- 6 Mart 2012
- 17.731
- 27.703
- 49
Ciddi doğumsal kalp hastalıklarının teşhisi genellikle bebeklik döneminde konulur. Bu bebekler doğar doğmaz ağır hastalık belirtileri gösterirler. Bazı kalp kusurlarının teşhisi ise ancak çocukluk döneminde konulabilir. Bir grup hastalıkta belirti ve bulgular ergenlik dönemine kadar ortaya çıkmayabilir ve çocuk erişkin döneme ulaşana kadar doğumsal kalp hastalığı teşhis edilemeyebilir. Bazen kusur o kadar hafiftir ki çocukta hayatı boyunca herhangi bir rahatsızlığa neden olmaz. Çocuğunuzda kalp problemi olduğu şüphesi varsa çocuğunuzun pediyatrik kardiyolog tarafından değerlendirilmesi gerekir.
Teşhis İçin Gerekli Olan Tetkikler
Pediyatrik kardiyolog ilk olarak sizden çocuğunuzun tıbbi öyküsünü alacak ve fizik muayene yapacaktır. Ayrıca çocuğunuzdan röntgen tetkiki, elektrokardiyografi (EKG), ekokardiyografi veya bazı kan testleri isteyebilir.
EKG çocuğunuza acı vermeyen bir tetkiktir, çünkü EKG cihazı çocuğa herhangi bir elektrik akımı vermez sadece çocuğunuzun kalbinde oluşan zayıf elektrik akımlarını algılayıp EKG kağıdına zikzak şeklinde bir kayıt alır. Kalbin kaydedilen bu atımı elektrokardiyografi(EKG) olarak adlandırılır.
Göğüs rötgeni ile pediyatrik kardiyolog çocuğunuzun kalp ve akciğerinin büyüklüğü ve şekli hakkında bilgi sahibi olmaktadır. Göğüs filmi ile alanın radyasyon oldukça düşüktür ve herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır.
Ekokardiyografi tetkiki de iğne kullanılmaksızın yapılan bir incelemedir. Bu tetkikte göğüsün dışında ses dalgaları kullanılarak kalbin harketli imajları gözlenmektedir. Bu esnada Doppler tekniği ile ses dalgalarından yararlanılarak kalp ve damarlardaki kan akımı ölçülmektedir. Kardiyolog bu iki tekniği kullanarak kalbin yapısı ve işlevi hakkında bilgi edinmektedir. Bu tetkik ile kalp anomalilerinin çok büyük bir bölümü teşhesi edilebilir.
Fetal ekokardiyografi hamileliğin 16. haftasından itibaren uygulanabilen, bebeğe ve anneye zararı olmayan, anne karnındaki bebeğin kalbinin ve kalpten çıkan damarlarının yapısını ve fonksiyonlarını incelemeye yarayan bir tetkiktir. Bu tetkik sayesinde doğum öncesi bebeğinizde kalp anomalisi olup olmadığı belirlenebilir.İstanbul Memorial Hastanesi Pediyatrik Kardiyoloji bölümünde yapılmakta olup, ayrıntılı bilgi almak için bu bölüme başvurabilirsiniz.
Anjiyo (Kalp Kateterizasyonu – Anjiyokardiyografi)
Kalp kateterizasyonu ve anjiyokardiyografi çok gelişmiş bir röntgen cihazı yardımı ile yapılan ileri bir tetkiktir. Genellikle kasık bölgesinden atar veya toplar damarlar içerisine yerleştirilip, kalbe kadar ilerletilen ince bir tüp ( kateter) vasıtası ile gerçekleştirilir.
Çocuklar genellikle anjiyo olacakları sabah erken bir saatte veya bir gün önce hastaneye yatırılır. Size anjiyo işleminin ayrıntılarını anlatılacak ve bu işlemin yapılması ile ilgili olarak yazılı izninizi alınacaktır.
Anjiyodan önce doktorununuzun size söyleyeceği belirli bir süreden itibaren çocuğunuza yiyecek, içecek bir şey vermeyiniz. Çocuğunuzun kendisini iyi hissetmesini sağlamak ve endişe duymasını önlemek için bir dizi önlem alınacaktır.
Gerektiğinde ilaç uygulamak üzere çocuğunuza bir serum kanülü takılır. Anjiyo boyunca çocuğunuz doktor, hemşire ve teknisyenlerin gözetimindedir. İşlem esnasında çocuğunuzu görmeniz mümkün olmayacaktır.
Genellikle anestezi doktoru tarafından verilen sakinleştirici ilaç sayesinde çocuğunuz tüm işlem boyunca uyumaktadır ve rahatsızlık duymamaktadır. Kateterin (damar içine yerleştirilen ince plastik bir boru) yerleştirileceği yer bölgesel olarak uyuşturulur.İşlem esnasında kateter bir atardamara veya toplardamara yerleştirilir. Kardiyolog özel bir röntgen tekniğinden yararlanarak kateteri görür ve kateter kalbe ulaşana dek hafifçe iter. Kateterden alınan kan örnekleri ve basınç ölçümleri sayesinde kalpteki kusur hakkında bilgi sahibi olunur. Anjiyo esnasında kateterden damarlara ve kalbin odacıklarına x-ışınları ile görülebilen özel bir boya verilir. Boyanın verilmesinden sonra röntgen filmi kaydedilir. Kalp kusurunu teşhis etmek için yapılan bu tetkike anjiyokardiyografi denir.
