• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

CHP'li Aygün Sakine Cansız’ın evine taziyeye gitti

bulca

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez.Mevlana
Pro Üye
28 Ocak 2009
33.806
55.289
1.123
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün Paris’te öldürülen Sakine Cansız’ın ailesine başsağlığı ziyaretinde bulundu.
Hüseyin Aygün bazı Alevi kuruluşlarının düzenlediği etkinliklere katılmak üzere Avrupa seyahatine çıktı. Dün Paris Alevi Kültür Merkezi’nin dayanışma gecesine katılan Aygün, Basel ve Çevresi Alevi Bektaşi Birliği'nin 20. kuruluşu yemeğinde de bulundu. Etkinliklerini fotoğraflar eşliğinde takipçilerine “tweetleyen” Hüseyin Aygün, “Geçen yıl Basel Parlamentosu Avrupa'da ilk kez Aleviliği bağımsız bir inanç olarak tanımıştı” diye not düştü.
CHP’li Hüseyin Aygün Şafak Pavey, Ali Kılıç, Hüseyin Sevinç ve başkan Hulusi Yıldız ile birlikte olduklarını da kaydetti. Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu Başkanı Erdal Kılıçkaya ve federasyon yöneticileri ile birlikte Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne bir ziyaret düzenlediklerini belirten Aygün, “Ailelere başsağlığı diledik; sağda Erdal Bey; solda Sakine Cansız'ın kardeşi Metin Bey” dediği tweetine Cansız'ın yakınlarına yaptığı taziye ziyaretinin fotoğrafını da ekledi.


Milliyet - CHP'li Aygün Sakine Cansız
 
16 Ocak 2013, 07:35
Fransa’da öldürülen 3 PKK’lıdan Sakine Cansız’ın ailesine taziye ziyaretinde bulunduğu için eleştirilen CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, “Ziyareti insani duygularla sade bir vatandaş olarak yaptım. Oraya Dersimli Hüseyin Aygün olarak gittim” dedi.






CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Fransa’nın başkenti Paris’te öldürülen üç PKK’lı arasında bulunan Sakine Cansız’ın ailesine taziye ziyaretinde bulunmuştu.


Çin’de bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hüseyin Aygün’ü “Herkes sorumluluğunu bilmeli” diye uyarmıştı.


Başbakan Recep Erdoğan da partisinin Grup Toplantısı’nda yaptığı açıklamada, “Bakıyorsunuz dağda misafiri olan milletvekili ama yandaş medyaları ofluyorlar, kofluyorlar, abartıyorlar, neler neler düzenliyorlar. İşte buyurun şimdi de pervasızca teröristin evine taziyeye gidiyor” ifadelerini kullanmıştı.





Sessizliğini bozan CHP’li Hüseyin Aygün, ziyaretiyle ilgili eleştirilere yanıt verdi.


Aygün, “Ziyareti tamamen insani duygularla sade bir vatandaş olarak yaptım. CHP'li Hüseyin Aygün olarak değil, Dersimli Hüseyin Aygün olarak gittim" dedi.

http://www.gazeteci.tv/terorist-taziyesine-giden-chpli-huseyin-aygun-kendini-savundu-162838h.htm
 
Son düzenleme:
[h=2]Tunceli'nin Hozat ilçesindeki fişleme iddialarının araştırılması amacıyla TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan alt komisyonun üyeleri, Hozat'taki çalışmalarını tamamladı.[/h] CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, burada gündeme dair açıklamalarda bulundu:
"CENAZEYE GİTMEK İÇİN İZİN Mİ ALACAĞIM?"
Paris'te öldürülen Sakine Cansız'ın yakınlarına yaptığı taziye ziyaretinin sorulması üzerine Aygün, ''Taziye ziyaretine gitmek siyaset dışı bir konu. Yani komşumuz olduğunda gideriz, biri şehit düştüğünde bizim ilimizde olmuşsa onu uğurlarız. Bunun siyasi bir konu haline gelmesini anlamıyorum. Sakine Cansız için de bu böyledir, bir askerimiz için de bu böyledir, bir cinayet hükümlüsü için de bu böyledir. Ben cenazeye giderim. Hiç kimseden izin de almam. Siyasetçilere mi soracağım cenazeye gidip gitmeyeceğimi? Çok saçma. Buna Başbakan da müdahale edemez, CHP de müdahale edemez. Bunu sadece benim vicdanım bilir. Benim yaptığım şey insani bir şey. Yani bunu birileri sürekli kışkırtıyor. Bir linç havası yaratılıyor, buna da çok üzgünüm. Ne olacak, benden intikam mı alınacak?'' diye konuştu.

haber7
 
[h=2]CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün taziye ziyaretiyle ilgili, ''Herkesin kendi düşüncesi olabilir ama bir siyasi çatı altında görev yaparken, o siyasi çatının sorumluluğunu taşımak gerekir'' dedi.[/h] Koç, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında terör sorunun sona erdirilmesine ilişkin yürütülen çalışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

CHP'nin bu konudaki tutarlılığını, samimiyetini herkes çok iyi anlaması gerektiğini savunan Koç, AK Parti'nin kapısını büyük bir sorumluluk duygusuyla çaldıklarını ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın projeyi daha ilk günden sabote ettiğini iddia etti.

