Dostoyevski-Su ve Ceza

**SU**

çocukta yaparım kariyerde
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
643
9
96
49
Diğer
KİTAP HAKKINDA
Bu roman için anlatılabilecek öyle çok şey var ki, 3-5 kişi bir araya gelip akşama kadar bu romanı tartışabilirler.

Raskalnikov fakir ve iyi niyetli bir üniversite öğrencisidir. Ne yazık ki maddi imkansızlıklar sonucu eğitimi bırakmak zorunda kalmış, kirasını bile doğru dürüst ödeyemediği pis ve köhne bir odada yaşamaya mecbur olmuştur. Maddi olarak çok sıkıştığı anlarda, para edebilecek eşyalarını rehin bıraktığı faizci bir yaşlı kadın vardır. Kadın kötüdür, kadın faizcidir, kadın, insanların zor durumda kalmalarından yararlanan bir kan emicidir.(!) Tabii bu fikirler Raskalnikov’u suça iten bahanelerdir... Bahaneler... Hani şu, her kötülük yapanın vicdanına uydurduğu kılıfın adı.

Raskalnikov kadını öldürecek, paralarını alacak, öğrenimini tamamlayıp topluma faydalı bir insan olacaktır. Günlerce kafasında ölçer biçer. “Evet mantıklıdır”; Muhakkak ki topluma faydalı bir Raskalnikov, faizci bir kadından çok daha iyidir.

Romanı asıl roman yapan ve doruğa taşıyan Raskalnikov’un yaptığı vicdan muhasebesidir. Ve okur, kitabı okurken sık sık kendine sorar:

- Raskalnikov mantıklı düşündü, peki doğrumu yaptığı?

- Mantıken doğruyu bulmak, ona öldürme hakkını verir mi?

- Bir hayatı kurtarabilmek için işe yaramaz bir hayat feda edilebilir mi?

- Raskalnikov aslında Dostoyevskinin kendisi midir?

- Öldürmekte haksız, peki yinede gidip itiraf etmeli miydi, yoksa vicdanının sesini bastırmalı mıydı?

- Raskalnikov’un, (hiç gerek yokken) o gün yolunu samanpazarına çevirip, oradaki konuşmalardan, ertesi gün tefeci kadının evde yalnız olacağını duyması tesadüf mü? Kader mi? İşaret mi?

- Asıl suçlu kim? Raskalnikov mu? Toplum mu? Tefeci kadın mı?

-

Bunun gibi onlarca soru yöneltir okur kendisine.

Kitap boyunca Raskalnikov’un kafasındasınız ve hadiseleri onun gözüyle görüyor, ızdırabı onunla yaşıyorsunuz. Raskalnikov –insan-ın ta kendisidir. Vicdanıyla hesaplaşabilen insanın. (ki vicdan; insana mahsustur)

KARAKTERLER:
Karakterler şahane oturmuş. Cinayet işleyebilen, buna rağmen cebindeki son parasını muhtaç bir genç kıza veren, sevmediği halde sırf iyi niyetli diye ev sahibesinin hastalıklı ve çirkin kızıyla evlenmeye razı olan, en sevdiği dostuna ve ailesine ters davrandığı halde, tanımadığı zavallı insanlara tereddüt etmeden iyilik eden Raskalnikov. İyi niyetli bir anne ve kızkardeş. Maddi durumu iyi fakat fırsatçı bir enişte adayı. Hayatını fahişelikle kazanmak zorunda olan iyi niyetli bir genç kız; Sonya. Asil ve zengin bir asker kızı iken, yoksul düşen ve yoksulluk içinde ölen İvanovna... Her karakter çok iyi analiz edilmiş. Ve her biriyle şu mesaj verilmek istenmiş adeta: “Kimlikler değil, kişilikler önemlidir”

Kitabın diğer bir özelliği de, kominizm’in yayıldığı bir dönemde ve yerde, kahramanların dine yönelmesi. Yazar; özellikle en günahkar görülen karakterleri (Sonya ve Raskalnikov) inanca yönelterek belki de bir mesaj vermek istemiş. Dosto’nun üzerinde “özellikle” durduğu bir konu değil. Fakat bunu es geçmemiş olması dikkate şayan.

