• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

"devlet erkanı ve işveren hep yırtar" mı??

blue_ismyheart

evlenince düzelmez...
Kayıtlı Üye
19 Mayıs 2011
10.944
9.686
248
* 9 Eylül 2009’da İstanbul-Ayamama Deresi bölgesinde yaşanan sel felaketinde minibüste mahsur kalan 8 kadın tekstil işçisi ve TIR garajlarında dinlenen 13 şoförün hayatını kaybetmesi üzerine Başbakan Erdoğan “Derelerin intikamı” dedi.

* 17 Mayıs 2010’da Karadon’da meydana gelen grizu patlamasında 30 işçinin hayatını kaybetmesi sonrasında Başbakan recep Tayyip Erdoğan “Ölüm madencinin kaderi”, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer “Madende ölenler güzel öldü” dedi.

* Dönemin Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği Başkanı Murat Bayrak “Gemi inşa sektöründe senede 4 ila 5 ölüm doğaldır. Trafik kazaları ne zaman biterse gemi inşa sanayinde de kazalar o zaman bitecektir,” hayatını kaybeden tersane işçileriyle ilgili olarak da “Ömürleri o kadarmış, vefat ettiler” dedi.

* 15 Temmuz 2010’da Tuzla-Torlak Tersanesi’nde gece mesaisi yapan işçi Nurettin Bingöl’ün emniyet kemeri olmadığı için düşerek hayatını kaybetmesinin ardından tersane açılışı için bölgeye gelen Devlet Bakanı Zafer Çağlayan “Provokasyona gelmeyin, sektörü öldürmeyin” dedi.

* 22 Haziran 2012’de metro inşaatında meydana gelen göçük sonrasında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım: “Yeraltında çalışıyoruz. Bu zor bir iştir. Buna benzer olaylar yine de beklenebilir. Dünyada da böyledir, normaldir” dedi.

* 15 Temmuz 2012’de metrobüs inşaatında meydana gelen iş cinayeti üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş “Bedelleri ağır bu işlerin, kolay işler değil” dedi.

* Sedef Tersanesi sahibi Murat Kalkavan: “Bu işten 100 bin kişi geçimini sağlıyor. Tersanede 30-60 TL yevmiyeyle çalışan işçiler, asgari ücrete göre çok iyi durumda. Bunun neresi kötü?”

* 2013’te Gaziantep Belediye Başkanı Asım Güzelbey, galvaniz fabrikası Gündoğdu'da meydana gelen patlamanın ardından denetimsizliğin hesabını vermek yerine "Daha fazla can kaybı olmaması için dua ediyoruz" demekle yetindi. Sanko Holding'in sahiplerinden ve Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adil Konukoğlu "Şirketin sahipleri de burada. Onlar da perişan olmuş durumda" dedi.

* Çocuk işçiler kayıtdışı biçimde ağır işlerde çalıştırılarak öldürülürken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı "Çocuk ve gençlerin çalışmayacakları işler" listesini yönetmelikten çıkararak 16 yaşındaki çocuk işçilerin ağır işlerde çalıştırılmasına olanak sağladı.

* Sadece çocuk için değil, yetişkin için bile kullanılması tehlikeli olan bir makinenin idaresinde çalıştırılan Ahmet Yıldız (13) hayatını kaybetti. Patron Ali Koç önce "Plakasını alamadığımız bir otomobil çarpıp kaçtı" dedi. Doktorların "Trafik kazası olması imkansız" raporundan sonra yalan söylediğini kabul ederek "Pres makinesinden çıkan numuneleri alırken kafası sıkıştı. Yaralanınca hastaneye getirdik" itirafında bulundu. Ahmet Yıldız'ın iş cinayetinin meydana geldiği pres makinesindeki kanı başka işçilere temizlettirdi.

* Marmara Park AVM inşaatında yanarak hayatını kaybeden 11 işçinin hayatını kaybetmesiyle ilgili olarak Çalışma Bakanı Faruk Çelik "Esenyurt'taki işçilerin ölümü kaza değil, kader" dedi.

* Çalışma Bakanı Faruk Çelik "Emek düşmanı olan bir parti yüzde 50 oy alamaz. Emek düşmanı olan siyaset caddede yürüyemez, kırmızı plakaya binemez, rozet takamaz" dedi.

* İzmir Aliağa bölgesinde faaliyet gösteren demir çelik fabrikası Habaş'ta "lüks otomobil tutkunu" patron Mehmet Rüştü Başaran, 4.5 milyon dolara Ferrari model araba alırken 25 Ağustos'ta meydana gelen iş cinayetinde işçi Engin Solmaz ambulans olmadığı için hayatını kaybetti.

Velhasılıkelam…

Devlet erkanı ve işveren hep böyledir.

Onların ihmali yoktur, onlar sütten çıkmış ak kaşıktır.

