Cİnsel Organların Temizliği -Hijyenik Seks

yaren_76

mareşal
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
2.066
66
Cİnsel Organların Temizliği

Ergenlik dönemiyle birlikte kızlar ve erkeklerde üreme organlarında bazı değişiklikler olmaya başlar. Erkeklerin üreme organlarında olan değişiklik büyüme ve gelişme tarzında olur. Ayrıca bu dönemde erkek üreme organlarının etrafında kıllanma başlamıştır. Önce kısa ve ince olan tüyler daha sonra kalınlaşmaya, sertleşmeye ve kıvrılmaya başlar. Erkeklerde cinsel organ etrafında olan kıllanmanın ardından koltuk altlarında, göğüste, yüzde bıyık ve sakal tarzında kıllanma da başlar. Kızlarda da dış üreme organlarında ve koltuk altlarında kıllanma başlar. Erkeklerdeki gibi önce kısa ve ince olan tüyler, daha sonra kalınlaşmaya, sertleşmeye ve kıvrılmaya başlarlar.
Bu dönemden itibaren vücut temizliğinde banyo yapma dışında üreme organ temizliğine özel olarak önem vermek gerekmektedir. Kıllı deride ter bezleri çok daha fazla sayıdadır. Bu nedenle terleme ve terleme sonrasında koku çok daha rahatsız edici olabilir. Bunun yanı sıra terlemeden dolayı kirlenme ve cildimizde mikropların yerleşmesi çok daha kolay olmaktadır. Mikroorganizmaların bu bölgelere yerleşmesi ile kaşıntı, kızarıklık, şişme, ağrı ve o bölgede ısı artışı gibi iltihabın belirtileri görülmeye başlar.

1. Adet Döneminde Temizlik ve Bakım Nasıl Yapılmalıdır?
Kızlar yaklaşık on iki, on üç yaşlarına geldiklerinde, bir gün çamaşırlarında kan lekesi görürler. Genç kız bu kan lekesinin ne olduğunu bilmiyorsa korkabilir, endişelenerek telaşlanabilir. Bazen bilgisi olsa da utanabilir, çekinebilir. Hemen hemen bütün genç kızlar bu duygulardan bir kaçını beraber yaşarlar. Bu nedenle ergenlik belirtileri başlayan kız çocuklarına bu konuda önceden bilgi verilmelidir. Adet kanaması yaklaşık ayda bir defa vajinadan gelen bir kanamadır. Normalde 21-35 günde bir adet görme olabilir. Kanama süresi ise 3-7 gün arasında değişir. Adetin başlaması sırasında hafif bir karın ve kasık ağrısı, uyku hali, yorgunluk, halsizlik ve sinirlilik olabilir. İlk gün ağrı biraz daha fazla, kanama ise koyu renklidir. Daha sonra miktar giderek artar. Bir kaç gün içinde kanama azalır ve renginin açıldığı dikkat çeker.

Adet döneminde kadın üreme organ`larından rahmin iç duvarını kaplayan ince doku atılmakta olup, bu doku mikropların çok sevdiği bir ortam özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle ayakta ya da başkaları tarafından kullanılmayan temiz bir taburede oturarak yıkanma önerilir.

Eğer sık olarak banyo yapma olanağı yoksa, adet döneminde dış üreme organlarının özel olarak temizlenmesi gerekmektedir, çünkü adet sırasında rahimden gelen kan kullanılan pet ile dış üreme organları arasında birikmektedir. Dış üreme organları derisi üzerinde biriken bu kan artıkları yine mikropların yerleşmesi ve üremesi için oldukça uygun bir ortam oluşturmaktadır. Cilt üzerinde doğal olarak bulunan mikroorganizmalar vardır. Cilt temizliğine dikkat edilmediği zaman bu mikroplar cildimize zarar verecek şekilde üremeye başlar. Bunun yanı sıra bu bölgede idrar yolu çıkışı bulunmaktadır ve bağırsakların çıkışına da yakındır. Bağırsaklardan atılan dışkı içinde çok sayıda mikrop vardır, tuvalet sonrası temizlik, dışkının ön tarafa bulaşmasını önlemek için önden arkaya doğru yapılır. Aksi halde (arkadan öne doğru) mikroplar kolaylıkla bu bölgeye bulaşabilir. Dış üreme organ`larına gelen bu mikroplar yalnızca burada yerleşmekle kalmaz, bu bölgeden içeriye doğru rahatlıkla giderek iç üreme organ`larında ve idrar yollarında da iltihap oluşmasına neden olabilirler.

