Vergisiz ve kaçak sokulan ürünler halen mevcut. Hatta öyle ki gümrükte el konuşmuş olmasına ve imha edilmesi gerekmesine rağmen ihale yoluyla satışını yapıyorlar. Vatandaşın bu malı satmasının cezası var iken ihale yoluyla satmak hangi mantığın sonucudur ?
Bknz.
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/27733499.asp
Kaçak ve sigortasız çalıştırılanlar da halen mevcut. Hatta güzel de bir yol bulmuşlar. Müfettişler geleceği zaman çalışanı gezmeye gönderip durumu kurtarıyorlar. Geçmişte de bugün de ssksız çalıştırıldı iseniz şikayet etme hakkınız var. Geçmiş yıllarda ssk primi ödemek istemeyen işverenin sana 300 tl fazla maaş vereyim teklifini kabul edip yıllar sonra ssksı olmadığı için mağdur olup pişman olan da çok.
Tekelin özelleşmesi çok başka bir konu. Bu özelleştirme nedeniyle yaşanan kayıplar da ortada. Değerinin altında özelleştirme yaparak hali hazırda devlete ait olan bir kurumu satıp ; gelen geliri lüks makam otosu , gereksiz kamu harcamaları ile harcamanın açıklaması olamaz.
İş ve iş bulma ile alakalı başka bir konuda yazmıştım. Beğenmeme yok ortada. Aslında siz de biliyorsunuz yeniden anlatıp temcit pilavına döndürmenin lüzumu yok.
Avm ler dolu diyorsunuz. Neden peki ? Gerçekten baktınız mı kimin eli dolu , kim alışveriş yapıyor ? Her avm de bir market mevcut. Çoğu insanın eline 1-2 parça üründen oluşan market poşeti oluyor. Düşük gelirli için kışın avm ler gezip oyalanabileceği sıcak bir kapalı alan , yazınsa serin bir alan demek.
Avm ler de uygun fiyatlı fast food firmaları olmasa o kadar bir kalabalığı da göremezdik. Dışarıda herhangi bir lokantada yemek yediğinizde hesapta sürpriz yaşamanız olası. Zincir fast foodlar bu noktada dar gelirli için bir nebze kurtarıcı oluyor. Nasıl mı ? Bir kafede 2 çay içeceği tutara bir menü alıp arkadaşıyla 1-2 saat sohbet etme inmkanı buluyor , çayını tazeleyeyim diye taciz edeni olmadan.
Gsm işinde iseniz kullanımı kolay ve ucuz olan telefonların bankaların güvenli şifre programını dahi yükleyemediğini , sadece alo demeye yaradığını da biliyor olmalısınız. O telefonların çoğunun gsm şirketlerinin kampanyalarıyla alındığını da.
Ve ne kadar ironiktir ki devletin gereksiz harcamalarına itiraz edilen bir konuda devletin yaptığını normal bulup vatandaşın elindeki 3000 tl lik telefonu eleştiriyorsunuz. Halbuki o telefonların çoğu 900 ila 1300 aralığında değişiyor mağaza indirimlerinde bildiğiniz gibi. Alan sanki 3 gün sonra atacakmış gibi davranmasak ne güzel olurdu aslında. Telefonu bozulmadan alanlar dahi eski telefonunu aile üyelerine veriyor , çünkü anne ,baba veya kardeşin telefonu bozulmuş.
Herkesin asgari geçinebilir gelir elde etmesi sağlanır ise yardım yapıyorum çok şükür , Allah bereketini bana verir diye düşünüyor olmazdınız. Neden bir insanın hayatını idame ettirmesi bir başkasından gelecek yardıma bağlı olsun ?
Asgari ücretin ne kadar önemli olduğu doğru anlaşılamıyor sanırım. Asgari ücret artmadığı müddetçe özel sektör işveren rahatlıkla asgari ücretin 300-400 tl üstü rakama kalifiye eleman çalıştırma imkanına kavuşuyor çünkü. Asgari ücret hepimiz için önemli anlamak istemesek de.
Geziyi bu konuya katmak yakışıksız olmuş. Gezi parkına gittiniz mi hiç ? O devasa ağaçların gölgesinde nefes aldınız mı ? İstanbul da ki nefes alınabilir alanı korumak , yüzyıllık ağaçları kurtarmak için gayret gösterdi o insanlar. İcraat için naif bir girişimdi. Kolluk kuvvetleri normal şartlarda vatandaşı korumakla görevlidir.
Kolluk kuvvetlerinin sosyal medyada bir sayfaları var. O dönemde üstlerinden gördükleri baskı ve yaşanan olaylar nedeni ile kaç polis arkadaşlarının gördüklerine dayanamayıp hayatından vazgeçtiğini paylaşmışlardı sayfalarında. Her olayın birden fazla yönü var. Ne yazık ki bu olayın her tarafı acı dolu.
Şu anda fark etmeseniz de boş boş bağırdığını sandığınız insanlar oraya gidemeyen insanlar için de mücadele verdi.