• Solunum, soluk alma ve soluk verme olmak üzere iki aşamadan oluşur. Soluk alma, akciğerlere havanın çekilmesidir. Konuşmada bu ilk aşamanın da büyük etkisi vardır.
• Soluğun, derin, sık, çabuk, düzenli, sinirlenmeden ve gürültüsüz alınmasına dikkat edilmelidir. Bunlara uyulmadığı zaman, konuşma düzeninde aksamalar olur. Böyle durumlarda konuşmacı kadar dinleyici de rahatsız olur.
• Bedensel bir özür ya da konuşmanın gerektirdiği özel durumlar dışında, soluk burundan alınmalıdır. Diyaframla ve göğüsle soluk alınabilir; ancak, göğsün üst bölümünden alınması durumunda konuşmacıda karın sıkışması, soluk kesilmesi, yorgunluk ve bunların sonucunda şaşkınlık, bocalama gibi başarısızlıklar görülür.
• Soluk verme, akciğerlere çekilen havanın boşalmasıdır. Birkaçı dışında diğer dillerde olduğu gibi Türkçe de, solunumun ikinci yani soluk verme aşamasında konuşulan bir dildir.
• Konuşurken soluk vermenin çok iyi ayarlanması, gülme, hayret gibi özel durumlar dışında, soluk alırken konuşmaktan sakınılması gerekir.
• Birden soluk verildiğinde, yoğunluk ve tıkanmalarla konuşma bozulur.
• Konuşurken soluk vermenin özel durumlara uydurulabilen ritmik bir düzeni olmalıdır. Böyle bir alışkanlık, konuşma pürüzlerini ortadan kaldırır.
• Solunumun sıklık ya da gürlük gibi özellikleri kişiye ve anlatılanın niteliğine bağlıdır. Bu nedenle herkes için belli sayılara bağlı uygulamalar, zorlama ve yetersizlikler yaratabilir.
• Kötü beslenmenin etkisiyle zaman içinde diyafram ile soluma yeteneğinizi kaybedersiniz. Hatalı soluma, konuşma akışınızı ve sesinizin yapısını olumsuz etkiler, erken yorulmaya neden olur.
Doğru soluma diyaframdan yapılmalı, nefesin verilmesinde gırtlak değil karın kasları kullanılmalıdır. Diyaframdan mükemmel soluma yapılamadığında ve nefes diyaframdan kontrol edilemediğinde sesin güzel çıkışı imkansızlaşır. Göğüs boşluğu nefes alırken aşağıya, dışarıya veya yukarıya hareket ettirilebilir. Diyafram ile soluma aşağıya doğrudur. Diyafram ile soluma yapıldığında ciğerlerin alt lopları etkili kullanılır ve ciğerlere en az % 50 daha fazla oksijen alınır. Kapasitenin altında oksijenle yapılan diğer solumalarda ses bozuk, kontrolsüz ve kesintili çıkar. Nefes kontrol edilemediğinde ses çok fazla hava harcar. Konuşmacının nefesi tıkanır. Konuşmada dengesiz duraklamalar, tutukluklar oluşur.
Amaçlanan sonuçlara ulaşıncaya kadar ileride verilecek alıştırmaların sürdürülmesi gerekir. Bu alıştırmalar, göğüs boşluğunun oylumunu genişletmede; diyaframın hareketinde, akciğerlerin sağlıklı çalışmasında ve doğal olarak da rahat konuşmada yardımcı olmaktadırlar. Sabah, öğle, akşam ve yatmadan önce yapılacak bu hareketler, midenin boş olduğu saatlerde uygulanmalıdırlar. Sürekli ve günlük alışkanlıklardan biri durumuna getirilmelidir.
Bu çalışmalar, açık havada, değilse iyi havalandırılmış yerlerde (oda, sınıf, salon) gerçekleştirilmelidir.
Kaynak: doktor sitesi