- 1 Kasım 2010
- 144
- 15
ekmegin icine öyle katkı maddeleri konuluyor ki aklınız durur...
ekmeği kendiniz yapın. sindirim problemlerinizin ve benzeri sorunların hafiflediğini hatta kayboldugunu göreceksiniz.
asagıdaki yazıyı okumanızı öneririm. bakın ekmekte neler var neler... (kaynak : Gda Raporu - Helal Gdalar Helal Sertifikas Herbalife Aloevera Amway )
EKMEKTE KATKI MADDELERİ…
Bizi biz yapan yaşam tarzımızda, ekmeğimiz de bugünkilerden çok farklı idi ve yaşamımızda saygın ve önemli bir yeri vardı. Bir zamanlar, içinde un, su ve tuzdan başka hiçbir katkı maddesi içermeyen mayalı ekmeklerimiz vardı... Tandırda pişirilen tandır ekmeklerimiz vardı... Bazlamalarmız vardı... Saçlarda pişirilip bütün kış boyunca hafif nemlendirildikten sonra yediğimiz yufka ekmeklerimiz vardı...
Bunların çoğunu şehirlerimizde yaşarken başımıza musallat edilen modern hayat uğruna kaybettik. Şimdilerde Anadolumuzun birçok yörelerinde köy ve kasabalarında bu ekmekleri yapan şanslı aileler az da olsa bulunmaktadır.
Herşeyimizi batıdan ithal etmeye başladığımızdan beri bu en temel gıda maddemiz olan ekmek de değişikliğe uğratıldı. Balon gibi şişirilmiş, içi kof, tadı lezzeti kalmamış, ekmek görüntüsü verilmeye çalışılmış bir garip nesne oluvermiş.
İşte adı ekmek olan bu garip nesneyi üretmek için biz diyelim on, siz deyin yirmi çeşit, kökenleri hakkında bilgimiz olmayan ve bize bilgi verilmeyen katkı maddesi ilave ediliyor artık. Bu katkı maddelerinin tüketiciye faydası olmadığı gibi üstelik zararı olabiliyor.
Katılma Nedenleri: Hamurun asidini arttırmak, Bayatlamayı geciktirmek, Ekmek hatalarını ve hastalıklarını düzeltmek, Su kaldırma oranını yükseltmek, Hacim artışı sağlamak, un rekoltesini yükseltmek vs gibi amaçlar için kullanılmaktadırlar
Bugünkü Katkılı Ekmek Ürünlerinde Kullanılabilen Katkı Maddeleri:
Enzimler, E 300 Askorbik Asit(C vitamini), Bitkisel Yağlar, Emülgatörler(E 471-E477 Mono- ve digliseridler ve modifiye edilmiş formları), E 282 kalsiyum propiyonat, E 281 sodyum propiyonat, E 262 Sodyum diasetat, sirke, E 260 asetik asit, E 280 propiyonik asit, E 202 potasyum sorbat, E 200 sorbik asit, E 202 potasyum sorbat ve E 203 kalsiyum sorbat, E 283 potasyum sorbat, Şekerler (Sakaroz,Maltoz,Fruktoz,glukoz), E170 kalsiyum karbonat, E332 Potasyum sitrat, E481 Sodyum stearol-2-laktilat,E422 Gliserol (gliserin)
“Ayrıca, Daha beyaz görünen un elde etmek için, E928 benzoil peroksit ve E924 potasyum bromat gibi kanserojen ve alerjik maddeler beyazlatıcı olarak, E920 Sistain gibi insan saçından ve domuz kılından üretilen ve hacım artırıcı olarak kullanılan katkı maddeleri de söz konusudur.”
Bu Katkı Maddelerinin açılımı ise şöyle:
E170 kalsiyum karbonat: Hem renklendirici hem mineral tuz; kaya minerali veya kemikten elde edilir; diş macunu, beyaz boya, temizleme tozları, bisküvi, ekmek, kek, dondurma, dondurulmuş konserve sebze ve meyvede ve ilaçlarda kullanılır; yüksek dozlarda zehirlidir; safra, böbrek taşı, hemoroid, kabızlık ve fistül kanamalarına sebep olabilir. Ayrıca kemikten elde edilmesi ihtimali bu katkı maddesini en azından şüpheli hale getirir.
E 471-E477 Mono- ve digliseridler ve modifiye edilmiş formları: Homojenleştirici .Bitkisel ve hayvani kökenli olabilir.Bitkisel kökenden türetilirse, helâldir. Hayvani unsurlardan türetilirse, şüphe arzeder. Eğer, eti helâl ve kesimi islâmi usulle yapılmış hayvani yağlardan türetilmiş ise helâl kabul edilir. Aksi halde haram olur.