Koç, Başbakan Erdoğan'ın ''Büyük Türkiye hapishanesinde parya muamelesi gördük'' dediğini anımsatarak, şunları söyledi:

''Sen Metriste, Mamak'ta, Diyarbakır'da düşünceleri yüzünden, okudukları kitaplar yüzünden haksız yere tutuklanan devrimcilerin hangi işkencelere mağdur kaldığını biliyor musun? Sen o işkencelerin hangisini gördün de şimdi mağdur rolü yapıyorsun? Yüzlerce genç işkencehaneler de işkence görürken gelecekleri kararırken sen Camialtı Spor Kulübünde sonra da İETT'de futbol oynuyordun. Yani sen o dönemde ne sağcıydın ne solcu sadece futbolcuydun. 12 Eylül'deki tek mağduriyetin futbol hayatının bitmesi oldu.''

-Hiç kimse provokasyona gelmesin-

CHP olarak sağduyusu çağrısında bulunan Koç, ''Hiç kimsenin hiçbir provokasyona gelmemesi uyarısı yapıyorum. Başbakan başta olmak üzere siyaset dili bakımından, diğerlerinin yaşadığımız sürecin hassasiyetini, duyarlılığını görerek, bilerek, herkesin sorumlu olduğu alanlarda sağduyusunu korumasını tavsiye ediyoruz'' dedi.

Koç, bu çağrıyı tüm yakın gelecekteki gelişmelerle ilgili olarak da bir kere daha CHP adına ifade etmek istediğini dile getirerek, ''Barış istiyoruz, kardeşlik istiyoruz. Birlikte yaşama irademizi güçlendirecek, ulusal birliğimizi koruyarak, herkesin eşit hukuku paylaşan, eşit Cumhuriyet vatandaşları olarak kucaklaşacağı her türlü projenin içindeyiz. Ama bizi ayıracak olan her türlü siyasi fitnenin, hesabın, ajandanın da karşısında olduğumuzu bir kere daha sizlerle paylaşmak istiyorum'' değerlendirmesinde bulundu.

-Bir CHP milletvekili sorumluluklarını bilmek zorundadır-

Kamuda ve savunmada anadil kullanımı konusunda CHP'nin görüşünün ne olduğunun sorulması üzerine ''CHP sürece nasıl yaklaştığını ifade etti. Şu anda 'ben çözerim' diyen ve kendisine sağduyulu yaklaşan, yaklaşmayan herkese öfke ile cevap veren bir Başbakan'dan bahsediyoruz. Olayın iki boyutu olduğunu söyledik. Bir siyasal, bir toplumsal mutabakat. Siyasal mutabakatın zemini meşru siyaset zemini olan TBMM'dir. İki toplumsal mutabakat. Üniversiteler, barolar, sendikalar, bütün demokratik kitle örgütleri, toplumun her kesiminde sorumlu olan kuruluşlar, bütün bu sürecin tartışmasına katılmalıdır'' ifadelerini kullandı.

Koç, iktidarın yol haritası olmadığını ve CHP'nin sürecin önünde şeffaf olarak bütün tarafları ile tartışılmasından yana olduğunu işaret ederek, ''Bu sorunun esas muhatabı, yol haritasını hala gizli ajanda olarak tutan iktidara aittir'' dedi.

CHP Milletvekili Hüseyin Aygün'ün taziye ziyareti ve Başbakan Erdoğan'ın CHP Milletvekili Hüseyin Aygün'e yönelik sözlerine ilişkin soruya Koç, ''Herkesin kendine ait özgün bir fikri olabilir. Herkesin kendi düşüncesi olabilir ama bir siyasi çatı altında görev yaparken, o siyasi çatının sorumluluğunu taşımak gerekir. O ilkeleri, o programı kabul ettiğiniz sürece o kurumun milletvekilisiniz demektir. Bu süreçle ilgili Sayın Genel Başkan geldikten sonra kendisi ile süreci değerlendireceğini ifade etmişti. Kendisinin gelmesini bekliyoruz'' yanıtını verdi.

Koç, CHP ile ilgili olarak Başbakan Erdoğan'ın sürekli bir araştırma içerisinde olduğunu iddia ederek, ''Sayın Başbakan dönüp kendi içine baksın. Kendi yaşadığı sıkıntılara baksın. CHP, programı, ilkeleri, bu son konuda açık, net tavrı olan bir siyasi partidir. Bir CHP milletvekili de CHP milletvekilliğinin sorumluluklarını bilmek zorundadır. Gereklerini de yerine getirmek zorundadır'' dedi.

Aygün hakkında parti içi disiplin soruşturması açılıp açılmayacağının sorusuna Koç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gezisini tamamlayıp Türkiye'ye gelmesini bekledikleri cevabını verdi.
AA
 
Back