POZİTİF ÖDÜLLENDİRME YÖNTEMİ
Çocuğunuza doğru davranışlar öğretmek için en etkili yöntem pozitif ödüllendirmedir. Pozitif ödüllendirmeyi kısaca özetlersek ödüllendirilen davranış tekrarlanır.
İki tür ödül vardır. Manevi ödül, maddi ödül. Manevi ödül, takdir etme, öpmek, kucaklamak vb. Maddi ödüller ise çikolata, dondurma, oyuncak almak vb. ödüllerdir. Sisteme erken yaşta başlarsanız manevi ödüllerin çoğu zaman yeterli olduğunu maddi ödüllere ise bazen ihtiyaç duyulduğunu görürsünüz. Ödül sistemini belirlerken öncelikle aşağıdaki hangi tür davranışı değiştirmek istediğimize karar vermeliyiz.
Kazandırmak istediğimiz davranışlar
Azaltmasını istediğimiz davranışlar
Onayladığımız ve devam etmesini istediğimiz davranışlar
Eğer bir davranışı kazandırmak istiyorsanız öncelikle o davranışı nasıl yapacağını öğretmeniz gerekir. Örneğin, çocuğunuzun ders çalışma programının olmasını ve ödevlerini bu programa göre yapmasını istiyorsanız, öncelikle bu programın kendine ne tür kolaylıklar sağlayacağını anlatmalı ve programı birlikte yaparak nasıl uyacağı konusunda önerilerde bulunmalısınız. Çocuk programa uyduğu sürece hayatının kolaylaştığını görecek ve doğal olarak ödülünü alacaktır. Fakat önerdiğiniz olumlu davranışı uygulamayı becerdiğini gördüğünüzü vurgulamak, memnuniyetinizi ifade etmek ve sevdiği istediği bir ödülle motive etmek bu davranışına devam etme olasılığını güçlendirecektir. Mesela ödevini zamanında yaptığında birlikte oyun oynamak, hafta sonu birlikte futbol maçı izlemeye gitmek gibi.
Eğer olumsuz bir davranışın azalmasını istiyorsanız yine ödüllendirme yöntemini kullanabilirsiniz. Örneğin odasını dağıtan bir çocuğun bu davranışını gözardı ederek ancak odasını topladığı zaman “Odanı topladığın için çok mutlu oldum” diyerek teşvik edebilirsiniz. Bu yolla çocuğun yapmasını istemediğiniz davranışını görmezden gelir ancak bu davranışın olumlusunu yaptığı zaman ise takdir ederek çocuğun olumsuz davranışı bırakmasını, bunun yerine yaptığı olumlu davranışı tekrarlamasını pekiştirmiş olursunuz.
Eğer çocuğunuz evde size yardımcı olduysa ona sarılıp öpebilir yada “bu günlerde bana çok yardımcı oldun, hadi dondurma yemeye gidelim” diyebilirsiniz.
Yeni bir davranış kazandırırken ya da olumsuz bir davranışı değiştirmesine yardımcı olurken sıklıkla ödül kullanabilir, çocuk öğrendikten sonra, davranış yerleştikten sonra ise aralıklarla ödüllendirebilirsiniz.
Ödül Yöntemini Kullanırken Dikkatli Olmak Gerek
Sürekli ödül verdiğinizde çocuk ödüle bağımlı hale gelebilir ve ödül olmaksızın olumlu davranışı kazandırmak mümkün olmayabilir. Kazandırmak istediğiniz olumlu davranışı içselleştiremediği için ödülsüz ortamlarda zorlanablir. Ödül olmazsa yaptıkları işlerden zevk alamaz, başarı duygusunu tadamazlar. Övgü, not, özel ayrıcalıklar gibi ödüllerle çocukları motive etmek ve denetim altında tutmak onların içten gelen kendi motivasyonlarını zayıflatır ve etkinliklerden vazgeçmelerine neden olur.
Övgü dış ödüldür ve çocuk üzerinde etkilidir. Sık övgü alan çocuklar anne babalarını mutlu edebilecek şeyler yapmayı, mutsuz edebilecek şeylerden kaçınmayı öğrenirler. Bazı anne babalar için bu çok istenen bir davranıştır; ama böyle çocuklar yeniliğe kapalı, kendi kendini yönetemeyen, yaratıcılığı gelişmemiş kişiler olmaya adaydırlar. Değişmekten çok uyumu öğrenirler. Yeni bir şey denemektense, kendilerine övgü getirecek kalıplara uyarlar.
Övgü ve Takdir Farklıdır
Çocukları takdir ettiğimizde yaptığı davranışın bizi olumlu etkilediğini, mutlu ettiğini ve hoşumuza gittiğini söylemiş oluruz. Anne babasının ya da öğretmeninin olumlu duygularını öğrenen çocuk bu şekilde davranmaya devam etmek ister. Daha fazla takdir görebilmek için diğer davranışlarını da değiştirmek için çaba sarfeder. Çocukları övdüğümüzde ise kişiliğine yönelik yorum yapmış oluruz, yaptığı davranışa yönelik değil. Bu gibi durumlarda çocuklar yapılan tüm yorumları kişiliklerine alırlar ve davranışı değiştirmek kolay iken kişiliği değiştirmek çok daha zordur. Yani; sınavından çok iyi not almış çocuğa “aferin, sen sınıfın en akıllısısın” dediğimizde onu övmüş oluruz ve çocuk ya gerçekten sınıfın en akıllısı olduğuna kendisi de inanıp bu beklentileri karşılamak zorunda hisseder ve en ufak bir başarısızlık durumunda çok olumsuz etkilenir, ya da kendisi de sınıfın en akıllısı olduğuna inanmadığı için ebeveynine ve kendisine güveni azalır ve olumsuz davranışını değiştirmek için motive hissetmeyecek yahut da sürekli ebeveyn onayına ihtiyaç duyacaktır.
Bu nedenle çocuğu takdir ederken;
*Hangi davranışının olumlu olduğunu açıkça belirtmeli
*Takdir çocuğun kişiliğine değil davranışı üzerine olmalı
*Takdir ederken yetişkinler kendi duygularını belirtmeli
*Takdirin sonunda “Hep böyle yap” mesajını vermemeli