- 6 Mart 2012
- 17.739
- 28.000
- 798
- 49
Kadın olsun erkek olsun, herkesin yaşamının başlangıç dönemlerinde duygusal bağ kurduğu bu organ, kadınlar için en önemli estetik sembollerden biri, belki de en önemlisidir; bu, yüzyıllardan beri böyle olagelmiştir.
Meme bezi büyük oranda yağ hücreleri içeren, yağ depolama özelliğine sahip ve yine içerisindeki bezler sayesinde süt üretebilen bir yapıdır. Aslında memenin biyolojik işlevi bebeğin beslenmesi için süt üretmektir.
Memedeki yağ depolama özelliği kadınlık hormonu olan östrojenin etkisiyle olabilmektedir. Kadınların meme görüntüsü bu nedenle yaşamları süresince değişiklik gösterir. Çünkü bu hormonun salgılanma miktarında ergenlik, gebelik, emzirme, menopoz gibi dönemlerde değişimler olur.
Meme dokusunu etkileyen diğer bir unsur da yaştır. 20’li 30’lu yaşlardaki bir kadının meme dokusu daha sıkı ve daha yoğundur. Yaşla beraber sıkılığını yitirir ve sarkmaya başlar. Tabii bunda emzirme sayısının da oldukça büyük rolü vardır.
Ergenlik döneminde östrojen hormonunun artışı memede yağ depolama sürecini desteklemektedir.
Erkeklik hormonu olan testosteron ise bu süreci olumsuz etkiler, dolayısıyla erkek memesi kadın memesi gibi yağ depolayıp büyüme özelliğine sahip değildir. Erkeklerde memenin yağ depolayıp büyümeye başlaması ise jinekomasti adlı tıbbi bir rahatsızlıktır.
Memenin içindeki süt bezleri ve kanalları yağ dokusu ve bağdokusu tarafından çevrelenerek desteklenmektedir. Kadın memesinin içinde kas dokusu yer almadığı için memenin hareket edebilme özelliği de bağdokusu liflerinin elastikiyetinden gelmektedir.
Memede sarkma problemini kadınların çoğu hayatlarının bir döneminde yaşarlar. Zamana ve genetik yapıya meydan okumak zor olsa da göğüsleri kaldırmak ve daha biçimli hâle getirmek için bazı önlemler alınabilir. Şimdi bunlara bir gözatalım....