Boğaziçi Köprüsünden önceki gün çırılçıplak soyunan 35 yaşındaki Burcu Namlı, bir anda kendini köprünün demirlerinden aşağıya attı. Genç kadının cenazesi kalçasındaki dövmesinden teşhis edildi. Namlı dün gözyaşları içerisinde toprağa verildi.
Niğde Üniversitesinde İktisat Bölümünden mezun olduktan sonra özel bir bankada çalışmaya başlayan Namlının dört yıl önce işinden ayrıldığı öğrenildi. Tek çocuk olan Namlının ailesiyle birlikte yaşadığı evde elişi gibi hobilerle uğraştığı, olay günü de evinden ayrıldıktan sonra otobüse binerek Boğaziçi Köprüsüne geldiği, köprünün ortasında bir anda otobüsten inerek demirlere tırmandığı belirlendi. Yaklaşık 15 dakika demirlerin bulunduğu bölümde kalan Namlı daha sonra üzerindeki kıyafetleri çıkararak kendini aşağıya attı. Namlının cenazesi sahil güvenlik ekipleri tarafından denizden çıkarılarak Şişli Etfal eğitim Hastanesi morguna kaldırıldı. Genç kadının cenazesi daha sonra ise Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
İşsiz ve psikolojisi bozuktu
Kızlarının intihar haberiyle sarsılan Emine ve Hasan Namlı doktor kontrolünde oldukları için cenazeyi dayısı ve kuzeni tarafından alındı. Namlının üniversitesi bitirdikten sonra uzun süre bir bankada çalıştığını daha sonra ise ayrılarak evde elişleriyle uğraştığını söyleyen kuzeni Altan Varol, Kendisiyle uzun süredir görüşmüyorduk. Ama psikolojik sorunları vardı. Neden soyunarak atladığını bilmiyorum dedi.
Vatandan Çağdaş Ulusun haberine göre; Burcunun ve annesi Emine Namlının bir süre önce Yehova Şahitleri isimli tarikata girdiği iddia edildi. Namlının cenazesi ise Ümraniye Örnek Mahallesi Merkezi Camisinde kılınan cenaze namazından sonra Hekimbaşı Mezarlığında toprağa verildi.
Din olarak kabul edildi yaklaşık 1600 üyesi var
Dini mesihi bir hareket olan Yehova Şahitliği üyeleri, Hz. İsa nın ikinci gelişinin vuku bulduğuna inanırlar. Yehova Şahitlerine göre; 1914te hayatta bulunan nesil, İsa nın yeryüzüne inerek 144 bin Yehova Şahidiyle Şeytanın Güçlerini yok edeceğini görecektir. Böylece yeryüzünde de Tanrının Krallığı kurulacaktır. Bu Armagedon Savaşıyla sağlanacaktır. 1600 üyeli Yehova Şahitleri Türkiyede Yargıtayın 1986daki kararıyla farklı bir din olarak kabul edilmiş ve Anayasa güvencesine alınmıştır.
Niğde Üniversitesinde İktisat Bölümünden mezun olduktan sonra özel bir bankada çalışmaya başlayan Namlının dört yıl önce işinden ayrıldığı öğrenildi. Tek çocuk olan Namlının ailesiyle birlikte yaşadığı evde elişi gibi hobilerle uğraştığı, olay günü de evinden ayrıldıktan sonra otobüse binerek Boğaziçi Köprüsüne geldiği, köprünün ortasında bir anda otobüsten inerek demirlere tırmandığı belirlendi. Yaklaşık 15 dakika demirlerin bulunduğu bölümde kalan Namlı daha sonra üzerindeki kıyafetleri çıkararak kendini aşağıya attı. Namlının cenazesi sahil güvenlik ekipleri tarafından denizden çıkarılarak Şişli Etfal eğitim Hastanesi morguna kaldırıldı. Genç kadının cenazesi daha sonra ise Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
İşsiz ve psikolojisi bozuktu
Kızlarının intihar haberiyle sarsılan Emine ve Hasan Namlı doktor kontrolünde oldukları için cenazeyi dayısı ve kuzeni tarafından alındı. Namlının üniversitesi bitirdikten sonra uzun süre bir bankada çalıştığını daha sonra ise ayrılarak evde elişleriyle uğraştığını söyleyen kuzeni Altan Varol, Kendisiyle uzun süredir görüşmüyorduk. Ama psikolojik sorunları vardı. Neden soyunarak atladığını bilmiyorum dedi.
Vatandan Çağdaş Ulusun haberine göre; Burcunun ve annesi Emine Namlının bir süre önce Yehova Şahitleri isimli tarikata girdiği iddia edildi. Namlının cenazesi ise Ümraniye Örnek Mahallesi Merkezi Camisinde kılınan cenaze namazından sonra Hekimbaşı Mezarlığında toprağa verildi.
Din olarak kabul edildi yaklaşık 1600 üyesi var
Dini mesihi bir hareket olan Yehova Şahitliği üyeleri, Hz. İsa nın ikinci gelişinin vuku bulduğuna inanırlar. Yehova Şahitlerine göre; 1914te hayatta bulunan nesil, İsa nın yeryüzüne inerek 144 bin Yehova Şahidiyle Şeytanın Güçlerini yok edeceğini görecektir. Böylece yeryüzünde de Tanrının Krallığı kurulacaktır. Bu Armagedon Savaşıyla sağlanacaktır. 1600 üyeli Yehova Şahitleri Türkiyede Yargıtayın 1986daki kararıyla farklı bir din olarak kabul edilmiş ve Anayasa güvencesine alınmıştır.