Çocukluğuma dönüş ve iç dökme

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

havali-

Ömür sanıldığı kadar uzun değil...
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
23 Ekim 2020
1.026
5.986
29
Uyarı: uzun yazıları okumayı sevmeyenler hemen buradan uzaklaşsin çünkü epey uzun bir yazı yazmayı planlıyorum


Bende isterdim uyumlu saygılı dürüst bir çocuk olmayı...

Geçmişim geleceğime yansıyacak diye korkuyorum işte.

Kendi çocukluğumu ele alıyorum ve şu an 2 çocuk sahibi olarak kaygı içerisindeyim.
Çocuklarım benim hatalarımı yapsın istemiyorum.
Buraya yazarken belki de neler yapmam ya da yapmamam gerektiğini de farketmis olacağım.

Evet bundan yıllar önce küçük bir kız çocuğu.
Şımarık ayni zamanda cimcime tam bir dilli dibek.
Kurnaz, çok güzel rol yetegine sahip .

Şu an yazarken bile geriliyorum.

Bazi olayları anlaticam.
Hikaye 1:
Halacım benden bir konuda yardım istedi. O sırada yanımda bir arkadaşım vardı onunla vakit geçirmek oyun oynamak istiyordum.

Halamı reddetmek için bir bahane bulmam gerekiyordu. Ayağım çok acıyor halacim eve gitsem olur mu dedim.

O da bana hiç kıyamaz tabi yeğenim ben tek başıma yaparım annene bir göster ayağını diye beni eve gönderdi.

Arkadaşla eve seke seke gidiyorum oh be yırttım ayy inandi derken gerçekten Ayağım taşa bir dolanmasin mı ( Uyarı geldi tabi bana )

Soluğu hastanede aldık. Ayağım dönmüştü. Haftalarca o acıyı çektiğimi hatırlıyorum.

Hikaye 2 :
Annem hep başkalarının kızlarını bana örnek gösterip bak falanin kızı şöyle temiz böyle titiz annesine hiç is yaptırmıyor diye devamli söylediği için hem o kızlardan gıcık kapmış hem de annemin istediği bir kız olmak için hiç ugrasmamistim.

Çünkü beni beğenmiyor bana güvenmiyor başkalarını hep benden üstün görüyordu.
Belki az tatlı dil kullansa beni özel hissetirse kıyaslama yapmasa böyle olmayacaktim.

Bir gün hiç unutmuyorum. Annem elime süpürgeyi verdi çıktı dışarı ben yemek yapicam şurayı süpür dedi.



Benim surat aynen böyle. O gitti ben açtım süpürgeyi koydum yere açtım müziği dans ediyorum yorulunca kanepeye yatıyorum falan anneme yakalandım.

O an ne laflar işittim tahmin edersiniz. 1 saat hiç susmadı benim surat yine böyle

Herkese de anlattı o olayı bilmeyen akraba komşu kalmadı.

Ailem her konuda çok donanımlı bilgiye sahip olduğu halde çocuk yetiştirme konusunda sınıfta kaldılar benim karnemde.

Ne onlar benim istediğim gibi gibi davrandılar bana ne ben onları memnun ettim istedikleri gibi...

Karşılıklı yani.

Babam usturuplu giyinmemi isterdi hep makyaj yapma derdi.
Ama hiç bir zaman neden? İşte bunu anlatmazdi.
"Bunu giymeyeceksin bunu yapmayacaksın"

ama ben istiyorum
"babaya cvp verilmez. Saygılı ol."


Aile de en çok sesi yükselen bendim.
Fiziksel şiddet görmedim fazlaca cesurdum.
Korkum yoktu hiç bir şeyden.

Beni onemseseler beni karşılarına alıp uzun uzun anlatsalar,
" neden sonuç ilişkisine"

bağlı bir sohbeti hakettigimi düşündüm hep.

Saygı görmediğim için saygı duymadım.

Bir defasında unutmuyorum babam bir arkadaşıma çok açık ve dikkat çekici giyiniyor diye uzun uzun açıklamalar yapıp onu usturuplu giyinmeye ikna etmişti.
Ben o cümleleri duyunca gizli gizli ağlamıştım.
Benimle neden böyle güzel konuşmadı diye.

Hatırlıyorum bir gün okul gezisine gidicem daha 12 yaşındayım ama gösterişli bir fiziğe sahiptim. Hafif balık etliydim yaşıtlarıma göre.
Babam bana baktı üzerimde kisa kollu ve diz altı bir etek vardı.
Bunları çıkar
"Bir pantolon giy bir de tunık tarzi bir sey giy "

demişti.

