Öncelikle, hiç üzülmeden mutlu olmayı veya inişleri yaşamadan çıkışları yaşamayı beklemekten vazgeçmelisiniz. Ancak o zaman hayatla barışır ve onu severek yaşayabilirsiniz.
Sevginin gerçek anlamının doyum ve mükemmeliyet olduğunu anlayarak gerçekçi olmayan beklentilerinizden vazgeçebilirsiniz. İlişkilerinizle ilgili her zaman pozitif olmanızın imkânsız olduğunu bilmelisiniz. Kendi gerçekliğimizi, ‘ömür boyu mutluluk’ idealiyle karşılaştırmamız bütün mutsuzluklarımızın kaynağı!
Birkaç ipucu:
Tepeden bakmayı bırakın.Başkalarındaki sinir bozucu özelliklere siz de sahip olabilir; o tür davranışları siz de sergiliyor olabilirsiniz. Diğerleri para konusunda cimriyken, siz de zaman konusunda cimri olabilirsiniz. Dünya sizin aynanızdır: Sizinle ilgili yansıyanların üzerine düşünürseniz, Kaf dağından inmenizi sağlayacak düşünceye kavuşabilirsiniz.
Talep edin!
Bu basit eylem hayatınızı değiştirebilir. İstediğiniz şey ister onaylanma, duygusallık, terfi, maaş artışı, yardım, destek ister ayrılık olsun, talep etmekten çekinmeyin! İnsanların sizin ihtiyaçlarınızı tahmin etmelerini veya zihninizi okumalarını beklemekten vazgeçin. İnsanlara size yardımcı olmaları için yardım ederseniz, yardım etmedikleri zaman galeyana gelmezsiniz.
Anı yaşayın!
Gelecekte ne olacağını merak etmektense anı yaşayın. Emin olabileceğimiz tek şey bize şu anda ne olduğudur.
Kendinize bir iş seçin.
Bugün yapabileceğiniz, hayatınızın kontrolünün elinizde olduğunu daha çok hissettirecek bir iş olsun. Bu; arabayı temizlemek, dosyalama yapmak, eski kıyafetleri atmak gibi hızlı, basit ama harekete geçtiğinizi ve başardığınızı hissettiren herhangi bir küçük iş olabilir. Kendimizi güçlü hissetmek daha sağlıklı ve neşeli olmamızı sağlar.
Şükredin.
Her gün, etrafınıza bakın ve şükredecek bir şeyler bulun—güneş ışığı, masanızın üzerindeki taze çiçekler, kuş sesleri, az önce içtiğiniz kahve gibi… Şükretmek hayatta sahip olduklarımızı takdir etmemiz için bizi cesaretlendirerek daha mutlu olmamızı sağlar.
Odaklanın.
Duştayken suyun cildinizin üzerinde uyandırdığı hislere odaklanın ve aklınızın saat ondaki toplantınıza veya çocuklara ne yedirmeniz gerektiğine gittiği anı fark edip, farkındalığınızı tekrar bedeninizdeki hislere yoğunlaştırın.
Yemek yerken sadece yemek yiyin.
Dikkatimiz dağıldığında yemeğimizin verdiği tat, doku ve hislerin farkına varamayabiliriz. Yavaş yemeye çalışarak, ağzınızdaki yiyeceğin gerçek tadını almaya çalışın.
Suçluluk duygusundan kurtulun.
Garip görünse de, mutlu olmayı hak ettiğinize inanmayarak ve hayatı zorlaştırarak kendinize en büyük düşmanlığı yapıyor olabilirsiniz. Mutluluğunuzla ilgili her türlü suçluluk duygusundan kurtulun ve mutluluğunuzu kucaklayın.
Bebek adımları atın.
Yapmak istediğiniz veya olmak istediğiniz bir şey varsa neden ona doğru küçük bir bebek adımı atmayasınız? Bu size öyle bir başarı hissi ve keyif verir ki bir sonraki adımı atmak için arzu duymanızı sağlar. Eğer bir iş kurmak istiyorsanız, iş planı çıkarmadan ya da kartvizitiniz olmadan ilk müşterinizi edinmek için atabileceğiniz en küçük adımın ne olduğunu düşünün.
İnsanlara karşı nazik olun.
Bilim insanları dünyaya karşı iyi olduğunuz sürece dünyanın da size karşı iyi olduğunu keşfettiler. Öyleyse birilerini sevindirin.