Çeşitli nedenlerle hamiş olamayan arkadaşlara moral olucak haberler...:)

E

EU2

Ziyaretçi
Umutsuzluğa 'yapay rahim'

Yapay rahim, tüp bebek denemeleri defalarca hüsranla sonuçlanmış çiftlerde uygulanan bir yöntem. Bu yöntem bugün dünyada sayısız merkezlerde uygulanıyor. Ve gebelik şansını yüzde 40 arttırıyor

Umutsuzluğa 'yapay rahim'
Bu yöntemin yan etkisi yok
SAĞLIK SERVİSİ
Tekrarlayan tüp bebek denemesi başarısızlığı yaşamış çiftlerde gebelik şansını artıran bir yöntem. Hospitalium Tüp Bebek Merkezi Direktörü Opr. Dr. Tufan Babayiğit, Tüp Bebek dışı yöntem olan ve merkezlerinde uygulanan 'Yapay Rahim' hakkında sorularımıza cevap verdi:

Yapay rahim uygulaması nedir?

Yapay rahim uygulaması, tüp bebek yapılacak adayın rahminden uygun dönemde alınan bir doku parçası laboratuar ortamında ayrıştırılır ve bu dokuların laboratuar ortamında gelişimi sağlanır. Tüpbebek uygulaması ile oluşturulan embriyolar kişinin kendine ait bu rahim hücreleri varlığında laboratuvar ortamında geliştirilir.

Ne zaman uygulanır ?

Bu uygulama tekrarlayan tüpbebek başarısızlığında veya tekrarlayan şekilde kötü kalitede embriyo gelişimi olan vakalarda önerilmektedir. Standart tüpbebek uygulamalarında embriyo gelişimi için sentetik, kimyasal olarak embriyo gelişimini destekleyecek şekilde tasarlanmış kültür vasatları kullanılmaktadır. Yapay rahim uygulamasında ise anne rahminden alınan bu dokuların embriyoları besleyici özelliklerinden yararlanılmaktadır. Bu dokular embriyo gelişimini destekler ve embriyonun anne rahmine tutunması için gerekli bazı proteinleri üretir. Bu sayede tekrarlayan başarısızlık aşılmaya çalışılır.

Ne kadar sürede yapılır ?

Bu uygulama için tüpbebek öncesi bir adet döneminin 20-25 günleri arasında bu dokunun alınması, laboratuvar koşullarında geliştirilmesi gerekmektedir.

Bu işlemden sonra gebe kalma şansı nedir ?

Merkezimizde bu uygulama tüp bebek denemeleri birkaç kez başarısızlıkla sonuçlanmış çiftlerimizde, yani tüp bebekte 'zor' olarak değerlendirilen çiftlerimizde kullanılmakta olup, tüm yaş gruplarında % 40 oranında gebelik şansı verilmektedir.

Yan etkileri var mı?

Bu uygulamanın hiç bir yan etkisi yoktur.

Yasal mı ?

Bu uygulama yasaldır ve dünyada sayılı merkezlerinde kullanılmaktadır.

18.09.2008

Kaynak:http://yenisafak.com.tr/Saglik/?t=19.09.2008&i=140546
 
Anne olabilmek için riski göze aldı

Rahminde 56 miyom bulunan kadının, anne olma isteği üzerine, doktorlar, alınması gereken rahmi yerinde bırakarak, bir yıl sonra anne olmasını sağladılar

Anne olabilmek için riski göze aldı
İZMİR (A.A)
Rahminde çeşitli büyüklüklerde 56 miyom bulunan Meltem Aydın'ın (37) anne olma isteği üzerine, doktorlar alınması gereken rahmi yerinde bırakarak, miyomları temizledi.

Operasyondan bir yıl sonra hamile kalan kadın, sağlıklı bir kız çocuğu dünyaya getirdi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Namık Demir, Meltem Aydın'ın kendilerine başvurduğunda, rahminden bir patates filesi dolusu, büyüklükleri 6 ile 2 santimetre arasında değişen 56 miyom çıkardıklarını söyledi.

