Doğum sonrası depresyonu

isabel

Kuzey Ege
Yönetici
Super Moderator
Anneler Kulübü
6 Mart 2012
17.731
27.703
49
hamilelik_bebek_stres.png


Bebeğinizin doğumuyla birlikte çok güçlü duygular yaşamaya başlarsınız. Heyecan, korku, sevinç, sıkıntı hepsi bir aradadır. Bunların sonunda hiç beklemediğiniz bir durum gelişebilir ki, o da depresyondur.

Çoğu yeni anne olan kadınlarda doğum sonu hüznü denilen durum ortaya çıkar. Yaklaşık % 10’unda ise daha ciddi bir durum olan doğum sonu depresyonu gelişir. Nadiren doğum sonu depresyonunun daha uç bir formu olan psikoz da gelişebilir. Doğum sonu depresyonu, bir zayıflık veya kusur değildir. Bazen sadece doğumun bir parçası da olabilir. Uygun tedavi ile şikâyetlerinizden kurtulabilir ve bebeğinizle daha güzel vakit geçirebilirsiniz.

Belirtileri nelerdir?

Belirtiler genelde depresyonun tipine göre değişmektedir. Doğum sonu hüznünde belirtiler sadece birkaç gün veya hafta sürer ve genelde de şöyledir;

– Duygularda dalgalanma olması
– Sıkıntı
– Üzüntü
– Aşırı hassasiyet
– Ağlama
– Konsantre olmada zorluk
– Uyku sorunları

Doğum sonu depresyonu, ilk başta doğum hüznü şeklinde başlayabilir. Ancak belirtiler daha yoğun ve uzun sürer. Sonunda kendinize ve bebeğinize bakamayacak, günlük işlerinizi yapamayacak duruma gelirsiniz. Diğer belirtileri ise şöyledir;

– İştah kaybı
– Uykusuzluk
– Aşırı kızgınlık ve hassasiyet
– Aşırı halsizlik
– Cinsel isteksizlik
– Hayattan zevk alamama
– Suçluluk, yetersizlik hissi, utanma
– Bebeğinize bağlanmada zorluk olması
– Aileden ve arkadaşlardan ayrı olma
– Kendinize veya bebeğinize zarar verme düşüncelerinin varlığı

Neden olur?

Doğum sonu depresyonunun tek bir nedeni yoktur. Fiziksel, duygusal ve hayat şartlarınızla ilgili pek çok faktör bunda rol oynar.

Fiziksel değişiklikler: Doğumdan sonra östrojen ve progesteron düzeylerinde belirgin düşüşler olur. Bu düşüşler depresyona zemin hazırlar. Tiroid hormonunda da düşüş olabilir. Bu hormonun azlığı da sizin yorgun ve depresif olmanıza neden olabilir. Ayrıca kan hacminin azalması, kan basıncındaki değişiklikler, bağışıklık sistemi ve metabolizmadaki değişiklikler de halsizliğe ve duygularda değişikliklere yol açabilir.

Duygusal faktörler: Uyku problemi yaşıyorsanız çok ufak sorunlarla bile baş etmekte zorlanabilirsiniz. Yeni doğan bebeğinize bakmak, size güç gelebilir. Sorunlarla baş etmek için kendinizi yeterince güçlü hissetmeyebilirsiniz. Tüm bunlar depresyona girmenizi kolaylaştıran faktörlerdir.

Hayat şartları: Başka çocuklarınızın olması, emzirmedeki güçlükler, maddi sorunlar, tükenmişlik sendromu ve eşinizin veya diğer yakınlarınızın size destek olmaması gibi hayatınızdaki pek çok olay, sizin depresyona girmenizi kolaylaştırabilirler.

Risk faktörleri nelerdir?

Doğum sonu depresyonunun gelişme riski sadece ilk doğumdan sonra değil, her doğumdan sonra oluşma riski vardır. Aşağıda sayacaklarımızdan sizde bulunuyorsa riskiniz artmış demektir;

– Gebelikte veya önceki zamanlarda depresyon geçirme hikayeniz varsa
– Daha önceki doğumdan sonra da depresyon geçirdiyseniz
– Geçen yılda hastalık, işten ayrılma veya gebelikle ilgili sorunlar yaşadıysanız
– Evliliğinizle ilgili sorunlar varsa
– Etrafınızda sizi destekleyen insanlar azsa
– Planlanmamış veya istenmeyen bir gebelik geliştiyse doğum sonu depresyon gelişme riski artmıştır.

Doktora ne zaman gitmelidir?

