- 16 Ağustos 2010
- 293.025
- 602.886
- 43
1-Antibiyotikler nedir?
Antibiyotikler yüzlerce çeşidi olan,vücutta bakteri enfeksiyonunu tedavi etmek için kullanılan ilaçlardır.Penisilin 1940'larde bulunduğunda bu bir mucize idi çünki o ana kadar insanlar enfeksiyonlardan ölüyordu.Bakteri (ya da mikrop)nin tipine göre etkin antibiyotik farklıdır.Enfeksiyonun yerine ve şiddetine göre de farklı formları kullanılır.Örn-Ağızdan,damardan,enjeksiyonla,göz ya da kulak damlası olarak ,cilt kremi şeklinde vs.Antibiyotikler bakteriler içindir.Virüslere bir etkisi yoktur.
2-Antibiyotikler ne zaman ve nasıl kullanılmalı?
Öncelikle kesinlikle doktor denetiminde kullanılmalı.Bence reçetesiz de satılmamalı ama umarım ülkemizde de böyle bir uygulama olacak.Tanı iyi konmalı ve açık olmalı.Yüksek ateş için antibiyotik vermek değil de bakteriye bağlı boğaz enfeksiyonunu tedavi etmek gibi. Eğer antibiyotik verilmesi uygun görülüyorsa uygun ve etkin dozlarda ve gereken uzunlukta kullanılmalı.Yarım ve yanlış antibiyotik kullanımı çok sakıncalı.
Antibiyotik direnci önemli bir konu olduğu için antibiyotik verilecekse en etkin dozajında verilmeli.Örneğin Amerika'da az antibiyotik kullanımı savunuluyor ama önerilen dozlar yükseltildi.Bakteri direncini aşabilmek için.
3-Çocuklarda antibiyotik ne zaman kullanılmamalı?
Çocuklarda görülen üst solunum yolu enfeksiyonlarının (buna boğaz ve kulak dahil)%80i viral.Yani antibiyotiksiz iyileşebilir.Tanı eğer ÜSYE (üst solunum yolu enfeksiyonlarını tanımlamak için kullanılıyor ancak üsye dediğinizde kulak enfeksiyonu ya da boğaz enfeksiyonu dememiş oluyorsunuz.)ise tedavide antibiyotik endike değil.Bunun tedavisi sıvı,dinlenme ,doğal ilaçlar eğer gerekiyorsa da semptomları giderme.
Yine allerjiye bağlı uzamış burun akıntıları öksürükler oluyor.Bunlarda da antibiyotik kullanmaya gerek yok
Kulak iltihapları için de Amerikan Pediatri Akademisininden gelen son bildirgede;Çoğunun virüse bağlı olduğu için hemen antibiyotik verilmemesi önerildi.Hasta gözükmeyen,çok ateşli olmayan kulak iltihaplarında iki gün bekleme kuralı çıktı.Bu hakikaten de işe yarıyor.
Yine boğaz iltihaplarının da %80e yakını viral.Tanıyı iyi koymak gerekiyor.
3-Koruyucu antibiyotik diye bir şey var mı?
Biz tıp fakültesindeyken öyle bir kavram sanki vardı.O şekilde antibiyotik kullanıldığını hatırlıyorum bunun anlamlı olduğu çok nadir durum olabilir.Örneğin bağışıklık sistemi iyi çalışmayan çocuklar ya da memenjit,tüberküloz gibi ciddi hastalıklar.Oysa üst solunum yolu ile ilgili hastalıklarda böyle bir şey yok.Faydadan çok zarar veriyorsunuz,dirençli bakteri üreterek.
4-Bakteri direnci nedir?Neden olur?
Penisilinden bu yana birçok antibiyotik üretildi.Sürekli yeni antibiyotikler üretmek zorunda kalıyor tıp alemi çünki bakteriler çok akıllı.Antibiyotiklere karşı yeni yeni direnç mekanizmaları geliştiriyorlar.Toplumlarda antibiyotik kullanımı ne kadar fazla ise bakteri direnci de o kadar fazla oluyor.Özellikle de yanlış ve eksik antibiyotik kullanımı tuz biber ekiyor.
5-Bir enfeksiyonun virüse mi bakteriye mi bağlı olduğu nasıl anlaşılır?Antibiyotikler yanlız bakteri enfeksiyonunda mı kullanılır?
Bunu anlamak için bir sürü veri gerekir .Yaş grubu,bulgular,çevredeki enfeksiyon paterni bu konuda yardımcı olur.Bazı bakteri ve virüsleri ayıracak antijen testleri vardır.Zaman zaman bunlar da yararlı olur. En önemli şey elbette doktorun klinik tecrübesidir.Etrafta olan virüsler ve bakteriler konusunda bilgi sahibi olmak oldukça işe yarar.Bazı durumlarda bakteri virus ayrımı açık olmayabilir ve doktorun klinik değerlendirmesine göre iki gün bekleme seçeneği ya da ampirik (tam tanı belli olmadan) antibiyotik seçeneği arasında karar vermek gerebilir.Virüslere karşı antibiyotikler etkin değil.
