• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

chatlak / Sevdiği Şiirler

chatlak

özgür
Kayıtlı Üye
26 Ekim 2006
594
2
96
Diğer
Yer yok,
Mekan önemsiz,
Zaman sıfır...

Bana şah damarımdan daha yakın olana sığınarak
Hala acının acemisiyim ve hala sensizliğe bakamaz gözlerim.

Kaybolmuyorsun,
Bitmiyorsun,
Çoğalmıyorsun,
Eksilmiyorsun.

Çıkmaz bir vuslata sürüklenen yüreğimde sen yanıyorsun!

Bu gün kelimelerin tutsaklığına yer yok yüreğimde;ister anla, ister es geç ve vur sensizliği yalnızlığıma. Çiğne kalabalığımı, tıkansın yürüyüşlerimi ve duyma ayak seslerimi gidişinin ardından.

Gittin, durdum.
Duydum, sustum.
Konuştun, kırıldım.
geldin, yıkıldım.

susturduğum sabır taşı bu gün dillendi.
Ah, zaman!...
Nereden sürgülendiğini bir bilsem.Derdim ne seninle, ne de sensizliğe...Sürülsem kendimden ve benliğim el seluleti gibi yansısa aynalardan.Ve hırçın bir fırtına sonunda durulsa içim.

Seni düşünmedeim,
Yalan!
Seni beklemedim,
Yalan!
Seni hiç önemsemedim,
Koca bir yalan!...

Böyle düşünmemiştim hiç.Ne seni, ne kendimi ve ne de bu vakitsizliği.Akrep sancılanmayacaktı zamanda ve akrep umursamaz dönecekti kolumda.

Denizine açtım gözlerimi.
Varlığın ne zaman süzüldü içime
Zamansızlığındaki çokluğun ve yalnızlığımdaki azlığın...
Neden bu kadar zorsun

Uzaklarda dolanışım varlığına duyumsadığım ihtiyaçtan ve senden bana arta kalan, durgun anlarımın yalnızlığına...

Söylemediğim
Ve
Söyleyemeyeceğim
Sadece iki kelimeyle...
 
IRAK savaşında babası ve annesi
ölen,

kendisinin de bacakları kopan Müslüman bir
çocugun,
IRAK savaşını yöneten Tommy FRANKS a yazdıgı şiir.

Bu şiir Açık istihbarat
sitesinden alınmıştır.


Merhamet hür Dünyaya bu kadar mi IRAK ' tı?
Ben Basralı Ömer,

Belki haberin yoktur diye yazıyorum Mr.
Franks.
Önce demokrasi yagdı göklerimizden,
Sonra özgürlük geçti üstümüzden
Palet palet.
Ve insan hakları Namlularından
Saniyede bilmem kaç adet.

Demokrasi bizim eve de isabet etti
Bir gün sonra anladım koptugunu ayaklarımın.
Tam onsekiz adet insan hakları saymışlar
Vücudunda babamın.

Annem yoktu zaten
Ben dogarken ilaç yoklugundan ölmüş
Ambargo falan dediler ya Anlamadım
çocukluk akli işte
Oluşmadan sökülmüş.


Sizde de barış böyle midir Mr. Franks?
insan hakları çocukları yetim
Ve ayaksız bırakır mı orda da?
Düşer mi ayın kan gölüne aksi
Güpegündüz düşer mi Pazar yerine demokrasi?


Zenginlik
insanları korkudan uykusuz bırakır
Kuşlar gökyüzünü terk eder mi orda da?
Babamla mırıldandıgım son dua dilimde
ayaklarımın hastanede Ve giymeye
kıyamadıgım pabuçlar Kaldı elimde.

Çocukların var mı Mr. Franks?
Al, ogluna gotür onları Bari işe yarasın
Kim bilir belki baktıkça
Bazen beni hatırlarsın.


Bu nasıl demokrasi Mr. Franks?
Düştügü
yeri yaktı
Merhamet hür Dünyaya
Bu kadar mi IRAK'tı?
 
ya yemın ederımkı su an aglıyorum o kahrolası ABDguya savas yanlısı deıl..goruyoz ıste....kımbılır kac tane basralı omerler var ya......of of
 
chatlak kişiye özel değil tüm insanlığın duygularına hitap eden bir şiir bu tabii ''insan'' sıfatını hak edebilenlere. bunu bulup bizimle paylaştığın için teşekkürler. düğüm düğüm oldum kıss. susi ben.
 