Tamam dedim.

Çantamda mini bir etek kolsuz bir badi vardı ondan çabuk kabul etmiştim dediğini.

Konuşsaydı anlatsaydi anlardım belki. öyle oyunlara gerek kalmazdı.

O gezide okulun tuvaletinde çantama koyduğum
Kiyafetlerimi giymistim.
Öğretmen bile beni uyarirken o kadar güzel konuştu ki
Gezide bu Kiyafetle rahat edemeyeceğimi
Bu tarz gösterişli Kiyafetler için yaşımın çok küçük olduğunu sapık bakışlara maruz kalıp zarar görebileceğimi anlatmıştı.

Utanmıştım.
Kendi isteğimle babamın giy dedikleri kıyafeti geri giymistim ama ben isterdim ki benimle babam konuşsun böyle açıklayıcı ikna edici.

O günden sonra giyim tarzıma daha çok dikkat etmiştim.
Öğretmenim sağolsun.

Hikaye kaçta kaldım bilmiyorum

7 yaşındayım oyun oynuyorum kendimce okulda bayılma numarası yaptım. Arkadaşlar inandi hemen yanıma gelip ilgilendiler panik oldular. Müdür koşarak geldi sert bir adamdı. O gelmese " şaka yaptım " deyip ayilacaktim.

Ama o adamdan korkup şaka diyemedim role devam ettim.

Kolanya getirdiler ama ben o yaşta hiç gülmuyorum o kadar ciddi yapıyorum ki numarayı.
Simdi olsa beceremem

Artık yavaş yavaş ayılmaya başladım. Müdür bana hemen bu çocuk ac kalmış olabilir hemen 2 simit bir ayran getirin karnını doyurun dedi.
Ben tabi yerin dibine giriyorum. Itiraf edemiyorum.
O iki simiti yedim ayranı içtim.

Ve 2 simit benim 15 yıl boyunca ağzıma bir daha simit vurmamama sebep oldu.
Tiksinmistim ya simitten ya da kendimden.
Yemedim ta ki kendimi affedinceye kadar.

Hikaye:
Ailem bir arkadaşımla gorusmemi hic istemezlerdi onunla gorusme onunla konuşma derlerdi.
Ama o benim en iyi anlaştığım arkadaşımdı.
gizli gizli görusurdum. Ayseye gidiyorum ben derdim ona da giderdim dürüstlük olsundu güya. Sonra ordan kalkip Fatma ya geçerdim ailemin istemediği arkadaşıma.

Lise de sevgilim vardi o başka okuldaydi.
Çok ama çok severdim. Benim gözlerime bakmaya kiyamazdi tertemizdi sevgisi.
Ama yanlış kişiye aşık olmuştu ben onun o sevgisine bile layık olamadım. Gittim bizim okuldan başka bir çocuğun teklifini kabul ettim.
Onunla okul bahçesinde konuştuk. Benim yakın arkadaşlarım yaptığımin çok yanlış bir şey olduğunu eğer bu hatadan dönmezsem iki çocuğa da gerçeği söyleyeceğini ikisini de kaybedecegimi söylediler.
Ben de 2 gün konuştuğum çocuğu bıraktım. Niye konuştum niye teklifini kabul ettim hala bilmem.
Çünkü ben diğer okuldaki çocuk için canımı bile verecek aşka sahiptim.
ona rağmen hata yaptım.

tabi onla da ayrıldım.

kendimi 2 yıl affetmedim. Kimseyi hayatıma sokmadım hayatımda kimse olmadığı halde teklif edenlere hep sevdiğim var deyip reddettim.

Ta ki eşimle karsilasana dek.

işte benim dönüm noktam.

Her şeyin değişmesi. Iyilesmem eşimle başladı.
Evliyken üniversiteyi bitirdim.
Eşim bana her konuda güvendi.
Hep sen yapta ben yine yerim derdi yemek yaptığım zamanlar.
Bazı şeyleri o öğretti bana.
Çamaşır makinasi bulaşık makinesi çalıştırmayı bile eşimden öğrendim.
Yemeğe dogranilan biberin bile şeklini eşim öğretti.
Azıcık elim kesilse hemen koşar yanıma gelir öper koklardi.

Onu öyle çok sevdim ki.
Eski ben yoktum.
Esime deliler gibi aşık sadık uyumlu dürüst hizmetkar ailemin benden istediği ne varsa hepsini eşime gösterdim. Eşim sayesinde tesettüre girdim .
Güzellikle konuştu ikna etti.