Bebeğiniz doğduktan sonra depresif duygularınız varsa bunu kabullenmek size zor gelebilir veya sizi utandırabilir. Fakat bu duygularınızı doktorunuza anlatmaktan çekinmeyin. Birkaç hafta geçtiği halde bu belirtilerde azalma yoksa hatta aksine artıyorsa, günlük işlerinizi yapamayacak duruma geldiyseniz doktorunuza gitmenizde fayda vardır. Erken teşhis sayesinde iyileşmeniz daha hızlı olacaktır.

Teşhis nasıl konur?

Kısa süren doğum sonu hüznüyle, daha ağır olan doğum sonu depresyonu ayırmak için doktorunuz size ayrıntılı bir sorgulama yapacaktır. Ayrıca varolan diğer şikâyetlerinize göre gereken başka tetkikler de yapılabilecektir.

Nelere yol açabilir?

Tedavi edilmeyen doğum sonu depresyonu anne-bebek ilişkisini bozabilir, aile içinde sıkıntıya neden olabilir. Bu annelerin çocuklarında uyku ve yeme bozukluğu, mizaç değişikliği ve hiperaktivite gibi davranış bozuklukları gelişebilir. Konuşmada gecikme görülmesi de yaygındır.

Tedavi edilmeyen doğum sonu depresyon vakaları bir yıl veya daha uzun süre devam edebilir. Bazen de kronik şekle döner. Bazı durumlarda ise tedavi dahi edilse ilerde depresyon geçirme riski yine yüksek olabilir.

Tedavi nasıl yapılır?

Tedavi ve iyileşme süresi depresyonun ağırlığına ve kişisel ihtiyaçlara göre değişiklik gösterir.
Doğum sonu hüznü genelde birkaç gün veya hafta içinde giderek kendiliğinden azalır. Bu arada dinlenebildiğiniz kadar dinlenin. Yakınlarınızdan ve arkadaşlarınızdan yardım isteyin. Diğer yeni annelerle görüşün. Ruh halinizi etkileyebilecek alkol gibi maddelerden uzak durun. Ayrıca tiroid bozukluğu varsa da ona uygun ilacı doktorunuz yazacaktır.

Doğum sonu depresyonu tedavisi genelde psikoterapi ve ilaçla beraber yapılır. Bazen aile ve evlilik terapileri de işe yarayabilir. Kullanılacak antidepresan ilaçlar emzirme durumunuza göre değişecektir. Emziren annelerde bebeğe çok az yan etki yapan ilaçlar tercih edilecektir. Doktorunuzla birlikte yarar-zarar oranına bakarak tedavi seçeneğine birlikte karar verebilirsiniz. Bazı kadınlarda doğumla birlikte östrojen hızla düştüğü için östrojen tedavisi şikâyetlerini azaltabilir. Ancak her kadın için uygun değildir ve riskleri de mevcuttur.

Önlemek için ne yapmalıdır?

Daha önceden depresyon geçirdiyseniz, özellikle doğum sonu depresyonu geçirdiyseniz gebe kaldığınızda bu durumunuzu doktorunuza belirtin. Doktorunuz sizi yakından takip edecektir. Hafif vakalarda grup terapisi ve psikoterapi yeterli olabilir. Ancak ağır durumlarda gebeyken bile ilaç kullanmak gerekecektir.
Bebeğiniz doğduktan sonra doktorunuz erken belirtiler açısından kontrol edebilir. Böylece erken teşhis ve tedavi mümkün olacaktır.

Sizin yapabileceğiniz neler vardır?

Doğum sonu depresyonu kendi kendinize tedavi olabileceğiniz bir hastalık değildir. Ancak yapabileceğiniz şeyler de yok değildir. Kendinize iyi bakarsanız iyileşmeniz daha çabuk ve güzel olacaktır.

– Sağlıklı yaşamaya özen gösterin: Dinlenebildiğiniz kadar çok dinlenin. Günlük yürüyüşler gibi fiziksel aktivitelerinize devam edin. Bol meyve, sebze ve tahıldan oluşan sağlıklı gıdalarla beslenin. Alkolden uzak durun.

– Beklentileriniz gerçekçi olsun: Kendinizden herşeyi yapmayı beklemeyin. Yapabildiklerinizi yapın ve gerisini bırakın. İhtiyacınız olduğunda etrafınızdan yardım isteyin.

– Kendinize zaman ayırın: Kendinizi kötü hissettiğiniz dönemlerde kendinize biraz zaman ayırın. Güzelce giyinin, süslenin ve bir arkadaşınızı ziyaret edin veya biraz dolaşın. Eşinizle baş başa kalabileceğiniz bir randevu ayarlayın.

– Yalnız kalmaktan kaçının: Eşiniz, yakınlarınız ve arkadaşlarınızla hissettiklerinizi paylaşın. Diğer annelerin tecrübelerinden faydalanın.
Unutmayın ki, bebeğinize iyi bakabilmek için öncelikle sizin iyi olmanız gereklidir.
 