Bu durumlarda rahmin alınması gerektiğini ifade eden Demir, "Ancak hastamız anne olmak istiyordu. Bu nedenle rahmi yerinde bıraktık ve miyomları tek tek temizledik" dedi.

MİYOMLAR TEK TEK TEMİZLENDİ

Demir, 2001 yılında genç kadının Ankara'da geçirdiği operasyonla rahminden 3 miyom aldırdığını, kendilerine başvurmadan 6 ay önce ise miyomlar nedeniyle 5.5 aylık erken doğum yaptığını belirterek, "Bize geldiğinde bebeğini kaybetmişti. Yaptığımız muayenelerde rahimde 56 miyom tespit ettik. Rahmi almak daha kolay olurdu, ancak 3.5 saat boyunca rahimdeki miyomları temizledik" diye konuştu.

Meltem Aydın'a miyom ameliyatının üzerinden bir yıl geçtikten sonra hamile kalabileceğini söylediklerini anlatan Demir, şunları kaydetti: "Aydın'a 1 yıl hamile kalmamasını söyledik, miyom temizleme ameliyatında rahim kesildiği için iyileşme süresini bekledik. Bu dönemde hamile kalması riskli olurdu.”

Rahim titizlikle korundu

Miyomları çıkarırken rahmi koruduklarını belirten Demir, “Ardından hamilelik sağlıklı cereyan etti. 5 aylıkken bebekte gelişim geriliği gördük. Bu bizi endişelendirdi, rahimde yeniden çok sayıda miyom olduğunu gördük. Bu miyomlar plasenta kanlanmasını engelliyordu, bebeği almadık ve sürekli kontrol altında tutarak bebeğin 38. haftada doğmasını sağladık. 2 kilo 525 gram doğan bebek oldukça sağlıklı" dedi.

11.03.2008

kaynak:http://yenisafak.com.tr/Saglik/?t=11.03.2008&i=104821
 
Yapay rahimle hamile kaldı

Fransa'da yaşayan Türk aile, beşinci denemelerinin ardından Türkiye'de yapay rahimle hamile kaldı. Mücahit ve Döndü Karaca çifti Lion'da yaşıyorlardı. On yıl önce evlendiklerinde henüz çok gençtiler ama bir an önce anne baba olmak istiyorlardı. İki yıl geçmesine karşın hamilelik gerçekleşmeyince, tüp bebek denemelerine başladılar. Lion Universitesi'nde sekiz yılda, pek çok yöntem denendi. Döndü ve Mücahit Karaca yaşadıklarını "Her seferinde negatif sonuç almak büyük yıkım oldu. Sekiz yıl boyunca tüm tatillerimizi ve birikimimizi anne-baba olmaya adadık" diye anlattı.

TÜRKİYE
SON UMUDUMUZDU
Tedavi için bir de Türkiye'de deneme yapmaya karar verdiklerini anlatan Karacalar, Florance Nightingale Hastanesi'ne başvurmuş. Hastanenin Tüp Bebek Bölümü Sorumlusu Doç. Dr. Yücel Karaman, uyguladıkları yöntemi şöyle izah etti: "Çifte embriyo tutunamadığı için, yapay rahim uygulaması yapmaya karar verdik. Buna tıp dilinde 'ko-kültür' deniyor. Annenin rahminden küçük bir parça aldık. Bunu laboratuvarda çoğalttık. Minik bir rahim yarattık. Tüp bebek denemesini bu rahim içinde uyguladık. Yumurta ile sperm laboratuvarda rahim dokuları arasında birleştiler. Doğala çok yakındı. Embriyolar üç gün yapay rahim içinde kaldı ve anne karnına yerleştirdik. Sonunda Döndü hamile kaldı." Hamilelik haberini alan çift çok mutlu. Yıllarca dua ettiklerini, hiç ara vermeden tedavi gördüklerini ve hayalini kurdukları haberi sonunda aldıklarını söylüyorlar. Çift şimdi bebeklerini kucaklarına alabilecekleri günleri bekliyorlar.