Onlar hep yırtar…

Olan işçi ve işçi kalacaklara olur.
melis alphan hürriyet
http://sosyal.hurriyet.com.tr/Yazar/79/Melis-Alphan/9869/Devlet-erkani-ve-isveren-hep-yirtar
 
bazı arkadaşlar,neden hep hükümete yükleniyor sanki bu kaza onların suçu mu diyorlardı ya,evet tabii ki gidip yangını onlar çıkarmadı,ancak buna çanak tutular..
iş sağlığı ve güvenliği ne bakış açıları budur işte,zihniyet budur...tam da bu bahanelerden ötürü işverenler de işçi güvenliğine kader olarak bakmaktdırlar...oysa ki bu bahaneler yerine kadercilik yerine,gereken önem verilseydi belki de tüm sektörlerdeki iş kazaları %50 belki daha fazlası önelnebilir oılacaktır...
bu sebeplerden ötürü ;yuhalanan bakanlar milletvekilleri ,başbabakan var ...
 
Q yazın güzel olmuş.
İlla ki bir şeylerin zorunlu olması lazım demi ülkemizde prim yapması için ya da yapmamız için?
Kırmızı ışık cezası olmadan kimse can güvenliğini düşünmez basar geçerdi. Şimdi kamera sistemi geldi de cezaya girince durur olduk. İlla yaptırım olması lazım demi bir şeyi yapmak için???? İlla eğitilmemiz lazım demi onu yapmak için?????
Bu insanlar benim yaşım kadar dünya ülkesi gezmiş insanlar. Bir ilçe kadar çalışanı olan insanlar..İlla kanun yasa mı lazım üç beş kuruş onlar için harcamak için.
Devlet kendi başına suçlu bir merci ama kazanmak için önce insanlara kazandırmazsan böyle birden kayberdersin.
 
Q yazın güzel olmuş.
İlla ki bir şeylerin zorunlu olması lazım demi ülkemizde prim yapması için ya da yapmamız için?
Kırmızı ışık cezası olmadan kimse can güvenliğini düşünmez basar geçerdi. Şimdi kamera sistemi geldi de cezaya girince durur olduk. İlla yaptırım olması lazım demi bir şeyi yapmak için???? İlla eğitilmemiz lazım demi onu yapmak için?????
Bu insanlar benim yaşım kadar dünya ülkesi gezmiş insanlar. Bir ilçe kadar çalışanı olan insanlar..İlla kanun yasa mı lazım üç beş kuruş onlar için harcamak için.
Devlet kendi başına suçlu bir merci ama kazanmak için önce insanlara kazandırmazsan böyle birden kayberdersin.

ipekcim burda bile maskesiz çalışmak isteyen bi ton işçi ,halbuki senin güvenliğin içn diyoruz ,rahat etmiyorum diyor..
işte demek istediğim bu konunun öneminin kafada oturtulması,işçiye de doğru anlatılması....devlet yaptırımlarla kontrollerle işvereni bu yöne itecek,iişveren de işçisini eğitecek...
 
ipekcim burda bile maskesiz çalışmak isteyen bi ton işçi ,halbuki senin güvenliğin içn diyoruz ,rahat etmiyorum diyor..
işte demek istediğim bu konunun öneminin kafada oturtulması,işçiye de doğru anlatılması....devlet yaptırımlarla kontrollerle işvereni bu yöne itecek,iişveren de işçisini eğitecek...

Q o zaman sizin firmanız da itfaiye aracı vs almasaydı adam neden bir ton para verdi??
Neden yer kaplasın, vergisi vs uğraşsın. Denetlemeye 10 gün kala kiralasaydınız bir yerden.!
 
Q o zaman sizin firmanız da itfaiye aracı vs almasaydı adam neden bir ton para verdi??
Neden yer kaplasın, vergisi vs uğraşsın. Denetlemeye 10 gün kala kiralasaydınız bir yerden.!

yapılabilrdi tabii,ama işte patronun insafına kalıyor herşey..:)
yani biri yazmıştı dün; hiçbir iş kazası aslında kaza değildir...diye..çok doğru...

şimdi mesela bireysel kazalar oluyor işletmelerde mesela,makine bıçaklarını temzilerken giymeleri için çelik eldiven var,adam takmıyor,eli kesiliyor,al sana iş kazası ve de soruşturma tabii ki...anında işletme müdrü gözaltına alınıyor..kaza ama bakın ihmalden kaza...
yani demem o ki,somada işçilerin bile suçu olsa,sorumlu yine işletmedir...iyi eğitmeliydi işçilerini o zaman...
 
Bu patronlar felaket bize rastlamaz sandılar. İhtimal vermediler. Zaten verselerdi kaçış odaları ne ki onlar için koyalardı en azından birkaç tane..Kaldı ki şu an uğraşmak zorunda oldukları bir sürü yasal prosedür, tükkanın kapalı oluşu hep zarar, işletmenin mimlenmesi, güvenilirliklerin azalması vs.
İlk arabamı aldığım zaman “ben kaza yapmam” dedim çok güvendim kendime.
Ama bir kaza yaptım 2 yıllık kasko bedelim kadar harcama yaptım bir de moralimin bozulması cabası. Ondan sonra arabamı değiştirdim şimdi kaskom hep vardır. Bu iş de buna benzer. Şimdi bunlar da yapacak kaçış odaları. Artık olmaması imkansız. Devlet de koyacak maddesini.. Ama kaza bir kere olmuştur. İhmal de budur işte. Birinci dereceden de Alp Gürkan suçludur. Ama medya aklayacak, paklayacak, pamuklara saracak.
 
yapılabilrdi tabii,ama işte patronun insafına kalıyor herşey..:)
yani biri yazmıştı dün; hiçbir iş kazası aslında kaza değildir...diye..çok doğru...