E 280 propiyonik asit, E 281 sodyum propiyonat, E 282 kalsiyum propiyonat, E 283 potasyum sorbat: Koruyucu olarak kullanılır. Migren ağrılarına sebep olabilir; doğal olarak mayalanmış gıdalarda, insan teri ve geviş getirenlerin sindirim organlarında bulunur, ayrıca suni olarak etilen, karbon monoksit, propiyonaldehit, doğal gaz, mayalanmış kağıt hamuru veya çürümüş lif bakterisinden elde edilir; yaygın olarak ekmek ve un mamullerinde kullanılır
E 200 sorbik asit, E 202 potasyum sorbat: Koruyucu olarak kullanılır. Bitkisel kökenlidir. Ciltte kaşıntıya sebep olabilir
E420 sorbitol: Kıvam artırıcı,suni tatlandırıcı ve nem tutucu; etli ve zarlı kabuksuz meyvelerden veya sentetik olarak glukozdan elde edilir; gıda,ilaç ve kozmetiklerde kullanılır.Bebek ve küçük çocuk gıdalarında kullanmak yasaktır.
E422 Gliserol (gliserin): Kıvam artırıcı,tatlandırıcı ve nem tutucu, yağlı renksiz alkol;hayvansal veya bitkisel yağların alkalilerle ayrışması sonucu elde edilir; petrol ürünlerinden ve bazen propilenden sentetik olarak veya şekerden mayalanarak da elde edilir; büyük miktarlar baş ağrısı, susuzluk, bulantı ve yüksek kan şekerine sebep olabilir. Hayvan kökenli olması ihtimali göz önünde tutulmalıdır.
E920 Sistain: Un işleme ajanı. İnsan saçı, başta domuz olmak üzere hayvan kılı ve tavuk tüyünden elde edilir
E924 potasyum bromat: Un işleme ajanı.Büyük miktarlarda bulantı, kusma, diyare ve sancılara neden olabilir.
E928 benzoil peroksit: Un işleme ajanı. unun beyazlaması için kullanılır. Alerjik geçmişi olanlar sakınmalıdır.
Buraya kadar, piyasada ekmek üretiminde yaygın olarak kullanılan katkı maddeleri ile ilgili alıntıladığımız bilgileri sunduk. Halbuki, görüldüğü gib, bu katkı maddeleri hayvan kökenli olabildikleri gibi, migrenden, alerjiye hatta kansere kadar birçok rahatsızlıklar oluşturabilen maddelerdir. Uygulamada ise bu katkı maddeleri bu isimleri ile değil ticari isimleri ile alınır satılır ve kullanılır. Örnek vermek gerekirse, S500, Soft'r, Acti-Plus, Hydra, Joker, Pantera vs gibi ticari isimlerle satılan bu ürünlerin içerikleri incelendiği zaman bir çok katkı maddesini kombine ettiği görülür.Kullanıcı firma bu maddelerin içerikleri ile de pek ilgilenmez. Ayrıca fırınlarda bu katkı maddelerini hamura katacak eğitilmiş elemanların yetersizliği sebebi ile ekseriya limit aşımı tehlikesi de söz konusu olmaktadır.
Bugün, Üretici ve satıcı istekleri, gıdanın ilk günkü tazeliğini koruyacak şekilde, gıdaların raf ömrünün artırılması yönünde olmaktadır. Buna karşılık gıdanın raf ömrünü artırmak amacıyla ürünlere ilave edilen katkı maddelerine karşı ise kimi tüketicilerin gittikçe artan haklı çekinceleri bulunmaktadır. Ancak ister paketli olsun, ister paketsiz satılsın çoğu ekmeklerde kullanılan katkı maddelerinin detay bilgileri yer almamaktadır. Bu da tüketiciyi zor durumda bırakmaktadır. Halbuki etiket bilgileri hem yasal olarak, hem etik olarak tüketicinin en tabii hakkı olmak zorundadır. Ancak, bu sonuçta tüketicinin bilinçsizliği ve ilgisizliği, üreticinin bencilliği ve resmi kurumların denetimsizliği müştereken rol oynamaktadır.
Peki ne yapacağız?