Şu an bunları yazarken ağlıyorum.


Yanlış iletişim bir çocuğun hayatını mahvetti.

Ailem çok iyi insanlar ama çocukla büyük iletişimi nasıl olmalı işte bunu tam bilmediler.

Annem benim yaptığım yemeği temizliği hep eleştirdi.
Bir defa bile bana sarılıp iyi ki varsın kızım demedi.
Aç kaldım anne sevgisine sohbetine çok Aç kaldım. Bir defa annem beni sevmiyor diye intihar girişiminde bulundum.

Masum bir çocuk olamadım.
Masum bir genç kız olamadım.

Yaşım olmuş 26 ben hala anneme Aç bir küçük çocuğum. Karnımızı doyurdu tertemiz baktı ama sevgiyle gözümün içine bakmadı beni onemseyerek karşısına alıp konuşmadı.

Karnim Aç olsaydı da kalbim Aç olmasaydı...

Bunları neden yazdım ben de bilmiyorum.
Simdi 2 küçük annesi olarak nasıl çocuk yetiştireceğiz hala tam bilmiyorum.

Yaptığım en fazla şey çocuklarımı çok seviyorum. 3 - 4 yaşında olan çocuklarıma her gün sarılıp seni seviyorum iyi ki varsınız diyorum.

Şimdi o küçük kızı affetmeli miyim yoksa bende herkes gibi yargilamali mı ?

Not: insan hayatının hepsini anlatamaz bende bazi kısımları anlattım. Bu anlattiklarimla es değer diğer yaşadıklarımda.

Bunlar bende travma etkisi oluşturmadi.
Sadece bir iç döküş. Bazen insan rahatlamak ister benimki de o sadece.

Yazdım ve rahatladim.

En azından dışarıdan kendime bakma imkanı da buldum ve affetmem daha kolay oldu.
 
Son düzenleme:
Yazdıklarınızı baştan sona okudum.
Anlatımlarınızda ilgiye aç olduğu için okulda bayılma numarası yapan, kıyafet yasağı koyan aileden mantıklı cevap beklentisi taşıyan bir kız çocuğu duruyormuş. Sizinle doğru iletişimi kuramamaları da cabası. Sonuç olarak, başka insanların kibar tavırlarını görünce tabiri caizse "yerin dibine girmişsiniz". Ve onlara kötülük yaptığınızı düşündünüz. Bu yüzden simit yiyemiyorsunuz.
Halanıza yalan söylemeniz sizin suçunuz değil, bir çocuk olarak belli ki doğru söylerseniz size kızacağını düşünmüşsünüz. Çocukken hepimiz doğrucu davut değildik sonuçta. :)
Eşinizle olan ilişkinize gelelim: Siz onun iknasından önce kapanmak istiyor muydunuz? Ondan ilgi görmeniz evet sizi iyileştiriyor. Ama çocuklarınıza olan sevginizi de iyileştirebilir, değil mi?
Lütfen anneliğinizden şüphe etmeyin. Anlattığınız olayların bir kısmı evet sizin küçük de olsa hatalarınız var. Ama bu hatalar temelsiz ve affedilmez değil, emin olun. Size tavsiyem, içinizdeki o küçük kızı serbest bırakmanız ve onu artık suçlamamanız. Çünkü siz hiçbir şeyi isteyerek yapmadınız. Şimdiki aklınızla o günlere dönseniz, hayatta daha isabetli adımlar atardınız. Bu yüzden kendinizi yargılamayı artık bırakın. Şu anki ailenizi "gerçek aileniz" olarak benimseyin.
 
Anladığınız ve erinmeyip okuduğunuz için tsk ederim
Tesettür içimde vardi çok istiyordum ama beni cesaretlendirecek bir güce ihtiyacim vardi. Öylesine olmamalıydı hiç bir şey.
 
Öyle mi diyorsun sevgiye aç kalmak ve iletişim bozukluğu insana nasıl hatalar yaptırıyor görmüş oldum kendi hikayemde.
 
Abartıyorsunuz. Ya duygusal bir insansınız ya da duygusal döneminizdesiniz.
Yaşadıklarınız her çocuğun yapacağı numaralar ne var ki bunda.
Baskı altında yetişmişsiniz biraz kılık kıyafet konusunda da yaptıklarınız çok normal.
İnsanlar çocuklarını yetiştirirken kendi çocukluğunu tamir edermiş. Çocuk gelişim kitapları okuyarak gerekirse pedagog desteğiyle çocuklarınızı fevkalade yetiştirebilirsiniz.
 