çok kötü ya.. insan vicdan azabı çekiyor yardım edemediğini düşündükçe..üstelik hangi zamanda yaşıyoruz ve insanlar neler yaşıyor..:çok üzgünüm: :çok üzgünüm:
 
bu şiiri tüm emaillere yollamalı
 

Eklentiler

  • $20717_1959.jpg
    $20717_1959.jpg
    8,5 KB · Görüntüleme: 103
Zalimlerin oyunu varsa elbette Mevla’nın da bir oyunu var.Allah daima mazlumun yanındadır.
 
ne güzel bir anlatım. yaşadım sanki. birileride birşeyler anlasa diyeceğim. ama almaz. nerde duygu onlarda.:1ninca: :kızgın:
 
BANA ENGELLİ DİYORLAR...



Bana engelli diyorlar…..

Görmüyormuşum hiçbir şeyi .

Beyaz asam ile sendeleyerek yürürken yolda,

Duyuyorum nasıl da gülüyorlar bana…



Bana engelli diyorlar…..

Duymuyormuşum kimseyi.

Ne olur birkaç defa tekrarlasalar aynı cümleyi?

Duyamıyorum ama görüyorum bana sıkıntıyla bakan gözleri….



Bana engelli diyorlar….

Düşünemiyormuşum herkes gibi .

Ama bilmiyorlar ki annemin her damla göz yaşının içime işlediğini…..



Bana engelli diyorlar….

Yürüyemiyormuşum insan gibi .

Ama unutuyorlar,

Sürünerek te olsa daha zor şartlarda yapabildiğimi her işimi….





Bana engelli diyorlar…….

Konuşarak anlatamıyormuşum derdimi .

Ah bir bilseler !

Su isteyemediğim için susuz uyuduğum geceleri….



Bana engelli diyorlar…

Halbuki beni görmemek için;

Gözlerini kapatıyorlar,

Kulaklarını tıkıyorlar,

Yollarını değiştiriyorlar……

Ben konuşmak isteyince;

Susuyorlar...

Ama bana engelli diyorlar...



Sizler verin cevabını;

Ben engellerimi aşmak için azimli davranırken,

Bana yeni engeller koymaya ve beni etiketlemeye,

Kimin var hakkı ?...

Sevil ÖNAL

Zihin Engelliler Öğretmeni
 
Yekpare Bekleyişin Getirdiği Bir Akşam
Kulakları Tırmalayan Sağır Sessizlik
Ümüğü Sıkılmış Musallat Yaşam...
Cudi Dağı Eteklerinde Kokmuş ağız nefesleri
Pusu, Kurşun, Kan
Hain Ayak Sesleri...
Tutuşur Gözbebeklerimde Alaşafak
Savuşur Yüreğimde Ürkek Ceylan Hisleri,
Aldatılmışlığın Sırrını Çözmeye Çalışan Ustalık
Kör Kalem Uçlarında, Derin Uçurum İzleri...
Fizik, Anatomi, Olasılık
Kauçuk Suratlarda Asıklık,
Karar: Bin Bilinmeyenli Denklem,
Kararlı Adımlardaki Tutarlılık...

Ve Ben Şairim,
Sevdası Kürelenmiş Dağların Kır Nergizi Gözleri,
Göbeği Çatlamış Dudakların Sabır Ezgisi Sözleri,
Yarınları Yağmalanmış Varoşların
Kahır Çizgisi Yüzleriyim Anlayacağın...

Ağlamak Elbette Kolaydır,
Elbette Kolaydır Kendini Paralamak
Papyon Yakalara Siyah Kordele Bağlamak
Resmi Tangolarla Yürekleri Palazlamak Kolaydır...
Ajanslarda Münferit Olayları Kınamak,
Kongre Salonlarında
Miting Meydanlarında
Barışçıl Sistemler Sağlamak Kolaydır.
Uydurmak da Kolaydır, Uygulamak da...
Çünkü Kader Yazgısı Silahlar Susmuştur,
Derin Mevzilere Çekilmiş Birlikler
Geçici Sukunet Kurulmuştur.
Çünkü Firavun İştahıyla Çekilmiş Tetikler
Kan Kusmuş, Kansız Senaristlerin Namlusu
Figuran Hedefler Vurulmuştur...

Yani, Yetsin Diyorum,
Durulsun Kör Bulanık Akan Sular
Bu Acılar Bitsin Diyorum.
Yani, Ağlayan Çağaları Saran Korkular,
Olur Olmaz Kabuslarla Bölünen Uykular
Unutulsun, Kuşku Dolu Masum Dudaklarda
Düş Olsun, Gitsin Diyorum.
Sözüm Ona; Dili Kol, Eli Bol Soylular
Tutulsun Mazlumların Ahına
Allah Kahretsin Diyorum...

