• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

CEYHUN ATUF KANSU dan siirler...

toriii

Bocegim
Kayıtlı Üye
24 Eylül 2010
356
3
46
- Yurtdışı
BEKLEYEN
KADININ GÜNÜ

Kadınım saçlarını tarar aynada,
Benim parmaklarım değmişçesine.
Bahçeye çıkıp şarkı söyler içinden
Sesinden sesim geçmişçesine.
Güneşin kızarttığı kaysılar gibi
Aklından ben geçerim güneşlenirken,
Kızarır al al olur ben öpmüşçesine.

Eğilmiş dikiş diker, gömleğimin düğmesi
Hayal eder beni, birden ürperir
İnce bir sızı duyar iğne batmışçasına.
Çocuğunu göğsüne bastırdığında
Erkekliğim geçer ta iliğinden
Benimle uzanıp yatmışçasına.

Bir sabah ayrıldım bir akşam kavuştum
- Ah, olgun dutlar gibi ballanmış gözlerinde -
Saatlerin biriktirdiği o tatlı özlem
Sanki uzak denizlerden dönüyorum,
Karşılar, beni yıllarca beklemişçesine
a.s.
 
Son düzenleme:
SULUBOYA

Al suluboyanı:
Orda güller vardır gözlerinin sonunda
Pembe kırmızı, ille sarı
Bir çocuğun elleriyle
Boya çimenlerde baharın çocukluğunu.

Tütüncü dükkanını adam
Boyamış yeşile katık ederek ağuyu
Paraya, tütüne, gazoza, çiklete
Orhan Gazi vaktindeyse Bursa'da yeşil
Yarardı gölgenin güneş yaprağına.

Seviye karıştır yaz vaktini
Boya bir eteği sarıya
Bir gömleği kırmızıya
Delikanlı gelincik sarsın
Kızın bacaklarını yel biçtiğinde.

Usanmış çatılara
Bankaların ve gürültünün duvarlarına
Çek bir türkünün boyasını ki
Mozart'ın flüt ipeğinden mavi
Gökyüzünü insanla.

Otobüs kırmızısı
Emeğin al basmasına dönüşür
Yorgun bakışlarında insanların
Ev ikindisi dönüşür
Bir gecekondu asmasına.

Çınar yeşilinde sundurma
Bakar ayçiçeği tarlasına
Bir bardak sütün içinde
Denizin tohumunu ezersen
Çıkar ortaya yayla mavisi


CEYHUN ATUF KANSU‏
 
ÇOCUKLUK AŞKI

Düşün, düşün ki anne ben daha çok küçüğüm
Ilık ellerimden tut, beraber götür beni
Oyuncakçıda büyük mavi bir gemi gördüm
İşlenmiş, dalgaların köpüğüyle yelkeni.

Şu renk renk toplara bak anne, ne güzel renk renk
Dönüyor içimde bir bayram yeri dönüyor
Yuvarlanıyor gönlüm şu uçan toplara denk
Bir yokuştan koşarak kalbim sana iniyor.

Kan değil, zafer akar benim savaşlarımda
Hürriyet için ölür genç kurşun askerlerim
İnsanlığın cenneti saklı göz yaşlarımda
Yeni bir bahar çağı getirecek zaferim!

Korkma, korkma kaçmam ben, tahta atımla dağa
Senden daha güzel bir dağ var mı rüyalarda?
Niçin uğraşsın küçük kuş yurdundan kaçmaya
Yaşarken annesinin yeşerttiği kırlarda?

Kırılır, bütün iyi oyuncaklar kırılır
Çocuk kalblerinden mi yaparlar hep onları
Niçin oyun biterken en sonra hatırlanır
Hatıralarımızın en tatlı oyunları?

Satılır mı zengin bir oyuncakçıda söyle
Anne, dün okuduğun masaldaki güzel kız?
Yeter, altın bir kalbim olsun, Tanrıdan dile
Bütün zenginliğimi verir onu alırız.