kaynak:http://arsiv.sabah.com.tr/2007/02/03/gun115.html
 
Ultra prematüre bebek mucizesi

Henüz 6.5 aylıkken 900 gram ağırlığında doğan 'ultra prematüre' İremsu bebek, iki ay boyunca Azrail'e karşı verdiği savaşı kazanıp yaşama döndü. Doğduktan iki gün sonra 200 gram birden zayıflayıp, iki defa kalbi duran mucize bebek, şimdi etrafa gülümsüyor. İlk çocuğunu doğurmak için gün sayan anne Selma Gökoğlu, hamileliğinin altıncı ayında kanama geçirdi. Bebek alınmazsa kanama sürecek, hem anne hem de bebek kaybedilecekti. Bebekten ümidi kesen doktorlar, Nazilli'li anneyi sezaryen ameliyata alıp kurtardı. Bu sırada bir mucize meydana geldi, bebek yaşıyordu.

900 GRAMDAN 700'E DÜŞTÜ
Bin gramın altındaolduğu için 'ultra prematüre' diye anılan yavru, doğduğu Nazilli Devlet Hastanesi'nde iki gün içinde 700 grama kadar düştü. İremsu adı verilen bebek İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'ne sevk edildiği gece iki kez kalbi durdu, kalp masajı ve oksijen desteğiyle hayata döndürüldü. Tıpta ağırlığı nedeniyle 'mikro premi' olarak anılan bebek, üç hafta serumla, daha sonra da anne sütüyle beslenerek 1 kilo 600 grama ulaştı. Minicik bedeniyle Azrail'i yenen ve prematüre yoğun bakım hastanede iki ay kalan bebek, sağlığına kavuştuktan sonra taburcu oldu.

kaynak:http://arsiv.sabah.com.tr/2005/10/10/gun104.html
 
Pazartesi, 15 Eylül 2008 14:21

Dünyada ilk kez Türkiye'de uygulanan MACS (Manyetik hücre seçici) adı verilen yöntemle, baba adaylarının spermleri arasından kaliteli olanlarını, yani dünyaya bebek getirme yeteneği en yüksek olanları seçmek artık mümkün. Dr. Enver Kerem Dirican ve Op. Dr. Osman Denizhan Özgün tarafından klinik çalışmaları gerçekleştirilen ve yayınlanan MACS tekniği ile, tüp bebek tedavisinde embriyo oluşturma ve gebelik oranlarında yüzde 33 başarı oranı ile anne baba adaylarının bebek sahibi olmaları kolaylaşıyor.

Üremeye yardımcı tedavi yöntemlerinden tüp bebek-mikroenjeksiyon başarısını yüzde 33 oranında artıran yeni yöntem bilim dünyasına sunuldu. Dünyada ilk kez, özel bir tüp bebek merkezinde Dr. Enver Kerem Dirican ve Op. Dr. Osman Denizhan Özgün tarafından klinik çalışmaları gerçekleştirilen ve yayınlanan MACS (Manyetik hücre seçici) tekniği ile baba adaylarının spermleri arasından dünyaya bebek getirme yeteneği en yüksek olanlar seçilebiliyor. Bu kaliteli spermlerle döllendirilen yumurtalardan oluşan embriyoların ise gebelikle sonuçlanma şansı artıyor. Yöntem, dünyada tüp bebek-mikroenjeksiyon tedavisinin başarısını artıran bir teknik olarak, infertilite alanında önde gelen süreli yayınlardan biri olan "Journal of Assisted Reproduction and Genetics" dergisinde de yayınlanmak üzere onaylandı.