Adet döneminde dış üreme organ`larının temizliğinin yanı sıra kullanılan pedlerin temizliğine de dikkat edilmesi gerekmektedir. Çamaşır içine konan kanı emmesi istenen malzemenin temiz olması gerekmektedir. Adet döneminde kullanılması için üretilen özel pedler bulunmaktadır. Pedler temiz olarak üretilmekte ve kullanım kolaylığı da bulunmaktadır. Külot içine yerleştirilen pette bulunan koruyucu tabaka emilen adet kanının çamaşıra geçmesini önlemektedir. Pedler bir defa kullanılmalı, kanama durumuna göre sık sık değiştirilmelidir (bir ped asla altı saatten uzun kullanılmamalıdır). Gece kullanımına veya kanamanın fazla olduğu durumlara yönelik özel pedler üretilmektedir. Pedlere mikrop bulaşmaması için kullanmadan önce açıkta taşınmamalı, özellikle dış üreme organlarına temas edecek yüzü asla kirletilmemelidir. Sadece taşıma değil, kullanım öncesi el temizliği de önemlidir. Ellerin önceden sabunlu su ile yıkanmış olması ve pedin dış üreme organ`larına temas edecek yüzünün olabildiğince ellenmemesine gayret edilmelidir. Pedler kullanım sonrası küçük torbalara konmalı ya da önerildiği şekilde katlanarak çöp kutusuna atılmalıdır. Pedler suda erimeyen malzemeden olduğu için tuvalete atılmamalı ve kapatılmadan açıkta bırakılmamalıdır.

Ülkemizde adet döneminde bez kullanımı da oldukça yaygındır. Bezlerin kullanımında da uyulması gereken bazı kurallar vardır. Bezin adet dönemi için sıvı emici özelliği olan pamuklu kumaşlardan, kenarlarının bastırılarak özel olarak hazırlanması gerekmektedir. Adet kanı ile kirlenen bezin üzerindeki kanın yıkanması, çamaşır suyunda bekletilerek mikroorganizmalardan temizlenmesi, iyice durulanması, kuruduktan sonra da ütülenerek yine mikroorganizmaların yok edilmesi gerekmektedir. Ayrıca temiz bir şekilde saklanması ve taşınması da önem taşımaktadır. Bezlerin değiştirilme sıklığı da pedler gibidir, ancak bezin sıvıyı içinde tutup dışarıya vermeme özelliği olmadığı için çamaşırı kirletmesi daha kolay olabilir.

Bazı kişiler de adet döneminde pamuk kullanmaktadır. Pamuğun kolaylıkla ayrılabilme özelliği kullanım zorluğuna neden olabilir. Pamuk kullanımı özellikle isteniyorsa, o zaman pamuğun temiz bir gazlı bez ile sarılarak kullanılması yerinde olur. Değiştirme sıklığı, saklanması ve uygulanması sırasındaki öneriler bez ile aynıdır.

Ülkemizde tampon kullanımı da yaygınlaşmaya başlamıştır. Tampon vajina içine yerleştirilen ve vajinadan dışarıya doğru sarkan bir ipi olan, adet kanını emecek şekilde özel olarak hazırlanmış bir malzemedir. Üç değişik büyüklükte hazırlanmışlardır. Bu materyalin üretiminde pamuk kullanılmakta, ancak özel işlemlerden geçirilerek parçacıkların vajina içinde ayrılmaması sağlanmaktadır. Tampon temiz bir şekilde üretilmekte, kullanıma kadar üzeri kapalı kalmaktadır. Kullanım öncesinde yine ellerin mutlaka temiz olması gerekmektedir. Kullanım kılavuzunda anlatıldığı gibi, tampon üzerindeki ambalaj gösterilen yerden açılmalı, hiçbir yere konmadan hemen uygulanmalıdır. Uygulamayı kolaylaştırmak amacıyla bazı tamponlarda yardımcı bir araç bulunur. Tamponlar vajina içine doğrudan yerleştirildiği için uygulama sırasında temizliğe özellikle önem verilmelidir. Tamponun vajinada altı saatten fazla kalmamasına özen göstermek gerekir. Tamponun daha uzun süre kalması halinde vücutta bulunan mikropların, üzerinde üreyerek kana karışması “toksik şok” olarak bilinen istenmeyen bir duruma neden olabilir. İlk belirtileri ateş ve kan basıncının düşmesi olan, hastanede yatarak tedavi gerektiren toksik şok, ölüme neden olabilir.

