- 14 Ağustos 2009
- 53.299
- 42.836
CHP Sözcüsü ve Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, iktidarın ‘şapkadan çıkan tavşan’ misali bir anda gündeme getirdiği ‘büyükanne maaşı’nın finansmanını sendikalarının işçilerden topladığı aidatlar üzerinden sağlayacağını savunup böylece çalışanın bir cebinden aldığını başka cebine koyacağını kaydetti.
Fotoğraf: DHA
Ekonomik gelişmelere ve iktidarın torba yasayla getirmek istediği reformlara basın açıklamasıyla değinen Böke, 14 milyon ücretli çalışan, 3 milyon memur ve 720 bin taşeron işçisi için referanduma doğru tehlike çanlarının çaldığını açıkladı.
‘Vatandaşı kendi ülkesinde ‘yabancı’ haline getirdi’
CHP sözcüsü, ilk olarak, Meclis’te görüşmeleri süren torba yasa teklifinde yabancılara getirilen KDV’siz işveri ve konut satış hakkını gündemine alarak, şöyle konuştu: “Kendi vatandaşına uyguladığı yüksek vergi düzenini sürdürüp, yabancılara KDV’siz işyeri ve konut satışı hakkı getiren AKP Hükümeti, ‘Yeter ki döviz gelsin’ diye Türk vatandaşlarına verilmeyen bir hakkı, yabancılara vermekten çekinmedi. Rejimi değiştirmek uğruna ekonomide yaratılan iflası geciktirmek için olsa gerek, biraz daha fazla döviz uğruna malvarlığını telaşla, vergisiz, haraç mezat satmayı bile göze almış durumda. AKP Hükümeti, bu düzenlemeyle kendi vatandaşını, kendi ülkesinde ‘yabancı’ hale getirdi.
‘Büyükanne maaşıyla bir cepten öbür cebe’
Böke’nin bir diğer eleştirisi de AKP’nin bir anda gündeme getirdiği ve başvuruları aldığı, torunlarına bakan büyükannelere verilmesi planlanan maaşla ilgili oldu.
Düzenlemeyi ‘skandal’ olarak nitelendiren CHP sözcüsü, “Hükümetin referandum öncesinde apar topar hayali müjde paketi haline getirdiği ve adına ‘büyükanne maaşı’ dediği ödemeler, sendikaların işçi aidatlarından topladığı bütçelerinden, yani yine işçinin cebinden çıkacak. İşçinin parasıyla, işçiye referandum müjdesi veren Hükümet, ‘büyükanne maaşıyla’, çalışanın bir cebinden alıp, öbür cebine koyacak” dedi.
‘Elini işçinin cebine bizzat sokuyor’
Sendikaların bu düzenlemeye itiraz edip, ‘Sendikaların hükümete değil, hükümetlerin sendikalara para vermesi gerektiği’ni söylemesine rağmen iktidarı ikna edemediğini kaydeden Böke, şöyle tepki gösterdi: “Torba Teklifteki bu maddenin Meclis Genel Kurulu’nda da aynen kabul edilmesi halinde, hem bu pakete, hem de hükümetin bundan sonraki bu tür hayali müjde paketlerine, artık sendikalar para aktarmak zorunda kalacaklar. Yani işçiye, emekçiye ve onun sendikasına destek çıkması gereken hükümet, işçinin üç kuruş parasına da göz dikmekle kalmıyor, türlü yollarla, elini işçinin bizzat cebine sokup alıyor.”
‘Kıdem tazminatı kalkıyor’
“AKP hükümetinin işçi ve emekçiye zararı ne yazık ki, bununla da bitmiyor” diye devam CHP sözcüsü, iktidarın referandum sonrası raftan, kıdem tazminatının kaldırılması da dahil, memur ve taşeron işçileri ilgilendiren bir dizi reformu hayata geçireceğini söyledi.
“14 milyon ücretli, 3 milyon memur ve 720 bin taşeron işçisi… Yaklaşık 18 milyon emekçi ve ailelerini, yani neredeyse emeğiyle çalışan, alın teriyle kazanan tüm ülkeyi, hepimizi bir karabasan bekliyor” diyen Böke, şöyle devam etti: “İktidar, referandum öncesinde tepki çekmemek için, yıllardır getirmeye çalıştığı yeni düzenlemeleri referandum sonrası raftan indirmeye hazırlanıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun bu hafta yaptığı açıklamalar da gösteriyor ki, eğer sandıktan ‘rejim değişikliği’ çıkarsa, o gün itibariyle, emeğiyle geçinen herkes için, Türkiye tarihinin en karanlık günleri başlayacak.”