Güvendiğimiz Market veya Fırından Katkısız Ekmek İsteyelim
“Tarım ve Köyişleri Bakanlığının yeni tebliğinde Ekmeğe, herhangi bir katkı maddesi katılmaz ise etiket üzerinde ekmek adı ile birlikte "katkısız" ifadesi kullanılır.” şeklinde bir düzenleme getirmiştir. O halde öncelikle çevremizde katkısız ekmek üreten fırınları araştırmalıyız. Bulduktan sonra iyice sorgulamalıyız. Çünki maalesef ülkemizde üreticilerden doğru bilgi almak ekseriya zor olmaktadır. İyice emin olduktan sonra katkısız ekmek tüketmeliyiz.
Ekmeğimizi Ekmek Makinasında Kendimiz yapalım
Artık, evde ekmek yapmak ta çok kolaylaştı. Birçok firmalar bu maksat için çeşit çeşit modeller geliştirmişler. 100 ila 200 YTL arasında piyasada satılıyor. Böyle bir cihaz sahibi olduktan sonra evinizde çeşit çeşit ekmek yapmak zor olmaktan çıkmış.
Sofralarımızdan beyaz ekmeği kaldırıp, yerine kepekli ekmeği ikame edelim.
Kepek ekmeğin neden tercih edilmesi gerektiğini, uzmanlar şöyle açıklamaktadır:
"Buğday, sağlık açısından yararlı olan B2 ve B6 vitaminleri ile niyasin, folik asit, demir ve çinko içeriyor. Bu maddelerin daha çok yoğunlaştığı kısım olan buğdayın dış kabuğu, un yapımı sırasında ayrıştırılıyor ve bu yüzden ekmeğin besin değeri düşüyor. Bu nedenle, beyaz ekmek yerine kepek ekmeğinin tercih edilmesi daha sağlıklıdır"
Şeker hastaları, kilo sorunu olanlar, mide ve bağırsak rahatsızlığı çekenler tarafından daha çok tercih edilen kepek ekmeğin herkes tarafından tüketilmesini öneriyoruz. KEPEKL EKMEK
KAYNAKLAR
http://www.ekmekdunyasi.com/ekmek/katkimaddeleri.asp
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Web Sitesi.htm
Prof. Dr. Tomris ALTUĞ, Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü , Gıda Katkı Maddeleri , İzmir-2001.
Lück, E. and Jager, M. 1997. Antimicrobial Food Additives-Characteristics, Uses, Effects. Springer Verlag. Berlin, Almanya.
http://ethesis.helsinki.fi/julkaisut/maa/elint/vk/katina/sourdoug.pdf
ekmeği kendiniz yapın. sindirim problemlerinizin ve benzeri sorunların hafiflediğini hatta kayboldugunu göreceksiniz.
asagıdaki yazıyı okumanızı öneririm. bakın ekmekte neler var neler... (kaynak : Gda Raporu - Helal Gdalar Helal Sertifikas Herbalife Aloevera Amway )
EKMEKTE KATKI MADDELERİ…
Bizi biz yapan yaşam tarzımızda, ekmeğimiz de bugünkilerden çok farklı idi ve yaşamımızda saygın ve önemli bir yeri vardı. Bir zamanlar, içinde un, su ve tuzdan başka hiçbir katkı maddesi içermeyen mayalı ekmeklerimiz vardı... Tandırda pişirilen tandır ekmeklerimiz vardı... Bazlamalarmız vardı... Saçlarda pişirilip bütün kış boyunca hafif nemlendirildikten sonra yediğimiz yufka ekmeklerimiz vardı...
Bunların çoğunu şehirlerimizde yaşarken başımıza musallat edilen modern hayat uğruna kaybettik. Şimdilerde Anadolumuzun birçok yörelerinde köy ve kasabalarında bu ekmekleri yapan şanslı aileler az da olsa bulunmaktadır.
Herşeyimizi batıdan ithal etmeye başladığımızdan beri bu en temel gıda maddemiz olan ekmek de değişikliğe uğratıldı. Balon gibi şişirilmiş, içi kof, tadı lezzeti kalmamış, ekmek görüntüsü verilmeye çalışılmış bir garip nesne oluvermiş.
İşte adı ekmek olan bu garip nesneyi üretmek için biz diyelim on, siz deyin yirmi çeşit, kökenleri hakkında bilgimiz olmayan ve bize bilgi verilmeyen katkı maddesi ilave ediliyor artık. Bu katkı maddelerinin tüketiciye faydası olmadığı gibi üstelik zararı olabiliyor.
