Tsk ederim.Öncelikle yazınızı sonuna kadar okudum.yaptıklarınızı genç kızlığınızda da devam ettirseydiniz sizde histriyonik kişilik bozukluğu olabileceğini söylerdim.
Histrionik kişilik bozukluğu nedir?
Histrionik kişilik bozukluğu... Genç yaşlarda başlar. Aşırı duygusaldırlar. Hemen her kötü durumu dert edip ağlarlar. Sürekli ilgi beklerler.www.kemalarikan.com
ama sizinkisi çocukluk.zaten şu an çok genç yaştasınız ve bu özelliklerinizi bırakmışsınız.dikkat çekmeye çalışma, biriyle beraberken başkasıyla olma vs.
Evlenmişsiniz ne güzel eşiniz herkesin istediği gibi bir eş.bence çok kafa yormayın bunlara.ama aşamayıp çok dert ediyorsanız da bi süre psikoterapi alabilirsiniz
bu ne roman olmuş ben okuyamadım okumak da istememUyarı: uzun yazıları okumayı sevmeyenler hemen buradan uzaklaşsin çünkü epey uzun bir yazı yazmayı planlıyorum
Bende isterdim uyumlu saygılı dürüst bir çocuk olmayı...
Geçmişim geleceğime yansıyacak diye korkuyorum işte.
Kendi çocukluğumu ele alıyorum ve şu an 2 çocuk sahibi olarak kaygı içerisindeyim.
Çocuklarım benim hatalarımı yapsın istemiyorum.
Buraya yazarken belki de neler yapmam ya da yapmamam gerektiğini de farketmis olacağım.
Evet bundan yıllar önce küçük bir kız çocuğu.
Şımarık ayni zamanda cimcime tam bir dilli dibek.
Kurnaz, çok güzel rol yetegine sahip .
Şu an yazarken bile geriliyorum.
Bazi olayları anlaticam.
Hikaye 1:
Halacım benden bir konuda yardım istedi. O sırada yanımda bir arkadaşım vardı onunla vakit geçirmek oyun oynamak istiyordum.
Halamı reddetmek için bir bahane bulmam gerekiyordu. Ayağım çok acıyor halacim eve gitsem olur mu dedim.
O da bana hiç kıyamaz tabi yeğenim ben tek başıma yaparım annene bir göster ayağını diye beni eve gönderdi.
Arkadaşla eve seke seke gidiyorum oh be yırttım ayy inandi derken gerçekten Ayağım taşa bir dolanmasin mı ( Uyarı geldi tabi bana )
Soluğu hastanede aldık. Ayağım dönmüştü. Haftalarca o acıyı çektiğimi hatırlıyorum.
Hikaye 2 :
Annem hep başkalarının kızlarını bana örnek gösterip bak falanin kızı şöyle temiz böyle titiz annesine hiç is yaptırmıyor diye devamli söylediği için hem o kızlardan gıcık kapmış hem de annemin istediği bir kız olmak için hiç ugrasmamistim.
Çünkü beni beğenmiyor bana güvenmiyor başkalarını hep benden üstün görüyordu.
Belki az tatlı dil kullansa beni özel hissetirse kıyaslama yapmasa böyle olmayacaktim.
Bir gün hiç unutmuyorum. Annem elime süpürgeyi verdi çıktı dışarı ben yemek yapicam şurayı süpür dedi.
Benim surat aynen böyle. O gitti ben açtım süpürgeyi koydum yere açtım müziği dans ediyorum yorulunca kanepeye yatıyorum falan anneme yakalandım.
O an ne laflar işittim tahmin edersiniz. 1 saat hiç susmadı benim surat yine böyle
Herkese de anlattı o olayı bilmeyen akraba komşu kalmadı.
Ailem her konuda çok donanımlı bilgiye sahip olduğu halde çocuk yetiştirme konusunda sınıfta kaldılar benim karnemde.
Ne onlar benim istediğim gibi gibi davrandılar bana ne ben onları memnun ettim istedikleri gibi...
Karşılıklı yani.
Babam usturuplu giyinmemi isterdi hep makyaj yapma derdi.
Ama hiç bir zaman neden? İşte bunu anlatmazdi.
"Bunu giymeyeceksin bunu yapmayacaksın"
ama ben istiyorum
"babaya cvp verilmez. Saygılı ol."