Ne Çıkar, Davalarımız Devrin Divanlarında Görülse,
Kalemler Kırılsa Sevdalarımıza
Yumak Yumak Mahpuslar Örülse,
Ne Çıkar, Dağbaşlarını Mesken Tutmuş
Türkülerimiz Sürülse...
Zalimi Dize Getiren Ağıtlar Bizim Değilmi Sanki...
Omuzlarda Yanyana Taşınan Tabutlar,
Kan Pıhtısı Bulutlar,
Yok Olan Umutlar,
Bizim Değil mi Kurşun Köreltmiş Ocaklar,
Postallı Ayaklar,
Şalvarlı Çocuklar,
Tarh-Açık Kapılar Bizim Değil mi?
Öyleyse Davranın Diyorum,
Sarılın Kutalmış Ufuklar Şurasında
Titreyin Canlanın

Dün Yurdumun Dağlarında Çarpışan Yiğit
Bugün Bayraklar Arasında,
O Şimdi Şehit...
 
çok içten yazılmış bir şiir teşekkür ederim bizimle paylaştığın için canım
unutmayalımki hepimiz birer engelli olma adayıyız.yarının bize neler getireceğini bilemeyiz
 
hor gören insan değildir zaten ,kendi engelli adayı olduğunu unutup hor görürse ilahi adalet var
görme engeli bi bey ali poyrazoğlunun tiyatrosunda karşıma çıktı görmüyor ama gülüyor alkışlıyo içim öyle burkulduki, perde kapandı bekliyor kenarda herkes gitsin die meğer kulise gitmek istermiş götürdük tabi ama ona diyemedim kendisine aliç'ye gülerken ona bakıınca içimin eridiğini
 
``Anne`` diye ağlarım
Canım her yandığında;
Oysa seni hiç
Görmedim anne!..
Ben ağlarken yanar mı
Yüreğin seninde
Düşünür müsün beni;
İyi mi, hasta mı, diye?..

Saçlarını okşarım
Hayallerimde,
Sende sever misin beni anne?

Her bayram ellerini öperim,
Sen giydirir misin bayramlıklarımı
hayallerinde?..

Omuzuna yaslarım başımı
Okşar mısın saçımı anne?
Örter misin üzerimi
Her gece,
Hastayken
Bekler misin başucumda
Gecelerce,
Duyar mısın sayıklamalarımı
``Anne! Anne!`` diye?..

Hep beni seven bir annem oldu
Hayallerimde,
Sen terkettin;
Terketmiyor hayaller işte!..

Anne! Anne!
Duy sesimi
Neredeysen
Çık gel,
Bir kez;
``Yavrum`` de...

Söz anne;
İstemem
Ne şeker,
Ne çikolata,
Ne ayakkabı,
Ne yeni bir elbise,
Yeter ki; tut elimi
Neredeysen çık gel
Bir kez ``Kızım`` de...
Haykırayım ben de;
Dünyanın en güzel sözcüğünü;
``Anne! Anne!``

Anne bak!
Ellerin yanında,
Ayakların da,
Ben senin
Canından bir parçayım
Nasıl terkettin,
Nasıl,
Nasıl ama be anne?

Söz anne;
İstemem
Ne ayakkabı,
Ne yeni bir elbise
Neredeysen
Çık gel
Bir kez
``Yavrum`` de

Dokun yüreğime...:çok üzgünüm: :çok üzgünüm: :çok üzgünüm:​
 
Yamacımda sessizlik
Kuytularımda kaçıp gitme düşleri
ßeynim, yüreğim infilaka ßeş kala
ßir selvi ßoylu ağacın altında alıyorum ilk nefesimi
Ve bir lavantanın kokusunda son nefesi iade etme düşleri…
Arkada ßırakıp gitmeye kıyamadıklarımı da alıyorum yanıma
Elim, yüzüm, yüreğim hep kırmızıya çalıyor
Ve hep umuda yürüyor ayaklarım
ßelki ßir gün;
Saçlarına yıldızlar düşmüş küçük çocuklar tanırım,
Ve ßenim de ellerim kır çiçekleri kokar artık
ßir dağ yamacında alırım ömrümün ßütün nefeslerini
0lur ya bir anlık gülümsemende ßulurum varlığımı..
ßilemezsin ßelki ßir gün ßen de yanarım..
İlla ki;
Yamacımda sessizlik
Aklımda firari hesaplar
Şimdi; kızıl güllerle kaplı şu yılları kim atar gözlerden öteye
Durduk yere kim vazgeçebilir adının iklimlerinden..
İşte ßu yüzden
İşte 0 sebepten ßen
ßak deli gibi AŞK kokuyorum..!!!
 
Back