Bebeğinizin doğumuyla birlikte çok güçlü duygular yaşamaya başlarsınız. Heyecan, korku, sevinç, sıkıntı hepsi bir aradadır. Bunların sonunda hiç beklemediğiniz bir durum gelişebilir ki, o da depresyondur.

Çoğu yeni anne olan kadınlarda doğum sonu hüznü denilen durum ortaya çıkar. Yaklaşık % 10’unda ise daha ciddi bir durum olan doğum sonu depresyonu gelişir. Nadiren doğum sonu depresyonunun daha uç bir formu olan psikoz da gelişebilir. Doğum sonu depresyonu, bir zayıflık veya kusur değildir. Bazen sadece doğumun bir parçası da olabilir. Uygun tedavi ile şikâyetlerinizden kurtulabilir ve bebeğinizle daha güzel vakit geçirebilirsiniz.

Belirtileri nelerdir?

Belirtiler genelde depresyonun tipine göre değişmektedir. Doğum sonu hüznünde belirtiler sadece birkaç gün veya hafta sürer ve genelde de şöyledir;

– Duygularda dalgalanma olması
– Sıkıntı
– Üzüntü
– Aşırı hassasiyet
– Ağlama
– Konsantre olmada zorluk
– Uyku sorunları

Doğum sonu depresyonu, ilk başta doğum hüznü şeklinde başlayabilir. Ancak belirtiler daha yoğun ve uzun sürer. Sonunda kendinize ve bebeğinize bakamayacak, günlük işlerinizi yapamayacak duruma gelirsiniz. Diğer belirtileri ise şöyledir;

– İştah kaybı
– Uykusuzluk
– Aşırı kızgınlık ve hassasiyet
– Aşırı halsizlik
– Cinsel isteksizlik
– Hayattan zevk alamama
– Suçluluk, yetersizlik hissi, utanma
– Bebeğinize bağlanmada zorluk olması
– Aileden ve arkadaşlardan ayrı olma
– Kendinize veya bebeğinize zarar verme düşüncelerinin varlığı

Neden olur?

Doğum sonu depresyonunun tek bir nedeni yoktur. Fiziksel, duygusal ve hayat şartlarınızla ilgili pek çok faktör bunda rol oynar.

Fiziksel değişiklikler: Doğumdan sonra östrojen ve progesteron düzeylerinde belirgin düşüşler olur. Bu düşüşler depresyona zemin hazırlar. Tiroid hormonunda da düşüş olabilir. Bu hormonun azlığı da sizin yorgun ve depresif olmanıza neden olabilir. Ayrıca kan hacminin azalması, kan basıncındaki değişiklikler, bağışıklık sistemi ve metabolizmadaki değişiklikler de halsizliğe ve duygularda değişikliklere yol açabilir.

Duygusal faktörler: Uyku problemi yaşıyorsanız çok ufak sorunlarla bile baş etmekte zorlanabilirsiniz. Yeni doğan bebeğinize bakmak, size güç gelebilir. Sorunlarla baş etmek için kendinizi yeterince güçlü hissetmeyebilirsiniz. Tüm bunlar depresyona girmenizi kolaylaştıran faktörlerdir.

Hayat şartları: Başka çocuklarınızın olması, emzirmedeki güçlükler, maddi sorunlar, tükenmişlik sendromu ve eşinizin veya diğer yakınlarınızın size destek olmaması gibi hayatınızdaki pek çok olay, sizin depresyona girmenizi kolaylaştırabilirler.

Risk faktörleri nelerdir?

Doğum sonu depresyonunun gelişme riski sadece ilk doğumdan sonra değil, her doğumdan sonra oluşma riski vardır. Aşağıda sayacaklarımızdan sizde bulunuyorsa riskiniz artmış demektir;

– Gebelikte veya önceki zamanlarda depresyon geçirme hikayeniz varsa
– Daha önceki doğumdan sonra da depresyon geçirdiyseniz
– Geçen yılda hastalık, işten ayrılma veya gebelikle ilgili sorunlar yaşadıysanız
– Evliliğinizle ilgili sorunlar varsa
– Etrafınızda sizi destekleyen insanlar azsa
– Planlanmamış veya istenmeyen bir gebelik geliştiyse doğum sonu depresyon gelişme riski artmıştır.

Doktora ne zaman gitmelidir?

Bebeğiniz doğduktan sonra depresif duygularınız varsa bunu kabullenmek size zor gelebilir veya sizi utandırabilir. Fakat bu duygularınızı doktorunuza anlatmaktan çekinmeyin. Birkaç hafta geçtiği halde bu belirtilerde azalma yoksa hatta aksine artıyorsa, günlük işlerinizi yapamayacak duruma geldiyseniz doktorunuza gitmenizde fayda vardır. Erken teşhis sayesinde iyileşmeniz daha hızlı olacaktır.