6-Antibiyotiklerin zararı nedir?
Her ilaç yarar zarar analizi yaparak verilmeli.Her ilacın potansiyel yan etkisi olduğu gibi antibiyotiklerin de var.Özellikle bağırsak florasına zarar vermek,fırsatçı mantar enfeksiyonlarına yol açmak en sık yan etkileri arasında sayılabilir.Allerjik reaksiyonlar da görülebiliyor.Karaciğer ya da böbrek hasarı normal kullanımlarda ve önceden bu organlarda sorunu olmayan çocuklarda görülmüyor.
En önemli zararı vücuttaki doğal mekanizmayı bozarak sindirim sisteminin dengesini altüst etmesi.Hijyen hipotezine göre astım ve allerjik hastalık riskinin artmasında kullanılan fazla antibiyotiklerin de rolü var.
Bir de tabii her antibiyotik kullanımı direnç gelişimi riskini arttırıyor, hem o çocukta hem de toplumda.En önemlisi yarar zarar analizini doğru yapmak.
7-Türkiyedeki antibiyotik kullanımı nasıl?
Ne yazık ki Türkiye'de antibiyotik kullanım verilerimiz çok fazla değil.Yani ne kadar ve hangi sebeple antibiyotik kullanıldığı üzerine objektif bilgimiz çok yok.Ancak bazı Akdeniz ülkeleri gibi biz de antibiyotik kullanımının kültüre işlemiş olduğu ülkelerden biriyiz bence.
Aman erken önlem alalım ,Aman hastalığı başından vurmak lazım.Koruyucu bir ilaç yok mu? gibi cümlelerle çoğu zaman antibiyotikler kastediliyor. İnsanların pek çoğu kültürel olarak antibiyotiğe inanıyor ve hatta her soğuk algınlığında antibiyotik kullanılması gerektiğini düşünebiliyor. Doktordan antibiyotik reçetesi olmadan çıkarsa sinirleniyor.Bu tabii çocuklara da yansıyor.İnsanlar reçetesiz antibiyotik kullanabildiği için ne yazık ki pek çok hastalık eczacı kontolünde ya da anne babanın kontolünde yani bilinçsizce tedavi ediliyor.Tabii eğitim ve kültürel düzeye göre değişen bir şey bu ancak yine de içimize işlemiş bir antibiyotik alışkanlığı var.
Bizde çok daha fazla veri olmalı ve olduğunda antibiyotik kullanımının dramatikliği ortaya çıkacak bence.Antakya'dan bir çalışma bu çalışmaya katılan hastalarda Üst solunum yolu enfeksiyonu (tanım gereği viral) tanısı alan hastaların %80 inin antibiyotikle tedavi edildiğini,kulak iltihaplarının ise % 100 ünün antibiyotikle tedavi edildiğini gösteriyordu.
8-Dünyayla kıyasladığımızda durum nasıl?
Amerika'da ve Avrupa'nın bir çok yerinde antibiyotik yanlizca reçete ile satılıyor ve gereksiz antibiyotik kullanımının engellenmesi konusunda çok bilinçli bir çaba var. Avrupa birliğinde ortaokullarda bile antibiyotik direncini öğretmeye başladıklarını okumuştum.Yunanistan ve Portekiz'de reçetesiz antibiyotik satılıyor ve kullanım oranları diğer Avrupa ülkelerine göre daha yüksek.Almanya ile komşusu Akdenizli Fransa arasında bile belirgin bir fark var. Fransa'da antibiyotik kullanımı Almanya'ya göre çok daha yüksek, tabii antibiyotik direnci de. Almanya'da iki gün bekleme prensibi çok daha fazla uygulanıyor ve sonuç olarak (yayınladıkları verilere göre) çoğu kez antibiyotiğe gerek kalmıyor.
8-Antibiyotikler konusunda son olarak neler söylenebilir?
Antibiyotikler asla kullanılmasın demek mümkün değil ama önemli olan tanıyı iyi koymak ve yarar zarar analizini doğru yapmak.Akılcı antibiyotik kullanımı gerekli.Antibiyotikler konusunda toplum eğitiminin çok faydası olacağına inanıyorum.
Elbette reçetesiz antibiyotik satılmamalı ve eczacılar ve kalfaları antibiyotik asla önermemeli.Hasta muayene etmeden antibiyotik önermek de son derece yanlış.Virüsler iyi tanınmalı ve mümkün olan şartlarda iki gün bekleme alternatifi değerlendirilmeli.
Önümüz grip mevsimi. Mesela gribin yani influenzanın doğru teşhisi ve iyi takibi bir sürü antibiyotiğin gereksiz yere kullanılmasını engelleyebilir.
ALINTIDIR..