Katılma Nedenleri: Hamurun asidini arttırmak, Bayatlamayı geciktirmek, Ekmek hatalarını ve hastalıklarını düzeltmek, Su kaldırma oranını yükseltmek, Hacim artışı sağlamak, un rekoltesini yükseltmek vs gibi amaçlar için kullanılmaktadırlar
Bugünkü Katkılı Ekmek Ürünlerinde Kullanılabilen Katkı Maddeleri:
Enzimler, E 300 Askorbik Asit(C vitamini), Bitkisel Yağlar, Emülgatörler(E 471-E477 Mono- ve digliseridler ve modifiye edilmiş formları), E 282 kalsiyum propiyonat, E 281 sodyum propiyonat, E 262 Sodyum diasetat, sirke, E 260 asetik asit, E 280 propiyonik asit, E 202 potasyum sorbat, E 200 sorbik asit, E 202 potasyum sorbat ve E 203 kalsiyum sorbat, E 283 potasyum sorbat, Şekerler (Sakaroz,Maltoz,Fruktoz,glukoz), E170 kalsiyum karbonat, E332 Potasyum sitrat, E481 Sodyum stearol-2-laktilat,E422 Gliserol (gliserin)
“Ayrıca, Daha beyaz görünen un elde etmek için, E928 benzoil peroksit ve E924 potasyum bromat gibi kanserojen ve alerjik maddeler beyazlatıcı olarak, E920 Sistain gibi insan saçından ve domuz kılından üretilen ve hacım artırıcı olarak kullanılan katkı maddeleri de söz konusudur.”
Bu Katkı Maddelerinin açılımı ise şöyle:
E170 kalsiyum karbonat: Hem renklendirici hem mineral tuz; kaya minerali veya kemikten elde edilir; diş macunu, beyaz boya, temizleme tozları, bisküvi, ekmek, kek, dondurma, dondurulmuş konserve sebze ve meyvede ve ilaçlarda kullanılır; yüksek dozlarda zehirlidir; safra, böbrek taşı, hemoroid, kabızlık ve fistül kanamalarına sebep olabilir. Ayrıca kemikten elde edilmesi ihtimali bu katkı maddesini en azından şüpheli hale getirir.
E 471-E477 Mono- ve digliseridler ve modifiye edilmiş formları: Homojenleştirici .Bitkisel ve hayvani kökenli olabilir.Bitkisel kökenden türetilirse, helâldir. Hayvani unsurlardan türetilirse, şüphe arzeder. Eğer, eti helâl ve kesimi islâmi usulle yapılmış hayvani yağlardan türetilmiş ise helâl kabul edilir. Aksi halde haram olur.
E 280 propiyonik asit, E 281 sodyum propiyonat, E 282 kalsiyum propiyonat, E 283 potasyum sorbat: Koruyucu olarak kullanılır. Migren ağrılarına sebep olabilir; doğal olarak mayalanmış gıdalarda, insan teri ve geviş getirenlerin sindirim organlarında bulunur, ayrıca suni olarak etilen, karbon monoksit, propiyonaldehit, doğal gaz, mayalanmış kağıt hamuru veya çürümüş lif bakterisinden elde edilir; yaygın olarak ekmek ve un mamullerinde kullanılır
E 200 sorbik asit, E 202 potasyum sorbat: Koruyucu olarak kullanılır. Bitkisel kökenlidir. Ciltte kaşıntıya sebep olabilir
E420 sorbitol: Kıvam artırıcı,suni tatlandırıcı ve nem tutucu; etli ve zarlı kabuksuz meyvelerden veya sentetik olarak glukozdan elde edilir; gıda,ilaç ve kozmetiklerde kullanılır.Bebek ve küçük çocuk gıdalarında kullanmak yasaktır.
E422 Gliserol (gliserin): Kıvam artırıcı,tatlandırıcı ve nem tutucu, yağlı renksiz alkol;hayvansal veya bitkisel yağların alkalilerle ayrışması sonucu elde edilir; petrol ürünlerinden ve bazen propilenden sentetik olarak veya şekerden mayalanarak da elde edilir; büyük miktarlar baş ağrısı, susuzluk, bulantı ve yüksek kan şekerine sebep olabilir. Hayvan kökenli olması ihtimali göz önünde tutulmalıdır.
E920 Sistain: Un işleme ajanı. İnsan saçı, başta domuz olmak üzere hayvan kılı ve tavuk tüyünden elde edilir
E924 potasyum bromat: Un işleme ajanı.Büyük miktarlarda bulantı, kusma, diyare ve sancılara neden olabilir.
E928 benzoil peroksit: Un işleme ajanı. unun beyazlaması için kullanılır. Alerjik geçmişi olanlar sakınmalıdır.