Hepimizin ergenken yaptığı olaylar bunlar ya az çok...oyle ruh sağlığını bozacak trajik birşey göremedim, en iyi anne baba bile bir yerde fire verebiliyor,istesen de dünyanın en iyi annesi olamayacaksın insanız çünkü
Sana tek söyleyeceğim kimsenin seni şekillendirmesine izin verme,yapın uygunmuş çünkü
 
Sonuna kadar okudum ve ilginç bi hikaye okucam sandım ve nerdeyse her ailede yaşanan durumları yaşamışsınız..yani çok anormal şeyler diyemicem arkadaşın dediği gibi duygusal gününüzdesiniz sanırım :) he anlattıklarınızdan şunu çıkarabiliriz ne yasaklanırsa o genç tayfaya hep cazip gelir siz de kızlarınıza güzel sevginizi gösteriyorsunuz annesiniz sevginizi anormal şekilde hissetmeniz çok normal sadece o el bebek gülbebeklikle özgüvensizlik arasında ki ince çizgiyi aman diyim kaçırmayın..çocuklarınıza ben sana güveniyorum olayını aşılayıp katı yasaklar koymazsınız olur biter aslında:)
 
Anladığınız ve erinmeyip okuduğunuz için tsk ederim
Tesettür içimde vardi çok istiyordum ama beni cesaretlendirecek bir güce ihtiyacim vardi. Öylesine olmamalıydı hiç bir şey.
Ben teşekkür ederim. Size tavsiyem, çocuk davranışları ve ebeveynlik konusunda sağlıklı bilgi edinmeniz. Çoğu kişi çocuk yetiştirmeyi inek ve koyun beslemeyle eşdeğer görüyor, malumumuz.
 
2-7 yaş arasındaki çocuklarla çalışan bir uzman olarak şu anlattıklarınızda travma oluşturacak kadar ciddi bir durum görmedim.
Anlatmadığınız durumlar varsa onu bilemem.
47 yaşındayım bizim dönemimizde ebeveynler el yordamıyla, kendi ailelerinden gördükleri gibi çocuk büyüttüler.
Anlattıklarınız hepimizin üç aşağı beş yukarı yaşadığı olaylar.
O dönemde aile içi iletişim kaliteli değildi evet ama artık yetişkiniz.
Geçmişe takılıp ‘ailem, hatalı iletişimle hayatımı mahvetti’ şeklindeki bir bakış açısını sağlıklı bulmuyorum.
 
 
Bence fazla düşünüyorsunuz
Şu anlattığınız hikayelerdeki davranışları yapmak için çocuk ve ergen olmak yeterli
İletişim sorunu çoğu ailede var,belli ki sizde de varmış baya
Ama bu örnekler çok iyi iletişim kuran ailelerin çocuklarında da var

canın yardım etmek istemıyorsa çocuksun illaki canın oynamak ister o işten kaytarırsın bir şekildr ama yalan ama başka bir şey
Çocuk olmak yeterli

ee ergensin orada bir dayatma var ergenken buna karşı çıkıp bu kendi istediğinizi yapmanız da normal ki en kızdıgım örnekten biri bu kimse kimseye hangi yaşta olursa olsun bir şeyleri dayatamaz....

ee ergensin karşı cinse ilgi duyuyorsun ve ilgiyi daha çok seviyorsun bilmem ne başka bir teklifi kabul etmişsiniz
Adı üstünde ergen çok düşünmez beyni gelişim çağındadır heyecanlıdır bu da çok normal bir örnek

ailelerin doğru iletişim kurması çok önemli cidden fakat insan kendi yolunu zaten ailesi doğru iletişim kursa bile çarpa çarpa buluyor.
 
Ben de kısıtlanarak büyüdüm, mesela liseye giderken bi telefonum yoktu, avm’ye gidemezdim, hiçbir zaman dışarı çıkıp arkadaşlarımla gezebilme lüksüm yoktu. Şimdi evliyim ama bu bende öyle aman aman bi travma yaratmadı ya. O zamanın şartlarına göre kurallar öyleydi belki. Evet sevgisizlik ve ilgisizlik için bahane bulamayız orası ayrı, ama görmediğini çocuklarına göster. Yaşamadığını çocuklarına yaşat. Çocuklarını çok sev, eşini çok sev. Kendi bildiğin doğrularınla sürdür hayatını ve çocuklarını da doğrusunu bildiğin şekilde yetiştir. Şu dünyadaki en mutlu kişi mutluluk verendirr🕊
 
Çok abartmişsiniz.
Şu saydiklarinizi yaptiniz diye mi kendinizi masum degildim bilmem ne diye harap ediyorsunuz.
Size göre daha beter şeyler yaptim ozellikle ergenlikte ama kendime karşi sizin kadar acimasiz degilim ben.

