• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Duygusal Taciz

Camenta

♫ ♪ ♥ ♫ ♪ ♥
Kayıtlı Üye
30 Mayıs 2011
2.192
18
66
Diğer
İlişkilerde belli bir zaman geçtikten sonra baş gösteren en önemli sorunlardan birisi de duygusal tacizdir. Taraflardan biri kurban olur. İşin en acı tarafı, kişi yaşadığı durumun bir çeşit taciz olduğunun farkında değildir. Çünkü bize öğretilen taciz, cinsel içerikli olur. Son yıllarda “ruhsal ve iletişim mobbing” denilen ve çoğu büyük firma tarafından dikkate alınan, iletişim tacizliği, aşkın altında beslenen ilişkilerde de sıklıkla yaşanmaktadır.

Uzun süren ilişkilerde belirli yıpranmalar olması gayet doğaldır. Ancak işin içine duygusal şiddet girdiğinde, taraflardan birisi ezilen konumuna geçer. Üstelik duygusal şiddet çoğu zaman karşı taraf için fiziksel şiddet kadar bariz anlaşılabilir bir konu değildir.

Normal şartlarda ilişkilerde sağlıklı bir güç dengesi vardır. Ancak duygusal tacizin başladığı dönemlerde, bu denge bozulur. Genellikle kötü zamanlarda ortaya çıkan bu durum, sevginin düşmanlığa dönüşmesine sebep olur.

Duygusal şiddet uygulayan insanların çoğunluğunda aşağılık kompleksi vardır. Eğer karşısındaki kişi, kendinden daha başarılı veya daha çok sevilen biriyse ya da öyle olduğuna inanıyorsa, ruhsal taciz devreye girer. Bunun altında yatan sebepler çocukluğa dayanır. Farkında varmasak da, çocukken yaşadığımız ve öğrendiğimiz davranış biçimleri, büyüdüğümüzde tüm hayatımızın içine yayılır. Çocuklukta istediklerini ebeveynlerine yaptırmak için agresifleşen, kavga eden, hırçınlaşan çocuklar; bir yetişkin olduklarında da aynı yöntemle sorunlarla başa çıkabileceklerine inanırlar. Bir de kendi ailesinde bu tarz davranışları gözlemlemiş bir çocukluk geçirmişse, kişi bilinçaltında mutlaka anne veya babasının tavrını örnek alacaktır.

Sevgiliniz veya eşiniz sizi başkalarının yanında sürekli eleştiriyor ve aşağılıyorsa, arkanızdan konuşuyorsa, sizi küserek cezalandırıyorsa, sevdiğiniz eşyalara kavga sırasında veya sonrasında zarar veriyorsa, sürekli sizin yetersizliklerinizi önünüze getiriyorsa, bilin ki, duygusal şiddete maruz kalıyorsunuz.

Duygusal taciz, maalesef günümüzde en sık yaşanılan sorunlar arasındadır. Bunu reddetmeye çalışmayın.Bu durum devam ettikçe, siz kurban olmayı sürdürdükçe, farkına varmadan ruhsal dengeniz bozulacak, diğer insanlarla iletişiminiz bozulacak ve fiziksel olarak da hastalanacaksınız. Sevginizi ve ilişkinizi doğru ve objektif olarak gözlemleyin. Hem kendinizi, hem sevdiğiniz kişiyi bu durumdan kurtarabilmek için yardım alın. Kurban olmayın!
 
İşte ‘duygusal taciz’i düşündürebilecek durumlar:

Çift kişilikli olabilir

Sizin de ilgi duyduğunuz ve size ilgisi olduğunu gösteren bir kişi, bir süre sonra tam tersi tepkiler verebilir. Bu durumda normal olarak, onun ilgisinin köreldiğini düşünür ve geri çekilirsiniz. Duygusal taciz durumunda; karşınızdaki kişi, aşırı ilgi ile aşırı ilgisizlik arasında gidip gelir. Size ve ilişkiye dair verdiği mesajlar tutarsızdır; uzun süreli ilişki yaşamak/evlenmek istiyorum-istemiyorum, seni çok beğeniyorum-beğendiğim insan sana benzemiyor, evlilik olursa ancak seninle olur-evlensem bile bu seninle olmaz…

Hayal ürünü kişilere dikkat
Duygusal taciz durumunda, (hayali veya gerçek) ‘diğerleri’ sıklıkla gündeme gelir: Sürekli olarak (size benzemeyen) beğendiği fiziksel özelliklerden söz etmesi, daha önceki ilişkilerine dair duygu/anılarını sıklıkla gündeme getirmesi (özellikle olumlu olanları), sizin daha önceki ilişkilerinizden sürekli olarak ‘bir suçlama’ sebebi olarak söz etmesi…

Şaka yollu eleştiriler rahatsız eder
Kimi ilişkilerde şaka yollu eleştiriler bir ilgi ifadesi olabilir; bu da bir iletişim şeklidir. Duygusal tacizde ise eleştiri ve şakaların ‘aşağılama’ ile ilişkili olduğu fark edilir. İğneleyici ve aşağılayıcı laflar söylemek (yalnızken veya başkalarının yanında), sözel olarak veya bakışlarla azarlamak, tamamen görmezden gelmek, sürekli eleştirmek... Birlikte gittiğiniz arkadaş veya aile toplantıları sonrasında genellikle ‘dayak yemiş gibi’ ve yalnız hissedersiniz. Bu konudaki sıkıntınızı ifade etmeniz de durumun tekrarlanmasına engel olmaz.