CEYHUN ATUF KANSU
 
BİR HAZİRAN
SABAHINA ÇAĞRI

Sizi gün doğmadan önce
Yaşamaya çağırıyorum
Birden ayırt edeceksiniz
Bu saatler en güzel saatler
Çay hazırladım size bahçemde
Hep beraber içeceğiz
Sessizce konuşacağız
Havayı kırmaktan korkarak
Gökyüzü bir mavi ayna inceliğinde
Sözlerimiz bile dokunabilir ona
Parçalanıp düşer üzerimize
Bütün dedikoduları, kıskançlıkları, tutkuları
Unutup çay içeceğiz kardeşçe
Yeniden dirilmişiz gibi
Seher yeli gibi merhaba diyeceğiz
Hatırımızı soracağız birbirimizin
Seveceğiz sarı güller gibi çocuklarımızı
Hep iyi güzel namuslu şeyler konuşacağız

CEYHUN ATUF KANSU
 
GÜL TÜRKÜSÜ

Gül diyorsam, durmadan
Bilinçaltı bahçemde bir
Ezik gül kaldığından belki
Çocukluğumun Mayıs dalından
Kimbilir?

Gül diyorsam bir zaman
Nedim'in övdüğü bir
O çok uzaklarda saraylı
Lale bahçelerinde soyut
Osmanlı gül değildir.

Gül diyorsam, ne zaman
Büyükannem bir
Avuç can eriğiyle birlikte
Üç yaprak çiy tanesi de
Getirir.

Gül diyorsam, hani Haziran
Hani şimdi açan bir
Gerçek güldür gündelik
Yapraklarını gül bitleri
Yiyip bitirir

CEYHUN ATUF KANSU‏
 
DÜNYANIN
BÜTÜN ÇİÇEKLERİ

"Bana çiçek getirin, dünyanın bütün
çiçeklerini buraya getirin!"
Köy öğretmeni Şefik Sınığ'ın son sözleri.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Bütün çiçekleri getirin buraya
Öğrencilerimi getirin, getirin buraya
Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer
Bütün köy çocuklarını getirin buraya
Son bir ders vereceğim onlara
Son şarkımı söyleyeceğim
Getirin getirin... ve sonra öleceğim.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum
Kaderleri bana benzeyen
Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları
Geniş ovalarda kaybolur kokuları...
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri
Hepinizi hepinizi istiyorum, gelin görün beni
Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini
Bacımın suladığı fesleğenleri
Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini
Avluların pembe entarili hatmisini
Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın.
Aman Isparta güllerini de unutmayın
Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum.
Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.
Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım
Ben bir bahçe suluyordum, gönlümden
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden
Ne güller fışkırır çilelerimden
Kandır, hayattır, emektir, benim güllerim
Korkmadım, korkmuyorum ölümden
Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Baharda Polatlı kırlarında açan
Güz geldi mi Kopdağına göçen
Yörükler yaylasında Toroslarda eğleşen.
Muş ovasından, Ağrı eteğinden
Gücenmesin bütün yurt bahçelerinden
Çiçek getirin, çiçek getirin, örtün beni
Eğin türkülerinin içine gömün beni.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
En güzellerini saymadım çiçeklerin
Çocukları, öğrencilerimi istiyorum.
Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini
Köy okullarında açan, gizli ve sessiz
O bakımsız, ama kokusu eşsiz çiçek.
Kimse bilmeyecek, seni beni kimse bilmeyecek
Seni beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Ben mezarsız yaşamayı diliyorum
Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum.
Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın
Tarümar olmasın istiyorum, perişan olmasın
Beni bilse bilse çiçekler bilir, dostlarım
Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim
Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Okulun duvarı çöktü altında kaldım
Ama ben dünya üstündeyim, toprakta
Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta
Çile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım
Yurdumun çiçeklenmesi için daima, yaşadım
Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.
Şimdi sustum, örtün beni, yatırın buraya
Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.

CEYHUN ATUF KANSU
 
Back