Aile de en çok sesi yükselen bendim.
Fiziksel şiddet görmedim fazlaca cesurdum.
Korkum yoktu hiç bir şeyden.
Beni onemseseler beni karşılarına alıp uzun uzun anlatsalar,
" neden sonuç ilişkisine"
bağlı bir sohbeti hakettigimi düşündüm hep.
Saygı görmediğim için saygı duymadım.
Bir defasında unutmuyorum babam bir arkadaşıma çok açık ve dikkat çekici giyiniyor diye uzun uzun açıklamalar yapıp onu usturuplu giyinmeye ikna etmişti.
Ben o cümleleri duyunca gizli gizli ağlamıştım.
Benimle neden böyle güzel konuşmadı diye.
Hatırlıyorum bir gün okul gezisine gidicem daha 12 yaşındayım ama gösterişli bir fiziğe sahiptim. Hafif balık etliydim yaşıtlarıma göre.
Babam bana baktı üzerimde kisa kollu ve diz altı bir etek vardı.
Bunları çıkar
"Bir pantolon giy bir de tunık tarzi bir sey giy "
demişti.
Tamam dedim.
Çantamda mini bir etek kolsuz bir badi vardı ondan çabuk kabul etmiştim dediğini.
Konuşsaydı anlatsaydi anlardım belki. öyle oyunlara gerek kalmazdı.
O gezide okulun tuvaletinde çantama koyduğum
Kiyafetlerimi giymistim.
Öğretmen bile beni uyarirken o kadar güzel konuştu ki
Gezide bu Kiyafetle rahat edemeyeceğimi
Bu tarz gösterişli Kiyafetler için yaşımın çok küçük olduğunu sapık bakışlara maruz kalıp zarar görebileceğimi anlatmıştı.
Utanmıştım.
Kendi isteğimle babamın giy dedikleri kıyafeti geri giymistim ama ben isterdim ki benimle babam konuşsun böyle açıklayıcı ikna edici.
O günden sonra giyim tarzıma daha çok dikkat etmiştim.
Öğretmenim sağolsun.
Hikaye kaçta kaldım bilmiyorum
7 yaşındayım oyun oynuyorum kendimce okulda bayılma numarası yaptım. Arkadaşlar inandi hemen yanıma gelip ilgilendiler panik oldular. Müdür koşarak geldi sert bir adamdı. O gelmese " şaka yaptım " deyip ayilacaktim.
Ama o adamdan korkup şaka diyemedim role devam ettim.
Kolanya getirdiler ama ben o yaşta hiç gülmuyorum o kadar ciddi yapıyorum ki numarayı.
Simdi olsa beceremem
Artık yavaş yavaş ayılmaya başladım. Müdür bana hemen bu çocuk ac kalmış olabilir hemen 2 simit bir ayran getirin karnını doyurun dedi.
Ben tabi yerin dibine giriyorum. Itiraf edemiyorum.
O iki simiti yedim ayranı içtim.
Ve 2 simit benim 15 yıl boyunca ağzıma bir daha simit vurmamama sebep oldu.
Tiksinmistim ya simitten ya da kendimden.
Yemedim ta ki kendimi affedinceye kadar.
Hikaye:
Ailem bir arkadaşımla gorusmemi hic istemezlerdi onunla gorusme onunla konuşma derlerdi.
Ama o benim en iyi anlaştığım arkadaşımdı.
gizli gizli görusurdum. Ayseye gidiyorum ben derdim ona da giderdim dürüstlük olsundu güya. Sonra ordan kalkip Fatma ya geçerdim ailemin istemediği arkadaşıma.
Lise de sevgilim vardi o başka okuldaydi.
Çok ama çok severdim. Benim gözlerime bakmaya kiyamazdi tertemizdi sevgisi.
Ama yanlış kişiye aşık olmuştu ben onun o sevgisine bile layık olamadım. Gittim bizim okuldan başka bir çocuğun teklifini kabul ettim.
Onunla okul bahçesinde konuştuk. Benim yakın arkadaşlarım yaptığımin çok yanlış bir şey olduğunu eğer bu hatadan dönmezsem iki çocuğa da gerçeği söyleyeceğini ikisini de kaybedecegimi söylediler.