‘İşçinin emeğinin üçte birine el konulacak’
CHP sözcüsü, kıdem tazminatında yapılması beklenen düzenlemeyi şöyle anlattı: “Sendikaların yıllardır ‘kırmızı çizgimiz’ diyerek tartışmaya bile yanaşmadığı Kıdem Tazminatı Sistemi değiştirilecek. Fon Sistemi gelecek. Halen 14 milyon ücretli çalışan için bu, büyük bir hak kaybı anlamına geliyor. Şu anda, bir yıllık çalışma karşılığı hak kazanılan ’30 günlük’ kıdem tazminatı uygulamasını ortadan kaldıracaklar. Yani halen, her bir yıl için 30 günlük tazminat alan bir işçi, yeni sistemde en iyi olasılıkla, 20 günlük tazminat alabilecek. Yani işçinin çalıştığı her yıl için, en az 10 günlük emeğine el konulacak. Örneğin halen 10 yıllık çalışması karşısında, 18 bin lira tazminat alabilen bir işçi, yeni sistemde 11.8 bin lira alabilecek. Yani 6 bin lirasına el konulmuş olacak. Yani, bir işçinin emeğinin üçte birine el konulacak.”
‘Memurun güvencesi kalkacak, taşerona statü gelecek’
Üç milyon devlet memurunun da kamuoyunda 657 olarak bilinen Devlet Memurları Yasası’ndaki değişiklikle iş güvencesinin kaldırılarak, istenildiği zaman işten çıkarılabileceğini belirten Böke, seçimler döneminde kadro sözü verilen 720 bin kamuda taşeron işçisine de kadro yerine ‘özel sözleşmeli personel’ statüsünün verileceğini açıkladı.
Bütün bunların işçinin ömrü boyunca türlü zorluklarla elde ettiği haklarının gaspı olduğunu belirten CHP sözcüsü şöyle konuştu:, “Bu ülkenin, alın teriyle, emeğiyle, evini geçindirmeye, çocuklarını okutmaya çalışan, ekmeğinin derdinde olan, kimseye muhtaç olmadan çoluğuyla çocuğuyla ayakta kalmaya çalışan 80 milyon vatandaşı olarak, bu gaspın, bu yağmanın karşısında susacak, bekleyecek miyiz? Elbette Hayır. Biz emeğimizi hiçe sayan bu talan düzeninin karşısına ‘Hayır’la dikileceğiz. Emeğimize, alınterimize, ‘Hayır’la sahip çıkacağız.”
http://www.diken.com.tr/chpli-boked...asi-sendikalarin-isci-aidatiyla-karsilanacak/
Fotoğraf: DHA
Ekonomik gelişmelere ve iktidarın torba yasayla getirmek istediği reformlara basın açıklamasıyla değinen Böke, 14 milyon ücretli çalışan, 3 milyon memur ve 720 bin taşeron işçisi için referanduma doğru tehlike çanlarının çaldığını açıkladı.
‘Vatandaşı kendi ülkesinde ‘yabancı’ haline getirdi’
CHP sözcüsü, ilk olarak, Meclis’te görüşmeleri süren torba yasa teklifinde yabancılara getirilen KDV’siz işveri ve konut satış hakkını gündemine alarak, şöyle konuştu: “Kendi vatandaşına uyguladığı yüksek vergi düzenini sürdürüp, yabancılara KDV’siz işyeri ve konut satışı hakkı getiren AKP Hükümeti, ‘Yeter ki döviz gelsin’ diye Türk vatandaşlarına verilmeyen bir hakkı, yabancılara vermekten çekinmedi. Rejimi değiştirmek uğruna ekonomide yaratılan iflası geciktirmek için olsa gerek, biraz daha fazla döviz uğruna malvarlığını telaşla, vergisiz, haraç mezat satmayı bile göze almış durumda. AKP Hükümeti, bu düzenlemeyle kendi vatandaşını, kendi ülkesinde ‘yabancı’ hale getirdi.
‘Büyükanne maaşıyla bir cepten öbür cebe’
Böke’nin bir diğer eleştirisi de AKP’nin bir anda gündeme getirdiği ve başvuruları aldığı, torunlarına bakan büyükannelere verilmesi planlanan maaşla ilgili oldu.
Düzenlemeyi ‘skandal’ olarak nitelendiren CHP sözcüsü, “Hükümetin referandum öncesinde apar topar hayali müjde paketi haline getirdiği ve adına ‘büyükanne maaşı’ dediği ödemeler, sendikaların işçi aidatlarından topladığı bütçelerinden, yani yine işçinin cebinden çıkacak. İşçinin parasıyla, işçiye referandum müjdesi veren Hükümet, ‘büyükanne maaşıyla’, çalışanın bir cebinden alıp, öbür cebine koyacak” dedi.
