- 25 Nisan 2014
- 264
- 130
-
- Konu Sahibi nurumoglum
- #21
anladım.. eşinize bir mektup yazsanız tüm derdinizi dökseniz.. mesela su yazdıgınız beni çok etkiledi ve üzdü belki eşinizi de biraz düşünmeye sevk eder. ve bu süreçte duvar gibi olun. kısa cevaplar düz bir surat ama tepkisiz umursamaz
.. sinirlenerek bagırarak kendı kusurlarını örtemeye alışmış ama nereye kadar bunu yapabilir siz ne kadar dayanabilirsiniz?
bu yüzden kavga sizin için kötü bir secenekse mektup yazın ve kırgınlıgınızı sessızlıgınızle gösterin. bagırmaya kavga etmeye fırsat bulamasın dahi
Ben bu davranışa hadsizlik derim. Ne cüret Allah aşkına.Aynen durumun özeti bu aslında. Daha c.tesi günü sweat shırt dolapta kırışmış diye gerildik.
Her c.tesi ütü yaparım.Yani bir kıyafeti her hafta giyime hazır olur.
Hayvan gibi dolabın içine tıkıştıran kendisi.
Bunu ne bicim katladın diyen yine kendisi.
değişmek birden olmaz. eşiniz 30 yasında diyelim 30 yıldır yasadıgı tarzı bır anda cabasız ya da sizin desteklemniz olmadan asla değiştiremez.Aynı şeyi düşündüm.
Ona mektup yazsam okurken ağlar. O kadar duygusal.
Çok üzülür yalvarır yakarır.
Ama değişeceğine hiç inanmıyorum.
Ölüyorum..resmen acıdan ölüyorum..
eski konularımdan hatırarsınız annemler bizde kalıyordu. Artık evlerindeler.Annem sabah gidip akşam geliyor.Şu ara oğlum biraz rahatsız. 10 güne kadar geniz eti+bademcik ameliyatı olacak.
Dolayısı ile gece uykularımız sorunlu. C.tesi gecesi oğlum kusarak uyandı( ameliyat öncesi balgam söktürücü şurup kullanıyoruz) Bu aralar bir de iştahsız ve huzursuz olduğu için gerginiz.
Her hafta sonu olduğu gibi bu h.sonu da dinlenemedim.
Dün akşam ilk kez eşimin evde olmamasını istedim. Keşke dışarı çıksa bir iki st gelmese diye geçirdim içimden.
Hiç mi yardımcı olmaz insan eşine. Deli gibi evin içinde ordan oraya koşturuyorum. Çocuk peşimi bırakmıyor. Eşim tv karşısında oturuyor. Lütfen diyorum 10 dk oyala . Gelmiyo diyor.
Oğlum sürekli bizimle bir şeyler yapmak ister. Paçamdan çekiştirip duruyor. Ymek yemesi lazım onu hazırlarım bi yandan. Evde heryer çamaşır katlayıp seriyorum bi yandan. Alışverişten geldik poşetler ortada. Yerleştirmem lazım. Artık yorgunluktan ayakta duramıyorum. Adam bana mısın demiyor. Sabrettim oğlumun çığlıkları içinde bir şeyleri halledip yemeğini yedirdim.
Çay koydum. Dizisini izledi biz de oğlumla resim yaptık kitap okuduk ,arabalarla oynadık.
O da arada oyunlara katıldı bi yandan çayını içti dizisini izledi. Dizi bitti. Mutfagı toparlıycam. Oğlum bırakmıyor. Ben de patladım. Hiç mi bana acımıyosun çalışıyorum,koşturuyorum,uykusuzum biliyosun. (tam olarak bagırmasam da yükek sesle) Bu bir anda çıldırdı. Küfürler etti. Ne yapıyomuş kendisi için?
Haftada bir mutlaka halı saha macı vardır. Nadiren arkadaşları ile dışarı çıkar. Başka da kendine ayıracak zamanı yok. Ama bize de zamanı yok zaten akşam 10 dan önce dükkanı kapatamaz. C.tesi de dahil. Peki ben ne yapıyorum dedim.(Oğlum doğdu doğalı çalışma saatlerim hariç toplasanız 10 saatim ondan ayrı geçmemiştir. O da kuaföre falan gittiğimde anneme bıraktığım saatler. Abartmıyorum ben daha oğlumu babasına bir saat bırakıp bir arkadaşımla vakit gecirmedim) Annene bırak git diyor. Zaten h. içi annemde bir de h.sonu mu bırakıyım. Bu çocuğun sana da ihtiyacı var dedim. Ben mi istedim çocuk sen istedin dedi. (kendisi de istedi. evlendikten 4 yıl sonra çocuk yapmaya karar verdik biz)
Bu çocuğun babası sen değil misin? dedim.
''sana sormak lazım babası kim?'' dedi.
bu cümle nasıl unutulur? nasıl hazmedilir? artık nasıl aynı yatakta uyunur bilmiyorum.
içim acıyo..canım yanıyo..
cevap vermedim. Hadi annecim odamıza gidelim dedim oğlumla y.odasına gectik.
İlk kez oğlumun yanında böylesine tartıştık.
Sonra oğlum bana masal anlattı ben dinledim gözyaşlarımı saklayarak. O uyuduktan sonra eşim yataga geldi. Özür dilemek için. Nasıl çıkmış ağzından bilememiş.
Sarılmak istedi izin vermedim. Beni çok sevdiğini söyledi özür diledi ve salona döndü.
Aynı şeyi düşündüm.
Ona mektup yazsam okurken ağlar. O kadar duygusal.
Çok üzülür yalvarır yakarır.