2. Tuvalet Sonrası Beden Temizliği
Sağlıklı bir insanda idrar mikrop içermez, ancak dışkının her milimetre küpünde milyonlarca bakteri bulunur. Bunlar bağırsaklarımızdan atılmış olmasına rağmen, herhangi bir yolla tekrar vücudumuzun iç ortamına bulaştıklarında hastalığa neden olurlar. Bu nedenle özellikle dışkılama sonrası temizliğin özenle yapılması çok önemlidir. Dışkılama sonrası temizlik, daha önce de belirtildiği gibi idrar çıkışı açıklığına ve kadınlarda vajina girişine mikrop bulaştırmamak için mutlaka önden arkaya doğru yapılmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken diğer noktaysa, dışkılama sonrası temizlik yapılırken ellere mikrop bulaştırılmamasıdır. Dışkılama sonrası temizlikte doğrudan eller kullanıldığında kirlilik öyle artmaktadır ki etkili yıkama ile dahi eller tam olarak temizlenmemektedir. Bu nedenle dışkılama sonrasında ilk temizliğin, gözle görünür bir kirlilik kalmayıncaya kadar yinelenerek her seferinde kuru temiz tuvalet kağıdıyla, daha sonra yine el değdirilmeden fışkıran suyla ya da ıslatılmış kağıtla yapılması ve bölgenin tuvalet kağıdı ile kurulanarak temizliğin bitirilmesi en uygunudur. Bu işlem bittiğinde eller mutlaka aşağıda el temizliğinde anlatılan şekilde etkili bir biçimde yıkanmalıdır. Özellikle ellerde istenmeyen bir bulaşmanın olduğu durumlarda kullanılan musluk, sifon ya da kapı kolu ve benzeri bir yüzeye dokunmak gerekiyorsa, buralara doğrudan temas yerine tuvalet kağıdı kullanarak dokunmak, tuvalet kağıdının ruloda kalan bölümünü kirletmemek, hem daha sonra kendimizi hem de birlikte ortamı paylaştığımız insanları, dışkı ile bulaştırmamak açısından önemlidir

---------------------------------------------------------------------


VAJINA TEMIZLIGI
Cinsel organlarınızı günde bir defa hafif bir sabun ve suyla yıkamanız yeterlidir. Normal bir kadın-da şırınga ve hijyenik spreylere gerek yoktur, hatta bunlar zararlı bile olabilir.

Normal olarak vajina kendisini temizler. Vajinanın duvarları kendi sıvısını üretir ve bu sıvı dışarıya doğru akarken ölü hücreleri ve diğer organizmaları da beraberinde taşır. Bu sağlıklı salgı, kuruduğunda sarımtırak, şeffaf veya süt gibidir. Bazen kaygandır ve hafif ama kötü olmayan bir kokusu vardır. Yumurtlama döneminde ve cinsel uyarılma sırasında miktarı artar. Eğer farklı bir renkte veya kokulu, çok bol vajina akıntınız varsa büyük bir olasılıkla vajina enfeksiyonunuz vardır. Doktora görünmelisiniz.

Eğer vajina hijyeni için bir sprey kullanıyorsanız, bunu doğrudan vajinanın içine sıkmayın, çünkü vajina dokusunu tahriş edebilir. Eğer bir spreyi kullandıktan sonra vulva kızarıyor ve tahriş oluyorsa bunu kullanmaktan vazgeçin; içindeki kimyasal maddelere alerjiniz olabilir.