‘Elini işçinin cebine bizzat sokuyor’
Sendikaların bu düzenlemeye itiraz edip, ‘Sendikaların hükümete değil, hükümetlerin sendikalara para vermesi gerektiği’ni söylemesine rağmen iktidarı ikna edemediğini kaydeden Böke, şöyle tepki gösterdi: “Torba Teklifteki bu maddenin Meclis Genel Kurulu’nda da aynen kabul edilmesi halinde, hem bu pakete, hem de hükümetin bundan sonraki bu tür hayali müjde paketlerine, artık sendikalar para aktarmak zorunda kalacaklar. Yani işçiye, emekçiye ve onun sendikasına destek çıkması gereken hükümet, işçinin üç kuruş parasına da göz dikmekle kalmıyor, türlü yollarla, elini işçinin bizzat cebine sokup alıyor.”
‘Kıdem tazminatı kalkıyor’
“AKP hükümetinin işçi ve emekçiye zararı ne yazık ki, bununla da bitmiyor” diye devam CHP sözcüsü, iktidarın referandum sonrası raftan, kıdem tazminatının kaldırılması da dahil, memur ve taşeron işçileri ilgilendiren bir dizi reformu hayata geçireceğini söyledi.
“14 milyon ücretli, 3 milyon memur ve 720 bin taşeron işçisi… Yaklaşık 18 milyon emekçi ve ailelerini, yani neredeyse emeğiyle çalışan, alın teriyle kazanan tüm ülkeyi, hepimizi bir karabasan bekliyor” diyen Böke, şöyle devam etti: “İktidar, referandum öncesinde tepki çekmemek için, yıllardır getirmeye çalıştığı yeni düzenlemeleri referandum sonrası raftan indirmeye hazırlanıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun bu hafta yaptığı açıklamalar da gösteriyor ki, eğer sandıktan ‘rejim değişikliği’ çıkarsa, o gün itibariyle, emeğiyle geçinen herkes için, Türkiye tarihinin en karanlık günleri başlayacak.”
‘İşçinin emeğinin üçte birine el konulacak’
CHP sözcüsü, kıdem tazminatında yapılması beklenen düzenlemeyi şöyle anlattı: “Sendikaların yıllardır ‘kırmızı çizgimiz’ diyerek tartışmaya bile yanaşmadığı Kıdem Tazminatı Sistemi değiştirilecek. Fon Sistemi gelecek. Halen 14 milyon ücretli çalışan için bu, büyük bir hak kaybı anlamına geliyor. Şu anda, bir yıllık çalışma karşılığı hak kazanılan ’30 günlük’ kıdem tazminatı uygulamasını ortadan kaldıracaklar. Yani halen, her bir yıl için 30 günlük tazminat alan bir işçi, yeni sistemde en iyi olasılıkla, 20 günlük tazminat alabilecek. Yani işçinin çalıştığı her yıl için, en az 10 günlük emeğine el konulacak. Örneğin halen 10 yıllık çalışması karşısında, 18 bin lira tazminat alabilen bir işçi, yeni sistemde 11.8 bin lira alabilecek. Yani 6 bin lirasına el konulmuş olacak. Yani, bir işçinin emeğinin üçte birine el konulacak.”
‘Memurun güvencesi kalkacak, taşerona statü gelecek’
Üç milyon devlet memurunun da kamuoyunda 657 olarak bilinen Devlet Memurları Yasası’ndaki değişiklikle iş güvencesinin kaldırılarak, istenildiği zaman işten çıkarılabileceğini belirten Böke, seçimler döneminde kadro sözü verilen 720 bin kamuda taşeron işçisine de kadro yerine ‘özel sözleşmeli personel’ statüsünün verileceğini açıkladı.
Bütün bunların işçinin ömrü boyunca türlü zorluklarla elde ettiği haklarının gaspı olduğunu belirten CHP sözcüsü şöyle konuştu:, “Bu ülkenin, alın teriyle, emeğiyle, evini geçindirmeye, çocuklarını okutmaya çalışan, ekmeğinin derdinde olan, kimseye muhtaç olmadan çoluğuyla çocuğuyla ayakta kalmaya çalışan 80 milyon vatandaşı olarak, bu gaspın, bu yağmanın karşısında susacak, bekleyecek miyiz? Elbette Hayır. Biz emeğimizi hiçe sayan bu talan düzeninin karşısına ‘Hayır’la dikileceğiz. Emeğimize, alınterimize, ‘Hayır’la sahip çıkacağız.”
http://www.diken.com.tr/chpli-boked...asi-sendikalarin-isci-aidatiyla-karsilanacak/
