- 14 Şubat 2008
- 3.338
- 3.938
- 698
arkadaşlar yazıp yazmama konusunda çok kararsızdım biraz uzun oldu, belki sıkılırsınız okumak istemezsiniz haklısınız ama ben tamamen içimi dökmeye ihtiyacım vardı onun için yazıyorum, dün akşam eve gelirken kendi kendime bu gece son kez ağlayacağım doya doya dedim ve eve geldim hıçkıra hıçkıra ağladım.
eşim ve ben on dört ay önce evlendik, neden evlendim hala bu soruyu kendime soruyorum, aslında iyi anlaşıyorduk, beraber güzel vakit geçiriyorduk, ama ne zaman iş ciddiye bindi, o zaman bende bir korku başladı, ilk sorunumuz yüzük takmada başladı, daha ben kahveleri yaparken beni istemişler, ve vermişler, içeri geldim, aaaa bende duymak isterdim, niye acele ettiniz dedim, görümcem hemen lafı yapıştırdı, biz acele etmedik sen geç kaldın kahveleri yapmada diye, onbeş kişiye kahve pişirdim ve yalnızdım mutfakta zaten elim ayağıma dolaşmış, hiç yardımcım yoktu, neyse hiç cevap vermedim, daha sonra konu tuzlu kahve meselesine geldi, bana dediler eşimin kahvesini tuzlu yapsaydın keşke diye, hemen kaynanam atıldı, öyle bişey olsaydı oğlu tuuuuuuuuu diye halıya tükürürmüş kahveyi, söylenecek şeymi orda, neyse bunuda yuttum, yüzükleri eşimin babası taktı, bizde kız tarafından biri takar yüzükleri, heveslenmiştir dedim, taksın dedim, bide kayınpeder olacak makas kesmiyor demezmi, şakaya vurdum güldüm geçtim
eşya sorununa geldi ondan sonra sıra, annem aldı eşyalarımızı, tek emekli maaşıyla halataksitlerini ödüyor, eşim ev alırken ailesi yardım etmiş, ya eşyalarımızı annem alırmış, ya da evlenmezmişiz, benim o güne kadar çeyizim yoktu, annemimn ayırdığı bi miktar para vardı çeyiz için, onunla alacaktık, eşim başıma kaktı durdu bunu annem benim için şimdiye kadar hiçbirşey yapmamış, şimdi mecburen ödeyecekmiş, yapsaymış o zaman hazırlığını deyipdurdu, bi türlü anlatamadım ayırdığı parayla bütün ev eşyasını alamayacağını, annem yumuşattı tamam alırım ben dedi, aldık.
eşimin ailesi düğün için geldiklerinde akrabalarıda aynı şehirde olmasına rağmen benim sıfır evime yerleştileri bari gelin yatağını bozmayın dedim, tamam dediler, çünkü özene bezene hazırlamıştık, ama eve girdiğimde onunda bozulup tekrar yapıldığını gördüm,
eşim bana düğün günümü bile zehir etti, kuaförde işler istediğimiz gitmedi, bi kaç saat geç kaldık, fotoğrafçıya gitmemiz gerekiyordu, kuaföre geldi ve bana bütün milletin içinde demediğini bırakmadı, gelin arabasına bindik, hala susmuyor, çıldıracağım nerdeyse, ben gelinlikle annemin evinden çıkmayı çok istedim, fotoğrafçıdan sonra eve gidip, yemek yiyip öyle çıkacaktık, bu sefer bana eve gitmiyoruz, doğru salona dedi, ben tutamadım kendimi, ağlamaya başlıyorum, nerdeyse gelin arabasından inip kaçıcam o durumdayım yani, annemi aklıma getirdim dayandım, fotoğrafçıya girdik, allahtan makyajımı çok kalıcı yapmışlardıki akma falan olamamış, aynaya bakınca şaşırdım kaldım, yüzüzmde kızarıklık bile yoktu
fotoğrafçıdan çıktıktan sonra annemin evine gittik, istediğim olmuştu, burnumdan gelmiş olsa bile biraz kalıpçıktık, yemek yemeye fırsatım olmamıştı, akşam saat altıydı ve ben sabah bile doğru düzgün kahvaltı etmemiştim, annem çıkarken yolda yersiniz diye poşete börek koyup verdi ve eşim bana teklif dahi etmeden hepsini mideye indirdi bi güzel.
neyse bi küs bi barışık bugüne kadar geldik, bana ilgisi yok, akşamları internette geçirir bütün vaktini, ayrıyetten benden pasta börek ister elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum ama pek bilemiyorum ondan sonra beni bi hafta eleştirir, beğenmez, bi kere evde bilgisayarın mausu bozuldu, bana bakarmısın dedi, bikere elimi değmemle sorumlusu ben oldum, bana sen bozdun gidip yaptıracaksın dedi, bu yüzden beni itti yere yapıştım bi güzel, sonrasında ben ağlarken yanıma bile gelmedi, bişey oldumu diye, beraber yolda yürürken benden hep bir metre önden gider, aramız biraz bozuk olursa mesafe daha da açılır, geçenlerde çarşıya çıktık beraber yine pasta börek yüzünden tartışmaya başladık beni çarşıda bırakıp önden önden yürüyerek eve geldi, ben hala inanamıyorum, bi erkek karısını nasıl tek bırakırda eve döner.