Anjiyodan sonra çocuğunuz servisteki odasına dönecek ve birkaç saat uyuyacaktır. İşlemden sonra hafif bir ateş ve mide rahatsızlığı olabilir ancak bu şikayetler genellikle birkaç saat içinde kaybolur. Anjiyo sonrası pediyatrik kardiyoloğunuz anjiyo sonucu hakkında sizinle görüşecektir. Çocuğunuzun hastanede bulunmasını gerektirecek başka bir neden yoksa aynı gün akşam veya ertesi gün hastaneden taburcu olabilirsiniz.
Efor Testi
Çocuğunuzun yürüme bandı üzerinde hızlı tempoda yürütülmesi esnasında sürekli olarak kalp elektrokardiyografisinin çekilmesi efor testi olarak adlandırılır.
Kardiyak Elektrofizyoloji
Çocuklarda görülen kalp ritmindeki bozukluklar bazen doğumsal nedenli, bazen ise kalp ameliyatlarından sonra ortaya çıkmaktadır. Kalp ritmindeki bozuklukların nedeni ve tipi kalp kateterizasyonu benzeri özel bir tetkik ile belirlenebilmektedir. Kardiyak elektrofizyoloji adı verilen bu çalışma sırasında gerekirse ritm düzensizliğine neden olan odağın ve anormal ileti yollarının ablasyon (radyofrekans dalgaları ile yakma ) denilen bir yöntem ile tedavisi yapılabilmektedir.
Kardiyak MR
Bazı vakalarda tüm bu tetkikler yapılmasına rağmen kalp hastalığı tam olarak teşhis edilemeyebilir. Bu çocuklarda sorunun tam olarak ne olduğunu tespit etmek için MR (manyetik rezonans) veya MR anjiyografi gibi bazı ileri incelemelerin yapılması gerekli olabilir. Bu tetkikler özellikle kalpten çıkan ve kalbe dönen büyük damarlar ve akciğer damar yapısı hakkında çok iyi bilgi vermektedir.
Türkiye’de çocuklarda en çok hangi kalp hastalıkları görülüyor?
Türkiye’de çocuk kalp hastalıkları ile genel bir bilgi bankası bulunmamaktadır bununla beraber çocuk kalp ameliyatlarının çok yapıldığı kliniklerde görülen anomalilerden en sık rastlananı halk arasında kalbin delik olması diye tarif edilen kulakçıklar ve karıncıklar arasındaki deliktir. Bununla beraber akciğere giden damar darlıkları akciğere ve vücuda giden damarların tersten çıkması kalpte delikle beraber akciğere giden damarın dar veya tam tıkalı olması gibi durumlar sık görülür.
Çocuk ne kadarlıkken kalp ameliyatı olabilir?
Çocuklarda ve bebeklerde ameliyat için yaş ve ağırlık gibi bir sınırlama yoktur ihtiyacı olan yenidoğan bebeklerde doğduğu Saat bile ameliyat yapılabilir hatta 500-600 gramlık prematüre bebeklere bile ameliyat yapılabilmektedir.
Bir aile çocuğunun kalp hastası olduğunu nasıl fark edebilir?
Bir bebeğin kalp hastası olmasından şüphelenilmesi ilk olarak bebeğin annesinin memesini ya da biberonu iyi emmemesi ile kendini gösterir. Bebek çabuk yorulur morarması olabilir. Daha sonraki aylarda ise gelişme geriliği kilo alamama ile aileyi şüphelendirir. Her kalp hastalığı için belirtiler farklı olmasına rağmen ileri safhalarda bayılma nöbetleri morarmada artma düşkünlük efor kapasitesinde azalma görülebilecek bulgulardır.
Hastalığı olan bir çocuğa kalp nakli ne zaman yapılır?
Toplumda kalp nakli ile bütün sorunların biteceği önyargısı vardır. Kalp nakli yapılan hastalar vücut kalbi reddetmesin diye yoğun ilaç kullanmak durumundadırlar buna rağmen kalp nakli yapılan hastaların yarısından fazlası 10 yıl içinde hayatını kaybeder. Kendi kalbi ile ve yapılan gerekli müdahalelerle yıllarca hayat kalitesi fazla bozulmadan yaşabilen çocuklarda kalp nakli düşünülmemesi gereken bir seçenektir. Buna rağmen başka şekilde tedavi edilemeyecek çocuk hastalarda kalp nakli son seçenek olarak düşünülebilir. Ancak buradaki en önemli sıkıntı çocuğa veya bebeğe uyabilecek boyutlarda kalp bulmaktır. Ülkemizde yılda ortalama 50 ile 70 arasında kalp nakli yapılmaktadır. Ancak bulunan kalplerin büyük çoğunluğu erişkin boyutlarda kalplerdir yani çocuklar için kalp bulmak bir hayli zordur.
Çocuklarda kalp sağlığı için dikkat edilmesi gereken noktalar
– Bebeğin ilk 6 Ay boyunca Anne Sütüyle beslenmesi, daha sonraki yaşamında bulaşıcı olmayan hastalıkların gelişmesini önler.
– Çocuğunuza, sigara dumanının olmadığı bir çevrede yaşama olanağı sağlayın.
– Evinizde sağlıklı beslenme prensiplerine uygun hareket edin.
– Besleyici içerik bakımından zengin, dengeli yemekler pişirin.
– Diyetinizde sebze ve meyvelere, işlenmemiş tahıllara, doymamış yağlara ve yağsız ürünlere, yağsız ete, balığa ve baklagillere yer verin.
– Yemeklerinizde ayçiçeği yağı, zeytinyağı, mısırözü yağı gibi Sıvı yağları tercih edin.
– Tatlılardan ve abur cubur besinlerden sakının.
– Hem aktiviteyi engelleyen, hem de abur cubur yemeyi teşvik eden Televizyonun izleme saatlerini azaltın.
– Çocuğunuzu güvenli bir şekilde spor yapmaya teşvik edin.