Alti ustu coluk cocukken bir iki muziplik, tembellik, yaramazlik yapmişsiniz. Bunlari niye bunca abartiyorsunuz, her cocuk yaramazlik yapmiştir, bezer bahaneler uydurmuştur. İnsaniz kimse sifir hatayla yaşamiyor.

Lise donemindeki sevgililik olaylarina da takilmayin o yaşta bir kişiye canini vermeyi dusunmekte hiç normal degil. Başkalarina aklinin kaymasi ise dunyanin eeennn normal şeyi...

Ben de 27 yasimdayim. Zamanla büyüyorsun ki büyümüşsünüz.
Anne babanizi bu derece suçlayacak bisey yok ortada. Kendi kendinize dram yaratiyorsunuz.
Bu arada yemek yapmayi, ev işlerini ben de evlenince ogrendim. Eşimle yapariz hep. Gören de eşiniz sizi farkli bir bataktan cikartti sahiplendi sanır.
Tekrar soyluyorum şu anlattiklarinizda veya bunlara benzer yaptiklariniz varsa bunlarda kotu bisey yok, durduk yere kendinizi asagi cekiyorsunuz.
 
Ben bazı şeyleri okurken içim buruldu. Derin sularda işin uzmanı o daha iyi bilir ama ben herkesin aynı hassasiyette olmadığını düşünüyorum. Ben de benzer olaylarda çok içerledim ve yaşamımda olumsuz etkileri oldu.

Bana da hiçbir şeyin nedeni açıklanmazdı. Her şeye hayır ama neden?
Sana güveniyoruz diyip tam aksi şekilde davranmaları falan... Ben de aptal değildim farkındaydım her şeyin. O yüzden yasakları delecek bir sürü yöntem buldum. Bence hayatımda çok etkileri oldu anne babamın bana karşı tutumunun. Ben şimdi kızımla 2 yaşında olmasına rağmen çok açık davranmaya çalışıyorum. Umarım ileride o da benimle iletişime açık bir insan olur
 
Mini etekten tesetture uzanan dikenli yol...
Cunku hayat kurtaran kahraman koca ve ne yapacagini bilemeyen anne.

Madem en buyuk eksiginiz anneniz babanizdi. Ideal kocayida bulduğunuza gore ideal annede oluverin. Iyi ki varsin kizim deyin. Olsun bitsin.
 
Öyle mi diyorsun sevgiye aç kalmak ve iletişim bozukluğu insana nasıl hatalar yaptırıyor görmüş oldum kendi hikayemde.
Sevgiye aç kalmak mi abartmayin bence her ailede olan seyler yanlis ama oyle travmatikte degil.kirmizi oda ciktigindan beri herkes cocukluguna inmeye basladi.zor olaylar geciren kisiler var sizde bisey yok boyle hassas olursaniz sadece uzulursunuz bos yere
 


Bu anlatılanlardan gerçekten sadece bunları mi anladınız

Ne anlattım biliyor musun bir cocukla doğru iletişim kurulmazsa yanlışları daha da artar. Ve yanlış yerlerde mutluluk arayabilir.

Eşimin sevgisi ve ilgisi anne babamdan beklediğim boşluğu dolduramiyor malesef.

Ben bunları yazdım ki küçük görünen durumlar büyük hatalara sebep olabilir belki ben daha da büyük hatalar yapabilirdim belki fırsatını bulamadım.

Burda değinmek istediğim konu hic bir çocuk sevgisiz ve baskici bir ailede buyumemeli.
 
Benim düşüncem, biri isterse sizi güzellikle istediği şekle sokabilir yani, çocukluğunuzdan beri muhakeme yeteneğiniz zayıf görünüyor.Anne babanıza duyduğunuz eksikliği TR de hemen her çocuk yaşıyor, abartmayın.
 
Eğer öyle olsaydı sorgulayan bir insan olmazdım nedensiz hiç bir şeyi kabullenemiyorum.
Tatlı dille mantıksız gelen bir şeyi kabullenecegimi söylemedim.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…