Ama değişeceğine hiç inanmıyorum.
canım eşini sen tanırsın elbet ama bana asla gerçek anlamıyla söylenmiş bi söz gibi gelmedi yine de kötü ağır ama cevap vermek için vermiş düşünerek söylememiş. eşim de bazen kızdığında böyle uygunsuz şeyler söyler ama ben hiç duymamazlığa veririm doğrusu. çünkü gerçekte öyle düşünebilmesi imkansız geliyo bana. ama baba oğul arasında kopukluk var asıl sorun orda umarım onu çözebilirsinizÖlüyorum..resmen acıdan ölüyorum..
eski konularımdan hatırarsınız annemler bizde kalıyordu. Artık evlerindeler.Annem sabah gidip akşam geliyor.Şu ara oğlum biraz rahatsız. 10 güne kadar geniz eti+bademcik ameliyatı olacak.
Dolayısı ile gece uykularımız sorunlu. C.tesi gecesi oğlum kusarak uyandı( ameliyat öncesi balgam söktürücü şurup kullanıyoruz) Bu aralar bir de iştahsız ve huzursuz olduğu için gerginiz.
Her hafta sonu olduğu gibi bu h.sonu da dinlenemedim.
Dün akşam ilk kez eşimin evde olmamasını istedim. Keşke dışarı çıksa bir iki st gelmese diye geçirdim içimden.
Hiç mi yardımcı olmaz insan eşine. Deli gibi evin içinde ordan oraya koşturuyorum. Çocuk peşimi bırakmıyor. Eşim tv karşısında oturuyor. Lütfen diyorum 10 dk oyala . Gelmiyo diyor.
Oğlum sürekli bizimle bir şeyler yapmak ister. Paçamdan çekiştirip duruyor. Ymek yemesi lazım onu hazırlarım bi yandan. Evde heryer çamaşır katlayıp seriyorum bi yandan. Alışverişten geldik poşetler ortada. Yerleştirmem lazım. Artık yorgunluktan ayakta duramıyorum. Adam bana mısın demiyor. Sabrettim oğlumun çığlıkları içinde bir şeyleri halledip yemeğini yedirdim.
Çay koydum. Dizisini izledi biz de oğlumla resim yaptık kitap okuduk ,arabalarla oynadık.
O da arada oyunlara katıldı bi yandan çayını içti dizisini izledi. Dizi bitti. Mutfagı toparlıycam. Oğlum bırakmıyor. Ben de patladım. Hiç mi bana acımıyosun çalışıyorum,koşturuyorum,uykusuzum biliyosun. (tam olarak bagırmasam da yükek sesle) Bu bir anda çıldırdı. Küfürler etti. Ne yapıyomuş kendisi için?
Haftada bir mutlaka halı saha macı vardır. Nadiren arkadaşları ile dışarı çıkar. Başka da kendine ayıracak zamanı yok. Ama bize de zamanı yok zaten akşam 10 dan önce dükkanı kapatamaz. C.tesi de dahil. Peki ben ne yapıyorum dedim.(Oğlum doğdu doğalı çalışma saatlerim hariç toplasanız 10 saatim ondan ayrı geçmemiştir. O da kuaföre falan gittiğimde anneme bıraktığım saatler. Abartmıyorum ben daha oğlumu babasına bir saat bırakıp bir arkadaşımla vakit gecirmedim) Annene bırak git diyor. Zaten h. içi annemde bir de h.sonu mu bırakıyım. Bu çocuğun sana da ihtiyacı var dedim. Ben mi istedim çocuk sen istedin dedi. (kendisi de istedi. evlendikten 4 yıl sonra çocuk yapmaya karar verdik biz)
Bu çocuğun babası sen değil misin? dedim.
''sana sormak lazım babası kim?'' dedi.
bu cümle nasıl unutulur? nasıl hazmedilir? artık nasıl aynı yatakta uyunur bilmiyorum.
içim acıyo..canım yanıyo..
cevap vermedim. Hadi annecim odamıza gidelim dedim oğlumla y.odasına gectik.
İlk kez oğlumun yanında böylesine tartıştık.
Sonra oğlum bana masal anlattı ben dinledim gözyaşlarımı saklayarak. O uyuduktan sonra eşim yataga geldi. Özür dilemek için. Nasıl çıkmış ağzından bilememiş.
Sarılmak istedi izin vermedim. Beni çok sevdiğini söyledi özür diledi ve salona döndü.
canım eşini sen tanırsın elbet ama bana asla gerçek anlamıyla söylenmiş bi söz gibi gelmedi yine de kötü ağır ama cevap vermek için vermiş düşünerek söylememiş. eşim de bazen kızdığında böyle uygunsuz şeyler söyler ama ben hiç duymamazlığa veririm doğrusu. çünkü gerçekte öyle düşünebilmesi imkansız geliyo bana. ama baba oğul arasında kopukluk var asıl sorun orda umarım onu çözebilirsiniz
Oldu canım, kızgınlıkla söylenmişmiş. O zaman herkes kızdığında küfür etsin hakaret etsin. Var mı öyle bir dünya, bir kadına daha ne kadar ağır bir hakaret edebilir?
Ben eski konunu hatırlıyorum, hatta sana demiştim eşin evde rahat değil ondan yapıyor anne ve baban kendi evinde kalsa diye. Ama görüyorum ki sorun eşindeymiş. Onların yanında bile kavga çıkartan eşinde. Zaten sen evin bütün yükünü sırtlamışsın, onun kazandığı para dükkan kirasına, kredi borcuna ancak yetiyor demiştin yanılmıyorsam.
Bu nedir ya sinirlenince kır dök sonra özür dile.
Özür dilemesi bile İTİCİ özür diliyor sonra salona geri dönüyor. Ben olsam belki uzun süre, belki hiç affetmezdim.