Coğrafya Kader midir ?

dandiktavsan

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
16 Temmuz 2018
161
296
34
Kızlar, konuyu doğru yere açmadım sanıyorum , admin yönlendirirse sevinirim.

uzun süredir kafamı kurcalayan hatta az önce ekşi sözlükte de başlıkta bunu gördüm.

Bizim bütün yaşadıklarımız, kadın-erkek ilişkileri hep coğrafyadan mı kaynaklı ? Ne düşünüyorsunuz?

Coğrafya Kaderdir. ibn haldun der bunu. iklimlerin, millet asabiyelerinin, umran'ın, su kaynaklarının, sıcaklığın verdiği rehavet ile soğukluğun getirdiği zoraki dinamizmin bir ülkenin ve milletin kaderini nasıl belirlediğini anlatan bu söz hoşuma gitti.

Bir paragrafı direkt kopyala yapıştır yaparak alıntılamak istiyorum:

... dikkat edilirse dunyada hemen hemen her ulkede daha muhafazakar, anti-demokratik ve az gelismis insan topluluklari ulkelerin denizden uzak ic-karasal bolumlerinde bulunur. daha demokratik ve gelismis insan topluluklari akarsu kenarlari ve deniz kiyilarinda yasar. bunun herhalde en guzel ornegi turkiye ve abd'dir. tarihte insanoglunun gelisimine etki etmis, ilkleri yapmis veya gunumuzde en gelismis, modern toplumlarin yasadigi ulkelerin karasal yapisina bakarsak bunlarin hemen hepsinin denizle onemli olcude ic ice, hatta deniz uzerinde ince bir hat halinde salinir durumda bulunan (belki denize cok uzak bir bolgenin bulunmamasi ulkenin ic kisimlarinda digerlerinden kopuk anti-demokratik bir toplulugun olusumunu engelliyor olabilir), veya halkinin tamami kiyi kesiminde veya su kaynaklarinin etrafinda yasayan ulkeler oldugunu goruruz. bunlara ornek olarak antik yunan(demokrasi), italya(ronesans), ingiltere, irlanda, japonya, isvec, norvec, avustralya, guney kore, kanada ve abd'nin kiyi bolgelerini verebiliriz. gecmiste medeniyetin besigi olsa da su kaynaklarinin gelisime etkisinin azaldigi gunumuz dunyasinda col iklimine sahip olan mezopotamya ve antik misir basta olmak uzere, orta dogu, orta asya, cin, hindistan, rusya'nin ic kesimleri, sibirya, dogu avrupa, orta ve sahraalti afrika'ya baktigimizda genel olarak denizden uzak ve col ikliminin(sicak/soguk) hukum surdugu ve mayisip gelisemeyen veya gecmiste sahip oldugu gelismislik seviyesini kaybeden toplumlar goruruz. (yine de soguk havanin dinamizmi zorunlu kilmasi zaman icinde kuzeyi olumlu etkilemistir) tum bunlarin sebebi olarak muhtemelen mezopotamya ve antik misir dunyada medeniyetin m.o 5000 yillarinda besigi olmasini saglayacak en uygun kosullara sahipken (akarsu kenarlari, sicak iklim, tarima uygun topraklar, yeterli sayida insan toplulugu) o tarihte daha soguk bolgelerde teknik yetersizlikler sebebiyle medeniyet kuracak imkanin bulunmamasi ancak belli bir sure sonra guney'den aldigi medeniyetle gelisen kuzeyin bir ust seviye gelisim icim guneyin sahip olmadigi iklim sartlarina sahip olmasi dolayisiyla bayragi devralmasi ve guney'i geride birakmasi olarak gosterebilir.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Kızlar, konuyu doğru yere açmadım sanıyorum , admin yönlendirirse sevinirim.

uzun süredir kafamı kurcalayan hatta az önce ekşi sözlükte de başlıkta bunu gördüm.

Bizim bütün yaşadıklarımız, kadın-erkek ilişkileri hep coğrafyadan mı kaynaklı ? Ne düşünüyorsunuz?

Coğrafya Kaderdir. ibn haldun der bunu. iklimlerin, millet asabiyelerinin, umran'ın, su kaynaklarının, sıcaklığın verdiği rehavet ile soğukluğun getirdiği zoraki dinamizmin bir ülkenin ve milletin kaderini nasıl belirlediğini anlatan bu söz hoşuma gitti.