Bazı ticari ürünlerin içindeki maddeler tahrişlere sebep olabilecekleri gibi, vajinanın, enfeksiyonların ortaya çıkmasına neden olabilecek mantar ve diğer başka organizmaların gelişmelerini engelleyen, normalde asit ortamını da değiştirebilirler. Hafif sirkeli su ile yapılabilecek şırınga, temizliği sağladığı gibi vajinanın normal asit ortamına da destek olacağı için tavsiye edilebilir. Şırınga yapmak aynı zamanda, genellikle rahim boynunu kapatarak enfeksiyona sebep olabilecek organizmaların içeriye girmelerine engel olan mukusu (balgam gibi bir madde) da yıkayıp dışarı atar.

Bütün bu olumsuz etkilerine karşın, doktorunuzun şırıngayı tavsiye edebileceği sorunlar vardır. Bu durumda sıvının baskısını azaltmak için şırınganın torbasını kalçanızın 60 cm. yukarısından daha yükseğe asmamaya özen gösterin. Aksi halde, vajinadaki organizmalar zorlanarak rahime sürüklenebilir ve burada enfeksiyona neden olabilirler.

Vajina enfeksiyonlarına neden olan bakteri ve mantarlar sıcak ve nemli ortamlarda daha çok gelişirler. Bu nedenle, pamuklu veya ağı pamuklu olan sentetik iç çamaşırı giymek ve vücuda yapışan çoraplardan kaçınmak daha akıllıca olur. Dar naylon iç çamaşırı ve çoraplar cinsel organlarınızda ısı ve nem tutar.
Son bir nokta: dışkıdan vajinaya bir bakteri bulaşmasını önlemek için anüs temizliğinizi daima önden arkaya doğru silerek yapın.
__________________
 
Dış genital bölge, üreme çağındaki kadınlarda sorunların nispeten sık görüldüğü bir bölgedir. Bölge yapı itibarıyla ciltle kaplı olmasına karşın diğer cilt bölgelerinde görülmeyen özel bazı sorunların yerleşim yeri olabilir. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların önemli bir kısmı bu bölgede belirti verirler. Bunun yanında bölgenin dışkı ve idrar boşaltım sistemiyle olan yakınlığı bu bölgeyi enfeksiyon ve tahrişlere elverişli bir bölge haline getirir. Belli bazı kurallara uyularak dış genital bölgede yaşanması muhtemel sorunların önemli bir kısmı kadın tarafından kolaylıkla kontrol edilebilir.

Genital hijyen kuralları

Bölgedeki hastalıkların erken tanınma olasılığını daha da artırmak amacıyla son yıllarda kadınlara yıllık rutin jinekolojik muayenelerden geçmeleri yanında belli aralıklarla bölgeyi kendi kendilerine de muayene etmeleri önerilmektedir.

Kendi Kendine Dış Genital Bölge (Vulva) Muayenesi

Dış genital bölge sorunları kendini cilt yüzeyinden kabarık şişlikler, kaşıntı, yanma, cinsel ilişki esnasında ağrı, idrar yaparken ağrı ve ciltte yara ortaya çıkması şeklinde gösterirler.

Vajina giriş kısmında iç yüzde tek taraflı, bazen çift taraflı ortaya çıkan ağrılı şişlikler bir Bartholin bezi abse veya kistinin habercisi olabilirler.

Dış genital bölge cilt yüzeyinde ve anüse doğru genellikle birden sayıda, düzensiz yüzeyli, ağrısız kabartılar bir genital siğil (HPV enfeksiyonu) belirtisi olabilir.

Yine cilt yüzeyinden vajina girişine doğru uzanan ağrılı ve içi sıvı dolu kabarcıklar geçirilmekte olan bir genital uçuk hastalığına (HSV enfeksiyonu) işaret edebilir.

Ciltte ortaya çıkan ağrılı ve ağrısız yaralar frengi veya daha başka bir cinsel yolla bulaşan hastalık habercisi olabilir.

Özellikle ağda sonrasında kıllarla kaplı bölgede ortaya çıkan ağrılı şişlikler bölgedeki kıl köklerinin enfeksiyonu sonucu oluşan ufak abselerin belirtisi olabilir.

Bölgede ortaya çıkan bölgesel renk değişiklikleri VIN adı verilen hastalığın veya diğer bazı ciddi hastalıkların belirtisi olabileceğinden bu renk değişikliği bölgelerinin çoğu durumda biyopsi alınarak incelenmesi gerekir.

