Eğitim Kadına Şiddeti Azaltır mı?

Kuzey

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
30 Ocak 2007
2.027
13
Eğitim Kadına Şiddeti Azaltır mı?

Şiddetin eğitimli insanlar tarafından uygulanması eğitimsizlere göre insanı daha fazla şaşırtır. Eğitimli kesim arasında şiddetin artmasının sebebi ego kabarmasıdır. Eğitimli kişi, eğitimin neticesi olan insanî erdemleri taşımayıp, ' Ben özelim ve üstünüm!' duygusuyla hareket eder ve kendi fikirlerini karşı tarafa empoze etmeye kalkışırsa, sonuçta çatışma yaşanır. Eğer karşıdaki de eğitimliyse ve kendini ezdirmiyorsa, ilişki savaş halini alır. Eşler arasında şiddet yaşanmaması için, eğitim uygun ahlâkî erdemlerle birlikte gelişmelidir. ' Her şey incelikten, insan kabalıktan kırılır' şeklinde bir atasözümüz vardır. Yani şiddet ve kabalıktan kırılma özelliği, sadece insana aittir. Bir başka atasözümüz de ' Boğaz dokuz boğumdur' tarzındadır ve bu 'Söylemeden önce dokuz defa düşün' demektir. Dokuz defa değilse bile, üç defa düşündükten sonra konuşmayı öğrenmeliyiz. Dürtüsel hareket eden, aklına geleni hemen söyleyiveren insanlar vardır. Bu kimseler, ' Dur, düşün, konuş!' ve ' Dur, düşün yap' sözlerini slogan halinde çerçeveletip duvarlarına asmalıdırlar. İnsanlar, konuştuklarında karşılarındakine zarar vermemek için, 'acaba bunu söylersem, karşımdaki nedüşünür?' sorusunu kendilerine sormalıdırlar.

Bazı kimseler, karşıdakinin hislerini önemsemeyip, onu sinirlendirdiğinde, kendisini 'gol' atmış gibi mutlu hisseder. İşte o zaman evlilik, eşler arasında bir iletişim olmaktan çıkıp, bir maç ya da müsabaka haline dönüşür.

Eğitimli kişinin uyguladığı şiddetin çözümü daha zordur. Kadın, eğitimli insanın davranışından daha çok zarar görür. Eğer eğitimli almış kimse, sosyal hayatındaki ilişkileri iyi olmasına rağmen, evde eşine kötü davranıyorsa, bu hareketini ' kontrol bende' demek için yapıyordur. Burada eşini suçlamak yerine, kendi kimlik ve kişiliğini ezmeden, problemi nasıl çözebileceğini düşünmelidir.

Araştırmalar, banka hesabı olmayan evli kadınların, hesabı olanlara göre daha çok dayak yediklerini göstermekteyse de, ekonomik bağımsızlık sanıldığı gibi şiddeti azaltmaz. İnsanların olaylara yaklaşımları değişmedikçe, - ne kadar paraya sahip olunursa olunsun – şiddet, şekil değiştirerek devam eder. 'Dayak fakir ve cahil ailelere göredir' miti gerçek dışıdır.

Burada çözüm olarak düşünülen bir husus da, tarafların kültür düzeyini yükseltmektir. Bu sebeple aileler, kız çocuklarını okutmaya özen gösterip, ' kızımın bir mesleği olsun, kocası kendisine şiddet uygularsa, kendini daha kolay savunsun' diye düşünürler. İnsanın eğitim düzeyinin yüksek oluşu, ona elbette güven verir; ancak bunun faydası yanında şöyle bir sakıncasından da söz edilebilir. Bu durumda kadın kendini güvende hissettiğinden, en küçük bir sürtüşmeyi bile, kısa sürede evlilik tartışması haline getirebilir. Bunun dışında, eğitimsiz bir kadın da, kocasıyla pekala güzelce geçinebilmektedir. Bu yüzden insanın kişiliğini eğitmek, ona meslek kazandırmaktan; iletişimi öğretmek, ekonomik bağımsızlık sağlamaktan daha önemlidir.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan


 
Son düzenleyen: Moderatör:
Şiddetin eğitimle alakası olmadığını düşünüyorum...
Kişilikle alakalı bence...
 
bencede kişilerle alakalı.eğitimli olup ta şiddete maruz kalan kadın örnekleri çok günümüzde
 
yazının son cümlesi çok anlamlı sonuna kadar katılıyorum eğitim ekonomik özgürlük çok önemli ama ailer önce çocuklarının kişiliklerini geliştirmeli onlara insani duygular aşılamalılar yoksa eğitimin hiçbir anlamı kalmıyo sadece para kazanıp geçimini sağladığın bir araç oluyo hepsi o kadar
 
yapılan araştırmalarda eşlerini döven erkeklerin büyük çoğunluğu üniversite mezunuymuş. buna ne demeli?
 
arkadaşlarım karı koca ünüversite mezunu
kocası arkadaşımı çok kötü şekilde şiddet uguladı:kızgın::kızgın:
şu an haftaya boşanıyorlar oğulları 17 yaşında
eğitimle alakası olduğunu düşünmüyorum
arkadaşım günlerce kendine gelemedi
pisikolojisi bozuldu kızınsenağlamasenağlama
 
eğerki karşındaki piskopatsa,isterse prof. olsun şiddet uygular.
 
aldığı eğitimden çok, kendini ne kadar eğittiği ile alakalı bir durum...


eğitimin şiddeti azaltamadığı acı ama gerçek..

ama günümüzde artık hiç te şaşırtıcı bir durum değil.
 
bikaç yıl önce biyerde okumuştum eşlerini döven erkeklerin büyük bir oranı üniversite mezunlarıymış.
 
