- 16 Ağustos 2010
- 292.910
- 602.599
- 43
Çocukluk döneminde bu konudaki en önemli sorunlar, çocukların yanlış beslenme alışkanlığı kazanmalarına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durum öncelikle. malnütrisyon denilen yetersiz ve dengesiz beslenmeye yol açmaktadır. Anneler çocuklarının günlük besin ihtiyaçlarını bilmediklerinden ve beslenmeyi karın doyurma olarak düşündüklerinden çocuğu genellikle tek tip besinlerle beslemekte veya besin değeri düşük olanları vererek ihtiyacını karşılayamamasına neden olmaktadır. Bunun sonucunda çocuğun büyüme ve gelişmesi, yavaşlamakta ve durmaktadır. Hatta kazandığı ağırlığı bile kaybedebilmektedir. Bu yaşlardaki yetersiz ve dengesiz beslenme durumunda fiziksel gelişimin yanı sıra zeka gelişimi ve öğrenme yeteneklerinin de olumsuz yönde etkilendiği görülmektedir. Daha sonraki yaşlarda çocukların fiziksel gelişimleri beslenme durumlarının iyileştirilmesi ile bir dereceye kadar düzelebildiği halde mental gelişimlerindeki bozukluğun yeterli ve dengeli beslenen çocukların düzeyine erişemediği görülmekte ve bu durum okul çağında kendisini göstermektedir. Bilindiği gibi çocuklarda beyin gelişiminin 1/3'ü anne karnında olmakta, geriye kalan gelişim doğumdan sonra devam etmekte ve 5 yaşına kadar tamamlanmaktadır. Beyin hücreleri yapıldıktan sonra yenilenmediği için gelişme döneminde yeterli besin sağlanamazsa meydana gelen bozukluk hayat boyu devam etmektedir.
Ailenin kendi çocuğunu başka çocuklarla karşılaştırarak onlara ihtiyacından fazla besin vermesi ya şişmanlık sorununun ortaya çıkmasına veya çocuğun besinlere isteksizlik duymasına ve yemek istememesine yol açmaktadır. Bu bağlamda iştah açıcı şurupların, gereksiz yere verilen vitamin ve minerallerin faydadan çok yarar vereceği aşikardır. Ailelerin çocuk beslenmesi ve besinler konusundaki yanlış batıl inançları ve sosyal adetleri çocuğun yetersiz ve dengesiz beslenmesinin ve bazı besinlere alışamamasının bir diğer nedeni olmaktadır.
Çocuğun iyi davranışlarda bulunduğu zamanlarda dondurma, şeker, çikolata vb. ürünler ile ödüllendirilmesi bazı besinlerin beslenme değerleriyle zıt değerler kazanmasına yol açmaktadır. Çocuğa yemek aralarında bu tür ürünlerin verilmesi çocuğun esas öğünlerdeki besinleri almasını engellemektedir. Böylesi bir durum çocuğun besin değeri yüksek olan alternatiflerden uzak kalmasına, dolayısıyla bazı besin öğelerinin yetersizliğine sebebiyet vermektedir. Örnek olarak A vitamini yetersizliği körlüğe, D vitamini yetersizliği kemik bozukluklarına, demir mineralinin eksikliği kansızlığa… zemin hazırlayabilmektedir. Çocuğun gelişiminde 50’ye yakın türde besin öğesine ihtiyaç duyulduğu hesaba alınırsa, besin çeşitliliğinin önemi çok daha net anlaşılabilir. Beslenme sadece karın tokluğu olarak algılanmamalıdır.
Kaynak: doktor sitesi