Vajinada bir enfeksiyon varlığında (vajinit) oluşan akıntı dış genital bölgede tahriş oluşturur. Buna bağlı olarak bölgede bir sorun olmamasına karşın kaşıntı, yanma gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Temel sorun giderilmedikçe (vajinit) bu belirtilerin ortadan kalkması mümkün değildir.

Genital mantar enfeksiyonları

Dış genital bölgedeki kaşıntı sorunu bazen kullanılan hijyenik pedin bileşiminde kullanılan bir maddeye allerjik olunmasından kaynaklanabilir. Yine bazı kadınlarda kondomların yapımında kullanılan lateks madesine karşı ciddi bir allerji reaksiyonu ortaya çıkabilir.

Ender görülen bir sorun da vulvar distrofi adı verilen ve bölgede kaşıntı, yanma gibi sorunlar yaratan hastalık grubudur.

Vulvar distrofi

Dış genital bölgede görülen sorunlar elbette yukarıdakilerle sınırlı değildir. Her jinekolojik belirtide olduğu gibi dış genital bölgede ortaya çıkan bir belirti kısa zamanda doktor kontrolünden geçilmesini gerektirir.
 
Kadın genital sistemi cinsel ilişkiyle içeri giren bakterilerle sürekli "savaş" halindedir. Bunun yanında genital organların kalın bağırsakla yakın komşulukta olması buradaki bakterilere de vajinadan direkt bir giriş kapısı oluşturur.

Genital sistemin idrar yolu ile yakın komşuluğu bölgede uretra (idrar borusu) yoluyla mesaneye direkt bir geçiş sağlar.

Kadın Anatomisi>>

Normal şartlarda vajinanın mükemmel savunma mekanizması ve uretradan mesaneye geçişi zorlaştıran kapak mekanizması sayesinde bakterilerin genital bölgede ve idrar yollarında enfeksiyon yapması engellenir.

Her ay gerçekleşen adet kanaması içerdiği proteinler nedeniyle bakterilerin çoğalması için çok uygun bir ortam oluşturur ve bu nedenle kadınlarda enfeksiyonlar en sık adet döneminde ortaya çıkar.

Genital hijyen kuralları hakkında bilgi sahibi olmanız hem genital sistem hem de idrar yolu enfeksiyonlarından korunmanız açısından son derece önemlidir.


--------------------------------------------------------------------------------

Vajinanın Dostu: Laktobasiller

Vajinanın diğer organlara göre en önemli farklılıklarından biri bölgenin zararlı bakterilere karşı savunmasında bizzat bakterilerin görev almasıdır. Laktobasil adı verilen ve asit ortamda üreme özelliği olan bakteriler vajinanın içinde enfeksiyon yapabilecek diğer bakterilerin çoğalmasına engel olurlar. Bu amaca yönelik olarak vajina duvarında yer alan hücreler içerisinde östrojen hormonu sayesinde depolanan glikojen (glikojen glikoz adlı şekerin depo şeklidir) önce şekere sonra laktik asit adı verilen bir asit maddeye dönüşür. Bu asit madde vajinanın asit ortamının devamını ve laktobasillerin çoğalmasını sağlar.

Herhangi bir nedenle laktobasiller azaldığında (enfeksiyon yapıcı bakterilerin vajinayı işgal etmesi ve laktobasillere üstün gelmesi) vajinanın asit ortamı bozulur ve vajinada enfeksiyon kolaylaşır.

Herhangi bir nedenle vajinanın asit ortamı azaldığında (vajinaya uygun olmayan kimyasal maddelerin girmesi, östrojen üretiminin azalması nedeniyle glikojen depolarının azalması) laktobasiller azalır ve vajinada enfeksiyon kolaylaşır.

Genital hijyeni korumaya yönelik önerilerin bir çoğu vajinada laktobasil-asit ortam ikilisinin korunmasına yöneliktir. Genital hijyen kurallarını ezberlemek yerine bu ikiliyi aklınıza getirirseniz genital hijyen olgusunu çözmeniz kolaylaşacaktır.


--------------------------------------------------------------------------------

Genital Hijyeni Korumanın 10 Altın Kuralı

KURAL 1

Doktorunuz aksini önermedikçe vajinanın içini yıkamaya yönelik üretilen hijyen ürünlerini kullanmamalısınız.