şiddetin üniversite eğitimiyle bir alakası yok...
üniversiteli kadın daha çok şiddet görüyor, herhalde üniversite mezunu bir kadın eğitimsiz bir erkekle evlenmiyordur diye düşünüyorum...(istisnalar dışında genelde)
ailede şiddet gören bir erkek ya da kadın kendisine ya da annesine hiç farketmez dayağın normal bir şey olduğunu görerek büyür...
ve ileride bunu eşine ve çocuğunu uygulamaktan çekinmez...
kadınsa kendine uygulandığında susar, çünkü babası da annesine uyguluyordu ve normaldi..
ben döven insanın öldürebileceğini düşünüyorum dediğimde abartıyorsun demişti bir arkadaşım...
sonuçta dövmekte de öldürmekte de temel duygu aynıdır...
bastırılmış öfke...
ve şiddetin tek bir haklı yanı olamaz...
 
hakim bir bayanın eşinden dayak yediğini duymuştum.çok şaşırmıştım.

hakim bayanın eşinin mesleği ne idi..
bence dayak yiyenin mesleğine değil atanın mesleğine odaklanmalı insan...
hakime hanım edilgen bir yapı da olabilir ama ya atan....
mesela eşi hakimse düşünün bu adam adalet dağıtıyor evindeki eşine güç kullanıyor...
ne acı...
bende çok gördüm, avukat olup mimar eşini çocuklarının okulunun ortasında döven, müfettiş olup evlendikleri ilk gece ailesinin gazına gelip eşine şiddet uygulayan...
nasılsa topluma mal olmuş sözlerimizde var kimse sene ne yaptın demiyor?
dayağı cennete mal edebilecek kadar nevrotik bir toplumuz...
aile içi şiddet o kadar yaygın ki sırf bilinçe işlenen abuk sabuk sözler yüzünden...
 
insanların aldığı eğitim insanları ne şiddetten korur nede karşısındakine şiddet uygulamasını etkiler.çünkü insan kendini eğitememişse okuduğu üniversitenin hiç anlamı yok bence.o yüzden eğitimin şiddeti azaltacağını düşünmüyorum.
 
eğitim okuduğun okuldan gelen değil,ilk doğduğun andan itibaren başlayan bir şey,aileden,çevreden gelen bir şey.elbette ki okul da bir çevre unsuru olarak eğitime katkıda bulunuyor ama okullarda genelde öğretim yapılıyor..
o yüzden eğitimle ilgisi bence var kadına karşı şiddetin azaltılmasının...
ama sadece kadını eğitirseniz, kadına karşı şiddeti önleyemezsiniz.hatta bence kadına farkındalık kazandırıp daha da mutsuz olmasını sağlarsınız...yıllardır kocasından dayak yiyen bir kadın annesinden babasından böyle gördüğü için bu durumu çok da fazla yadırgamayacakken, bu konuda bilgilendiğinde aslında yaşadığının işkence olduğunu anlayacaktır ama eve gidip yine kocasından dayak yiyince mutsuzluğu katlanacaktır.
yıllardır ekonomik özgürlük,hukuki haklar,doğum kontrolü vb şeyler hep kadınlara anlatıldı,siz de erkek çocuklarınızı böyle yetiştirin denildi,ama çok da ilerleme kaydedilemedi,çünkü anneler ne kadar kadın dövmenin ne kadar kötü olduğunu anlatsalar da, akşam babası annesini dövünce çocuk söyleneni değil,gördüğünü yapmayı öğrendi...erkekler de kadınlar kadar bilinçlendirilebilselerdi, şimdi hem kadına karşı şiddet daha azalmış olurdu hem de çocuklar sadece anne söylemleriyle değil aile içindeki davranışları görerek daha çabuk öğrenirlerdi..ve toplum olarak bu durumdan kurtulmamız hız kazanmış olurdu..
 
umarım gelecek nesil daha bilinçli olur bu konuda dayak atarak bir kadının özgüvenini zedeler erkekler ama farkında değillerdir özgüveni zedelenmiş bir annedende kolay kolay saglıklı bireyler yetişmez acınacak haldeyiz umarım bu konuda eğitimler artar dayak atmanın aslında ne büyük acizlik oldugunu anlar toplumumuz umuyorum canı gönülden...
 
Bu yüzden insanın kişiliğini eğitmek, ona meslek kazandırmaktan; iletişimi öğretmek, ekonomik bağımsızlık sağlamaktan daha önemlidir.

bu cümle çok anlamlı
eğitimli insan olmasından çok
anlaşabilecegimiz
konuşabilecegimiz insan olmasına dikkat etmek lazım.
 
karısını hastanelik eden proflar üstüne de tehditler yağdırıyor sır olup gitsin die.
itibar önemli.. eğitimli erkekler daha çok dövüyor die bi iddaa atıyım ortaya..
zaten ben eğitimliyim toplum benden beklemez .. vur. kır ..
 
Arkadaşlar ister eğitimli olsun ister olmasın kendisiyle ilgili kişisel sorunu olan insanlar ( örn; kimlik karmaşası, özgüven kaybı, bağımlı kişilik yapısı, kişilik bozukluğu, öfke kontrol mekanizmasında otokontrol zayıflığı v.b.) bu duygularının bastırılarak yoğunlaşması sonucunda duygularının dışavurumunu şiddet (duygusal, fiziksel, sözel v.b. şiddet) olarak yansıtacaktır.
 
benim komşumda kocasıda ilkokul mezunu ikiside köyde yetişmiş ama daha bigün bile bi tokatını yememiş ...
eğitimle alakası yok bence ..
yetiştirilme tarzı,kişilik meselesi....
eğer bi insan çocukluğunda geçimsiz, şiddet uygulayan bi ailede büyüyosa oda büyüyünce şiddet eğilimli oluyo bence..
 
X