- 31 Temmuz 2024
- 158
- 442
- 18
- 28
- Konu Sahibi melissaalice
-
- #1
Hic sanmiyorumm daha duygusuz bakmayı ogrenebilirdim henüz basaramiyorunBen akıllanmışsın diye anladım.
İnsanı zamanla öyle öyle bir hale getiriyorlar ki, duvar gibi çarpan dönüyor.Hic sanmiyorumm daha duygusuz bakmayı ogrenebilirdim henüz basaramiyorun
Çok kotu ya bu. Neyi payasamiyoruz ki halbuki. İnsan insanı bu hale getiriyor, cok yazık ..İnsanı zamanla öyle öyle bir hale getiriyorlar ki, duvar gibi çarpan dönüyor.
Sizinle aynı şeyleri düşünüyoruz. Bu bir yandan üzücü bir yandan da olgunlaşmanın getiridği bir şey benceİnsanları tanıdıkça, yaşım buyudukce derin ilişkiler kuramaz hale geldim. İş arkadaslarindan yediğim kazıklar, dost sandigim birinin arkamdan konuştuğunu öğrenmek, anlayışsız komşular, açığını arayan akrabalar, zaaflarini koz olarak kullananlar... Hiç mi güzel insan tanımadım? Tabiki tanidim, çok güzel dostlarim oldu. Hümanist diye tabir edilen insancil biriydim, kimseye önyargıyla yaklaşmaz, olumsuz bir şey görmediğim sürece sevgimi ilgimi bolca gösterir, tam olarak kendim olurdum. Zamanla insanlara olan inancimi kaybettim ve bu mevzulara melankolik bir yerden bakmaya başladığımi fark ettim. Aslında insanoglu ne kadar yalnız düşününce. Kimseye tam anlamiyla teslim edemeyiz kendimizi, dusuncelerimizi, zaaflarimizi. Herkesle mesafeli ol, sınır ciz, yalnızlık güzeldir, sosyalles yeter daha fazlasını bekleme.. bunlar mı gerçekten gerçekler? İnsan tam olarak kendi olabilmeli, dusuncelerini tüm çıplaklığıyla dile getirebilmeli, yargılamadan sorgulamadan ve bir gün ona karşı bunların kullanılmayacağından emin olarak güvenli ilişkiler kurabilmeli bana göre. Çok mu ütopik derin bağlar kurmak istemek? Sadece sosyallesmek olsun diye hiç uyum saglamadigim, guvenmedigim, kendim olamadigim insanlarla can sıkıntısından görüşmek en yapamadığım şey. Hâl böyle olunca insan eninde sonunda yalnızlığa mahkum kalıyor sanırım. Samimiyetiz samiyetlerden iyi midir? Kesinlikle. Ama keşke her şey bambaşka olsaydı. Ee soru nerede biz neyi cevaplayalim derseniz aslında bu sadece bir iç dökmeydi, belki katılmak isteyen olur
Boşuna demiyorlar çocuk olmak güzeldir diyeolgunlaşmanın getiridği bir şey bence
bir noktadan sonra kuru kalabalık istemiyorsunuz çevrenizde, samimiyetsizler olmasındansa kendinizle başbaşa kalmak yeterli geliyor. İnsanın kendi kendini eyleyebilmesi çok önemli oluyor bir yaştan sonra. O noktada çok fazla da insana ihtiyaç duymuyorsunuz. Sizinle gerçekten kalmak isteyenler kalıyorİnsanları tanıdıkça, yaşım buyudukce derin ilişkiler kuramaz hale geldim. İş arkadaslarindan yediğim kazıklar, dost sandigim birinin arkamdan konuştuğunu öğrenmek, anlayışsız komşular, açığını arayan akrabalar, zaaflarini koz olarak kullananlar... Hiç mi güzel insan tanımadım? Tabiki tanidim, çok güzel dostlarim oldu. Hümanist diye tabir edilen insancil biriydim, kimseye önyargıyla yaklaşmaz, olumsuz bir şey görmediğim sürece sevgimi ilgimi bolca gösterir, tam olarak kendim olurdum. Zamanla insanlara