Vajina kendini sürekli yenileyen bir organdır. Bu nedenle vajinanın içine bu maddelerin sokularak "temizlik" yapılmaya çalışılması anlamsızdır ve vajinanın laktobasil/asit ortamının zarar görmesine neden olabilir. Bu ürünlerle dış genital bölgenizi temizlemenizde bir sakınca yoktur.

Genital bölgenin gereğinden fazla yıkanarak hijyen sağlanmaya çalışılması vajinanın laktobasil/asit ortamının zarar görmesine katkıda bulunabilir.

KURAL 2

Tuvalet sonrası temizlikte temizliğin önden arkaya (vajinadan anüse doğru yapılması) çok önemlidir.

Temizliği anüsten vajinaya doğru yaptığınızda dışkıdaki kalınbağırsak bakterileri vajinaya ve buradan da idrar borusu yoluyla mesaneye bulaşabilir.

KURAL 3

Genital Bölgenin Kuru Kalması Önemlidir.

Mantar ve diğer bakterilerin nemli ve sıcak ortamlarda daha kolay üremesi nedeniyle genital bölgenin kuru kalması önemlidir. İç çamaşırınızı günlük değiştirmek, naylon yerine pamuklu iç çamaşırları tercih etmek, dar pantolon, çorap ve iç çamaşırı kullanmamakla bunu sağlayabilirsiniz.

KURAL 4

İlişki sonrasında ve diğer tüm zamanlarda idrar yapma ihtiyacı ortaya çıktığında ertelenmemelidir.

İdrar ihtiyacı ertelendiğinde mesanedeki bakteriler enfeksiyon yapmak için "zaman" bulurlar. Halbuki idrar yapılması bakterilerin idrarla birlikte vücuttan atılmasını sağlar.

KURAL 5

Tam hazır olunmadan (yeterli kayganlık oluşmadan) ilişkiye başlanmamalıdır.

Bu önlem mekanik tahrişe meydan vermemek açısından çok önemlidir. Gerekirse doktor önerisine göre kayganlaştırıcı ilaçlar kullanabilirsiniz.

KURAL 6

Adet Kanaması Döneminde Dikkat Edilmesi Gerekenler:

Adet kanaması döneminde olan kadına iş yaşamında, sosyal aktivitelerinde hareket serbestliği sağlaması, denize girebilme imkanı vermesi için üretilen vajinal tamponların kullanımında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta tamponun sık aralıklarla yenisiyle değiştirilmesinin ihmal edilmemesidir. Vajinal tamponu yerleştirdiğiniz andan itibaren kanla temas sonrasında bakteriler hızla çoğalmaya başlar.

Vajinal tamponlar uygun kullanıldıklarında vajinanın doğal ortamını bozmazlar. Ancak uzun süre vajina içinde kaldığında bu tamponlar vajinit sorununun gelişimi bir yana, hayatı tehdit eden enfeksiyonlara bile neden olabilirler.

Toksik Şok Sendromu>>

Adet kanaması döneminde cinsel ilişkiyi yasaklamak için yeterli tıbbi neden olmamakla beraber, kendinizi bu dönemde yeterince rahat hissetmiyorsanız eşinize bu durumu iletmeli ve kanamalı dönemlerde ilişkiyi ertelemelisiniz.

Üst genital sistemi enfeksiyonlarının en sık adet kanaması döneminde gerçekleştiği düşünüldüğünden bu açıdan risk altında olan kadınlar (daha önceden geçirilmiş enfeksiyon, çok eşli yaşam veya eşin çok eşli yaşam sürmesi gibi) bu dönemde ilişkide bulunmaktan kaçınmalıdırlar.

KURAL 7

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH) açısından risk altında olan biriyle cinsel ilişkiye girdiğinizde eşinizin prezervatif kullanmasını istemek sizin en doğal hakkınızdır.

Bunu sağlayamayacağınızı düşündüğünüzde kadın prezervatifinden faydalanabilirsiniz

Unutmayın: Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH) erkekten kadına daha kolay bulaşırlar.

