Diyanet'ten skandal soru, skandal cevap
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in “cemevlerinin caminin alternatifi gösterilmesi kırmızı çizgimizdir” şeklindeki sözleri tartışma yaratırken, Diyanet’in internet sitesinin ‘Fetvalar’ bölümünde “Alevi olan kişi ile evlilik caiz midir?” sorusuna, “Müslüman olanla evlenilir, olmayanla evlenilmez” yanıtı veriliyor.
Yayınlanma tarihi: 04 Ocak 2016 Pazartesi
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/458004/Diyanet_ten_skandal_soru__skandal_cevap.html
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın internet sitesinde, önce “Alevilik nedir” sorusuna yanıt aranıyor. Fetvada, “Alevilik, X. yüzyıldan itibaren, İslam’ı kabul etmeye başlayan göçebe ve yarı göçebe oymakların, bu yeni dinle birlikte önceki inanç ve geleneklerini bir biçimde bağdaştırdıkları, sonraki dönemde bünyeye bazı Hurufi ve Şii unsurların katıldığı; “Hak-Muhammed-Ali” anlayışına dayalı, yol mensubunun, dört kapı-kırk makam ile “insan-ı kamil” olacağını benimseyen; batıni, tasavvufi özellikleri öne çıkan sosyo-kültürel bir yapıdır” tanımı yapılıyor.
Alevilerle evlenilir mi?
Diyanet, “Alevi olan kişi ile evlilik caiz midir?” sorusuna da yanıt vererek, halkı “aydınlatmaya”çalışıyor. Kendileriyle evlenilmesi caiz olmayan kişilerin ayet ve hadislerde belirtildiği, bunların dışında kalanlarla evlenmenin helal olduğunun açıkça ifade edildiği savunulan fetvada, “İslam’a göre Müslüman bir kadın ancak Müslüman bir erkekle evlenebilir. Allah’a, Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Allah’ın elçisi olduğuna, onun ümmetine tebliğ edip hayatında uyguladığı dini hükümlere inanan ve bunları kabul eden herkes Müslümandır. Bu itibarla evlenirken aranan nokta, kişinin Müslüman olup olmadığının tespitidir. Müslüman olanla evlenilir, olmayanla evlenilmez” denildi.
Mezhebe değil müslümanlığa bakılır
“Görüldüğü üzere birisiyle evlenmenin caiz olup olmaması, kişinin etnik, siyasi, kültürel, mezhep, meşrep, tarikat yapısıyla ilgili değildir; müslüman olup olmamasına bağlıdır” ifadesi kullanılan fetvada, İslam alimlerinin çoğunluğunun, dinin kesin hükümlerinden birini inkar veya önemsiz görme gibi küfrü gerektiren bir durum olmadıkça “La ilahe illallah Muhammedün Rasulüllah” diyen ve Müslüman olduğunu söyleyen herkesin Müslüman sayıldığını ifade ettiği kaydedildi.
‘Müslüman olmayanla evlenilmez’
Fetva, sorunun yanıtı şöyle sonuca bağlanıyor:
“Dinin kesin hükümlerinden birini veya bir kısmını inkar eden, söz ve davranışlarıyla dinin sınırları dışında bulunduklarını ilan ve ızhar eden kimseler ise Müslüman sayılmazlar. Günümüzde Sünni veya Alevi kökenli olup da bu iki geleneğin uzağında hatta alakasız nitelikte olan mesela ateist olan insanlar da vardır. Bir Müslümanın böyle kişilerle evlenmesi caiz değildir. Ancak iman esaslarına inanan, İslam’ın şartlarını kabul eden, -bir kısmını uygulamasa bile- bunları reddetmeyen kişiler ise Müslümandır. Böyle kişilerle hangi mezhepten olurlarsa olsunlar evlilik yapmak caizdir.”
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in “cemevlerinin caminin alternatifi gösterilmesi kırmızı çizgimizdir” şeklindeki sözleri tartışma yaratırken, Diyanet’in internet sitesinin ‘Fetvalar’ bölümünde “Alevi olan kişi ile evlilik caiz midir?” sorusuna, “Müslüman olanla evlenilir, olmayanla evlenilmez” yanıtı veriliyor.
Yayınlanma tarihi: 04 Ocak 2016 Pazartesi
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/458004/Diyanet_ten_skandal_soru__skandal_cevap.html
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın internet sitesinde, önce “Alevilik nedir” sorusuna yanıt aranıyor. Fetvada, “Alevilik, X. yüzyıldan itibaren, İslam’ı kabul etmeye başlayan göçebe ve yarı göçebe oymakların, bu yeni dinle birlikte önceki inanç ve geleneklerini bir biçimde bağdaştırdıkları, sonraki dönemde bünyeye bazı Hurufi ve Şii unsurların katıldığı; “Hak-Muhammed-Ali” anlayışına dayalı, yol mensubunun, dört kapı-kırk makam ile “insan-ı kamil” olacağını benimseyen; batıni, tasavvufi özellikleri öne çıkan sosyo-kültürel bir yapıdır” tanımı yapılıyor.
Alevilerle evlenilir mi?
Diyanet, “Alevi olan kişi ile evlilik caiz midir?” sorusuna da yanıt vererek, halkı “aydınlatmaya”çalışıyor. Kendileriyle evlenilmesi caiz olmayan kişilerin ayet ve hadislerde belirtildiği, bunların dışında kalanlarla evlenmenin helal olduğunun açıkça ifade edildiği savunulan fetvada, “İslam’a göre Müslüman bir kadın ancak Müslüman bir erkekle evlenebilir. Allah’a, Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Allah’ın elçisi olduğuna, onun ümmetine tebliğ edip hayatında uyguladığı dini hükümlere inanan ve bunları kabul eden herkes Müslümandır. Bu itibarla evlenirken aranan nokta, kişinin Müslüman olup olmadığının tespitidir. Müslüman olanla evlenilir, olmayanla evlenilmez” denildi.
Mezhebe değil müslümanlığa bakılır
“Görüldüğü üzere birisiyle evlenmenin caiz olup olmaması, kişinin etnik, siyasi, kültürel, mezhep, meşrep, tarikat yapısıyla ilgili değildir; müslüman olup olmamasına bağlıdır” ifadesi kullanılan fetvada, İslam alimlerinin çoğunluğunun, dinin kesin hükümlerinden birini inkar veya önemsiz görme gibi küfrü gerektiren bir durum olmadıkça “La ilahe illallah Muhammedün Rasulüllah” diyen ve Müslüman olduğunu söyleyen herkesin Müslüman sayıldığını ifade ettiği kaydedildi.
‘Müslüman olmayanla evlenilmez’
Fetva, sorunun yanıtı şöyle sonuca bağlanıyor:
“Dinin kesin hükümlerinden birini veya bir kısmını inkar eden, söz ve davranışlarıyla dinin sınırları dışında bulunduklarını ilan ve ızhar eden kimseler ise Müslüman sayılmazlar. Günümüzde Sünni veya Alevi kökenli olup da bu iki geleneğin uzağında hatta alakasız nitelikte olan mesela ateist olan insanlar da vardır. Bir Müslümanın böyle kişilerle evlenmesi caiz değildir. Ancak iman esaslarına inanan, İslam’ın şartlarını kabul eden, -bir kısmını uygulamasa bile- bunları reddetmeyen kişiler ise Müslümandır. Böyle kişilerle hangi mezhepten olurlarsa olsunlar evlilik yapmak caizdir.”