıyı adeta yalanlıyor. Çünkü onlara göre 'Liz, her zaman arkadaş canlısı, nazik, esprili ve gerçekçi bir insan'.
1944 yılında 'Jane Eyre' filminde büyüleyici güzelliğiyle karşımıza çıkan Taylor, oyunculuk yeteneğini yine 1944'te çevirdiği 'National Velvet' (Büyük Yarış) filmi ile kanıtladı. Sonraki yıllarda
'Father of the Bride' (Gelinin Babası) ve 'Father's Little Dividend' gibi gençlik filmlerinde rol aldı. Taylor'ın Hollywood perdesindeki asıl parlayışı ise kendisine ilk Oscar'ını kazandıran 'Butterfield 8' filmiyle gerçekleşti. Daha sonra film çekimlerine üç yıl ara veren Taylor, 1963 yılında karşı konulamaz bir teklif üzerine beyaz perdeye döndü. 'Cleopatra' filmindeki başrolü için güzel yıldıza o dönem için rekor sayılabilecek bir rakam önerildi; bir milyon dolar...
Taylor'ın 'haklı' ünü, bütçesi ve pırıltılı sahneleriyle bir başyapıt olmasına kesin gözüyle bakılan 'Cleopatra', her ne kadar eleştirmenler tarafından pek beğenilmese de güzel oyuncunun hızını kesmedi. Taylor, kısa sürede Holywood'un efsane isimleri arasında yerini aldı. 'Who's Afraid of Virginia Woolf?'daki (Kim Korkar Hain Kurttan?) Martha rolüyle ikinci Oscar'ını aldığında henüz 34 yaşındaydı.
Oyunculuğuyla izleyiciyi büyüleyen Taylor, güzelliğiyle de birçok erkeğin başını döndürdü. Boşanmanın hiç de hoş karşılanmadığı bir dönemde, yirmi yedi yaşına gelinceye kadar üç evliliği geride bırakmıştı bile. Dördüncü kocasını bir uçak kazasında kaybetti. Ardından Richard Burton'la hâlâ unutulmayan çalkantılı evliliğini yaptı. Kocalarının sayısı sonunda yediyi bulacak, Elizabeth Taylor, güzelliği ve oyunculuğu kadar evlilikleri ve aşklarıyla da meşhur olacaktı. Trajik bir aşk hikâyesinin anlatıldığı 'A Place in the Sun' (Güneşte Bir Yer) filminin çekimleri sırasında tanıştığı kendinden 11 yaş büyük Montgomery Cliff'le yaşadığı aşkı da anmadan geçmemek gerek.
Filmlerini üç kuşak izledi
Son 20 yıldır sinemayı neredeyse bıraktı Elizabeth Taylor. Daha çok ödül törenlerinde, AIDS için düzenlenen yardım balolarında ya da 50'sinden sonra kadim dostları arasına kattığı Michael Jackson'la birlikte çıktığı medyanın karşısına. Neredeyse üç kuşak onun filmlerini izledi ve Elizabeth Taylor efsanesiyle büyüdü. Sinemaseverler onunla birlikte büyüdüler, yaşlandılar. Liz Taylor'la birlikte seyrettiğimiz, bir zamanların büyük yıldızlarından birçoğu artık hayatta değil. Ama o, hep hayata tutunmanın bir yolunu bulduğu, hiçbir zaman köşesine çekilip ölümü beklemediği için hâlâ hayat dolu. Belki sinemadan uzakta, ama hâlâ menekşe gözlü kraliçe olarak hayatın içinde; üstelik kenara çekilmeye de hiç niyeti yok. (Kültür Sanat)
 
Son düzenleyen: Moderatör:
elizabeth taylor

--------------------------------------------------------------------------------

Erkeklerim, köpeklerim, atlarım ve mücevherlerim
Elizabeth Taylor mücevherlere her zaman özel bir ilgi duydu. Bu konuda bir kitap bile yazdı. Kendi adına üç parfüm çıkarttı. Amerikan dergisi W'ye verdiği bir röportajda hayatının vazgeçilmezlerini "Erkeklerim, köpeklerim ve atlarım" diye sıralıyordu. Basın sözcüsü Dick Gutmann tarafından reddedilse de Taylor artık yaşamla ölüm arasındaki çizginin ölüme bakan köşesinde. 3 çocuğu 10 torunu olan Taylor, mirasının büyük bir kısmını ailesi yerine AIDS'le mücadele derneklerine bağışlamayı düşünüyor ve öldüğü zaman biricik aşkı Richard Burton'un ısviçre'deki mezarının yanına gömülmek istiyor.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
X