Ben de 2 gün konuştuğum çocuğu bıraktım. Niye konuştum niye teklifini kabul ettim hala bilmem.
Çünkü ben diğer okuldaki çocuk için canımı bile verecek aşka sahiptim.
ona rağmen hata yaptım.
tabi onla da ayrıldım.
kendimi 2 yıl affetmedim. Kimseyi hayatıma sokmadım hayatımda kimse olmadığı halde teklif edenlere hep sevdiğim var deyip reddettim.
Ta ki eşimle karsilasana dek.
işte benim dönüm noktam.
Her şeyin değişmesi. Iyilesmem eşimle başladı.
Evliyken üniversiteyi bitirdim.
Eşim bana her konuda güvendi.
Hep sen yapta ben yine yerim derdi yemek yaptığım zamanlar.
Bazı şeyleri o öğretti bana.
Çamaşır makinasi bulaşık makinesi çalıştırmayı bile eşimden öğrendim.
Yemeğe dogranilan biberin bile şeklini eşim öğretti.
Azıcık elim kesilse hemen koşar yanıma gelir öper koklardi.
Onu öyle çok sevdim ki.
Eski ben yoktum.
Esime deliler gibi aşık sadık uyumlu dürüst hizmetkar ailemin benden istediği ne varsa hepsini eşime gösterdim. Eşim sayesinde tesettüre girdim .
Güzellikle konuştu ikna etti.
Şu an bunları yazarken ağlıyorum.
Yanlış iletişim bir çocuğun hayatını mahvetti.
Ailem çok iyi insanlar ama çocukla büyük iletişimi nasıl olmalı işte bunu tam bilmediler.
Annem benim yaptığım yemeği temizliği hep eleştirdi.
Bir defa bile bana sarılıp iyi ki varsın kızım demedi.
Aç kaldım anne sevgisine sohbetine çok Aç kaldım. Bir defa annem beni sevmiyor diye intihar girişiminde bulundum.
Masum bir çocuk olamadım.
Masum bir genç kız olamadım.
Yaşım olmuş 26 ben hala anneme Aç bir küçük çocuğum. Karnımızı doyurdu tertemiz baktı ama sevgiyle gözümün içine bakmadı beni onemseyerek karşısına alıp konuşmadı.
Karnim Aç olsaydı da kalbim Aç olmasaydı...
Bunları neden yazdım ben de bilmiyorum.
Simdi 2 küçük annesi olarak nasıl çocuk yetiştireceğiz hala tam bilmiyorum.
Yaptığım en fazla şey çocuklarımı çok seviyorum. 3 - 4 yaşında olan çocuklarıma her gün sarılıp seni seviyorum iyi ki varsınız diyorum.
Şimdi o küçük kızı affetmeli miyim yoksa bende herkes gibi yargilamali mı ?
Not: insan hayatının hepsini anlatamaz bende bazi kısımları anlattım. Bu anlattiklarimla es değer diğer yaşadıklarımda.
Bunlar bende travma etkisi oluşturmadi.
Sadece bir iç döküş. Bazen insan rahatlamak ister benimki de o sadece.
Yazdım ve rahatladim.
En azından dışarıdan kendime bakma imkanı da buldum ve affetmem daha kolay oldu.
Mecbur değilsinbu ne roman olmuş ben okuyamadım okumak da istemem
Kendimi seviyorum önemsiyorum doğru.Kendinizi cok fazla onemsiyorsunuz bence. Abartili abes bir durum goremedim herkea benzer seyler yasiyor gereksiz seyleri takip kendinize sorun aramayin cocuklarinizin uzerine cok fazla dusupte bunaltmayin bence
Ben amlattiklarinizdan kendi vicdanını rahatlatmak için ailesini karalayan bı kız cikardimUyarı: uzun yazıları okumayı sevmeyenler hemen buradan uzaklaşsin çünkü epey uzun bir yazı yazmayı planlıyorum
Bende isterdim uyumlu saygılı dürüst bir çocuk olmayı...
Geçmişim geleceğime yansıyacak diye korkuyorum işte.
Kendi çocukluğumu ele alıyorum ve şu an 2 çocuk sahibi olarak kaygı içerisindeyim.
Çocuklarım benim hatalarımı yapsın istemiyorum.
Buraya yazarken belki de neler yapmam ya da yapmamam gerektiğini de farketmis olacağım.
