Tabi onun icin tehlikeli olan veya yanlis yaptigini gordugum olaylar hayir deyip durdurabiliyorum. Fakat bu hayir kelimesini bazen cok tekrar ediyorum cunku gercekten yoruluyorum bazen. Bu sefer vicdan yapiyorum ve ona yanlis yaklastigimi dusunuyorum. Tv konusunda ise gercekten en buyuk korkum tv bagimlisi bir cocuk olmasi 15 dk 30 dk 1 saat her izledigi surede kendimi yiyorum. Ilerleyen zamanlardan onunden alamazsam die endiseleniyorum. Ve tabi en onemli sorun dikkat eksikligine sebep olmasindan cekiniyorum.
Fazla endişeleniyorsunuz, öyle diyeyim.
Ben ki evimde hiçbir görsel kullanmayacağım diyen insan, bayağı tv izletiyorum çocuklarıma ama seçerek.
Trt nin pedagoglar tarafından hazırlanan çizgifilmlerini çok öğretici buluyorum, bunu söyleyeyim.
Ayrıca diğer bebek kanallarında var olan sayılar, renk ve şekiller gibi öğretici şeyleri dans ederek, tv yi adeta bir yazı tahtasında gibi kullanarak izliyoruz.
Elbet yeri geliyor onlar izlerken ben oturmaya çabalıyorum falan ama, çocuklar o kadar hassas, camdan yapılma değiller.
Siz güzel duyguları öğretin.
Doğayı, hayvanı sevmeyi, insanlarla selamlaşmayı, kötülüğün her zaman cezasız kalmadığını, düştüğünde yeniden korkmadan kendi başına kalmasını vb. Şeyleri.
Bırakın 1 çizgifilm daha izlesin, ne olacak.
Çağımızda çocukların eksikliği tv tablet bağımlılığı değil, bunu ödül olarak kullanan hayatın akışına dahil etmeyip danki ulaşılması güç gibi çocuklara sunan mantıkta.
Dolayısıyla daha çok arzulama doğuruyor bu durum.