Bir paragrafı direkt kopyala yapıştır yaparak alıntılamak istiyorum:

... dikkat edilirse dunyada hemen hemen her ulkede daha muhafazakar, anti-demokratik ve az gelismis insan topluluklari ulkelerin denizden uzak ic-karasal bolumlerinde bulunur. daha demokratik ve gelismis insan topluluklari akarsu kenarlari ve deniz kiyilarinda yasar. bunun herhalde en guzel ornegi turkiye ve abd'dir. tarihte insanoglunun gelisimine etki etmis, ilkleri yapmis veya gunumuzde en gelismis, modern toplumlarin yasadigi ulkelerin karasal yapisina bakarsak bunlarin hemen hepsinin denizle onemli olcude ic ice, hatta deniz uzerinde ince bir hat halinde salinir durumda bulunan (belki denize cok uzak bir bolgenin bulunmamasi ulkenin ic kisimlarinda digerlerinden kopuk anti-demokratik bir toplulugun olusumunu engelliyor olabilir), veya halkinin tamami kiyi kesiminde veya su kaynaklarinin etrafinda yasayan ulkeler oldugunu goruruz. bunlara ornek olarak antik yunan(demokrasi), italya(ronesans), ingiltere, irlanda, japonya, isvec, norvec, avustralya, guney kore, kanada ve abd'nin kiyi bolgelerini verebiliriz. gecmiste medeniyetin besigi olsa da su kaynaklarinin gelisime etkisinin azaldigi gunumuz dunyasinda col iklimine sahip olan mezopotamya ve antik misir basta olmak uzere, orta dogu, orta asya, cin, hindistan, rusya'nin ic kesimleri, sibirya, dogu avrupa, orta ve sahraalti afrika'ya baktigimizda genel olarak denizden uzak ve col ikliminin(sicak/soguk) hukum surdugu ve mayisip gelisemeyen veya gecmiste sahip oldugu gelismislik seviyesini kaybeden toplumlar goruruz. (yine de soguk havanin dinamizmi zorunlu kilmasi zaman icinde kuzeyi olumlu etkilemistir) tum bunlarin sebebi olarak muhtemelen mezopotamya ve antik misir dunyada medeniyetin m.o 5000 yillarinda besigi olmasini saglayacak en uygun kosullara sahipken (akarsu kenarlari, sicak iklim, tarima uygun topraklar, yeterli sayida insan toplulugu) o tarihte daha soguk bolgelerde teknik yetersizlikler sebebiyle medeniyet kuracak imkanin bulunmamasi ancak belli bir sure sonra guney'den aldigi medeniyetle gelisen kuzeyin bir ust seviye gelisim icim guneyin sahip olmadigi iklim sartlarina sahip olmasi dolayisiyla bayragi devralmasi ve guney'i geride birakmasi olarak gosterebilir.
Kaderin üstünde bir kader vardır Mune Mune
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bence de coğrafya kaderdir. Mesela benim tanıştığım Norveçli bir abi var. Çok kibar, naif birisi. Ve eşcinsel.
Oralarda da biraz zor itiraf etmesi ama kendini açıkladıktan sonra herkes ona anlayışla yaklaşmış, ailesi desteklemiş. Kimse kendini gizlemedigi icin İnternetten- gittiği mekanlardan rahatça başka erkekler bulmuş, aşık olmuş, ailesiyle tanıştırmış, aşk acısı çekmiş , insanlar destek olmuş falan... Eğer hayatına gerçekten sevdiği biri girerse onunla evlenecek ve belki modern tiptan yardım alıp belki devletten evlat edinerek bir yuva kuracak.
Oysa Türkiye'deki, ya da daha kötü durumdaki ülkelerde içindeki bu hisleri saklamak gizlemek durumundasin. Herkes saklayıp gizlediği için kendin gibi birini bulamıyorsun, hayatın kadınsı hareketlerin yüzünden asagilanmakla geçmiş, paravan evlilikler yapıp asla istemediğin bir kadınla yatıyorsun, onu da mutsuz ediyorsun, sen de mutlu olamiyorsun. Hatta pek çok ülkede bu hislerin yüzünden öldürülüyorsun.
Gel de coğrafya kader deme yani ...
 
