Herkese Merhaba
Size başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Temmuz 2005'te İstanbul Caddebostan'da bulunan Rakkas adlı restoranda nişan yapmak istedik. Aranızda belki gidenler olmuştur. Alt kat gece klübü, orta kat açık alan / havuzbaşı ve üst kat kapalı alan olmak üzere gayet büyük bir yer. Biz 50 kişilik bir grup olduğumuz için sadece havuzbaşında 7-8 masa ayırabiliriz dendi ve biz de kabul ettik.Nişanımızın olduğu gün nedense bizden başka hiç kimse yoktu. Aksilik yağmur yağmaya başladı ve bizim için ayırdıkları masaları üst kapalı tarafa taşıdılar. Bu arada fotoğrafçıyla tartışma yaşadık. Sözleşmeyi yaparken fotoğrafçı getirebilirsiniz dediler ama nişan günü kendi fotoğrafçıları geldi ve kesinlikle kendiniz fotoğraf çekemezsiniz dediler. Neyse herkes masalara oturmaya başladı ve garsonlar su servisi yapmaya başladılar. Bütün gün kuaför, makyaj, resim çektirme derken çok susadığım için nişanlımla aynı anda su içtik. Birden boğazım yanmaya başladı. Nişanlıma dönüp baktım ve onunda boğazını tuttuğunu gördüm. İkimiz aynı anda öksürmeye ve öğürmeye başladık. Herkes panikle masamıza geldi ne oluyor diye. Bizi hemen tuvalete götürdüler, ağzımızı yıkayıp yoğurt falan yedirdiler. Bu arada herkes panik halinde kimse su içmesin diye bağırıyor. Bir ara farkettim kuzenimde aynı şekilde feryat figan.Ambulans çağrılmış fakat nişanlımın boğazı, dili feci durumda. Nefes almakta zorlanıyor ve devamlı öğürüyor. Neyse biz ambülansı bekleyemedik ve apar topar yakındaki hastanenin acil servisine gittik. Orada serum verildi. İçtiğimiz suyun içinde yakıcı bir madde olduğu için mide içerisine kurutucu ilaç verildi. Gecemiz başlamadan acilde son buldu. Herkes evine dağıldı. Ertesi sabah üçümüzün de şikayeti devam ettiği için Alman hastanesine gittik. Doktor endoskopi yapılmasına karar verdi. Ben çok az su içtiğim için 3 aylık ilaç tedavisiyle iyileştim. Kuzenim de aynı şekilde. Fakat nişanlımın boğaz,yemek borusu ve midesinde yanıklar vardı. O daha ağır ilaç tedavisi görüp 6 ayda bir endoskopiye giriyor ve ömür boyu ilaç kullanacak. Ayrıca psikolojik olarak da travma yaşadı.
Acilde ifademizi almaya gelen polislerden öğrendiğimize göre aynı olay bir gece önce de yaşanmış. Belki gazetede okumuşsunuzdur. Savaş Ay haber yapmıştı. Restoranın işletmecisi gazetelere demeçler verdi. Çok üzgünüz, bütün hastane masraflarını karşılayacağız falan filan... Bizi hiç aramadılar, hastane masraflarını karşılamadılar. geçmiş olsun bile demediler. Şu anda mahkememiz devam ediyor. Adli Tıp'a gönderilen suyun incelenmesi sonucu içinde Toluen denen bir madde bulundu. Avukatımız dava dosyasında, hiç gitmediğimiz bir hastaneden bizim adımıza alınmış bir rapora istinaden Adli Tıp doktoru tarafından yazılan bir yazı buldu.(Yazı mı sahte rapor mu sahte bir dahaki duruşmada anlaşılacak.) Ciddi bir rahatsızlıkları yoktur gibi bir ibare yazılı. Tabi hemen o hastaneye gittik ve başhekimin imzasıyla yazı istedik. Hemen verdiler çünkü hiçbir şekilde kaydımızı bulamadılar.
O gün küçük çocuklar ve çok yaşlı babaannemiz vardı. İyiki bunlardan biri o suyu içmemiş diye hergün şükrediyorum. Anlaşma yapılrken herşeye tabii, siz nasıl isterseniz dediler. Nişan günü de biz öyle birşey demedik dediler. Yine de sineye çekip dayatmalarını mecbur kabul ettik fakat sonrasında yukarıda yazdıklarımı yaşadık.
Kadıköy Adliyesinde dava devam ediyor.Bunları yazmamın, bu kadar uzun yazmamın nedeni Caddebostan Rakkas adlı mekanda düğün, nişan yapmak isteyen arkadaşları uyarmak. Lütfen çevrenizde evlenecek, nişanlanacak, kına gecesi yapacak olan arkadaşlarınıza bu yazıyı iletin. Başımıza gelenleri kimsenin yaşamasını istemem. (Bu arada mahkemede ifade verirlerken öğrendik ki mekanın işletme sahibi mühür sökmekten sabıkalıymış Müdür de sabıkalı çıktı fakat onun sabıkasının ne olduğunu öğrenemedim, zaman aşımına uğradığı için silinmiş.İsteyenler bu linki tıkayıp gazete haberlerini de okuyabilir.