neyse bunlar belki affedilebilir ama en son yaşadıklarımdan sonra onu artık affedemem
hamile olduğumu öğrendim, eşimin sevineceğini beklerken bana aldırmamı söyledi, aldırmayacağım dedim, bahane olarakta hamile olduğumu bilmeden sigara içtiğimi söyledi, doktora danışacağımı söyledim, gidip yattım, o gece internetin başından kalkmadı, ertesi gün internet geçmişinden porno sitelerinde gezindiğini gördüm, sonraki günler benim kanamam başladı, doktor düşük tehlikesi olduğunu yatmamı söyledi, iki gün yattım ağrımdan ölüyorum gündüz beni bir kere bile aramadı, nasıl oldun diye, bana sevk getirmesini hastaneye gidiceğimisöyledim, unuttuğunu bahane ederek getirmedi, banada haber vermediki kendi başımın çaresine bakayım, arıyorum telefona cevap vermiyor, bahane olarakta işlerinin yoğun olduğunu telefonunu bi kenara attığını söylüyor, karısı bu dudrumda olan biri nasıl olur telefonu bi kenara attığını söyleyebilir, dün akşam üzeri düşük yaptım, telefon açtım hastaneye gitmem gerektiğini söyledim, bana bi taksiye binip git dedi, gidemeyeceğimi söyledim bi saat sonra geldi beraber gittik, muayenemi olduktan sonra çıktık hastaneden yürüyerek geliyoruz, benim ağrım olduğu için yavaşyürüyorum, bu önden önden gidiyo yine aramız biraz açılınca allahtan durup bekledi bu sefer, basıp gitmedi, bekleme eve git dedim ben tek başıma giderim, zaten bi faydası yok, koluma girsin destekolsun diyee bekledim ama yok, eve gitmeyeceğini zaten işe gideceğini söyledi, miniübüse bindik, eve gelince inicek var dedim ve indim, o bastı gitti, akşam geldi yine internetin başında gidip yattım, sabah oldu işe gitmesi gerek bana kalkıp kahvaltı hazırlamamı söylüyor, ağrım var hazırlayamam dedim ve o anda benim için bitti, birden büyük bir soğukluk başladı ona karşı ve asla düzelmez. cahil insanlar değiliz ikimizde okumuş belli bir mesleği olan insanlarız, ama okumakla adam olunmuyor, insan olunmuyor bunu bir kez daha anladım.
eşim ve ben on dört ay önce evlendik, neden evlendim hala bu soruyu kendime soruyorum, aslında iyi anlaşıyorduk, beraber güzel vakit geçiriyorduk, ama ne zaman iş ciddiye bindi, o zaman bende bir korku başladı, ilk sorunumuz yüzük takmada başladı, daha ben kahveleri yaparken beni istemişler, ve vermişler, içeri geldim, aaaa bende duymak isterdim, niye acele ettiniz dedim, görümcem hemen lafı yapıştırdı, biz acele etmedik sen geç kaldın kahveleri yapmada diye, onbeş kişiye kahve pişirdim ve yalnızdım mutfakta zaten elim ayağıma dolaşmış, hiç yardımcım yoktu, neyse hiç cevap vermedim, daha sonra konu tuzlu kahve meselesine geldi, bana dediler eşimin kahvesini tuzlu yapsaydın keşke diye, hemen kaynanam atıldı, öyle bişey olsaydı oğlu tuuuuuuuuu diye halıya tükürürmüş kahveyi, söylenecek şeymi orda, neyse bunuda yuttum, yüzükleri eşimin babası taktı, bizde kız tarafından biri takar yüzükleri, heveslenmiştir dedim, taksın dedim, bide kayınpeder olacak makas kesmiyor demezmi, şakaya vurdum güldüm geçtim
eşya sorununa geldi ondan sonra sıra, annem aldı eşyalarımızı, tek emekli maaşıyla halataksitlerini ödüyor, eşim ev alırken ailesi yardım etmiş, ya eşyalarımızı annem alırmış, ya da evlenmezmişiz, benim o güne kadar çeyizim yoktu, annemimn ayırdığı bi miktar para vardı çeyiz için, onunla alacaktık, eşim başıma kaktı durdu bunu annem benim için şimdiye kadar hiçbirşey yapmamış, şimdi mecburen ödeyecekmiş, yapsaymış o zaman hazırlığını deyipdurdu, bi türlü anlatamadım ayırdığı parayla bütün ev eşyasını alamayacağını, annem yumuşattı tamam alırım ben dedi, aldık.