-“BAZI SPERM HÜCRELERİ KENDİLERİNİ ÖLDÜRMEYE KODLUYORLAR”-

Dr. Enver Kerem Dirican, Türkiye'de şiddetli erkek kısırlığını yaşayan yaklaşık 500 bin hastanın olduğunu söyledi. Dirican, MACS yönteminin tüp bebekte erkek kısırlığı halinde kullanılabileceğini ifade ederek şunları söyledi:

“Erkek kısırlığının tek çözüm yöntemi olan ICSI işlemini uygularken aklımızda sürekli şu soru vardı: ‘Neden aynı kriterlerle seçtiğimiz spermlerin döllediği yumurtalardan oluşan embriyoların bazıları gebelikle sonuçlanırken, bazılarında sonuç alınamıyor?'Çalışmalarımızda, spermlerin kullandığımız mikroskoplarla görülemeyen bazı özelliklerinin bulunduğunu saptadık. Bizim üzerine yoğunlaştığımız soruya da cevap teşkil edecek bu çalışmaların kanıtladığı ve bizi çok heyecanlandıran önemli bir sonuç vardı. Sperm değerleri düşük olan vakalarda spermler “hücre intiharı” diye nitelendirebileceğimiz bilimsel adı “abortive apoptosis” olan bir davranış gösteriyorlardı. Yani kendilerini yaşamaya değil öldürmeye kodluyorlardı. Neden bazı spermler bu davranışı gösteriyor sorusunun cevabı ise çok çarpıcıydı. Bir sperm hücresi, bazı genetik faktörler nedeniyle veya bazı dış etkenlere bağlı olarak hasar gördüğünde, hasarlı yapısını, oluşacak bebeğe taşımamak için kendisini öldürme eğilimi geliştiriyordu. Böylece sağlıksız döllenme ve gebeliklerin önüne geçecek doğal bir filtreleme sistemi oluşuyordu. Ekim 2007'den bu yana 122 hasta üzerinde uyguladığımız MACS yönteminin, klasik sperm seçme yöntemiyle karşılaştırıldığında, daha başarılı olduğu görüldü. MACS yöntemiyle saptanabilen ölüm sürecine girmemiş sağlıklı spermler anne adayından elde edilen yumurtalara enjekte edildiğinde ise gebelik oranlarında eskisine oranla yüzde 33'lük gibi büyük oranda bir artış sağlandı. MACS yönteminin ICSI işleminde kullanılarak gebelik oranlarını arttırması dünyada bir ilk olması açısından büyük önem taşımaktadır.”

-“AMACIMIZ SON YILLARDA ARTAN ERKEK KISIRLIĞINI TAMAMEN ORTADAN KALDIRMAK”-

Yöntemin diğer bir mimarı olan Op. Dr. Osman Denizhan Özgün ise, son 20 yıldır sperm seçimi üzerine başarısı kanıtlanmış yeni bir teknik gelişme olmadığı gibi tüp bebek tedavisinde de başarıyı bu oranda etkileyen yeni bir uygulama da geliştirilemediğini söyledi. MACS'ın bu nedenle erkek kısırlığının çözümünde ICSI-Mikroenjeksiyon'dan sonra atılmış en önemli adım olduğuna işaret eden Op. Dr. Özgün, “MACS, Dünya'da ilk kez merkezimizde gerçekleştirilmiş ve başarısı kanıtlanmıştır. Çalışmanın sonuçları uluslararası bilimsel camiada kabul görmüştür” dedi. MACS tekniğini daha da ileri noktaya taşımaya yönelik ar-ge çalışmalarının TÜBİTAK destekli olarak devam ettiğini kaydeden Op. Dr. Özgün şunları söyledi: “Bu çalışmanın ekibimize ait olması ve dünyada takdirle karşılanması bizleri motive etmekte ve yeni araştırmalara yönlendirmektedir. Amacımız gelecekte sperm yapısından kaynaklanan erkek kısırlığını tamamen ortadan kaldıracak teknikler geliştirerek insanlığın hizmetine sunmaktır. Son yıllarda yapılan araştırmalar erkek kısırlığında belirgin bir artış olduğunu gösteriyor. MACS yöntemi bugün özellikle sperm değerlerinde düşme belirlenen olgulara öneriliyor. Bunun nedeni, sperm değerlerinde düşme gözlenen olgularda, ölüm sürecine girmiş sperm oranlarının artış göstermesi. Tekniğin uygulanabilmesi için baba adayının menisinde veya testislerinde tüp bebek-mikroenjeksiyon uygulanabilecek sayıda yeterli spermin olması gerekiyor.”

