- 6 Mart 2012
- 17.734
- 27.908
- 49
Okul çağındaki astım hastası çocukların düzenli tedavisi ve astım krizlerine karşı ailelerin tedbirli olması, çocuğun sağlıklı sosyal gelişimi için büyük önem taşıyor.
ÖNLEMİNİ ALINIZ ;
Okul çağındaki astım hastası çocuklar için alınabilecek önlemler;
– Çocuğun öğrencisi olduğu okulun binasının ve çevresinin, anne-baba tarafından tanınarak astımı tetikleyebilecek alerji etkilere karşı çocuğun uyarılması.
– Egzersizle ortaya çıkan astımı olan çocukların eğitmen gözetimi altında oyun oynaması ve spor yapması.
– Çocuk ile ilişki halinde olan tüm öğretmenlerin çocuğun durumu hakkında detaylı olarak bilgilendirilmesi.
– Acil durumlarda ihtiyaç duyulabilecek tüm telefon numaralarının ( doktor, anne-baba, ilgili sağlık kuruluşu vb. ) öğretmenine ve çocuğa bildirilmiş olması.
– Öğretmene çocuğun ilaçlarının ve yardım gerekirse nasıl kullanılacağının anlatılması
– Çocuğun hastalığı ve kriz anları ile ilgili bilinçlendirilmesi..
ALERJİK ASTIM
Astım nedir?
Astım, hava yollarının çeşitli uyaranlara artmış yanıtının söz konusu olduğu, tekrarlayıcı, kendiliğinden veya tedavi ile tamamen veya kısmen geri dönüşümlü öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi belirtilerinin yer aldığı bir hastalıktır.
Neden olur?
Çocukluk çağında % 90 oranında allerjik kökenli olduğu bilinmektedir. Yıl boyu maruz kalınan ev içi allerjenlerin bronşlarda yarattığı allerjik iltihabi durum, soğuk hava, egzersiz, viral solunum yolu enfeksiyonları, kimyasal buharlar, hava kirliliği ve sigara dumanı gibi nonspesifik uyaranlarla temas sonucu astım belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olur. Bunun yanında spesifik olarak allerjinin söz konusu olduğu ev dışı allerjenlerle temas sonucu genellikle mevsimsel olarak aynı tablo gözlenmektedir.
Nasıl seyreder?
Astım tanısı alan çocukların çoğunun hayatın ilk 2 yılında belirti verdiği saptanır. İlk yıllarda öksürük ve hırıltının ana uyaranı viral solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Bu yaşlarda akciğerlerin gelişiminin henüz tamamlanmamış olması, küçük hava yolu çaplarının dar, kıkırdak dokunun az olması, tekrarlayıcı bronş daralmasına katkıda bulunur. Dört beş yaşlarında akciğerlerin gelişiminin tamamlanması ile erken yaşlarda astım belirtileri gösteren birçok çocukta klinik olarak düzelme gözlenmektedir. Düzelmeyen bir grup hasta ve daha geç astım tanısı almış çocukların bir kısmı da ergenlik çağında klinik bir iyilik dönemine girerler. Genel olarak çocukluk çağında astım tanısı almış hastaların yaklaşık %50-60′ı ergenlik döneminde iyileşirler. İyileşen olguların bir bölümü orta yaş döneminde tekrar hastalık belirtileri göstermeye başlayabilmektedirler.
Nasıl teşhis edilir?
Astım tanısı koymada en değerli tanı aracı öyküdür. Öksürük, hırıltı ve / veya nefes darlığı belirtilerinin gece kötüleşmesi şiddetle astımı düşündürür. Yattıktan sonra veya sabaha karşı yaklaşık 30 dakika süreyle devam eden ve bronş genişletici ilaçlara olumlu yanıt veren öksürük aksi ispat edilene kadar astım kabul edilmelidir.
Akciğer fonksiyonları nasıl değerlendirilir?
Astımda akciğer fonksiyonlarının ölçülmesi gerek tanı gerekse tedaviye yanıtın değerlendirilmesi açısından büyük önem taşır. Spirometre ile ölçülen solunum fonksiyonlarında zorlu nefes verme sırasında yapılan ölçümlerin sağlıklı bireylerle yapılan karşılaştırılması ve tedavi ile bu değerlerin göstermekte olduğu düzelme değerlendirilmektedir.
Allerji nasıl belirlenir?
Astıma neden olması olası allerjinin hangi maddeye karşı geliştiğinin saptanmasında allerji deri testleri kullanılır. Ön kol ön yüzüne veya sırta delme metodu ile uygulanan deri testinde ciltteki kızarma ve kabarmanın şiddetine göre değerlendirme yapılıp, hastanın neye allerjisi olduğu saptanmaktadır.