Evet bundan yıllar önce küçük bir kız çocuğu.
Şımarık ayni zamanda cimcime tam bir dilli dibek.
Kurnaz, çok güzel rol yetegine sahip .
Şu an yazarken bile geriliyorum.
Bazi olayları anlaticam.
Hikaye 1:
Halacım benden bir konuda yardım istedi. O sırada yanımda bir arkadaşım vardı onunla vakit geçirmek oyun oynamak istiyordum.
Halamı reddetmek için bir bahane bulmam gerekiyordu. Ayağım çok acıyor halacim eve gitsem olur mu dedim.
O da bana hiç kıyamaz tabi yeğenim ben tek başıma yaparım annene bir göster ayağını diye beni eve gönderdi.
Arkadaşla eve seke seke gidiyorum oh be yırttım ayy inandi derken gerçekten Ayağım taşa bir dolanmasin mı ( Uyarı geldi tabi bana )
Soluğu hastanede aldık. Ayağım dönmüştü. Haftalarca o acıyı çektiğimi hatırlıyorum.
Hikaye 2 :
Annem hep başkalarının kızlarını bana örnek gösterip bak falanin kızı şöyle temiz böyle titiz annesine hiç is yaptırmıyor diye devamli söylediği için hem o kızlardan gıcık kapmış hem de annemin istediği bir kız olmak için hiç ugrasmamistim.
Çünkü beni beğenmiyor bana güvenmiyor başkalarını hep benden üstün görüyordu.
Belki az tatlı dil kullansa beni özel hissetirse kıyaslama yapmasa böyle olmayacaktim.
Bir gün hiç unutmuyorum. Annem elime süpürgeyi verdi çıktı dışarı ben yemek yapicam şurayı süpür dedi.
Benim surat aynen böyle. O gitti ben açtım süpürgeyi koydum yere açtım müziği dans ediyorum yorulunca kanepeye yatıyorum falan anneme yakalandım.
O an ne laflar işittim tahmin edersiniz. 1 saat hiç susmadı benim surat yine böyle
Herkese de anlattı o olayı bilmeyen akraba komşu kalmadı.
Ailem her konuda çok donanımlı bilgiye sahip olduğu halde çocuk yetiştirme konusunda sınıfta kaldılar benim karnemde.
Ne onlar benim istediğim gibi gibi davrandılar bana ne ben onları memnun ettim istedikleri gibi...
Karşılıklı yani.
Babam usturuplu giyinmemi isterdi hep makyaj yapma derdi.
Ama hiç bir zaman neden? İşte bunu anlatmazdi.
"Bunu giymeyeceksin bunu yapmayacaksın"
ama ben istiyorum
"babaya cvp verilmez. Saygılı ol."
Aile de en çok sesi yükselen bendim.
Fiziksel şiddet görmedim fazlaca cesurdum.
Korkum yoktu hiç bir şeyden.
Beni onemseseler beni karşılarına alıp uzun uzun anlatsalar,
" neden sonuç ilişkisine"
bağlı bir sohbeti hakettigimi düşündüm hep.
Saygı görmediğim için saygı duymadım.
Bir defasında unutmuyorum babam bir arkadaşıma çok açık ve dikkat çekici giyiniyor diye uzun uzun açıklamalar yapıp onu usturuplu giyinmeye ikna etmişti.
Ben o cümleleri duyunca gizli gizli ağlamıştım.
Benimle neden böyle güzel konuşmadı diye.
Hatırlıyorum bir gün okul gezisine gidicem daha 12 yaşındayım ama gösterişli bir fiziğe sahiptim. Hafif balık etliydim yaşıtlarıma göre.
Babam bana baktı üzerimde kisa kollu ve diz altı bir etek vardı.
Bunları çıkar
"Bir pantolon giy bir de tunık tarzi bir sey giy "
demişti.
Tamam dedim.
Çantamda mini bir etek kolsuz bir badi vardı ondan çabuk kabul etmiştim dediğini.
Konuşsaydı anlatsaydi anlardım belki. öyle oyunlara gerek kalmazdı.
O gezide okulun tuvaletinde çantama koyduğum
Kiyafetlerimi giymistim.