olan inancimi kaybettim ve bu mevzulara melankolik bir yerden bakmaya başladığımi fark ettim. Aslında insanoglu ne kadar yalnız düşününce. Kimseye tam anlamiyla teslim edemeyiz kendimizi, dusuncelerimizi, zaaflarimizi. Herkesle mesafeli ol, sınır ciz, yalnızlık güzeldir, sosyalles yeter daha fazlasını bekleme.. bunlar mı gerçekten gerçekler? İnsan tam olarak kendi olabilmeli, dusuncelerini tüm çıplaklığıyla dile getirebilmeli, yargılamadan sorgulamadan ve bir gün ona karşı bunların kullanılmayacağından emin olarak güvenli ilişkiler kurabilmeli bana göre. Çok mu ütopik derin bağlar kurmak istemek? Sadece sosyallesmek olsun diye hiç uyum saglamadigim, guvenmedigim, kendim olamadigim insanlarla can sıkıntısından görüşmek en yapamadığım şey. Hâl böyle olunca insan eninde sonunda yalnızlığa mahkum kalıyor sanırım. Samimiyetiz samiyetlerden iyi midir? Kesinlikle. Ama keşke her şey bambaşka olsaydı. Ee soru nerede biz neyi cevaplayalim derseniz aslında bu sadece bir iç dökmeydi, belki katılmak isteyen olur
Hümanist olmaya devam et ve benzerlerin ile bir araya gelmek için çabala. Ancak benzerlerin ile denk geldiğinde onlardan sıkılacağına garanti verebilirim. Yani sana senin gibi sana benzeyen senin gibi düşünüp senin gibi davranan ile denk geldiğinde kazık atan arkadaşlarını özleyeceksin ve şikayet ettiğin şeyin güzel olduğunu fark edeceksin. Benzerin seni anlayacak sende onu anlayacaksın ama sıkılacaksın. Doğa kanunları.İnsanları tanıdıkça, yaşım buyudukce derin ilişkiler kuramaz hale geldim. İş arkadaslarindan yediğim kazıklar, dost sandigim birinin arkamdan konuştuğunu öğrenmek, anlayışsız komşular, açığını arayan akrabalar, zaaflarini koz olarak kullananlar... Hiç mi güzel insan tanımadım? Tabiki tanidim, çok güzel dostlarim oldu. Hümanist diye tabir edilen insancil biriydim, kimseye önyargıyla yaklaşmaz, olumsuz bir şey görmediğim sürece sevgimi ilgimi bolca gösterir, tam olarak kendim olurdum. Zamanla insanlara olan inancimi kaybettim ve bu mevzulara melankolik bir yerden bakmaya başladığımi fark ettim. Aslında insanoglu ne kadar yalnız düşününce. Kimseye tam anlamiyla teslim edemeyiz kendimizi, dusuncelerimizi, zaaflarimizi. Herkesle mesafeli ol, sınır ciz, yalnızlık güzeldir, sosyalles yeter daha fazlasını bekleme.. bunlar mı gerçekten gerçekler? İnsan tam olarak kendi olabilmeli, dusuncelerini tüm çıplaklığıyla dile getirebilmeli, yargılamadan sorgulamadan ve bir gün ona karşı bunların kullanılmayacağından emin olarak güvenli ilişkiler kurabilmeli bana göre. Çok mu ütopik derin bağlar kurmak istemek? Sadece sosyallesmek olsun diye hiç uyum saglamadigim, guvenmedigim, kendim olamadigim insanlarla can sıkıntısından görüşmek en yapamadığım şey. Hâl böyle olunca insan eninde sonunda yalnızlığa mahkum kalıyor sanırım. Samimiyetiz samiyetlerden iyi midir? Kesinlikle. Ama keşke her şey bambaşka olsaydı. Ee soru nerede biz neyi cevaplayalim derseniz aslında bu sadece bir iç dökmeydi, belki katılmak isteyen olur
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?