Herkese sevgiler...
http://arsiv.sabah.com.tr/2005/07/06/gnd106.html
http://arsiv.sabah.com.tr/2005/07/07/ay.html
Size başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Temmuz 2005'te İstanbul Caddebostan'da bulunan Rakkas adlı restoranda nişan yapmak istedik. Aranızda belki gidenler olmuştur. Alt kat gece klübü, orta kat açık alan / havuzbaşı ve üst kat kapalı alan olmak üzere gayet büyük bir yer. Biz 50 kişilik bir grup olduğumuz için sadece havuzbaşında 7-8 masa ayırabiliriz dendi ve biz de kabul ettik.Nişanımızın olduğu gün nedense bizden başka hiç kimse yoktu. Aksilik yağmur yağmaya başladı ve bizim için ayırdıkları masaları üst kapalı tarafa taşıdılar. Bu arada fotoğrafçıyla tartışma yaşadık. Sözleşmeyi yaparken fotoğrafçı getirebilirsiniz dediler ama nişan günü kendi fotoğrafçıları geldi ve kesinlikle kendiniz fotoğraf çekemezsiniz dediler. Neyse herkes masalara oturmaya başladı ve garsonlar su servisi yapmaya başladılar. Bütün gün kuaför, makyaj, resim çektirme derken çok susadığım için nişanlımla aynı anda su içtik. Birden boğazım yanmaya başladı. Nişanlıma dönüp baktım ve onunda boğazını tuttuğunu gördüm. İkimiz aynı anda öksürmeye ve öğürmeye başladık. Herkes panikle masamıza geldi ne oluyor diye. Bizi hemen tuvalete götürdüler, ağzımızı yıkayıp yoğurt falan yedirdiler. Bu arada herkes panik halinde kimse su içmesin diye bağırıyor. Bir ara farkettim kuzenimde aynı şekilde feryat figan.Ambulans çağrılmış fakat nişanlımın boğazı, dili feci durumda. Nefes almakta zorlanıyor ve devamlı öğürüyor. Neyse biz ambülansı bekleyemedik ve apar topar yakındaki hastanenin acil servisine gittik. Orada serum verildi. İçtiğimiz suyun içinde yakıcı bir madde olduğu için mide içerisine kurutucu ilaç verildi. Gecemiz başlamadan acilde son buldu. Herkes evine dağıldı. Ertesi sabah üçümüzün de şikayeti devam ettiği için Alman hastanesine gittik. Doktor endoskopi yapılmasına karar verdi. Ben çok az su içtiğim için 3 aylık ilaç tedavisiyle iyileştim. Kuzenim de aynı şekilde. Fakat nişanlımın boğaz,yemek borusu ve midesinde yanıklar vardı. O daha ağır ilaç tedavisi görüp 6 ayda bir endoskopiye giriyor ve ömür boyu ilaç kullanacak. Ayrıca psikolojik olarak da travma yaşadı.
Acilde ifademizi almaya gelen polislerden öğrendiğimize göre aynı olay bir gece önce de yaşanmış. Belki gazetede okumuşsunuzdur. Savaş Ay haber yapmıştı. Restoranın işletmecisi gazetelere demeçler verdi. Çok üzgünüz, bütün hastane masraflarını karşılayacağız falan filan... Bizi hiç aramadılar, hastane masraflarını karşılamadılar. geçmiş olsun bile demediler. Şu anda mahkememiz devam ediyor. Adli Tıp'a gönderilen suyun incelenmesi sonucu içinde Toluen denen bir madde bulundu. Avukatımız dava dosyasında, hiç gitmediğimiz bir hastaneden bizim adımıza alınmış bir rapora istinaden Adli Tıp doktoru tarafından yazılan bir yazı buldu.(Yazı mı sahte rapor mu sahte bir dahaki duruşmada anlaşılacak.) Ciddi bir rahatsızlıkları yoktur gibi bir ibare yazılı. Tabi hemen o hastaneye gittik ve başhekimin imzasıyla yazı istedik. Hemen verdiler çünkü hiçbir şekilde kaydımızı bulamadılar.
O gün küçük çocuklar ve çok yaşlı babaannemiz vardı. İyiki bunlardan biri o suyu içmemiş diye hergün şükrediyorum. Anlaşma yapılrken herşeye tabii, siz nasıl isterseniz dediler. Nişan günü de biz öyle birşey demedik dediler. Yine de sineye çekip dayatmalarını mecbur kabul ettik fakat sonrasında yukarıda yazdıklarımı yaşadık.
Kadıköy Adliyesinde dava devam ediyor.Bunları yazmamın, bu kadar uzun yazmamın nedeni Caddebostan Rakkas adlı mekanda düğün, nişan yapmak isteyen arkadaşları uyarmak. Lütfen çevrenizde evlenecek, nişanlanacak, kına gecesi yapacak olan arkadaşlarınıza bu yazıyı iletin. Başımıza gelenleri kimsenin yaşamasını istemem. (Bu arada mahkemede ifade verirlerken öğrendik ki mekanın işletme sahibi mühür sökmekten sabıkalıymış Müdür de sabıkalı çıktı fakat onun sabıkasının ne olduğunu öğrenemedim, zaman aşımına uğradığı için silinmiş.İsteyenler bu linki tıkayıp gazete haberlerini de okuyabilir.
Herkese sevgiler...
http://arsiv.sabah.com.tr/2005/07/06/gnd106.html
http://arsiv.sabah.com.tr/2005/07/07/ay.html