Öğretmen bile beni uyarirken o kadar güzel konuştu ki
Gezide bu Kiyafetle rahat edemeyeceğimi
Bu tarz gösterişli Kiyafetler için yaşımın çok küçük olduğunu sapık bakışlara maruz kalıp zarar görebileceğimi anlatmıştı.
Utanmıştım.
Kendi isteğimle babamın giy dedikleri kıyafeti geri giymistim ama ben isterdim ki benimle babam konuşsun böyle açıklayıcı ikna edici.
O günden sonra giyim tarzıma daha çok dikkat etmiştim.
Öğretmenim sağolsun.
Hikaye kaçta kaldım bilmiyorum
7 yaşındayım oyun oynuyorum kendimce okulda bayılma numarası yaptım. Arkadaşlar inandi hemen yanıma gelip ilgilendiler panik oldular. Müdür koşarak geldi sert bir adamdı. O gelmese " şaka yaptım " deyip ayilacaktim.
Ama o adamdan korkup şaka diyemedim role devam ettim.
Kolanya getirdiler ama ben o yaşta hiç gülmuyorum o kadar ciddi yapıyorum ki numarayı.
Simdi olsa beceremem
Artık yavaş yavaş ayılmaya başladım. Müdür bana hemen bu çocuk ac kalmış olabilir hemen 2 simit bir ayran getirin karnını doyurun dedi.
Ben tabi yerin dibine giriyorum. Itiraf edemiyorum.
O iki simiti yedim ayranı içtim.
Ve 2 simit benim 15 yıl boyunca ağzıma bir daha simit vurmamama sebep oldu.
Tiksinmistim ya simitten ya da kendimden.
Yemedim ta ki kendimi affedinceye kadar.
Hikaye:
Ailem bir arkadaşımla gorusmemi hic istemezlerdi onunla gorusme onunla konuşma derlerdi.
Ama o benim en iyi anlaştığım arkadaşımdı.
gizli gizli görusurdum. Ayseye gidiyorum ben derdim ona da giderdim dürüstlük olsundu güya. Sonra ordan kalkip Fatma ya geçerdim ailemin istemediği arkadaşıma.
Lise de sevgilim vardi o başka okuldaydi.
Çok ama çok severdim. Benim gözlerime bakmaya kiyamazdi tertemizdi sevgisi.
Ama yanlış kişiye aşık olmuştu ben onun o sevgisine bile layık olamadım. Gittim bizim okuldan başka bir çocuğun teklifini kabul ettim.
Onunla okul bahçesinde konuştuk. Benim yakın arkadaşlarım yaptığımin çok yanlış bir şey olduğunu eğer bu hatadan dönmezsem iki çocuğa da gerçeği söyleyeceğini ikisini de kaybedecegimi söylediler.
Ben de 2 gün konuştuğum çocuğu bıraktım. Niye konuştum niye teklifini kabul ettim hala bilmem.
Çünkü ben diğer okuldaki çocuk için canımı bile verecek aşka sahiptim.
ona rağmen hata yaptım.
tabi onla da ayrıldım.
kendimi 2 yıl affetmedim. Kimseyi hayatıma sokmadım hayatımda kimse olmadığı halde teklif edenlere hep sevdiğim var deyip reddettim.
Ta ki eşimle karsilasana dek.
işte benim dönüm noktam.
Her şeyin değişmesi. Iyilesmem eşimle başladı.
Evliyken üniversiteyi bitirdim.
Eşim bana her konuda güvendi.
Hep sen yapta ben yine yerim derdi yemek yaptığım zamanlar.
Bazı şeyleri o öğretti bana.
Çamaşır makinasi bulaşık makinesi çalıştırmayı bile eşimden öğrendim.
Yemeğe dogranilan biberin bile şeklini eşim öğretti.
Azıcık elim kesilse hemen koşar yanıma gelir öper koklardi.
Onu öyle çok sevdim ki.
Eski ben yoktum.
Esime deliler gibi aşık sadık uyumlu dürüst hizmetkar ailemin benden istediği ne varsa hepsini eşime gösterdim. Eşim sayesinde tesettüre girdim .
Güzellikle konuştu ikna etti.
Şu an bunları yazarken ağlıyorum.
Yanlış iletişim bir çocuğun hayatını mahvetti.
Ailem çok iyi insanlar ama çocukla büyük iletişimi nasıl olmalı işte bunu tam bilmediler.
