‘Elimize bıçak alıp sokağa mı çıkalım?’

_NurteN_

...
Kayıtlı Üye
17 Temmuz 2011
7.001
3.629
34
elimize-bicak-alip-sokaga-mi-cikalim-40.jpg

  • MERSİN’de vahşi bir saldırıda katledilen üniversiteli Özgecan Aslan’ın annesi Songül, babası Mehmet Aslan, cumartesi günü Bağdat Caddesi’nde E.F.B.’nin bıçak zoruyla tecavüze uğraması olayının korkutucu olduğunu söyledi. Aslan çifti, “O günden buyana çok acılar yaşadık. Hala da yaşıyoruz” dedi. Özgecan Aslan’ın annesi Songül ve babası Mehmet Aslan, FOX TV’de sabah yayınlanan İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat’e konuk oldu. Programda gazeteci Küçükkaya, “Biz ‘Özgecanımızı kaybettik. Bir daha canımız yanmasın’ dedik. Fakat Kadıköy’de yine bir olay oldu. Mehmet Bey bu işi nereye koyacağız?” diye sordu.

    Atom bombası etkisi var

    Bu konularla ilgili sadece devletten bir çözüm beklenmemesi gerektiğini ve bu olayları önlemek için sadece yasaların yeterli olmadığını savunan baba Mehmet Aslan, “Her insanın polisi kendi vicdanıdır.’ Maddeselleşmiş dünyada kötülük, ölümden daha hızlı hareket ediyor. Kim neyi görürse duyu organlarıyla, gözleriyle, kulaklarıyla, zihinleriyle bunu kopyalıyorlar. Aslında bu insanların bilinçaltında atom bombası etkisi yapıyor. Habercilik adına yapılmış olan hizmet, insanlara duyurulması, bildirilmesi, devletin, halkın bu anlamda duyarlı olmaları adına yapılan çalışmalar maalesef çok fazla hedefine varmıyor” dedi. Bu tür olayların aslında dünyanın her yerinde yaşandığını hatırlatan Aslan, ortak bir akıl üretmek için bir şûra önerisinde bulundu. Aslan şöyle dedi: “İnsanlar ‘Şeytana uydum’ diyor ya, şeytana uymaması gerektiğine ait o bilinci, şuuru nasıl oluşturacağız? Televizyonlarda onlarca, yüzlerce programda bilen insanlar sadece konuşuyor. Ama hiçbir şey yapılmıyor. Konuşmak bir çözüm değil. Mademki, bilim çok önemli ve bilen insanların bu sosyolojik tramvaya, drama el atmaları gerekiyorsa; sosyologların, psikologların, felsefecilerin güzel düşünen, çözüm üretmek isteyen çok basit bir köylü vatandaştan, profesöre kadar toplumsal bir şûra oluşturulmalı. Yasaların da caydırıcılığı olmalı.”

    ‘Verilen ceza içimi soğutmadı’

    Bağdat Caddesi’nde yaşanan tecavüz olayının Özgecan olayına benzediğini savunan anne Songül Aslan durumu, “Çok korkunç” sözleriyle niteledi. Songül Aslan, “Acaba otobüslerin içine kameralar mı yerleştirilse? Bu cesareti göstermesinler. Bence devletimizin böyle bir şey yapması lazım. Bunların sonu gelmiyor. Özgecan kızımdan sonra da yine bunlar oldu. Oluyor da. Artık yetişme tarzından mı, eğitimsizlikten mi?” şeklinde konuştu. Kadına yönelik taciz ve tecavüz suçu için ciddi bir kanun çıkarılmasını isteyen Songül Aslan şöyle konuştu: “Kanunlar çıksın ki, insanlar bu tür olaylara teşebbüs etmesin. Devletimizden Özgecan yasasını istiyoruz. Başka canlar yanmasın. Cezaevlerine bu suçlardan düşenler, af, indirim, olmadığını bilmeli. Hep kızlarımıza, annelerimize oluyor. Neden yani hep bayanlara? Bizlerde mi bıçak alıp sokaklara çıkalım? Erkekler kendilerini daha güçlü hissedip kadınlara saldırıyor. Özgem çok özeldi. Bunu hiç hak etmedi. Tek suçu dolmuşa binip eve gelmekti. Caniler hak ettiği cezayı aldı. Bu benim içimi yine de soğutmadı. Hiçbir zaman da soğumayacak. Çünkü benim kızım yok şu an.” Barış, sevgi ve eğitimin çok önemli olduğunu vurgulayan anne Songül Aslan, öğretmenlere seslenerek, “Çocuklara çok güzel eğitimler versinler. Dayak, şiddet olmasın. Çocuklarınızı sevin ve sevgiyle yetiştirin. Derslerden ziyade barış ve sevgi konularını da işlesinler. Anne ve babalara çok büyük iş düşüyor. Çocuklarına sevgiyle yaklaşsınlar” dedi.

    Baba Mehmet Aslan “İnsanlar sadece konuşuyor. Kötülük ölümden daha hızlı yayılıyor. İnsanların ‘şeytana uymaması’ gerektiğine ait bilinci nasıl oluşturacağız, bunların konuşulması lazım. Yapılan çalışmalarda da maalesef mesafe alınamıyor ” dedi
http://www.gazeteyeniyuzyil.com/hab...505?utm_source=change_org&utm_medium=petition
 
X