CYBH korunma>>

KURAL 8

Genital Temizlikte Dikkat Edilmesi Gerekenler:

Ağda ve jilet genital kılların giderilmesinde oldukça etkilidir. Lakin bu iki yöntem kıl köklerinin enfeksiyonunu kolaylaştırır ve genital bölgenin daha kolay tahriş olmasına neden olur. Genital bölge için geliştirilmiş aletlerden faydalanmak veya makas kullanmak özellikle genital bölgeleri enfeksiyona ve tahrişe duyarlı kadınlarda daha iyi bir seçenek olabilir.

KURAL 9

Tuvalette Alınması Gereken Önlemler:

Klozet kapağının üzerine serilen tek kullanımlık kağıtlar ülkemizde de giderek yaygınlaşmakta ve hatta büyük marketlerde bu kağıtlar herkesin cebinde taşıması için uygun bir şekilde paketlenmiş olarak satılmaktadır. Bu kağıtları mutlaka kullanmalısınız.

Tuvaletlerde diğer bir sorun da tuvaletin içindeki kirli suyun sıçrayarak genital bölgeye değmesidir. Bunu önlemek için kirli suyun üzerini tuvalet kağıdıyla kaplayabilirsiniz. Bunu yapmak mümkün olmadığında dezenfektan madde içeren "mavi su verici tabletlerden" faydalanabilirsiniz.

KURAL 10

Her Kadın Düzenli Olarak Jinekolojik Muayeneden Geçmeli Ve Belirti Ve Bulgulara Duyarlı Olmalıdır.

Kadınlar hiçbir sorunları olmasa dahi yıllık jinekolojik muayene için başvurmalıdırlar. Bu, belirti vermeyen veya geç belirti veren hastalıkların tanı ve tedavisi açısından çok önemlidir.
 
Hijyenik Seks...

Sevişirken partnerinizin vücudundan yayılan kokular sizi nasıl etkiler? Pek de iyi hissetmezsiniz değil mi?

Seks öncesi temizliğe önem vermenizde fayda var...

Cinsel bölgeleri, koltukaltı ve bacakları saran aşırı kıl-tüy yumaklarına ne demeli?

Bu kıl yığınları da dokunma ve görme duyumuzu olumsuz etkiler. Buna bir de kıllı bölgelerin daha çok terlediği ve bakterilere davetiye çıkardığı gerçeği eklenirse, koku duyumuz da bu işe tepki gösterecektir! Sonuçta yaşadığınız cinsellik, keyiften çok eziyete dönüşür. Kafanız duyduğunuz kokulara, aldığınız tatlara yönelir ve dikkatinizi dağıtır.

Temizlik çok basit!

Oysa bedenimiz ve özellikle de cinsel bölgelerimiz için yapılacak temizlik çok basit, hatta su ve yumuşak bir sabundan ibaret. Koltukaltı ve genital bölgelerdeki tüylerin düzenli olarak kesilmesi ya da tümüyla alınması ve her gün duş yaparak deodorant kullanmak, vücudu koku oluşturan her türlü bakteriden arındırır. Genital bölgenin temizliği ve buradaki tüylerin kesilmesi, koku oluşumu ve kaşıntıyla birlikte enfeksiyon riskini de ortadan kaldırır. Koltukaltındaki tüylerin tıraş edilmesi ve her duştan sonra deodorant sürmek, bu bölgenin kokmasını ve kaşınmasını önler.

Nasıl temiz olunur?

Siz kendi bedeninizin temiz olduğunu biliyorsunuz. Ama partnerinizden pek emin değilsiniz. O halde sevişmeden önce, "Bir duş almaya ne dersin?" demek, pek zor olmasa gerek. Hatta bunu neden birlikte denemeyesiniz? Sabun, sünger ve sıcak su... Ancak bir kişiyi duş almaya ya da daha temiz olmaya teşvik etmek, her zaman kolay olmaz. "Ya kırılırsa?" endişesini bir türlü üzerimizden atamayız. Ancak cinsel yolla bulaşabilecek hastalıkları düşünerek partnerinizi önlendirmeniz şart. Aksi takdirde hem sevişmekten zevk almazsınız hem de bedeniniz enfeksiyona karşı tehdit altında olur.

"Temiz" ne demek?

Uzmanlar, erkeklerin ve kadınların genital temizliğinin farklı olması gerektiğini söylüyorlar.

