Deniz Baykal: "Abdullah Gül %49'un adayı olabilir"

demetooo

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
23 Mart 2017
1.623
3.146
Deniz Baykal: "Abdullah Gül yüzde 49'un adayı olabilir"
Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı sürpriz görüşmeye ilişkin açıklama yaptı.
02 Mayıs 2017 Salı 00:45





CHP Antalya Milletveli Deniz Baykal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı sürpriz görüşmeye ilişkin açıklama yaptı. Görüşme talebinin kendinden geldiğini ifade eden Baykal “Bir yol haritası görüşmesi yaptık. Kemal beyle görüşmemizin nedenin büyük bir kısmı referandum sonuçlarıydı” dedi. Baykal, CHP’nin bundan sonra önüne bakması gerektiğini söyledi.

2019 yılında yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin de değerlendirmede bulunan Baykal, "Kemal Kılıçdaroğlu ben Cumhurbaşkanı adayıyım derse biz de 'tamam' deriz, arkasında oluruz, adayımız o olur. Abdullah Gül yüzde 49'un adayı olabilir. Gül aday olursa değerlendirilmesi lazım" ifadelerini kullandı.

Baykal, Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olmaması durumunda işleyecek sürece ilişkin olarak "Kılıçdaroğlu aday olmayacaksa, içinde genel başkanlık bir yarışının da olduğu bir dönem başlıyor. Bu çok doğal bir şey. Hiçbirimiz hiçbir yerde ebediyen duracağız diye bir şey yok. Şunu söyleyemeyiz. Biz bir aday göstereceğiz, ben partinin başında kalacağım bu yüzde 49’la aramda bir şey olacak ve o seçimi alacak. Ciddi olalım böyle bir şey olamaz" dedi.

Baykal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesine ilişkin, "Talep benden geldi. Türkiye olarak yeni bir noktadayız. Parti olarak da yeni bir noktadayız. Ben bu süreci çok dikkatle izlemeye çalışıyorum, referandum öncesinden. Türkiye’nin böyle bir siyasi döneme açılacağı ve tek adam yönetimine sürükleneceği ortaya çıktığı andan itibaren yoğun çalışma içinde olmaya çalışıyorum. Yeni bir sonuç çıktı, doğru okuyarak adım atmamız lazım. Yapılması gerekenler var, yapılmaması gerekenler var. Bu konuda doluyum, bunu ifade etmek istiyordum. Siz bu konuda kamuoyunda değerlendirme yapmak için çağırında önce Genel Başkan’a aktarmak zorundayım. Genel Başkanın televizyondan dinlemesi doğru olmaz diye düşündüm. Türkiye’yi konuştuk." dedi.

Baykal’ın CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge programında yaptığı açıklamalardan satırbaşları şöyle:

"Partinin, ülkenin önemli sorunları var, konuşmamız lazım. Esas itibariyle tabloyu yorumlayalım. Herkes bugüne kadar alıştığı biçimde siyaset yapmaya devam ediyor. Artık yeni bir tablo şekilleniyor. Bizim siyasetteki değişimi, köklü dönüşümü tarihin bizi yeni bir sayfaya sürüklediğini değerlendirelim ve reflekslerimizle, alışkanlıklarımızla siyaset yapmaktan çıkalım ve yeni şartların gerektirdiği biçimde siyaset yapalım."

(Deniz Baykal rest çekti iddiaları) Bu konular tabii ki konuşulmadı. Böyle bir şeyin olması doğru değil, olası değil. Birazdan konuşunca anlayacaksınız zaten. Bir yol haritası görüşmesi yaptık. Kemal beyle görüşmemizin nedenin büyük bir kısmı referandum sonuçlarıydı tabii.

MÜHÜRSÜZ OY TARTIŞMASI

Mühürsüz oy kullanmayı meşru kılan bir anlayış. Daha şikâyet gelmeden, seçim böyle de yapılabilir diyen bir zihniyet olamaz.Yapılan bu hile sonucu belli bir ölçüde değiştirmiştir. Yüzde 100’ü evet çıkan sandıklar var. Nasıl olur ya Allah aşkına? 300 üye varsa 300’ü de evet diyor. Az da değil bin sandık var böyle. Yakışıyor mu bunlar? Bu seçimin, bizim sandık geleneğimizdeki 1950 öncesinden başlamıştır, 1946 seçimleri talihsiz bir denemedir, valilerin müdahale ettiği, yönlendirdiği bir seçim olmuştur. Açık oy, gizli tasnif gibi acı bir deneyle başladık ama o acı deneyimin bir yararı oldu, herkes ibret aldı. İsmet Paşa 12 Temmuz bildirisini yayınladı, daha sonra 1950’de örnek bir seçim yapıldı ve 27 yıllık bir iktidar sandıkla değişti. Muhteşem bir olaydır. Bu son referandum, bütün bunların ötesinde, hem referandum sürecindeki haksızlığıyla, adaletsizliğiyle, hukuksuzluğuyla, hem de sandık sürecinin çarpıklığıyla, belki dünya tarihinde ilk kez mühürsüz oy kullanmayı yasal kabul eden bir yetkili organ kararının ışığında yapılmış olmasıyla başlayan seçim süreci.