RASKALNİKOV HAKLI MI?
Raskalnikov haklı olmadığını kendisi de biliyor. Belki bazı okur buna katılmayacaktır. Tolkıen’in dediği gibi: “Yaşamayı hak ettiği halde ölen bir sürü insan var, onlara hayatı verebiliyor musun? O halde ölümü hak eden bir insana da ölümü sen veremezsin”

KİTABIN KARAKTERİSTİĞİ:
Suç Ve Ceza; birçok insana göre dünya klasiklerinin ilk onuna giren bir kitap. Türkiye’de de bir çok farklı kitapevi tarafından baskıları yapılmış. Okura önemli notum; dünya klasiklerinden okumak arzusunda iseniz, orjinalinden tam olarak çevrilmiş olanı tercih edin. Ve mümkünse anadilinden çevrilmiş olanı. Karşınıza muhtemelen kalın iki cilt çıkacaktır. Bu sizi korkutmasın. Benim okuduğum “Suç Ve Ceza” TürDav tarafından basılmış ve hayli kısaltılmış. Özellikle kitabın en çok methedilen yerlerinden biri olan, Raskalnikov’un hakime yaptığı konuşma, bu baskıda yok. Üstelik çok özensiz kısaltılmış olduğu kanaatindeyim. Çok sayıda baskısı olduğu için, bu baskının karakteristiğinden bahsetmeyeceğim
.
 
bilinçli olarak okumaya başladıktan sonra ilk okuduğum kitap ANA ikincisi ise suç ve ceza idi. ikiside okuyana güzel şeyler varen kitaplar.açıklamaların ise teşekürler, okumayanlara güzel bir ön bilgi
 
Okuyoken " Allah'ım bu ne saçma yazılmış bi kitap" diyerek ama elimden düşürmeyerek okuduğum tek kitap..Çok az kitap okuyan bi insan olarak, hayatımda ilk defa 600küsür sayfalık bir kitabı 2 günde bitirdim.. Ve en beğendiğim kitaplar arasındadır!! Çok farklı bir uslubu var!!!
ŞİDDETLE TAVSİYE EDERİM!!!
 
bende çok beğenerek okumuştum
ayrıca açıklamaların iyi olmuş bilerek alınıp okunmalı sağol canım..
 
bana göre sürükleyici bir roman hiç sıkılmadan okuduğumu hatırlıyorum geçen yıl...
 
raskolnikovun o suç aletiyle ürkekçe dolaşmasının tasviri öyle güzel yapılmıştı ki seneler önce okumama rağmen hala anımsıyorum cinayet üzerindeki sorgulayışını kafasının bulanıklığını....
 
Kitapçıda kitap ararken sadece ismi cazip gelmişti... Öylece baktım ama almamıştım açıkçası, eve gelince ismini düşündüm " suç ve ceza " ne kadar bağdaşımlı diye...Ertesi gün sabah gittim aldım bir solukta okudum.En baş kahraman bendim:))) daha sonra arkadaşlarıma tavsiye ettim onlara verdim okusunlar diye ... ve bir süre sonra kitap bana geri geldiğinde sıkılmadan 2. kez yine okudum...
 
bana göre de çok güzel bir kitap okurken sanki bir sinema izliyo hissi veriyo insana.çok etkilenmiştim doğrusu
 
bence harika bi kitaptı bi gecede okudum desm inanırmısınız bilmem.
şu soruya cevab vermek istiyorum..

raskolnikov dostoyovskinin kendisimidir?
bence bi insan bu kadar yaşanmışlık hissi veremez ....kendinden bişeylerin muhakkak olduğuna inanıyorum...
 
Çok şahane bir kitap.Geçen sene okunuştum,çok etkilenmiş olmalıyım ki uyuduğumda rüyamda birini öldürdüm ve Raskolnikov'un yaşadığı herşeyi yaşadım:)
 
Raskolnikovun evden çıkıp bakkala gitmesi 30 sayfa sürüyo, sayfalarca karanlık, kasvet bunalım. Her sayfası psikolojimi ayrı yoruyor benim, o yüzden bi türlü bitiremiyorum. İki günde bitirenler, kendinize çabuk gelebildiniz mi? :)
 
dünya klasiklerini bitirmeye çalışıyorum o yuzden okudum ve sırada bekleyen kitaplarım oldugu için biran önce bitirmek istiyordum ama kitap beni biraz kastı yanı çok uzun uzun anlatılmış sonyaya itiraf edecekti ilediği cinayeti işte orası 1 ciltdin sonundan ikinci ciltin ortalarına kadar sürdü 2 gecede okuyan arkadaşları tebrik ediyorum ben bitsinde sonunu bıran once ögreneyım diye sabırsızlıkla beklemişdim ama çok uzun uzun uzadıya nalatılıyor bıraz sıkıldım ama herşeyiyle aklımda mutlaka okunmalı
 
Hayatımda okuduğum en güzel kitaplardan biri. Okumaya başladığım aynı gün, sabaha karşı bitirmiştim, kendime zor gelmiştim. Raskolnikov'un yaşadıklarını aynı anda sanki ben de yaşıyormuş gibi hissettiğimi hatırlıyorum. O suçlulukla boğuşurken benim göğsüm sıkışıyordu resmen.
 
Back