Evet ben de bu söze katılıyorum. Ama tek basına suya yakınlıkla bu kadar ilgili değil bence. Mesela refah seviyesi yüksek denince norvec gelir akla. Çünkü onların komşu ülkeleri kaynamiyor. Ya da ne bileyim Mescidi Aksa orada olsaydı Yahudiler oradakileri evlerinden çıkarmaya çalışırdı.
 
insanın fikirleri kültürleri de coğrafyaya göre değişiyor. Bunu en yakın ben gördüm. Bir arkadaş ile internet üzerinden tanışmıştım, o da asya da bir ülke. Benim paylaştığım fotoğraflara ona çok tuhaf geliyordu , hatta arasıra denizde hikaye attığımda "nasıl ya o insanlar nasıl öyle çıplak gibi geziyorlar, burada denize bile insanlar elbise ile giriyor, ben eşime de asla izin vermem" diyordu. Sonra bahsettiğim kişi Türkiye ye geldi, 3 yıldır burada, inanılmaz fikirleri değişti, sanki Tr ye gelmeden önce ve sonrası farklı insanlar gibi. Türkçe yi de öğrendi , bazen gerçekten ilk konuştuğum insan sanki o değildi gibi geliyor. Ben yakından şahidi oldum yani, inanılmaz farklı bir durum.
 
Coğrafya insanın hayatını büyük ölçüde belirliyor.
Yakın zamanda yurtdışına taşınan bir insan olarak bu konudaki farkındalığım oldukça arttı.
Buna rağmen yaşadığımız olumsuz her şeyin sorumluluğunu coğrafyaya atmak gerektiğini düşünmüyorum.
Bazı şeyleri değiştirmek bizim elimizde.
 
Cok sevdim bu konuyu , insallah kapanmaz :)
Cografya bir kader , bizler de az gelismislige mahkumuz demek isterdim ama gunumuz teknolojisi ve sahip oldugumuz bilgilerle gelismek elimizde

Ama sudan uzak kesimlerin geri kalmisligi ile ilgili kesinlikle yazara katiliyorum , dunyada bunun pek cok ornegi var
Belki de bulunduğumuz yerin coğrafi koşulları belki de biz kadınların , yaşamının her noktasına etki etmiştir.

ibn-i haldun'un mukaddime'sinde geçtiği iddia edilen sözmüş.
 
Cografya ekonomiyi belirliyor.
Petrol,sanayi,tarim, hayvancilikla,teknoloji,turizm ile on plana cikan ulkeler var.

Kultur farkli bir sey bireysel olarak istedigin gibi yasarsin dusunursun kimse karisamaz.

Ulkemizda yasayis tarzi Avrupalidan Amerikalidan yada Arap ulkelerinden farkli olmayan insanlar var dusuncesi inanci o yonde o sekilde yasiyor.
Yine Avrupuda bir insan Amerikali gibi yasayabilir artik Globellistik.

Internetle globellistik.
Farkli ulkelerdenn evlenen is yapan cok insan var artik..
 
Belki de bulunduğumuz yerin coğrafi koşulları belki de biz kadınların , yaşamının her noktasına etki etmiştir.

ibn-i haldun'un mukaddime'sinde geçtiği iddia edilen sözmüş.

Cografyanin boyle bir etkisi olsa benim gibi kadinlarin bu topraklardan cikmamasi gerekirdi :)
Onceki yorumumda da yazdigim gibi , cografya etkisini reddetmiyorum ancak , egitim egitim egitim diyorum , hos benim egitilmemis halimde feministti , ben ilkokuldayken bile feministtim yani genlerle de alakali bir durum olabilir bu bilemedim :)
 
Kader mevzusu derin ve ne yaparsak yapalım çözemeyeceğimiz bir konu.İnsan öyle bir varlık ki her şeyden etkilenebiliyor.Ve bunlar da domino taşı gibi insanın hayatını oluşturuyor.Bunu en çok biyografi okuduğumda fark ediyorum.Mesela çoğu edebiyatçı zaten edebiyatçıların yoğun olduğu bir çevrede büyümüş.Oradan beslenmiş.Çocukken büyük edebiyat,sanat,siyaset adamlarının çevresinde dolaşan,onların sohbetlerine kulak aşinalığı olan bir insanla,okuma yazma bilmeyen bir ailede yaşayan insanın hayatı,bakış açısı aynı olmaz ki.Çok az insan bu çevre etkisini bertaraf edip aşabilir.Sanırım balıkların zaten denizde yaşaması gibi herkesin görevi ne ise ona uygun bir ortama doğuyor.Ayrıca dinimizde kader kavramını çok kurcalamak da doğru değil.
 
X