"KİMSE USULLE OYNAMA YETKİSİNE SAHİP DEĞİL"

Usul esastan önce gelir, kimse usulle oynama yetkisine sahip değildir. Siz uğraştığınız zaman, gelecek defa ne olacak. Sandıklar kapanmıştı saat 4'te. Ondan sonra alınan bir olay ve kullanılan oy pusulalarına mühür basılarak yapılan sandık çalışması var. Bu olamaz. Sonucu belli bir ölçüde değiştirmiştir. Yüzde yüzü ‘evet’ çıkan bin civarında sandık var ve bunlar da Güneydoğu’da. Nasıl olur, sandık temsilcisi yok, hiçbir şey yok, ne kadar üye varsa hepsi de ‘evet’ diyor. Yakışır mı bunlar. Buna bir gayretle meşruiyet vermek için YSK çarpıcı bir karar aldı. Meclis’te müzakere edilirken 12-13 milletvekili tutuklu. Olmaz. Bugün Venedik Komisyonu da, AGİT de bunları söylüyor.

"YÜZDE 51 İLE BELEDİYE BAŞKANI, İKTİDAR OLUNUR AMA ANAYASA DEĞİŞMEZ"

Yüzde 49- 51... Yüzde 51 ile ‘maç bitti bir sıfır galibiz’ denildi. 51 ile belediye başkanı, iktidar olunur ama anayasa değişmez. Oldu ama iyi olmadı, vicdan kanıyor. Üstelik bu kadar büyük bir değişiklik. Yüzde 51 ile kabul edilebilir diyenler de bunu kabul etmedi. Meclis’in yüzde 51’i ile kabul edilmiyor tasarı, daha yüksek, peki millette niye yüksek değil de 51 yetiyor. Ondan sonra ki önemli değil mi. 46 seçimi 27 yıllık iktidarı bitiren seçim oldu. Valiler müdahale etti, şimdi de müdahale etti. 46 seçimi nasıl bitirmişse iktidarı ve yıllarca dile dolanmışsa, bu da öyle olacak. Bu çok ayıplı bir seçim, yakışmıyor bu seçim Türkiye’ye. Yüzde 49-51 sonuç, gönül rahatlığıyla ‘anayasa değişmiştir’ demek içinize siner mi?

"REFERANDUMUN SEVİNDİRİCİ TARAFI DA VAR"

Bu tablo Türkiye’ye yakışmıyor, bunu görelim. Bunu meşru kılacak bir şey yok. Türkiye’ye böyle bir sandık adaletini gerçekleştiremeyen ülke konumuna sokmasın kimse kendi iktidarı için. Referandumda evet diyenlerin yüzde 22’si yani 3’te 1’i bu referandum adil mi diye sorulduğunda ‘hayır’ diyorlar, ‘evet’ diyenler. Bunu bir daha görmeyelim. Referandumun sevindirici tarafı da var. Bu kadar haksızlığa rağmen toplumun yarısı hayır demeye devam etti. Bu çok güzel bir şey. Evet isteyenlerin mutlu olmamalarının sebebi bu. ‘Hayır’da bu Türkiye’nin siyaset yelpazesinde olan tüm renkler hiçbir emir komuta olmadan doğal olarak bir araya geldiler. Türkiye birden bir kucaklaştı. Saadet var, MHP tabanı var, ÖDP’si sol siyasetler var, sosyal medya bütün kesimleriyle var, CHP var. Fevkalade zengin bir tablo ortaya çıktı. Kürtler var. Birlikte olmakta sakınca görmediler. MHP ile Kürtler bir araya geldiler.

"BU 'HAYIR' GENÇ, ŞEHİRLİ, EĞİTİMLİ BİR 'HAYIR'"

İkinci sevindirici noktası bu hayır genç bir hayır, eğitimli hayır, şehirli bir hayır ve toplumumuzun geleceğine yön verecek olan kesimlerin yansıdığı bir hayır. (Evet verenleri aşağılar gibi olmadı mı?) Sakın ha, öyle olur mu? Yapılan araştırma diyor ki, gençlerin büyük bir kısmı eğitimli kısmı hayır dedi. Buradaki insanların siyasi, fikri bir duruşu var. Evet daha çok iktidara onay vermek, Sayın Cumhurbaşkanına destek vermek. Bunları küçümsemiyorum, bu da olabilir ama bu bir referandum. Dalga dalga gözaltılar bir türlü toparlanamadık. Bunların altında yapılıyor bu referandumlar korku içinde. Böyle bir noktanın ortaya çıkması sorgulanması gereken bir şey.