Teşhis nasıl konur?

Kısa süren doğum sonu hüznüyle, daha ağır olan doğum sonu depresyonu ayırmak için doktorunuz size ayrıntılı bir sorgulama yapacaktır. Ayrıca varolan diğer şikâyetlerinize göre gereken başka tetkikler de yapılabilecektir.

Nelere yol açabilir?

Tedavi edilmeyen doğum sonu depresyonu anne-bebek ilişkisini bozabilir, aile içinde sıkıntıya neden olabilir. Bu annelerin çocuklarında uyku ve yeme bozukluğu, mizaç değişikliği ve hiperaktivite gibi davranış bozuklukları gelişebilir. Konuşmada gecikme görülmesi de yaygındır.

Tedavi edilmeyen doğum sonu depresyon vakaları bir yıl veya daha uzun süre devam edebilir. Bazen de kronik şekle döner. Bazı durumlarda ise tedavi dahi edilse ilerde depresyon geçirme riski yine yüksek olabilir.

Tedavi nasıl yapılır?

Tedavi ve iyileşme süresi depresyonun ağırlığına ve kişisel ihtiyaçlara göre değişiklik gösterir.
Doğum sonu hüznü genelde birkaç gün veya hafta içinde giderek kendiliğinden azalır. Bu arada dinlenebildiğiniz kadar dinlenin. Yakınlarınızdan ve arkadaşlarınızdan yardım isteyin. Diğer yeni annelerle görüşün. Ruh halinizi etkileyebilecek alkol gibi maddelerden uzak durun. Ayrıca tiroid bozukluğu varsa da ona uygun ilacı doktorunuz yazacaktır.

Doğum sonu depresyonu tedavisi genelde psikoterapi ve ilaçla beraber yapılır. Bazen aile ve evlilik terapileri de işe yarayabilir. Kullanılacak antidepresan ilaçlar emzirme durumunuza göre değişecektir. Emziren annelerde bebeğe çok az yan etki yapan ilaçlar tercih edilecektir. Doktorunuzla birlikte yarar-zarar oranına bakarak tedavi seçeneğine birlikte karar verebilirsiniz. Bazı kadınlarda doğumla birlikte östrojen hızla düştüğü için östrojen tedavisi şikâyetlerini azaltabilir. Ancak her kadın için uygun değildir ve riskleri de mevcuttur.

Önlemek için ne yapmalıdır?

Daha önceden depresyon geçirdiyseniz, özellikle doğum sonu depresyonu geçirdiyseniz gebe kaldığınızda bu durumunuzu doktorunuza belirtin. Doktorunuz sizi yakından takip edecektir. Hafif vakalarda grup terapisi ve psikoterapi yeterli olabilir. Ancak ağır durumlarda gebeyken bile ilaç kullanmak gerekecektir.
Bebeğiniz doğduktan sonra doktorunuz erken belirtiler açısından kontrol edebilir. Böylece erken teşhis ve tedavi mümkün olacaktır.

Sizin yapabileceğiniz neler vardır?

Doğum sonu depresyonu kendi kendinize tedavi olabileceğiniz bir hastalık değildir. Ancak yapabileceğiniz şeyler de yok değildir. Kendinize iyi bakarsanız iyileşmeniz daha çabuk ve güzel olacaktır.

– Sağlıklı yaşamaya özen gösterin: Dinlenebildiğiniz kadar çok dinlenin. Günlük yürüyüşler gibi fiziksel aktivitelerinize devam edin. Bol meyve, sebze ve tahıldan oluşan sağlıklı gıdalarla beslenin. Alkolden uzak durun.

– Beklentileriniz gerçekçi olsun: Kendinizden herşeyi yapmayı beklemeyin. Yapabildiklerinizi yapın ve gerisini bırakın. İhtiyacınız olduğunda etrafınızdan yardım isteyin.

– Kendinize zaman ayırın: Kendinizi kötü hissettiğiniz dönemlerde kendinize biraz zaman ayırın. Güzelce giyinin, süslenin ve bir arkadaşınızı ziyaret edin veya biraz dolaşın. Eşinizle baş başa kalabileceğiniz bir randevu ayarlayın.

– Yalnız kalmaktan kaçının: Eşiniz, yakınlarınız ve arkadaşlarınızla hissettiklerinizi paylaşın. Diğer annelerin tecrübelerinden faydalanın.
Unutmayın ki, bebeğinize iyi bakabilmek için öncelikle sizin iyi olmanız gereklidir.
Ne yaptıysam olmuyor düzelemiyorum. Doktor da günde 2 kez emziriyorum diye ilaç vermedi. Perişanım.
 
X