Annem benim yaptığım yemeği temizliği hep eleştirdi.
Bir defa bile bana sarılıp iyi ki varsın kızım demedi.
Aç kaldım anne sevgisine sohbetine çok Aç kaldım. Bir defa annem beni sevmiyor diye intihar girişiminde bulundum.
Masum bir çocuk olamadım.
Masum bir genç kız olamadım.
Yaşım olmuş 26 ben hala anneme Aç bir küçük çocuğum. Karnımızı doyurdu tertemiz baktı ama sevgiyle gözümün içine bakmadı beni onemseyerek karşısına alıp konuşmadı.
Karnim Aç olsaydı da kalbim Aç olmasaydı...
Bunları neden yazdım ben de bilmiyorum.
Simdi 2 küçük annesi olarak nasıl çocuk yetiştireceğiz hala tam bilmiyorum.
Yaptığım en fazla şey çocuklarımı çok seviyorum. 3 - 4 yaşında olan çocuklarıma her gün sarılıp seni seviyorum iyi ki varsınız diyorum.
Şimdi o küçük kızı affetmeli miyim yoksa bende herkes gibi yargilamali mı ?
Not: insan hayatının hepsini anlatamaz bende bazi kısımları anlattım. Bu anlattiklarimla es değer diğer yaşadıklarımda.
Bunlar bende travma etkisi oluşturmadi.
Sadece bir iç döküş. Bazen insan rahatlamak ister benimki de o sadece.
Yazdım ve rahatladim.
En azından dışarıdan kendime bakma imkanı da buldum ve affetmem daha kolay oldu.
anlattıklarınız ailelerin %99nda olan şeyler. bende tek çocuktum, annem hem hiçbir şey yaptırmaz hem de başkalarıyla kıyaslar şikayet ederdi bende bu yüzden özgüvensiz olmuştum bir şey yaparken çekinirdim, hala da çekinirim. açık giyinmemi de istemezlerdi. umarım çoğunun ailesi de böyledir. bu sizi sevmediklerini göstermez. siz sadece ergenlik yaşamışsınız her söylenende sebep aramışsınız. önceden çocuk yetiştirmek bugunkü gibi kitaplarla yapılan bir şey değildi, herkes kendi ailesinden ne görürse onu uyguluyordu. tabi ki çocuklarla iletişim tarzımız önemli ama bu kadar zor aileler zor hayatlar varken sizinkisi biraz abartı olmuş kusura bakmayın
Komşunun ölümü ve babanızla birlikte geçirdiğiniz kazanın üzerine annenizin söyledikleri çok vahim.Sevgi göstermelerinde sorun vardı yoksa kalben sevdiklerinden emindim orda sorun yok.
Ama hangi çocuk istemez ki annesi kendisine sarılsın bir defa da olsa seni seviyorum kızım desin bazen kulak da duymak ister.
Şu an daha iyi anlıyorum ama o zamanlar çocuk aklı sevilmiyorum diye düşünürdüm
annemin bir defasında onunla tartışma esnasında 2 gun önce bir komşunun ölümü üzerine keşke o değil de sen ölseydin demesi beni intihara yoneltmisti hiç acımadan koluma kocaman bir jilet atmıştım daha 12 yaşımda.
Madem yasamam bu kadar rahatsiz ediyor yaşamam o zaman diyerek.
Ilk ve son intihar girisimim oldu o hatayi yapar yapmaz hastaneye giderken pişman olmuştum.
Kim olursa olsun bunu yapmamaliydim diye.
Hastanede doktor koluma dikiş atarken çok az bir yer kalmış eğer oraya kadar koluna zarar verseydin Şu an yaşıyor olmazdın diye.
Iyilestim.
Ailemle aramda iyi o çocuklukta ve ergenlikte yapılan hatalar artık yok.
Şimdi annemin evine gitsem acaba nasıl yüzünü guldururum diye çabam.
O sarılmasa da ben sarılırım.
Seni seviyorum derim o da lafı değiştirir.
Şimdi torunlarını seviyorlar o bile bana yetiyor
Çocukluğuma inisim beni yargilasinlar ya da linç yemek için değil. Herkesin bir hikayesi vardır benim de hikayem bu.
Allah beterinden korusun.
Hala şükrederim iyi ki o gün ölmemişim diye.
