- 16 Ağustos 2010
- 292.952
- 602.704
- 43
İnsanlar dişçi koltuğuna oturmamak için ne gibi bahaneler üretiyorlar? Bu korkuya nasıl yaklaşmak gerekiyor?
Diş Tedavisi Uzmanı Uzm. Dt. Hakan Doğantepe bu korkuyu nasıl yenebileceğimizi şöyle özetliyor: "Bir şekilde edinilmiş kötü tecrübeler, hastaların diş hekimi korkusunun gelişmesinde ciddi yer teşkil etmektedir. Daha önceki yıllarda anestezik ilaçlarının ve/veya tekniklerinin şimdiki kadar gelişmemiş olması hastaların daha fazla ağrı hissetmesine sebep olmuş olabilir ve buna bağlı da her hekime geldiklerinde aynısının olabileceğini düşünerek diş hekiminden korkmaktadırlar
DİŞ HEKİMİ KORKUSUNA NASIL YAKLAŞILMALI?
Bu korkuyu yenmek adına tedavi sırasında ilgili dişi ya da bölgeyi anestezi yaparak uyuşturacağımı ve bu sayede acı duymayacaklarını hastalarıma söylüyorum. Ayrıca kullanacağım aletlerden çıkan seslerden ve oluşturdukları titreşimlerden ürkmemeleri gerektiğini söylüyorum. Eğer bu seslerin meydana getirdiği rahatsızlık çok olursa kulaklık takabileceklerini ve müzikle rahatlayabileceklerini söylüyorum. Tüm bunlara rağmen bir şekilde rahatsız olurlarsa bir elini kaldırmalarını benimde bu uyarıyla tedaviyi hemen durdurabileceğimi hastalarıma bildiriyorum.
DİŞÇİ KORKUSUNDA EN ÖNEMLİ NOKTA İLETİŞİM
Öncelikle en önemli şeyin iletişim olduğuna inanıyorum ve hastama tedavisi hakkında bilgi veriyorum. Sonrasında eğer varsa onun da sorularını yanıtlıyorum. Daha sonra anestezi ile yani dişi uyuşturarak çalışacağımı hastama bildiriyorum. Bu sayede hastam tedavi sırasında bir acı hissetmiyor. Çünkü bir kez ağrı hissederse mevcut korku daha da alevleniyor ve içinden çıkılmaz hale gelip tedavinin devam etmesini bazen imkansız hale getirebiliyor. Ağrı kontrolünü anestezi ile sağladıktan sonra mümkün olan en kısa sürede etkili ve koruyucu tedavi yöntemini seçerek hastamın tedavisi gerçekleştiriyorum. Ayrıca tedavi sırasında hastalarıma tercih ettikleri müzikleri dinletiyorum." diyor.
İŞTE O BAHANELER
1- "Çocukken bir dişçi vardı, kapıya ip bağlayıp dişimi çekmişti" travması ile yaratılan efsane bahane başta geliyor.
2- "Dişçi koltuğuna alerjim var" cümlesi. Her tarafından bir ton şeyin sarktığı korkunç görünüşlü son derece teknolojik olan koltuktan kim korkmaz ki? İnsanların elektrikli sandalyeden sonra en çok korktuğu "mobilya" dişçi koltuğu bile olabilir.
3- "Bugün olmaz sarımsak yedim" bahanesi adeta günü kurtarma çabasıdır.
4- "Dişçilerin şahsına münhasır o klinik kokusu var ya, anlayamazsınız"
5- "Önemli bir toplantım var. Toplantıda konuşmam lazım." bahanesi ile ağız uyuşmasından kaçma çabaları.
6- "Oyma sesleri ve iğneden korkuyorum" bahaneleri ile ağız içinde bir inşaat faaliyeti olduğundan ayaklarınızın sizi dişçiye götürmemesi...
7- Gittiğiniz yerin bir dişçi olması ve korku unsurunun tavanda olması.
Kaynak: Posta
Diş Tedavisi Uzmanı Uzm. Dt. Hakan Doğantepe bu korkuyu nasıl yenebileceğimizi şöyle özetliyor: "Bir şekilde edinilmiş kötü tecrübeler, hastaların diş hekimi korkusunun gelişmesinde ciddi yer teşkil etmektedir. Daha önceki yıllarda anestezik ilaçlarının ve/veya tekniklerinin şimdiki kadar gelişmemiş olması hastaların daha fazla ağrı hissetmesine sebep olmuş olabilir ve buna bağlı da her hekime geldiklerinde aynısının olabileceğini düşünerek diş hekiminden korkmaktadırlar
DİŞ HEKİMİ KORKUSUNA NASIL YAKLAŞILMALI?
Bu korkuyu yenmek adına tedavi sırasında ilgili dişi ya da bölgeyi anestezi yaparak uyuşturacağımı ve bu sayede acı duymayacaklarını hastalarıma söylüyorum. Ayrıca kullanacağım aletlerden çıkan seslerden ve oluşturdukları titreşimlerden ürkmemeleri gerektiğini söylüyorum. Eğer bu seslerin meydana getirdiği rahatsızlık çok olursa kulaklık takabileceklerini ve müzikle rahatlayabileceklerini söylüyorum. Tüm bunlara rağmen bir şekilde rahatsız olurlarsa bir elini kaldırmalarını benimde bu uyarıyla tedaviyi hemen durdurabileceğimi hastalarıma bildiriyorum.
DİŞÇİ KORKUSUNDA EN ÖNEMLİ NOKTA İLETİŞİM
Öncelikle en önemli şeyin iletişim olduğuna inanıyorum ve hastama tedavisi hakkında bilgi veriyorum. Sonrasında eğer varsa onun da sorularını yanıtlıyorum. Daha sonra anestezi ile yani dişi uyuşturarak çalışacağımı hastama bildiriyorum. Bu sayede hastam tedavi sırasında bir acı hissetmiyor. Çünkü bir kez ağrı hissederse mevcut korku daha da alevleniyor ve içinden çıkılmaz hale gelip tedavinin devam etmesini bazen imkansız hale getirebiliyor. Ağrı kontrolünü anestezi ile sağladıktan sonra mümkün olan en kısa sürede etkili ve koruyucu tedavi yöntemini seçerek hastamın tedavisi gerçekleştiriyorum. Ayrıca tedavi sırasında hastalarıma tercih ettikleri müzikleri dinletiyorum." diyor.
İŞTE O BAHANELER
1- "Çocukken bir dişçi vardı, kapıya ip bağlayıp dişimi çekmişti" travması ile yaratılan efsane bahane başta geliyor.
2- "Dişçi koltuğuna alerjim var" cümlesi. Her tarafından bir ton şeyin sarktığı korkunç görünüşlü son derece teknolojik olan koltuktan kim korkmaz ki? İnsanların elektrikli sandalyeden sonra en çok korktuğu "mobilya" dişçi koltuğu bile olabilir.
3- "Bugün olmaz sarımsak yedim" bahanesi adeta günü kurtarma çabasıdır.
4- "Dişçilerin şahsına münhasır o klinik kokusu var ya, anlayamazsınız"
5- "Önemli bir toplantım var. Toplantıda konuşmam lazım." bahanesi ile ağız uyuşmasından kaçma çabaları.
6- "Oyma sesleri ve iğneden korkuyorum" bahaneleri ile ağız içinde bir inşaat faaliyeti olduğundan ayaklarınızın sizi dişçiye götürmemesi...
7- Gittiğiniz yerin bir dişçi olması ve korku unsurunun tavanda olması.
Kaynak: Posta