Diyet yaparken motivasyon sağlamak için şu 4 adımı uygulamanız başarı şansınızı arttıracaktır..
Zayıflama süreci biraz sabır ve gayret ister. Belki defalarca zayıflamak, fazla kilolarınızdan kurtulmak istediniz, belki de bunu ilk aşamalarda başardınız. Peki ya sonra?
Büyük heyecanla ve azimle başlanan birçok diyet programı, hedefe ulaşılamadan yarıda bırakılır; hatta ilk haftalarda verilen kilolardan daha fazlası geri alınır. Bu durumda yapılması gereken, zayıflama sürecinde yapılan hataları fark ederek bu alışkanlıkları doğru yönde değiştirmektir. Sonuç odaklı, bireyin hayat tarzına uygun ve ulaşılabilir hedefler ile yola çıkılan zayıflama programlarının daha başarılı ve kalıcı olduğunu unutmamakta fayda var.
Bugüne kadar kilo verme girişimleriniz başarısız olmuş olabilir; fakat bu sizi yıldırıp, karamsarlığa sürüklemesin. Belki de sorun çok uzakta değildir. Öncelikle ''Nerede yanlış yapıyorum?'' sorusunu kendimize sormamız gerekir. Size uzun zamandır doğru gelen küçük bir ayrıntı, belki zayıflama sürecinizi doğrudan etkileyen bir yanlış olabilir.
1- Karar Verin ve Ertelemeyin.
Sizi diyet yapmaya başlamaktan alıkoyacak fikirlerden uzak durmaya çalışın. ''Yarın başlarım…'' dediğiniz anda, bilin ki kendinizi daha kötü hissettirecek kaçamaklar, tartıda gördüğünüz rakamları yukarı çekecek atıştırmalar ya da hareketsiz bir gün daha sizi bekliyor olacaktır.
2- Vücudunuzu Tanıyın ve Pes Etmeyin.
Diyet süresince yapılan yanlışlardan biri de, fazla kilolardan bir anda kurtulma isteğine yenik düşmektir. Diyete yeni başlayan kişiler, değişen beslenme alışkanlıkları ve uyguladıkları egzersizlerle birlikte ilk haftalarda kilo verme konusunda iyi sonuçlar alabilirler. Ancak birkaç hafta sonra vücut yeni beslenme düzenine ve yapılan fiziksel aktivitelere alıştığında, ilk haftalarda olduğu kadar hızlı kilo veremediklerini görünce diyetlerinden bir anda kopabilirler. Burada önemli olan, diyet sürecinde vücudunuzu tanımanız ve her tartım gününde aynı sonuçları almıyor olmanızın aslında normal bir durum olduğunu benimsemenizdir.
3 - Kendinize Ulaşılabilir Hedefler Belirleyin.
Kendinize büyük ve zor hedefler koymaktansa, halkaları tek tek birleştirip bir zincir oluşturmayı deneyin. Örneğin 93 kiloysanız ve hedeflediğiniz kilo 70 ise, bir anda 23 kilo vermeyi hedeflemek yerine, önce ''2 hafta boyunca sporuma ve diyetime sadık kalıp 90 kiloya düşeceğim. '' diyerek ilk 3 kilonuzu vermeyi deneyin. Bir sonraki hedefiniz de, güzel bir egzersiz programı ve bir uzman tarafından hazırlanan beslenme programı ile birlikte, bir ay sonra tartıda 85 kiloyu görmek neden olmasın ki?
4 –Sonuca Odaklanın.
Sonuca odaklanmak başarı getirir. Sonunda “Keşke” yerine “iyi ki” diyeceğiniz bir başlangıç yapmadan önce, mutlaka sonucu hayal edin ve hedeflerinizi düşünün. Kendinizi motive edecek fikirler bulmaya çalışın. Belki daha önce severek giydiğiniz ama artık size olmayan kıyafetlerinizi göz önünde tutabilir, daha fit ve sağlıklı olduğunuz eski resimlerinizi buzdolabının üzerine asıp kendinizi hedefinize odaklayabilirsiniz.
Diyette Çeşitlilik Şart
Diyet sürecinin yarım kalmasının en büyük nedenlerinden biri de, kişilerin diyetlerinde tek düze beslenme modeline yer vermeleridir.
“Öğle ve akşam yemeklerinde sadece salata ile besleniyorum.”
“Bir haftadır yalnızca çorba içiyorum.”
“Protein ağırlıklı beslenmek zayıflatıyormuş.”
“Meyve yersen kilo alırsın.”
“Ekmeği hayatından çıkarırsan zayıflarsın.” gibi basmakalıp cümlelerle sıkça karşılaşıyoruz.
Sağlıklı bir beslenme programında, vücudumuzun gereksinimlerini karşılayacak tüm besin öğeleri dengeli bir şekilde yer almalıdır.
Örneğin öğle yemeğinde el ayası büyüklüğünde ızgara tavuk, yanında ölçüsünde zeytinyağı ilave edilmiş büyük bir kâse salata, 1-2 dilim tam tahıllı ekmek ve 1 bardak ayran ile gayet sağlıklı bir öğün geçirmiş oluruz.
Diyetisyen Adil Gökay Taflan