ÇOCUK SAĞLIĞI VE GELİŞİMİ

mindos

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Sahte Profil
Kayıtlı Üye
18 Ekim 2017
5
1
46
Günümüzde çocukların çoğunluğuna “Hiperaktivite” ya da “Dikkat eksikliği sendromu” tanısı konmaktadır. Hiperaktivite, enerjinin, zekanın yaratıcılığa kanalize olamaması, çocuğun ilgi ve sevgi açlığı çekmesi ve çocuğa yaşına uygun verilmesi gereken sorumluluk duygusu, sorumlulukların ve sağlıklı disiplinin verilmemesinden kaynaklanan bir davranış bozukluğudur.


Hiperaktivite tedavisi için doktorlar tarafından reçete edilen ilaçlar morfin ve kokainin dahil olduğu “Schedule II” listesinde yer alıyor. Yüksek derecede bağımlılık yaratan bu ilaçları kullanan çocuklarda,daha sonraki aşamalarda bağımlılık eğilimi sıkça görülmektedir.Doktorların iddia ettiği gibi bu hastalıkların(!) mevcudiyetini gösteren bir modern tıp testi yoktur.İtaatkar, uslu ve söz dinleyen insanların makbul olduğu toplumumuzda ise; anne babalar ve okul sistemi genellikle zeki ve fazla enerjiyi kanalize edemediği için ‘yaramazlık’ yapan bu çocuklara tahammül edemiyorlar.
Çocukları bir ömür boyu “hasta” olarak etiketlemek ne kadar kolay ve üzücü. Bu nasıl bir hastalıktır ki ;doktor ilacın sadece okul döneminde alınmasını öneriyor, tatil dönemlerinde ise çocuğa ilaç verilmiyor.Bu nasıl bir hastalıktır ki ;okulda dikkatini derslere yoğunlaştırma sorunu yaşayan çocuk, kendisini ilgilendiren bir video oyunu ya da sevdiği bir aktivite içindeyken saatlerce dikkatini toparlayabiliyor? Peki ilaçlar ne yapıyor; ilacı aldığında etki gösterip dikkatini toparlamasını sağlıyor;ilaç kesildiği zaman ise aynı şikayetler devam ediyor. Bu ilaçlar ve türevleri sadece hastalık tanısı almış bu çocuklarda değil, her insan üzerinde aynı etkiyi yapmaktadır.
Bu ilaçların güçlü bir bağımlılık yaratması dışında kısa ve uzun vade yan etkileri de var. Hemen ya da birkaç hafta içinde çıkan yan etkileri uykusuzluk, sinirlilik, aşırı tepkisellik, diş sıkmak, kişilik değişimi, mide bulantısı, kalp atışı ve kan basıncında artma, toksik psikoz yani çocuğun realiteyle bağlantısının kopması,kilo kaybı ve anoreksi(iştah azalması) olabiliyor.


Quantum Biofeedback sisteminin temeli, vücutta fonksiyonel olarak bozulmaya başlamış ya da sapmaya uğramış titreşimlerin dengeye getirilip düzeltilmesi ve kişinin enerjetik alanının yeniden programlanması için ezoterik ve okült metotların ileri teknoloji ile biraraya getirilmesine dayanır.Manyetik Biorezonans ile Biofeedback yöntemlerinin kuantum fiziği prensipleri ile harmanlanmış hali olan ve bir bilgisayar yazılımı aracılığıyla çalışan “Quantum Biofeedback Enerji Tıbbı Sistemi” temelini Antik Mısır, Hindistan ve Çin tıbbı’ndan almaktadır. İnsanların ve maddelerin elektromanyetik titreşimlerini kullanarak etki eden, hiçbir yan etkisi olmayan, kanıtlanmış, ağrısız ve ilaçsız, non-invaziv (kansız), biolojik bir yöntemdir.
Quantum Biofeedback sistemi ile iyileşme, insanı hem fiziksel düzlemde hem de zihinsel, duygusal ve ruhsal boyutta ele alarak kişinin belirli titreşimlere uyumlanması, ya da belirli frekansların vücuda tanıtılması veya aktarılmasını kapsayan bir süreçtir.
Beynin sol ve sağ yarım kürelerinin işlevlerinin dengelenmesini sağlamak amacıyla spesifik olarak beynin bölümleri uyarır. Bu sayede matematiksel yetenekler, hafıza, dil öğrenme yetenekleri, analitik yetenekler - motivasyon, kavrama, duygusal olgunluk ve iletişim yetenekleri stimüle edilerek artırılabilir. Hafızayı ve zekayı güçlendirme, odaklanma ve konsantrasyonu artırma, yaratıcılığı artırma, duygusal, sözsel ve matematiksel zekayı artırma, vücutta stres yaratan bilinçaltı patterlerinin (şema) düzenlenmesi, beynin besin emiliminin enerjetik olarak dengeye getirilmesi sağlanabilmektedir. Sistem aynı zamanda beyin dalgalarının stabilizasyonu (Alfa, Beta, Teta, Delta) sağlamaktadır, zihinsel aktiviteyi dengeler; zihinsel yorgunluk ve stresi azaltır.


Ayrıca, superlearning (hızlı ve etkin öğrenme, anlama),, zeka uyarımı(iq, eq sq), farkındalığı artırmak,potansiyel yetenekleri ortaya çıkarmak, zihinsel ve atletik performansın artırılmasında kullanılmaktadır.Dunyada bir cok unlu sporcu da quantum biofeedback sistemi kullanmaktadır; Milan futbol takımı, Çin'in olimpiyat takımı, ünlü tenisçi Novak Djokoviç vs. bu yöntemin müdavimleri arasında sayılabilir.


Qunatum biofeedback sistemi ile çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (ADD/ADHD), dürtü kontrol bozukluğu (Impulsivity Disorder), davranış bozuklukları, kaygı bozukluğu, öğrenme farklılıkları ve öğrenme bozukluları, otizm(Corpus Callosum vücuttaki en büyük enerji kaynağıdır, “Sağ Beyin” ve “Sol Beyin” arasındaki enerji ve enformasyon akışı Corpus Callosum kanalıyla olmaktadır ;otizm de corpus callosum disfonksiyonu da eşlik etmektedir), disleksi ve disfoni gibi konularda iyileşme sağlamak ilaçsız, yan etkisiz ve vücudun doğasıyla tamamen uyumlu frekanslarla mümkündür. •


Özetle Kuantum Biofeedback enerji dengeleme sistemi ile Çocuklarımızda;

Okul ve sınav başarısının artmasinı sağlar.

Arkadaş cevresi, öğretmenleri ve çevresiyle uyumu artar.

Kişilik gelişimi olumlu yönde etkilenir.

Kendiyle barışık olması artar.

Öğrenme güçlüğü , dikkat dağınıklığı, hiperaktivite,uyumsuzluk gibi sorunlara yardımcı olur,

Zekâ kapasitesini IQ, EQ ve SQ’ yu artırır.

Uykularının dengelenmesini sağlar.

Sinav stresi,başarısızlık korkusu ve kaygı gibi durumlar azalır.

Zihinsel ve fiziksel performans artar.

Yetenekler ve öz potansiyel ortaya çıkar.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
X