Allerji deri testi uygulamasının mümkün olmadığı, 3 yaş altı çocuklar, yaygın allerjik egzaması olan hastalar, antihistaminik içeren ilaç kullanmakta olanlar, ciltte dermografismus adı verilen cilde bastırma sonucu kabarma reaksiyonu verenlerde, kanda spesifik immünoglobulin E düzeyi saptanması yöntemiyle allerjen tespiti yapılabilir.
Astım nasıl tedavi edilir?
Tüm allerjik hastalıklarda olduğu gibi astımda da birinci basamak tedavi allerji geliştirilmiş olan maddeden uzak durmaktır. Uygun öneriler doğrultusunda alınacak çevre önlemleri ile hastalık belirtilerinin ve bronşlardaki aşırı duyarlılığın belirgin derecede azalması mümkündür.
Çevre önlemlerinin yeterli olmadığı, ilaç tedavisinin uygun görüldüğü hastalarda havayolu ile akciğerlere çekilip bronşları tedavi eden sprey ilaçlar kullanılmaktadır. Bunlar sadece bronşları gevşetici özelliğe sahip rahatlatıcılar ve allerjik iltihabın yarattığı aşırı bronş duyarlılığını azaltmak yoluyla tedavi edici özelliğe sahip olanlar olarak ikiye ayrılabilir. Son yıllarda bu amaca yönelik kana karışma oranı en aza indirilmiş, kortizonlu ilaçlara özgü yan etkileri ağızdan alınanlara kıyasla çok çok az olan yeni jenerasyon kortizon bazlı sprey ilaçlar geliştirilmiştir. Allerjinin bronşlarda yapabileceği kalıcı hasarı önlemede tek seçenek olarak sunulan bu ilaçlarla astım belirtileri en aza indirilmektedir.
Rahatlatıcı İlaçlar
Rahatlatıcı ilaç katagorisine salbutamol yada terbutalin içeren bronş gevşeticiler girer. Bu ilaçlar sadece hastalık alevlenmelerinde kullanılır. Kontrol edici ilaçlar ise doktor önerisiyle hasta olunmadığında da kullanılan atakları önleyici ilaçlardır.
Kontrol Edici İlaçlar
Çocuk astım hastalığında atakları önlemeye yönelik kana karışma oranı en aza indirilmiş yeni kuşak kortizon esaslı sprey ilaçlar kullanılmaktadır. Alerjinin bronşlarda yapabileceği kalıcı hasarı önlemede tek seçenek olarak sunulan bu ilaçlarla çocuklarda astım belirtileri en aza indirilmektedir. Çocuk astım bronşit tedavisinde kullanılan kortizonlu sprey ilaçlar uygun dozda bir çocuk alerjisi uzmanı kontrolünde kullanıldığında yan etkilere neden olmazlar. Ancak hasta doktor kontrolü dışında ilaçları kesip başlıyorsa veya gereksiz yere yüksek doz uygulaması yapılıyorsa kortizona bağlı yan etkiler görülebilir.
İnhaler diye adlandırılan sprey ilaçların mutlaka bir “aracı tüp” ile kullanılması gerekir. Maskeli ve maskesiz formları olan bu aracı tüplerin 2 yılda bir değiştirilmesi gerekir. Özellikle çocuklarda sprey ilaçlar kesinlikle direkt ağza sıkılmamalıdır. 6 yaşından büyük çocukların direkt içine çekebileceği toz şeklinde astım ilaçları (turbuhaler, diskus gibi) vardır. Bu ilaçların doğru teknikle çekilip çekilmediği mutlaka alerji uzmanınca denetlenmelidir. Yanlış teknikle ilaç akciğerlere hiç ulaşmıyor olabilir. Gerek sprey gerekse toz şeklindeki kortizon bazlı ilaçlar kullanıldığı sürece etkilidirler. Altta yatan alerjik durum tedavi edilmediğinde hastaların büyük çoğunluğunda bu ilaçlar kesildiğinde çocuklarda astım belirtileri geri dönmektedir.
Alerji Aşıları (İmmünoterapi)
Çocuklarda astım tedavisinde ilaç tedavisiyle beraber altta yatan alerjinin çözümü için “Alerji Aşı Tedavisi” başlanmalıdır. Ancak bu yöntemle kontrol edici ilaçlar kesilse bile çocuk atak geçirmeyecektir. “İğne Aşı” şeklinde ve “Dil Altı Damla Aşı ” şeklinde uygulanabilen aşı tedavisindeki yeni gelişmeler ışığında son yıllarda ağırlıklı olarak “Dil Altı Damla Aşı Tedavisi” tercih edilmektedir. Alerjisi olan tüm çocuk astım hastalarının çocuk alerjisinde uzmanlaşmış bir çocuk doktoru tarafından aşı tedavisine uygun olup olmadıklarının değerlendirilmesi gerekir.