Keyifli olmanız canını sıkar
Duygusal tacizin yaşandığı ilişkilerde; ilişkideki ‘keyif ve haz’ benzeri (kısa vadeli) olumlu hisler, tamamen karşıdaki kişinin duygu-durumuna göre belirlenir. O keyifliyse; hemen hiç yapmadığı kadar güzel laflar sarf edebilir, ayaklarınızı yerden kesecek jestler yapabilir. Sizin keyifli veya keyifsiz olmanız ise; onun duygu-durumunda ‘sıkıntı yaratıp yaratmama’ anlamında önemli olur. Siz keyifsizseniz, onun da canını sıkmış olursunuz. Keyifli olmanız, eğer o da keyifli ise anlamlıdır.

Tüm olumsuzlukların suçlusu sizsiniz
Sizin ilişkideki konumunuz ‘hiç memnun olamayan’ iken, karşınızdaki ‘sürekli sizin tarafınızdan bunaltılan’ taraf olur. Ona ‘gerçekte ve duygusal olarak’ sadece o ‘izin verdiğinde’ ulaşmak, ‘yalnız hissetmek’ gibi hislerinizin tek sorumluluğu, sizin ‘evhamlı’ olmanıza, ‘yanlış yorumlamanıza’ bağlanır. İlişkideki sorunlarla ilgili kaygılarınızda hep kendinizi suçlar ve olumsuz hislerinizi sürekli kendi kendinize dindirirsiniz.

Körü körüne bağlanılan otorite

Duygusal taciz, kolaylıkla fark edilmez! ‘Heyecan’ yüklü olumsuz duyguların arasında, ‘kısa süren ve yoğun’ olumlu duyguların yaşanması; bir tür ‘koşullanma’ yaratır ve ilişki ‘körü körüne bağlılık’ boyutunda devam eder. Size düşen rol, ‘ondan ilgi bekleyen, onu memnun etmesi gereken uslu bir çocuk’ olmaya başlar. Karşınızdaki ise ne zaman azarlayacağı, eleştireceği, ulaşılabileceği belli olmayan bir ‘otorite’ oluverir.

Fark etmek ve sonrası

İlişkinin temelinde duygusal taciz olduğunu fark etmek, genellikle ‘şok edici’ bir olayla gerçekleşir. Nispeten ciddi bir hastalık durumunda en ufak düzeyde alaka göstermemek bile ‘şok edici’ bir fark edişe sebep olabilir. Bir duygusal tacize maruz kalma durumu, ‘kurban, mağdur’ olmanın ötesinde değerlendirilmelidir: Bu tür bir ilişki örüntüsü daha önceki yakın ilişkilerde (ve aile ilişkilerinde) tekrarlandı mı, hangi koşullarda böyle bir ilişki yaşandı... Duygusal tacizin fark edilmesi, geçmişte yaşananların yeniden yorumlanması, duygusal yaraların en az hasarla iyileştirilmesi ve yeni ‘duygusal ilişkilere’ olumsuz önyargılı bir şekilde yaklaşılmaması için, kişisel kaynakların yetersiz kaldığı noktada bireysel psikoterapiden destek alınabilir.
 
Uyarıcı işaretler

Sizin planlarınızı her zaman eleştirir.

Zevklerinizi / tarzınızı / secimlerinizi devamlı aşağılar,kendisi belirleyici olmak ister.

Zamanınızın büyük bir bölümünü ona adamanızı ister.

Küçük sorunlar onu çok kızdırır.

Evde başka, dışarda başka bir kişilik sergiler.

Sorunlarının sorumluluğunu başkalarına yüklemeye bayılır.

Sinirlendiği zaman, sizin onu tahrik ettiğinizi söyler.



Ne yapabilirsiniz?

Sorunu unutmak için devamlı çalışmak yerine, çözüm arayın.

Kabuğunuza çekilip,yakın çevrenizle ilişkilerinizi koparmayın.

Duygusal tacizi önemsiz sayıp herşeye katlanmaktan vazgeçin.

Özgüveninizi yitirmemeye çalışın.

Problemi olan kişinin siz değil karşınızdaki olduğunu unutmayın.
 
Back