eşimin ailesi düğün için geldiklerinde akrabalarıda aynı şehirde olmasına rağmen benim sıfır evime yerleştileri bari gelin yatağını bozmayın dedim, tamam dediler, çünkü özene bezene hazırlamıştık, ama eve girdiğimde onunda bozulup tekrar yapıldığını gördüm,
eşim bana düğün günümü bile zehir etti, kuaförde işler istediğimiz gitmedi, bi kaç saat geç kaldık, fotoğrafçıya gitmemiz gerekiyordu, kuaföre geldi ve bana bütün milletin içinde demediğini bırakmadı, gelin arabasına bindik, hala susmuyor, çıldıracağım nerdeyse, ben gelinlikle annemin evinden çıkmayı çok istedim, fotoğrafçıdan sonra eve gidip, yemek yiyip öyle çıkacaktık, bu sefer bana eve gitmiyoruz, doğru salona dedi, ben tutamadım kendimi, ağlamaya başlıyorum, nerdeyse gelin arabasından inip kaçıcam o durumdayım yani, annemi aklıma getirdim dayandım, fotoğrafçıya girdik, allahtan makyajımı çok kalıcı yapmışlardıki akma falan olamamış, aynaya bakınca şaşırdım kaldım, yüzüzmde kızarıklık bile yoktu
fotoğrafçıdan çıktıktan sonra annemin evine gittik, istediğim olmuştu, burnumdan gelmiş olsa bile biraz kalıpçıktık, yemek yemeye fırsatım olmamıştı, akşam saat altıydı ve ben sabah bile doğru düzgün kahvaltı etmemiştim, annem çıkarken yolda yersiniz diye poşete börek koyup verdi ve eşim bana teklif dahi etmeden hepsini mideye indirdi bi güzel.
neyse bi küs bi barışık bugüne kadar geldik, bana ilgisi yok, akşamları internette geçirir bütün vaktini, ayrıyetten benden pasta börek ister elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum ama pek bilemiyorum ondan sonra beni bi hafta eleştirir, beğenmez, bi kere evde bilgisayarın mausu bozuldu, bana bakarmısın dedi, bikere elimi değmemle sorumlusu ben oldum, bana sen bozdun gidip yaptıracaksın dedi, bu yüzden beni itti yere yapıştım bi güzel, sonrasında ben ağlarken yanıma bile gelmedi, bişey oldumu diye, beraber yolda yürürken benden hep bir metre önden gider, aramız biraz bozuk olursa mesafe daha da açılır, geçenlerde çarşıya çıktık beraber yine pasta börek yüzünden tartışmaya başladık beni çarşıda bırakıp önden önden yürüyerek eve geldi, ben hala inanamıyorum, bi erkek karısını nasıl tek bırakırda eve döner.
neyse bunlar belki affedilebilir ama en son yaşadıklarımdan sonra onu artık affedemem
hamile olduğumu öğrendim, eşimin sevineceğini beklerken bana aldırmamı söyledi, aldırmayacağım dedim, bahane olarakta hamile olduğumu bilmeden sigara içtiğimi söyledi, doktora danışacağımı söyledim, gidip yattım, o gece internetin başından kalkmadı, ertesi gün internet geçmişinden porno sitelerinde gezindiğini gördüm, sonraki günler benim kanamam başladı, doktor düşük tehlikesi olduğunu yatmamı söyledi, iki gün yattım ağrımdan ölüyorum gündüz beni bir kere bile aramadı, nasıl oldun diye, bana sevk getirmesini hastaneye gidiceğimisöyledim, unuttuğunu bahane ederek getirmedi, banada haber vermediki kendi başımın çaresine bakayım, arıyorum telefona cevap vermiyor, bahane olarakta işlerinin yoğun olduğunu telefonunu bi kenara attığını söylüyor, karısı bu dudrumda olan biri nasıl olur telefonu bi kenara attığını söyleyebilir, dün akşam üzeri düşük yaptım, telefon açtım hastaneye gitmem gerektiğini söyledim, bana bi taksiye binip git dedi, gidemeyeceğimi söyledim bi saat sonra geldi beraber gittik, muayenemi olduktan sonra çıktık hastaneden yürüyerek geliyoruz, benim ağrım olduğu için yavaşyürüyorum, bu önden önden gidiyo yine aramız biraz açılınca allahtan durup bekledi bu sefer, basıp gitmedi, bekleme eve git dedim ben tek başıma giderim, zaten bi faydası yok, koluma girsin destekolsun diyee bekledim ama yok, eve gitmeyeceğini zaten işe gideceğini söyledi, miniübüse bindik, eve gelince inicek var dedim ve indim, o bastı gitti, akşam geldi yine internetin başında gidip yattım, sabah oldu işe gitmesi gerek bana kalkıp kahvaltı hazırlamamı söylüyor, ağrım var hazırlayamam dedim ve o anda benim için bitti, birden büyük bir soğukluk başladı ona karşı ve asla düzelmez. cahil insanlar değiliz ikimizde okumuş belli bir mesleği olan insanlarız, ama okumakla adam olunmuyor, insan olunmuyor bunu bir kez daha anladım.