"TÜRKİYE'DE İKİLİ BİR TARTIŞMA YAŞANACAK"

Asıl sevindirici gördüğüm nokta, yüzde 49 çok önemlidir, olağanüstü değerlidir. Türkiye’nin geleceği bakımından eğer siyasiler, partiler sorumluluklarını, gereğini yerine getirebilirlerse, yüzde 49’un önemini kavrayabilirlerse, saygı duyarlarsa, bu tabloda Türkiye’nin geleceği için aydınlık bir tablo çıkar. Yüzde 49’un değerini bilelim Türkiye olarak. Bu benim zaferim dememek önce, ben bunu aldım dememek. Şimdi kimse de demiyor. Kafaların arkasında da olmamalı. Yüzde 49’a saygı göstermek derken çuvaldızı kendimize batırarak söyleyeyim, bizim sanki eski usul siyaset yapıyormuş gibi kendi ortamlarımızdaki tartışmaları ortaya dökmemek. Şimdi gereken şu: Türkiye’de ikili bir tartışma yaşanacak. Cumhurbaşkanı seçimi, cumhurbaşkanı bizim için temsili cumhurbaşkanı demek değil artık. Tüm devlet aygıtı, valisi, kaymakamı bir kişi. Bizim muhalefet siyaseti olarak ana muhalefet olarak, Türkiye’deki muhalefet potansiyelinin tümünü kucaklayarak iktidarın karşısına yeni bir anlayışla çıkmamız lazım. Parti olarak yapılacak şeyler var, partiyi aşarak yapılacak şeyler var.

"KEMAL KILIÇDAROĞLU 'CUMHURBAŞKANI ADAYIYIM' DERSE ARKASINDA OLURUZ"

Kemal Kılıçdaroğlu ben Cumhurbaşkanı adayıyım derse biz de 'tamam' deriz, arkasında oluruz, adayımız o olur. 'Hayır, olma' demeyi uygun görmeyiz. Doğal olarak Cumhurbaşkanı adayı olma hakkı var. Kendisi uygun gördüğünde böyle bir karar alacaktır. Yüzde 49'u tutmanın yolu, adayı netleştirmek. Eğer Kılıçdaroğlu aday değilim derse kurultayı toplamalı ve aday olacak kişi genel başkan olmalı. Abdullah Gül yüzde 49'un adayı olabilir. Gül aday olursa değerlendirilmesi lazım. Gül aday olursa değerlendirilmesi lazım."

FATİH SULTAN MEHMET'İN SÖZÜ

Fatih Sultan Mehmet'in, "İnsanlara:"Dinin nedir? Namaz kılıyor musun? Oruç tutuyor musun?” gibi Allah’ın soracağı soruları sormayın! İnsanlara Aç mısınız? Bir şeye ihtiyacınız var mıdır ? Bir sorunun var mı ?” gibi kulun kula soracağı sorun" sözünü anımsatan Baykal, "İşte laiklik budur. Ülkeyi yönetenin işi vatandaşın dinine, inancına karışmak değildir" diye konuştu.

"KILIÇDAROĞLU, CUMHURBAŞKANI DEĞİLSE, PARTİ BAŞKANLIĞINI BIRAKSIN"

Baykal şöyle devam etti:

"Kılıçdaroğlu aday olmayacaksa, içinde genel başkanlık yarışının da olduğu bir dönem başlıyor. Bu çok doğal bir şey. Hiçbirimiz hiçbir yerde ebediyen duracağız diye bir şey yok. Şunu söyleyemeyiz. Biz bir aday göstereceğiz, ben partinin başında kalacağım bu yüzde 49’la aramda bir şey olacak ve o seçimi alacak. Ciddi olalım böyle bir şey olamaz. Başka bir aday olursa o partiyi kim tanzim edecek. Ben parti içi süreç işletmeyelim diyorum. O süreç aday belirledikten sonra işlesin. Ciddi aday belirleyeceğiz. Arkasında duracağız."

https://www.vaziyet.com.tr/siyaset/deniz-baykal-abdullah-gul-yuzde-49-un-adayi-olabilir-h16151.html
 
Abdullah Gül'ün geçmişini vs bilmiyorum önce onu yazayım.

Sonra ama o şucular, buculardan gibi bık bıklamalar gelmesin.

Ama neden olmasın diyorum.

Bence gayet tarafsız bir cumhurbaşkanıydı kendisi, bir olumsuzluğunu da hatırlamıyorum.

Sakin de bir adamdı.