Buraya kadar, piyasada ekmek üretiminde yaygın olarak kullanılan katkı maddeleri ile ilgili alıntıladığımız bilgileri sunduk. Halbuki, görüldüğü gib, bu katkı maddeleri hayvan kökenli olabildikleri gibi, migrenden, alerjiye hatta kansere kadar birçok rahatsızlıklar oluşturabilen maddelerdir. Uygulamada ise bu katkı maddeleri bu isimleri ile değil ticari isimleri ile alınır satılır ve kullanılır. Örnek vermek gerekirse, S500, Soft'r, Acti-Plus, Hydra, Joker, Pantera vs gibi ticari isimlerle satılan bu ürünlerin içerikleri incelendiği zaman bir çok katkı maddesini kombine ettiği görülür.Kullanıcı firma bu maddelerin içerikleri ile de pek ilgilenmez. Ayrıca fırınlarda bu katkı maddelerini hamura katacak eğitilmiş elemanların yetersizliği sebebi ile ekseriya limit aşımı tehlikesi de söz konusu olmaktadır.
Bugün, Üretici ve satıcı istekleri, gıdanın ilk günkü tazeliğini koruyacak şekilde, gıdaların raf ömrünün artırılması yönünde olmaktadır. Buna karşılık gıdanın raf ömrünü artırmak amacıyla ürünlere ilave edilen katkı maddelerine karşı ise kimi tüketicilerin gittikçe artan haklı çekinceleri bulunmaktadır. Ancak ister paketli olsun, ister paketsiz satılsın çoğu ekmeklerde kullanılan katkı maddelerinin detay bilgileri yer almamaktadır. Bu da tüketiciyi zor durumda bırakmaktadır. Halbuki etiket bilgileri hem yasal olarak, hem etik olarak tüketicinin en tabii hakkı olmak zorundadır. Ancak, bu sonuçta tüketicinin bilinçsizliği ve ilgisizliği, üreticinin bencilliği ve resmi kurumların denetimsizliği müştereken rol oynamaktadır.
Peki ne yapacağız?
Güvendiğimiz Market veya Fırından Katkısız Ekmek İsteyelim
“Tarım ve Köyişleri Bakanlığının yeni tebliğinde Ekmeğe, herhangi bir katkı maddesi katılmaz ise etiket üzerinde ekmek adı ile birlikte "katkısız" ifadesi kullanılır.” şeklinde bir düzenleme getirmiştir. O halde öncelikle çevremizde katkısız ekmek üreten fırınları araştırmalıyız. Bulduktan sonra iyice sorgulamalıyız. Çünki maalesef ülkemizde üreticilerden doğru bilgi almak ekseriya zor olmaktadır. İyice emin olduktan sonra katkısız ekmek tüketmeliyiz.
Ekmeğimizi Ekmek Makinasında Kendimiz yapalım
Artık, evde ekmek yapmak ta çok kolaylaştı. Birçok firmalar bu maksat için çeşit çeşit modeller geliştirmişler. 100 ila 200 YTL arasında piyasada satılıyor. Böyle bir cihaz sahibi olduktan sonra evinizde çeşit çeşit ekmek yapmak zor olmaktan çıkmış.
Sofralarımızdan beyaz ekmeği kaldırıp, yerine kepekli ekmeği ikame edelim.
Kepek ekmeğin neden tercih edilmesi gerektiğini, uzmanlar şöyle açıklamaktadır:
"Buğday, sağlık açısından yararlı olan B2 ve B6 vitaminleri ile niyasin, folik asit, demir ve çinko içeriyor. Bu maddelerin daha çok yoğunlaştığı kısım olan buğdayın dış kabuğu, un yapımı sırasında ayrıştırılıyor ve bu yüzden ekmeğin besin değeri düşüyor. Bu nedenle, beyaz ekmek yerine kepek ekmeğinin tercih edilmesi daha sağlıklıdır"
Şeker hastaları, kilo sorunu olanlar, mide ve bağırsak rahatsızlığı çekenler tarafından daha çok tercih edilen kepek ekmeğin herkes tarafından tüketilmesini öneriyoruz. KEPEKL EKMEK
KAYNAKLAR
http://www.ekmekdunyasi.com/ekmek/katkimaddeleri.asp
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Web Sitesi.htm
Prof. Dr. Tomris ALTUĞ, Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü , Gıda Katkı Maddeleri , İzmir-2001.
Lück, E. and Jager, M. 1997. Antimicrobial Food Additives-Characteristics, Uses, Effects. Springer Verlag. Berlin, Almanya.
http://ethesis.helsinki.fi/julkaisut/maa/elint/vk/katina/sourdoug.pdf
Son düzenleme: