CHP'de oruç tutmayan Sezer'den İslamcı İhsanoğlu'na evrim

Chelzy .!.:

Dönen muhabbeti hatırlıyorum.Sezer'in Orhan Pamugu kutlamaması,iftar vermemesi dışında bir falsosunu bulamayanlar baya bir üstüne gitmişlerdi.
Eleştirilecek yönleri elbet vardır ama ensonhabercik köşkte getirdiği uygulamalardan ya bir haber ya da bunları yazmak işine gelmiyor.Başlık zaten başlı başına belli ediyor içeriği ''oruç tutmayan Sezer''.
Yapılan bır haberde şunlar yazılı:

Geçen hafta Pazartesi günü yapılan altı saatlik Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında devletin zirvesi ilk kez Çankaya Köşkü'nde iftarda buluştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök de oruçluydu.' sözleri dikkatleri zirvedeki iftara çekti. Toplantıya verilen bir saatlik arada kurulan iftar sofrası, bir hayli konuşuldu.

Aslında, bu Köşk'te verilen ilk iftar değildi. Cumhurbaşkanı Sezer, MGK toplantısından bir süre önce Çankaya'da bir iftar vermişti. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı için verilen iftara, Köşk'te askerlik yapan erler ile sivil ve askeri memurlar katıldı. Sessiz sedasız gerçekleştirilen iftara Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehruzoğlu da katıldı. Diğer bir bilgi de, 'bu iftarın önceki yıllarda da gerçekleştirildiği' yönünde.

Köşk'teki ilk iftar tartışmaları dönemin başbakanı Abdullah Gül'ün 3 Kasım seçimlerinden hemen sonra AK Parti hükümetinin kabinesini sunmak için Köşk'e çıktığı dönemde yaşanmıştı. Kabinedeki isim değişiklikleri nedeniyle bakanların belirlenmesinin gecikmesi üzerine Sezer, Gül için iftar hazırlığı yapılması talimatı vermiş, ancak Başbakan Gül teşekkür ederek orucunu hurma ve suyla açmıştı.

Ancak anlaşılan o ki Sezer, duyurmak istemese de Köşk'te iftar veriyor ve bu iftarlara katılıyor. Ancak, nedense bunu gizli tutuyor.


Bu yazıda eğrisi doğrusuyla yanlışlarıyla kendisinin devlet adına yaptıkları.Atın fava bekleyin...Az cok recep tayyibin cumhurbaskanı olacagını düşünüyorum.Bakalım Sayın Ahmet Necdet Sezerin yaptıgının kacta kacını yapacak :)Oyle tasarruf etmiş ki...Yok yanı daha ortada fol yok yumurta yok daha şimdiden AOÇ'ni harabeye çevirdi.Bakalım nelere gebe bundan sonraki süreç. Iyıkı acılmıs konu birde iyi oldu bu geri dönüş.Severim arşiv haberlerini okumayı.

Görevi bırakmaya hazırlanan Sezer, veto kararları, kırmızı ışıkta beklemek, hastanede kuyruğa girmek gibi ilginç davranışlarının yanı sıra 7 yılda yaptığı tasarrufla da anılacak. Sezer 7 yılda Köşk bütçesinden 46 milyon YTL artırıp Maliye’ye iade etti. [TD="align: right"] Ayrıcalıkları reddeden Sezer, seçim günü, mükerrer oy kullanmayı önlemek için parmak boyama uygulamasını da yaptırdı. Görevlilerin "Sizi herkes tanıyor, mükerrer oy kullanmazsınız, boyamaya gerek yok" açıklamasına rağmen Sezer parmağını boyattı. DİĞER HABERLER [TABLE="class: boxBI"] [TR] [TD="align: left"]

[/TD]

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 16 Mayıs’ta sona eren görevinden eylül ayında ayrılmaya hazırlanırken, 7 yıllık görev süresinde ilginç rekorlarıyla anılacak. Görev süresince bir cumhurbaşkanına tanınan yasal ayrıcalıkları minimum düzeyde kullanan, geleneksel olarak tanınan ayrıcalıkların ise (kırmızı ışıkta beklemek, hastanede kuyruğa girmek, annesinin cenaze törenine sivil plakalı araçla ve benzin parasını kendi cebinden ödeyerek gitmek gibi) neredeyse tümünü reddeden Sezer, Cumhurbaşkanlığı’nın resmi internet sitesinde 7 yıllık tasarruf tablosunu da ilan etti. Sezer, 7 yılda Çankaya Köşkü’ne verilen ödenekten toplam 46 milyon YTL (46 trilyon lira) tasarruf ettirdi ve bu parayı Maliye’ye iade etti.

[TD="class: textSmallGrey, align: center"][/TD]

Kendisini seçen DSP-MHP-CHP koalisyonu döneminde kanun ve atamalara yaptığı vetolarla dikkat geçen, AK Parti iktidarının neredeyse tüm bürokrat atamalarını veto ettiği için “vekaletle yönetim” dönemine sebep olan Sezer’in görevi olarak yapmak zorunda oldukları dışında, eski cumhurbaşkanlarına benzemeyen uygulamaları şöyle:

PERSONELİ AZALTTI, KIRMIZI IŞIKTA BEKLEDİ
Göreve geldiğinde ilk işi, selefi Süleyman Demirel dönemindeki personeli azaltmak oldu. 40 civarındaki başdanışmandan sadece 4’ünün kalmasını istedi.

Garson, aşçı, temizlikçi, büro görevlisi gibi personel sayısını minimuma indirdi. Köşk’teki telefon konuşmalarını kısıtladı, özel konuşmaların bedelini konuşan personelden aldırttı. Köşk’te mesai düzeni başlattı. Saat 17.00’de mesai bitince tüm memurlar evine gitti.

Demirel’e her sabah yapılan check-up uygulamasını kaldırdı; şehir içinde kortejine eşlik eden ambulansı geri gönderdi.

Köşk’ün koruma müdürlüğüne tahsis edilen 14 aracı iade etti; bir eskort ve koruma aracı dışında güvenlik önlemi istemediğini söyledi. Trafikte kendisine güvenlik nedeniyle tanınan “geçiş üstünlüğü” hakkını hiç kullanmadı, her kırmızı ışıkta diğer araçlarla birlikte, yeşil ışığın yanmasını bekledi.

Özal döneminde Cumhurbaşkanlığı kullanımına tahsis edilen Okluk Koyu’ndaki yazlık köşke hiç gitmedi.
[TABLE="align: right"]
[TR]
[TD][/TD]
[/TR]
[TR]
[TD].[/TD]
[/TR]
[/TABLE]

Resmi toplantılar dışında, konser, tiyatro gösterilerini kaçırmamaya çalıştı. Piyanist Fazıl Say’ın, Nâzım Hikmet için bestelediği eseri ayakta alkışladı.

Yılda birkaç kez markete alışverişe gittiğinde görüldü. Makam aracına sivil plaka taktırarak alışverişe gitti, kasada cebinden çıkardığı parayla ödeme yaparak dikkat çekti.

Hiçbir düğüne gitmedi, görevi sırasında evlenen oğlunun Köşk’te aile içinde yapılan mütevazı düğününün masraflarını, o sırada yanan elektriğe kadar kendi cebinden ödedi. Düşerek bileğini kıran eşini sivil araçla acil servise götürdü. Röntgen çekilirken kuyruğa girip, sırasını bekledi.

Yurt içi gezilerini minimumda tuttu, memleketi Afyon’a depremden sonra “geçmiş olsun” ziyareti için ve burada yaşayan annesinin ölümü üzerine cenaze töreni için gitti. Cenazeye giderken, aracına sivil plaka takılmasını istedi.

HANUKA’YI KUTLADI AMA PAMUK’U KUTLAMADI
Karşılama ve uğurlama törenlerini minimuma indirdi, resmi yemekler dışında Köşk’te hiç davet vermedi; eski cumhurbaşkanlarının iftar yemeği davetini hiç uygulamadı. Resmi davetlerde konuklara yerli marka şarap ikram ettirdi.

Görev süresince hiçbir gazeteciye özel röportaj vermedi. Çığ gibi yağan randevu taleplerine rağmen çok az “kabul” yaptı. Kabullerde asgari ikram nedeniyle “Köşk’e giderken termosunuzu yanınıza alın” esprileri çıktı.

Hıristiyanların Noel’inin yanı sıra Musevilerin Hanuka Bayramı’nı da kutlayan ilk cumhurbaşkanı oldu. Tüm kurtuluş ve kuruluş yıldönümlerinde kutlama mesajları yayınlamayı ihmal etmedi, ama Yazar Orhan Pamuk’u, dünyanın en önemli ödüllerinden Nobel ödülü almasına rağmen kutlamadı.

NE KADAR HARCADI?
2001-2007 arasında Çankaya’ya verilen ödenek ve Sezer’in harcama tutarı şöyle:
[TABLE="align: right"]
[TR]
[TD] [/TD]
[/TR]
[TR]
[TD][/TD]
[/TR]
[/TABLE]
(2007 yılına ait harcama tutarı, 01.01.2007-30.06.2007 dönemini kapsıyor.)

NE KADAR TASARRUF ETTİ?
Ortalama 6.5 milyon YTL civarındaki yıllık tasarruf rakamı 2007’de aynen gerçekleşirse 7 yıllık toplam tasarruf 46 milyon YTL’yi geçecek.
[TABLE="align: right"]
[TR]
[TD] [/TD]
[/TR]
[TR]
[TD][/TD]
[/TR]
[/TABLE]
Köşk’ün son 3 yıllık ortalama bütçe ödeneğinin 30 milyon YTL düzeyinde olduğu düşünüldüğünde; Sezer 7 yılı geçen görev süresinde neredeyse toplam 1.5 yıllık ödeneğini Maliye’ye iade etmiş oldu.

2007 YILINDA YAPTIĞI YARDIMLAR
Cumhurbaşkanlığı sitesinde, Sezer’in 2007 yılında yaptığı “nakdi yardım” tablosu da bulunuyor. Buna göre, Sezer bu yıl Türkiye Güçsüzler ve Kimsesizlere Yardım Vakfı’na 30 bin YTL, Kadıköy Sağlık Eğitim Merkezi Vakfı’na 20 bin YTL olmak üzere toplam 50 bin YTL ‘yardım’ yaptı.

[/TD]
[TD][/TD]
[/TR]
[/TABLE]



Son not:Keşke herkes Ahmet Necdet Sezer gibi adam gibi adam olabilse..Keşke.

Genişletmek için tıkla...

chess .!.:

"oruç tutmayan" diye başlık atmışlar bir de ya(!)

kime neyse oruç tutup tutmaması, en son haber bunun çetelesini niye tutmuş, amaç?

Genişletmek için tıkla...