Uzun zamandan beri bu hissi bir türlü aşamadım. Hiçbir erkek benim gönlümü almadı. Bir kere bile peşimden koşmadı. Çalışırken sevilip değer gören kadınları görünce onlar için seviniyorum ama peki ben hiç sevilmeyecek miyim hissi kaplıyor. Eski sevgilim onu aldatan eski sevgilisine bile bana yaptığı kadar kötü davranmadı. Hep beni suçladı doğum günümde beni terk etti. Annesi ve babasının onu küçükken dövmesi bile benim suçummuş gibi davrandı. Terapi aldım ama bu his çok ağrıma gidiyor. Şuan bekarım ve kimsenin beni seveceğine inanmıyorum. Beni nasıl suçlar bir kez bile benimle empati kuramaz mıydı? Hep bu sorular kalbimi kırıyor. Ama aynı zamanda alıştım da sadece bazı anlar çok duygulanıyorum. Öylece dertleşmek istedim. Bugün sevgililer günü için çiçek alan arkadaşlarıma bakınca fark ettim ben şimdiye kadar hiç çiçek almadım. Mezuniyetimde bile. En sevdiğim çiçeği bile bilmiyorum. Kendime de alırım da çiçek. Ama aması var işte.
Teşekkür ederim bana hayatınızdan kesit verdiğiniz için. Evet en sağlıklı ilişki alma ve verme dengesinin eşit olduğu ilişki. Ben çok verici bir insanım bunu terapide fark ettim. Belki de bu yüzden kendime kızıyorumdur. 6 ay oldu ayrılalı yazmıyorum stalklamiyorum bakmıyorum bile. Ama birbirini seven ve değer veren çiftleri görünce benimde böyle bir ilişkim olamaz mıydı nerede hata yaptım diye üzülüyorum.merhaba, gıcıklık etmek istemem ama bir erkeğin gönlünüzü almak için önce kırması lazım, bir erkeğin peşinizden koşması da öyle çok harikulade bir şey değil hatta bana daha çok olumsuz bir şeyler çağrıştırıyor (istenmediğinde/reddedildiğinde/kadından onay verici ve devam ettirici sinyal almadığında yoluna bakmayan erkek sizce hoş bir tutum içinde mi)... kimsenin gönlünüzü kırmadığı (mükemmel uyum, anlaşma gibi şeyler vaadi değil bu; illaki küçük çatışmalar/yanlış anlaşılmaların yol açtığı küçük çaplı kırgınlıklar olabilir; önemli olan sonrası, sonrasındaki çaba/emek/telafi), tarafların birbirine neredeyse baş baş adımlar atarak ortaya geldiği ve anlaştığı bir ilişki bana her zaman daha çekici gelmiştir. bilmem siz ne düşünürsünüz bu konuda?
erkeğin kadını kovalayıp elde ettiği ilişki başlangıcını klişe bularak ve araya kadın gücünü/iradesini yerleştirerek bu başa baş adımlar fikrini ortaya attığımı sanmayın lütfen, sadece demek istediğim siz kovalanıp elde edildiğinizde müthiş değerli olacaksınız gibi bir varsayım var, evet bunun işlediği ilişki dinamikleri vardır ama kimseyle bu dinamiğin içinde olmak istemezdim ben, kendine başkaca yönlerden önem veren birisi böyle bir senaryo içinde değerlendirilmek istemez ki zaten, oh ne güzel oldu adam beni diğer yırtıcı adamların arasından kapıp kucağında ceylan gibi gezdiriyor ne de narin bir otçulum ben diye övünenler o yırtıcı adamın dişleri kendilerine gözüktüğünde allah da belasını versin avlanmanın diyorlardır zaten :))
kafa denkliği, ortak ilgi alanları/beğeniler hatta ortak değil zıt olsalar da onların birbirine karışıp her şeyi olduğundan daha karmaşık ve zevkli hâle getirdiği eylemler mümkün, birisini düz bir şekilde beğenmek ve birisinden düz bir şekilde beğeni görmek mümkün, beni en tatmin eden ilişkilerim hep böyle karşılıklı adımlar atarak birbirimize yaklaştığımız partnerlerimle olmuştur.
karamsarlığınız beni endişelendirdi bu yüzden kendimden örnek verdim (ki ben kimim, benim beğenim size ne anlam ifade edebilir değil mi; amacım kadın erkek ile kurulan denklemde mutluluğun tek formülü olmayacağını söylemekti, özel hayatımdan ayrıntılara maruz kaldığınız için özür dilerim) umarım bakış açınız değişebilir.
rica ederim. terapi almış olmanız harika. birbirini seven, birbirine değer veren çiftler gördüğünüzde ilişkiye olan güveniniz ve birileri mutlu demek ki bu mümkün, anlaşabilmek ve birlikte olmaktan keyif almak yalnızca bir fikir/hayal değil bir gerçeklik diyerek memnun olmanız gerekmez mi; ben bayılıyorum etrafımda iyi anlaşan çiftler gördüğümde, o an benim partnerim yoksa yalnızsam geriye dönük düşünüp pişmanlıklar ya da peki ben niye olduramadım (!) gibi karanlık fikirlere kapılmıyorum. o an ben henüz o gerçekliğin bir parçası değilimdir, ama o gerçeklik içine girebilmek her zaman mümkün, kapılar bir çift için her zaman açılacak aralıkta bekliyor, eksik olan şey tanışacağım yeni birisi.Teşekkür ederim bana hayatınızdan kesit verdiğiniz için. Evet en sağlıklı ilişki alma ve verme dengesinin eşit olduğu ilişki. Ben çok verici bir insanım bunu terapide fark ettim. Belki de bu yüzden kendime kızıyorumdur. 6 ay oldu ayrılalı yazmıyorum stalklamiyorum bakmıyorum bile. Ama birbirini seven ve değer veren çiftleri görünce benimde böyle bir ilişkim olamaz mıydı nerede hata yaptım diye üzülüyorum.
Şu sevgililer günü insanları ne kadar kötü etkiliyor ya.keşke hiç olmasaydı.iliskisi olanlar da çok sorun yaşıyor.Uzun zamandan beri bu hissi bir türlü aşamadım. Hiçbir erkek benim gönlümü almadı. Bir kere bile peşimden koşmadı. Çalışırken sevilip değer gören kadınları görünce onlar için seviniyorum ama peki ben hiç sevilmeyecek miyim hissi kaplıyor. Eski sevgilim onu aldatan eski sevgilisine bile bana yaptığı kadar kötü davranmadı. Hep beni suçladı doğum günümde beni terk etti. Annesi ve babasının onu küçükken dövmesi bile benim suçummuş gibi davrandı. Terapi aldım ama bu his çok ağrıma gidiyor. Şuan bekarım ve kimsenin beni seveceğine inanmıyorum. Beni nasıl suçlar bir kez bile benimle empati kuramaz mıydı? Hep bu sorular kalbimi kırıyor. Ama aynı zamanda alıştım da sadece bazı anlar çok duygulanıyorum. Öylece dertleşmek istedim. Bugün sevgililer günü için çiçek alan arkadaşlarıma bakınca fark ettim ben şimdiye kadar hiç çiçek almadım. Mezuniyetimde bile. En sevdiğim çiçeği bile bilmiyorum. Kendime de alırım da çiçek. Ama aması var işte.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?