Bu ülke deprem kuşağında, Kuzey Anadolu Fay hattı sürekli aktif, uyuyan hatlarında yeniden aktif olmayacağının garantisi yok, üstelik ülkemizde volkanik dağlarda var, halihazırda aktif olmasalarda, bu ilerde yeniden patlamayacaklarını garantilemiyor.
Deprem, sel, volkanik patlamalar hepsi doğal afetlerdir, kader, kısmet, fıtrata bağlamak yerine önlemler almak, depreme dayanıklı evlerin yapılmasını talep etmek, doğal afet esnasında yapılması gerekenleri bilmek gerekir.
Ama maalesef 1999 depreminden bu yana deprem için önlemler kağnı hızında ilerliyor.
Toplanma alanlarımızda imara açıldı Hamd olsun, unutmayalım deprem değil bina öldürür, binalar sayesinde öleceğiz.
Ki 99 depremi hepinizin şahit olduğu bir deprem, oysa bu ülke 1939'da, 1966-67-68-69-70-71-75... Liste böyle devam ediyor, 1939 Erzincan depreminde 33.000 kişi ölmüş, 3'ü benim ailemden, büyük halam, kundaktaki kızı ve eşi.
Depremle yaşamayı Öğrenelim ama öncelikle oturduğumuz binalardan, okullara, hastanelere, AVM'lere kadar her binanın depreme dayanıklı yapılmasını talep edelim.
Sözde yönetmeliklere uyuluyor, lakin imara açılan yer dere yatağı, bataklık, heyelan bölgesi olunca iş değişiyor.