Kadınlar

Her gün duş almak ve vajinal temizliği ihmal etmemek, her gün külot değiştirmek, alınan önlemler arasında. Bebek sabunu veya asitli olmayan bir sabun ve sıcak su yeterli olabiliyor. İntim spreyler, özel vajinal duşlar ve talk pudrası ise vajinal enfeksiyonlara davetiye çıkarmak anlamına geliyor. Kadınların cinsel organları, erkeklerinki gibi özel bir temizlik istemiyor. Tam tersi iç kısımlara doğru sabun ve özel jellerle temizlik yapıldığında, bölgenin mukozası zarar görebiliyor. Bu da enfeksiyonlara sebep olabiliyor. Uzmanlar, "Temizlik şart, ama vajinanın doğal dengesini bozmadan" diyorlar.

Erkekler

Penisi temiz tutmak biraz gayret ve dikkat isteyen bir iş. Gerçi erkekler penislerini nasıl yıkamaları gerektiğini çok küçük yaşta öğreniyorlar. Ancak sünnetsiz erkeklerin daha özen göstermesi, derinin altında biriken bakterilerden kurtulmak için sıkı bir temizlik yapması gerekiyor. Sabun ve su, temiz tutmak için yetiyor. Sünnetli erkeklerin ise işi daha kolay. Ne de olsa altını temizlemeleri gereken bir deriyle yaşamıyorlar. O halde bu kadar basit olan temizlik kurallarını ihmal ederek niçin sağlığınızı ve cinsel mutluluğunuzu tehlikeye atasınız ki?

En basit temizlik kuralları

* Her sabah duş alın.

* Her gün iç çamaşırı değiştirin.

* Duştan sonra tüm vücudunuzu iyice kurulayın. Nem, bakteri oluşumunu hızlandırır.

* Ayaklar insan vücudunun en fazla kokan bölgeleridir. Ayaklarınız bütün gün ayakkabı içinde kalıyorsa, sabah ve akşam yıkayın. Banyodan sonra parmak aralarını iyice kurulayın. Aşırı terleme varsa, talk pudrası ya da terlemeyi önleyici özel ayak spreyi kullanın.

* Banyodan sonra deodorant sürün.

* Genital bölgenizdeki t üyleri haftada bir keserek kısaltın. Aynı şekilde koltuk altındaki kılları jiletle ya da makasla keserek temizleyin. Ağda, epilasyon ve tüy dökücü krem, jilet ve makasa alternatif yöntemlerdir.

* Genital organlarınızı tuvalet ihtiyacınızı giderdikten sonra mutlaka yıkayın. Duş alırken de sabunlu suyla temizleyin.

Ağız sağlığına özel ilgi gösterin

Cinsellik baştan başlayıp, ayaklara kadar inen bir bütündür. Tüm vücudunuz kadar ağzınızın temizliği ve sağlığı da cinselliği olumlu ya da olumsuz etkiler. Partneriniz sizinle öpüşmek istemiyorsa, bunun en önemli sebebi ağzınızın kokması olabilir. Özellikle partnerlerden birinin sigara içmemesi içen partnerin vücuduna ve ağzına sinen kokudan tiksinmesine sebep olabilir. Sigara içiyorsanız ağız sağlığınıza daha fazla özen gösterin ve sevişmeden önce mutlaka dişlerinizi fırçalayın.

Erkeklerin bir tutkusu da uyanır uyanmaz sevişmek. Uzmanlar, sabah saatlerinde cinsel potansiyelin yüksek olduğunu doğruluyorlar. Ancak gece uyurken mide, yemek borusu, dişlerde ve gırtlakta kalan yemek artıkları ağıza gelip kötü kokulara ve mikroplara neden olabilirler. Öpüşmeyle, bu mikroplar karşı tarafa geçip çeşitli ağız mukozası hastalıklarına neden olabilirler.

Ağız sağlığının doğru olarak yapılması için her yıl diş hekimine kontrole gitmekte fayda vardır. Dişler günde üç kez, her yemekten sonra, en gerideki dişler de unutulmadan, üstten
ve içten iyice fırçalanmalı. Dişler fırçalandıktan sonra dişetlerini koruyan ve çürümeyi önleyen bir ağız suyuyla gargara yapmak da önemli bir adım.

 
X