Anlattıkça aklıma başka anılarım da geliyor. Babamla geçirdiğim o trafik kazasında
Annem bana şunu söylemişti o zaman da 9 yaşımda falandım.
Anne kaza da korktun mu demiştim evet babana bir şey olmasından çok korktum sana bir şey olsa bir şey kaybetmezdik ama baban olseydi ben çok zor durumda kalırdım dedi.
Ben bu lafları vücudumun bazi yerleri yara ve pansumenken duydum.
Ama babamın burnu bile kanamamisken bunu söylemişti.
Hala düşüncemde sabitim bir çocuk annesinden sevgi gormemisse ve incitici psikolojik baskilarla büyümüşse hata yapma oranı daha da artıyor.
ama Şimdi bakıyorum şimdiki aklım olsa o şekilde davranmazdim.
Hiç bir yaptığım hatanin savunulacak yani yok.
Ama sebebi var.
Hepsini yazmam mümkün değil ama ilk başta yazdığım kısımda intihar girişimim yazıyordu.Komşunun ölümü ve babanızla birlikte geçirdiğiniz kazanın üzerine annenizin söyledikleri çok vahim.
Konunuzda çocukluk-ergenlik yaramazlıkları yerine bu iki olayı yazmış olsaydınız bambaşka tepkiler alırdınız.
Bir annenin çocuğuna ‘sana bir şey olsaydı bir şey kaybetmezdik’ demesi hiç normal değil.
‘Komşum öleceğine sen ölseydin’ sözü de aynı şekilde.
Bariz bir sevgisizlik bu.
Annenizin ruh sağlığı bozuk olabilir mi?
Bir arkadaşın söylediği gibi muhakeme konusunda bir sorun yaşıyor olabilir misiniz?
Çok önemli görünmeyen mevzuları uzun uzadıya aktarıp, bir çocukta ciddi travma oluşturabilecek iki cümleyi konu ilerleyince aktarmanız bana bunu düşündürdü.
Size şu kitapları tavsiye ederim.Hepsini yazmam mümkün değil ama ilk başta yazdığım kısımda intihar girişimim yazıyordu.
Sadece detay vermemistim.
Şu an konumuz muhakeme sorunu değil ki.
Araba kazası kısmı da hatırlayınca yazdım.
Bazen bazi olayları unutabiliriz. Konu konuyu hatırlatıyor işte.
Annem evet çok acılar yaşamış onun çocukluğuna insek zaten benim hayatım onunkinin yaninda cennet yuvası gibi gelir.
Siz deyince farkettim.
Annem bir bana böyle değil diğer kardeşlerime de öyle. Hatta babama da sevgisini gösteremez.
Bağlanma korkusu olabilir siz deyince farkettim.
Çünkü zamanında çok büyük yıkımlar yaşamış ve bir gün içinde çok kayıplar yaşamış 1. Dereceden çok akrabalar kaybetmiş (baba, kardeş, abi, minik bebek yeğen...)
Bunları da anlatırsam konu epey uzar bu sefer de Annem haklı olur.
Olaylarimiz çok karışık sırasıyla yazsam kim haklı kim haksiza döner konu.
Siz bana şu an bir farkındalık oluşturdunuz bir konuda tsk ederim.
Ama bu yaşanılanlar davranış bozuklukları tedavisiz kaldığı için yaşanıyor zaten.
Annemin çocuk yaşında kaldığı o ağır imtihanlar sonrasında bir uzman yardımını almış olsaydı sevgisi de bambaşka olurdu eminim.
Ya da ben o intihar olayindan sonra bir tedavi almış olsaydım ben de daha çabuk doğrulup o güzel zamanlarımı kendimi suçlayan ve dışlayan olarak büyümek yerine daha sağlıklı düşünerek buyuyebilirdim.
Neyse sonuç olarak her şey yaşandı ve bitti.
Izler kaldi mi evet.
Ama şu an annem de ben de daha bilincliyiz.
Bunu torununu severken bile hissedebiliyorum.
Neyse konu çok ama çok başka yerlere gidecek devam edersek. Şu hayatın bana öğrettiği bir şey var
Her insan, bir zamanlar masumdu...
İlgilenip bu derece faydalı kitapları benimle paylaştığınız için tsk ederim.Size şu kitapları tavsiye ederim.