şimdi mesela bireysel kazalar oluyor işletmelerde mesela,makine bıçaklarını temzilerken giymeleri için çelik eldiven var,adam takmıyor,eli kesiliyor,al sana iş kazası ve de soruşturma tabii ki...anında işletme müdrü gözaltına alınıyor..kaza ama bakın ihmalden kaza...
yani demem o ki,somada işçilerin bile suçu olsa,sorumlu yine işletmedir...iyi eğitmeliydi işçilerini o zaman...

Tabi ki bak bir çavuş demirleri ısırarak ayakta kalmış ve bunu ekibine yaptırmış. Kendi diyor zaten eğitimde öğrendiklerini. Demek ki bunu ve buna benzer şeyleri bilmeyen ne kadar çok çalışan var..
 
Bu patronlar felaket bize rastlamaz sandılar. İhtimal vermediler. Zaten verselerdi kaçış odaları ne ki onlar için koyalardı en azından birkaç tane..Kaldı ki şu an uğraşmak zorunda oldukları bir sürü yasal prosedür, tükkanın kapalı oluşu hep zarar, işletmenin mimlenmesi, güvenilirliklerin azalması vs.
İlk arabamı aldığım zaman “ben kaza yapmam” dedim çok güvendim kendime.
Ama bir kaza yaptım 2 yıllık kasko bedelim kadar harcama yaptım bir de moralimin bozulması cabası. Ondan sonra arabamı değiştirdim şimdi kaskom hep vardır. Bu iş de buna benzer. Şimdi bunlar da yapacak kaçış odaları. Artık olmaması imkansız. Devlet de koyacak maddesini.. Ama kaza bir kere olmuştur. İhmal de budur işte. Birinci dereceden de Alp Gürkan suçludur. Ama medya aklayacak, paklayacak, pamuklara saracak.

evet ipekcim aynen öyle patronlar hep maliyeti düşünürler aslında..ne kadar harcarsam ne kadar kaznırım diye...bizde mesela makineler çok öenmlidir,bebek gibi bakılırlar,her türlü kontrolü yağılır vs....ama mesela işçi maaşlarına gereken önemi vermezler....
adam devam edicem diyro baksana ipek,değerlendirme soruşturma bitsind evam edicem dityro..
 
Tabi ki bak bir çavuş demirleri ısırarak ayakta kalmış ve bunu ekibine yaptırmış. Kendi diyor zaten eğitimde öğrendiklerini. Demek ki bunu ve buna benzer şeyleri bilmeyen ne kadar çok çalışan var..

evet ipekcim ben de okudum...baksana adam diyor ki,çoğu kişi yanlış tarafa koştu,anında yere yığıldılar diye....
 
evet ipekcim aynen öyle patronlar hep maliyeti düşünürler aslında..ne kadar harcarsam ne kadar kaznırım diye...bizde mesela makineler çok öenmlidir,bebek gibi bakılırlar,her türlü kontrolü yağılır vs....ama mesela işçi maaşlarına gereken önemi vermezler....
adam devam edicem diyro baksana ipek,değerlendirme soruşturma bitsind evam edicem dityro..

Etcek tabi. Koyacak oraya kaçış odaları… etmek zorunda o etmese başkası edecek zaten. Büyük bir sermaye var, para var. Ucu kesinlikle boş kalmaz.
Şu an acaba “lanet olsun nasıl sıyrılacağız bu işten” mi diyorlar yoksa “ eyvah o kadar can gitti bu aileler ne olacak mı” diyorlar acaba?
 
Etcek tabi. Koyacak oraya kaçış odaları… etmek zorunda o etmese başkası edecek zaten. Büyük bir sermaye var, para var. Ucu kesinlikle boş kalmaz.
Şu an acaba “lanet olsun nasıl sıyrılacağız bu işten” mi diyorlar yoksa “ eyvah o kadar can gitti bu aileler ne olacak mı” diyorlar acaba?

nasıl sıyrılıcaz bu işten diyorlar bence ...
kaçış odası öyle her yere konmaz diye girdi cümleye,kanunda yok dedi,aşağıdakini kaldırdık dedi,yenisini yapıyorduk dedi,bu akaz 3-4 ay sonra olsaydı işçilerin hepsi yaşıyor olacaktı diyerek çıktı.....
ayrıca kaçış odalarını yaptırna 3 işletme varmış..ithalatçı firma açıkladı bugün 17 adet satmışlar...altın ve bakır işletmelerindeymiş isimleri de vardı bulursam yazarım..
demek ki düşünen patronlar da var..
 
Back