Galiba o yüzden de partiden ihraç edilmiş olsa gerek.

Şahsın sağcı, solcu çıkışlı olması beni çok ırgalamıyor açıkçası, yeter ki halkına saygı duysun, her kesime hitap edebilsin.
 
Benim ve tanıdığım birçok kişinin adayı olamaz
Kime göre neye göre konuşmuş baykal
Yeter artık bu ülkede farklı siyasi fikirler düşünceler görmek istiyoruz
 
bildigim kadarıyla ihraç edilmedi cumhurbaşkanı oldugu için ayrıldı kurucularından oldugu partiden..
bence olabilir hiç sorun yok her durumdada küçük nüans farklarıyla akp kazanır
 

Bence de sağcı solcu önemli değil, ama ülke bu noktaya gelene kadar Erdoğan'la eleleydiler sonra ayrı düştüler. Şimdi ayrı düştüler diye hayırcıların başı mı olacak? Hayatta oy vermem hatta Erdoğan'a veriririm oyumu Gül'e vermem çünkü hayır bile diyemeyen bir insan. Erdoğan en azından düşüncesini açık seçik ortaya koyabilen biri.
 
bildigim kadarıyla ihraç edilmedi cumhurbaşkanı oldugu için ayrıldı kurucularından oldugu partiden..
bence olabilir hiç sorun yok her durumdada küçük nüans farklarıyla akp kazanır

Yahu hala AKP kazanacak CHP kaybetecek kafasındasın. Bu FB-GS maçı mı? Ülkenin gidişatı ile ilgili kararlar bunlar.
 

Ben böyle düşünmüyorum

Yine aynı şeyleri yaşıyoruz

Ekmeleddin döneminde keşke herkes sandığa gitseydi de bugün buralara gelmeseydi işler

O gün boykot edenler şu an pişman

Artık bu yasadışı ilerleyen süreçlere dur dememiz lazım
 
Yahu hala AKP kazanacak CHP kaybetecek kafasındasın. Bu FB-GS maçı mı? Ülkenin gidişatı ile ilgili kararlar bunlar.
sadece espiri yapmıştım yahu ...ülke gidişatı burada bir kaç sözle anlatılamayacak kadar uzun ve derin bir konu hem ayrıca gerçekten siz biz onlar hiç farketmiyor.ülkeyi şu kesim yönetmesin diye düşümdügüm kimse veya kesim yok sadece adam gibi yönetilsin yeter ..
 
bildigim kadarıyla ihraç edilmedi cumhurbaşkanı oldugu için ayrıldı kurucularından oldugu partiden..
bence olabilir hiç sorun yok her durumdada küçük nüans farklarıyla akp kazanır

Hakkın hukukun ve demokrasinin işlediği bir ülke olsak haklısınız diyebilirim

Tarafsız olması gereken bir cumhurbaşkanımız olmadığı ve kendisi her daim partisiyle ilişkisini sürdürdüğü, mitingler yaptığı ve şu an partisine geri döndüğü için bu kural sadece isteyene işliyor diye düşünüyorum
 

2002-2014 arası herşey güllük gülistanlıktı da 2014-2017 arası mı bozuldu? Zira 2014'e kadar alınan kararlarda Gül'ün onayı var. Ekmeleddin'e ben de oy verdim ama Osmanlı hanedanı üyelerine maaş bağlama teklifi nedeniyle verdiğime de pişman oldum. Ha keşke o seçilseydi, daha iyi olabilirdi belki ama Gül vs Erdoğan ikileminde şu ana kadar hiç bir varlık gösterememiş bir kişiye oy yok. Hatta siyasal islamcıya bundan sonra oy yok.
 
Yazdıklarının bazılarına katılıyorum bazılarına katılmıyorum. Abdullah Gül ü tanımıyorum demişin. İcraatlarını izlersen tanırsın.
Deniz baykal'ın açıklaması şuna benziyor: Küçük kız evlenmek istediğinde babasına sorarmış: ''Baba ablamı ne zaman evlendireceksin??'' diye.
 
Cumhurbaskani iken bile Tayyip'in emrinde idi. Ne degisti? Ha o secilmis, ha Tayyip, ne farkedecek? Baykal'in da istedigi o galiba, Tayyip hayircilar iktidara geldiginde dahi iktidardaki esas adam olsun. Bahceli de Tayyip'in eteginde artik, BAykal da.. Bunlar zaten Tayyip'i bugunki durumuna getiren sozumona muhalefetteki siyasetciler, parti baskanliklari hep Tayyip'in onunu acmaktan ibaret, Bahceli mecliste her daim muzmin destekcisi, Baykal onu basbakanliga tasiyan adam.. Ama bu kadar aleni oynayacak kadar bunlara ne oldu?%50'nin ictiginden mi ictiler?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…