-YENİ YÖNTEMLE ALMANYA'DA 9 DENEMEDE SAĞLANAMAYAN GEBELİK, TÜRKİYE'DE İLK DENEMEDE GERÇEKLEŞTİ-

Gülçin-Kazım Kalaycı çifti, MACS yöntemiyle gebelik elde edilen çiftlerden biri. Almanya Bilim Araştırma Merkezi'nde 2003 yılından bu yapılan 9 ayrı tüm bebek denemesinde de gebelik sağlanamadı. Almanya'nın en iyi tüp bebek merkezi sayılan merkezden umudunu kesen 8 yıllık evli çift, tedavi için Türkiye'ye geldi. MACS yöntemiyle yapılan ilk denemede gebelik sağlandı. Gülçin Kalaycı şu an üç aylık hamile.

-“TABİAT SİZİN ÇOCUK SAHİBİ OLMANIZI İSTEMİYOR”

MACS yöntemiyle başarıyı yakalayan Kazım Kalaycı, Almanya'daki süreci “kabus” olarak değerlendirdi. 5 yıldır tedavi gördüklerini belirten Kalaycı, “Bir, iki üç derken tüm denemeler başarısızlıkla sonuçlandı. Tedavimizi yürüten doktor, 9'uncu denemenin de başarısızlıkla sonuçlanması üzerine, 'Tabiat sizin çocuk sahibi olmanızı istemiyor' diyerek hayallerimizi yıktı. Tabi her şey Allah'ın izniyle oluyor. Biz tedaviye devam kararı aldık” dedi. Türkiye'de uygulanan tedavi ile ilk denemede gebelik elde ettiklerini ve eşinin şu an 3 aylık hamile olduğunu ifade eden Kazım Kalaycı, ültrason resimlerini Almanya'daki doktora göstereceğini de ifade etti. Anne adayı Gülçin Kalaycı ise, Almanya'daki tedavi sırasında umutlarının kırıldığı anlar olduğunu, ancak vazgeçmeyerek tedaviye devam ettiklerini söyledi. Türkiye'deki tedavi ile umutlarının yeniden filizlendiğini ifade eden Gülçin Kalaycı, duruma hala inanamadığını da dile getirdi.

ANKA
 
Allah bebek isteyenlere bebek nasip eder inşallah :Saruboceq:
 
teşekkürler arkadaşım,umutlu olmak için devamlı desteğe ihtiyacımız var
 
Allahım bize ve eşlerimize ömür verdikçe her zaman umut vardır. Neler neler oluyor değil mi , olmaz denilen? Olmaz diye birşeyin olmadığına inanmaktan başlamak lazım. İnancımız olduğu sürece bizim için de mucize gerçekleşebileceğini unutmamamız gerekir. :lepi:

Pozitif düşünelim. :dance:

Çok güzel bir paylaşım bademcim , çok teşekkürler. Çok güzel düşünmüşsün. Şeniz :asigim: kaydirigubbakcemile5
 
cok guzel haberler artik kimse umutsuz olmayacak ne guzel
 
Mukkemel haberler insallah isteyen herkez cocuk sahibi olabilir.Ne mutlu insanda umutu guclendirecek bir haber tsk ederim!
 
X