- 22 Eylül 2006
- 318
- 2
Kadın ve erkekte, cinsel istek kaybı, benzer sorunlardır. Cinsel istekler konusunda iki teori öne sürülmektedir. Birinci teoriye göre bireylerin cinsel istek düzeyleri birbirinden farklıdır ve bu farklılıklar doğuştan kazanılmış özelliklerdir. Bu nedenle bazılarının cinsel istek veya kapasiteleri çok yüksek iken, bazıları yaşam boyunca çok az cinsel ilgi gösterebilirler. Bu durum, bir ölçüde bireyler arasındaki boy uzun1uğu veya göz rengi farklılıklarına benzetilebilir. İkinci teoriye göre ise, yaşam olayları veya eğitim ile yasaklanmadığı, bastırı1madığı veya saptırı1madığı sürece cinsel dürtü herkes için çok önemli bir itici güçtür. Klinik deneyimler ikinci teoriyi desteklememize neden olmaktadır. Cinsel istek azalması sorunları olan hastaların genellikle bu kaybı açıklayacak çok sayıda nedenleri vardır. Cinsel istek kaybı, isteğin azalması, uyarı sonucu cinsel tepki a1ındığı halde istek olmaması, uyarı sonunda da cinsel tepki olmaması veya nefret şeklinde ortaya çıkabilir. Nefret, cinsel ilişkide bulunamayacak kadar olumsuz duyguların mevcut olması anlamına gelir. Bu, genel olarak her türlü cinsel aktiviteye karşı o1abildiği gibi sadece belli bir düşünce, inanç veya davranış şekline karşı da geliştirilebilir (örneğin, oral seks gibi). Genel olarak insanlar ödüllendirici bir davranışı tekrarlama eğilimindedirler (cinsel veya başka tür bir aktivite). Tersine, belli bir davranış anksieteye neden oluyorsa, kaçınmaya çalışılır, dolayısıyla nefret ortaya çıkar. Cinsel istek kaybı olan insanlarda, çocuk1uk dönemindeki yasaklayıcı eğitim ve başarısızlık beklentisi, utanç, acı veya yetersizlik korkusu, gerçek yasaklamalar veya acı deneyler kadar önemlidir. İstek kaybının aksine, eşler arasında cinsel isteklerin farklı düzeylerde olması, sık rastlanan fakat daha az ciddi bir sorundur. Bir ilişki disfonksiyonel hale geldiğinde, sıklıkla eşlerden biri, diğerinden çok daha fazla cinsel yakınlık ister. Bu abartılmış farklılıklar, eşler diğer sorunlarını çözüp tekrar iletişim kurabildiklerinde ortadan kalkar. Cinsel istek kaybı, çok sayıda seksüel disfonksiyonun seyri sırasında ortaya çıkabilir. Organik hastalıklar erkeklerde olduğu gibi, kadınlarda da cinsel tepkileri olumsuz yönde etkiler, fakat genellikle kadınlarda cinsel tepki üzerine etkileri, erkeklerden daha azdır. Yine de, diyabetik kadınların % 50 sinin sonunda anorgazmik o1acağı bilinmektedir. Estrojen eksik1iğine bağlı ikincil vajinal atrofi (cerrahi sonrası veya menopoz sonrası), ağrılı ilişkiye neden olur. Eğer atrofi çok ilerlemişse krem veya hap şeklindeki estrojenle tedavisi çok başarılı sonuç verir. Organik pelvik veya genital hastalıklar da ağrılı ilişkiye ve giderek cinsel istek kaybına neden olabilirler. Doğum kontrol hapı kullanan bazı kadınlarda da istek kaybı görülürse de, bu durum daha ziyade psikolojik nedenlerden kaynaklanmaktadır (depresyon, üzüntü, bastırılmış öfke, histerik kişilik, vb. gibi). Kronik yorgun1uğun kadının cinsel tepkileri üzerindeki etkileri sıklıkla göz ardı edilir. Jinekologlara göre, yuvaya gidemeyecek kadar küçük çocuğu olan her kadında, bu tip sorunlarla karşılaşıldığında kronik yorgunluğu akla getirmek gerekir. Klinisyenlerin, kadınlarda fiziksel yakınma veya seksüel fonksiyon bozuklukları ile uğraşırken, kronik yorgun1uğun da bir neden olabileceğini unutmamaları gerekir. Genel olarak, doğum, ameliyat, kanser, sürekli diyet yapma, aşırı kilo kaybı gibi vücut direncini düşüren hastalık ve durumlarda geçici veya sürekli olarak cinsel istek kaybı görülebilir. Cinsel fonksiyon bozukluğuna neden olan veya cinsel fonksiyon bozukluğu şeklinde ortaya çıkan diğer sorunlar. A- Madde Bağımlılığı 1- Alkolizm 2- Diğer Madde Bağımlılıkları B- Kişilik Yapısı 1- Obsesif/Kompulsif Kişilik 2- Histerik Kişilik 3- Pasif/Bağımlı Kíşilik 4- Pasif/Agresif Kişilik C- Fiziksel Sorunlar 1- Fiziksel Hastalìklar, nörolojik bozukluklar, damarsal bozukluklar. 2- Menopozal Semptomlar, vajinal kuruluk, östrojen yetmezliği 3- Doğum Kontrol Hapları 4- İlaçlar 5- İnfertilite, özellikle zamanlanmış ilişki D- Duygusal Faktörler ve Stres 1- Bastırılmış öfke 2- Üzüntü-Yadsıma, suçluluk duygusu, depresyon veya öfke 3- Depresyon 4- Gebelik Korkusu 5- Kişiler Arasında Anlaşmazlık 6- Bedensel Görüntü Sorunları 7- Psikozlar 8- Kronik yorgunluk a- Çok Fazla ve Uzun Süre Çalışma b- Küçük Çocuk Bakımı 9- Orta,Yaş Krizi E- Karşılanmayan Cinsel Değerler